Kanserden Yitirdigi Oglunun Anisini, Kaniyla Can Oldugu Gençlerde Yasatiyor

Konya'da 37 yil önce is kazasi sonucu elini kaybettiginde Türk Kizilay ile tanisarak düzenli kan bagisçisi olan 55 yasindaki Kamil Yaman, bugüne kadar 100 üniteye yakin kan bagisinda bulundu Kamil Yaman: 'Oglum Mehmet Hakan'i, 2010 yilinda, 21 yasindayken lenf kanserinden kaybettim. Çok agir geldi. Oglumun acisi tazeyken dahi, es dosta kan lazim oldugunda geri çevirmedim. Onlarin evlatlarinda, kendi kaybettigim evladimi buldum. 'Amca beni de bir evladin say diyenler' oldu. Zaten evladimi kaybetmeden de kan veriyordum ama sonrasinda hiç aksatmadan devam ettim'

SERHAT ÇETINKAYA - Konya'da, genç yasta elini kaybettiginde tanistigi Türk Kizilay'in düzenli kan bagisçisi olan 55 yasindaki Kamil Yaman, 21 yasinda kansere yenik düsen oglunun acisini, ihtiyaci olanlara kaniyla umut olarak hafifletmeye çalisiyor.

Konya'da yasayan Kamil Yaman'in kan bagisçisi olma öyküsü, 18 yasinda geçirdigi is kazasinda giyotin makasina sag elini kaptirarak engelli kalmasiyla basladi.

Is hayatindan, amatör kulüplerde oynadigi futboldan, çok sevdigi baglama çalmaktan kopan; ancak yasama sevincini kaybetmeyen Yaman, Türk Kizilay'dan alinan kanla hayata tutunmanin bilinciyle, iyilestikten sonra bagisçi oldu.

Yaman'in kan bagisina verdigi önem, 21 yasindaki oglunu lenf kanserinden kaybetmesiyle yasadigi büyük aciyla daha da artti. Bugüne kadar 37 yilda, 100 üniteye yakin bagista bulundu.

Yalniz yasayan, her seye ragmen umudunu kaybetmeden hayata simsiki tutunan Yaman, 65 yasina kadar düzenli bagista bulunarak olabildigince çok insana umut olmaya çalisti.

Kamil Yaman, AA muhabirine, kan grubunun ender bulunan A negatif olmasi nedeniyle, 3 aylik periyotlari geçirmeden yilda 4 kere kan vermeye özen gösterdigini söyledi.

Türkiye'de yasayan herkesin ya da bir sevdiginin gün gelip Türk Kizilay'a ihtiyaci olabilecegini belirten Yaman, insanlarin bu bilinçle daha duyarli olmasini istedi.

Sarti tutan herkesi ömründe bir defa da olsa kan bagisinda bulunmaya davet eden Yaman, "Rabbim muhtaç etmeden gidip bir ünite de olsa kan verin. O kapiya bir mahcup gitmek var, bir de 'bir iki defa kan vermistik, bugün de bize lazim oldu' diye gögsünü kabartarak gitmek var." diye konustu.

- "Kan verdigim gençlerde kendi evladimi buluyorum"

Özellikle kan ihtiyaci olan gençlere karsi daha duyarli oldugunu vurgulayan Yaman, söyle konustu:

“Oglum Mehmet Hakan'i, 2010 yilinda, 21 yasindayken lenf kanserinden kaybettim. Çok agir geldi. Oglumun acisi tazeyken bile ese dosta kan lazim oldugunda geri çevirmedim. Onlarin evlatlarinda, kendi kaybettigim evladimi buldum. 'Amca beni de bir evladin say diyenler' oldu. Zaten evladimi kaybetmeden de kan veriyordum ama sonrasinda hiç aksatmadan devam ettim. Gönül ister ki yilda 10 kere verelim ama 4 kere verebiliyoruz."

Insani ayakta tutan omurganin umut oldugunu kaydeden Yaman, her yikildiginda sevenlerinin destegiyle ayaga kalktigini, kalan ömründe, ihtiyaç duyanlara imkaninca kaniyla umut olmanin tek ideali oldugunu dile getirdi.

Yaman, söyle devam etti:

"Belki arkamizda güzel seyler birakamadik ama her bagisimdan üç gün sonra bir mesaj gelir; 'Üç kisiye hayat verdiniz, adiniza ormana bir agaç dikildi.' Bunun verdigi duygunun tarifi yoktur. Benim nerede oldugunu bilmedigim 48 tane agacim var. Hadi bir iyilik yapin. Gelin, bugün hiç ihtiyaciniz yokken gidin, beklentisizce kan veren bagisçilari taniyin, bir ünite de siz verin."
Kaynak: AA