Deprem Arastirmasinda Ilk Seferini Tamamlayan TÜBITAK Marmara Arastirma Gemisi, Izmir'e Döndü
TÜBITAK Baskani Prof. Dr. Hasan Mandal: 'Elde edilen bilgilerle biz bu bölgeyi su an çok daha yakindan taniyoruz. Hizli bir çalisma yapilacak 23 aylik zaman diliminde. Haritalandirma çalismalari yapildiktan sonra ikinci bir sefere çikilacak' ITÜ Jeoloji Mühendisligi Bölümü Doktor Ögretim Üyesi Gülsen Uçarkus: '1300 kilometrelik akustik veri topladik'
TÜBITAK koordinasyonunda olusturulan Türkiye Deprem Platformu'nun çalismalari kapsaminda Ege Denizi'nde arastirmalar yapan TÜBITAK Marmara Arastirma Gemisi, ilk seferini tamamladi.
Deprem alaninda tümüyle milli imkanlarla gerçeklestirilen ilk deniz arastirma projesi olan "Kusadasi Körfezi Içindeki Faylarin Depremselliginin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabani Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi" çerçevesinde, 31 Mayis'ta denize açilan gemi, Izmir Limani'na döndü.
Karsilama törenine katilan TÜBITAK Baskani Prof. Dr. Hasan Mandal, yaptigi açiklamada, geminin yaklasik 2 hafta boyunca bölgedeki faylarin depremselligi ve aktif tektonik özelliklerinin çikartilmasina yönelik yogun arastirmalar yaptigini, çalisma kapsaminda batimetrik analizler ve akustik ölçümler yapildigini anlatti.
"Bu bölgenin haritasinin çikartilmasi için gerekli olan ön bilgilerin tümü elde edildi." diyen Mandal, projenin ilk seferinde kiymetli bilgilere ulasildigina dikkati çekti.
Mandal, su bilgileri verdi:
"Ilk kez elde edilen bilgiler var. Uluslararasi sularda yapilan ilk çalismaydi. Elde edilen bilgilerle biz bu bölgeyi su an çok daha yakindan taniyoruz. Hizli bir çalisma yapilacak 2-3 aylik zaman diliminde. Haritalandirma çalismalari yapildiktan sonra ikinci bir sefere çikilacak. Ikinci seferde karotlarla numuneler alinacak. Yaslandirma yöntemiyle de, geçmiste hangi deprem araliklari gerçeklesmis bu bölgede ve gelecege dogru nasil bize yol haritasini çikaracagini görmüs olacagiz. Bunlarin tümü kamuoyuyla paylasilacak."
- "1300 kilometrelik akustik veri sagladik"
Ekipte yer alan Istanbul Teknik Üniversitesi (ITÜ) Jeoloji Mühendisligi Bölümü Doktor Ögretim Üyesi Gülsen Uçarkus da denizde deprem arastirmalarinin daha zahmetli oldugunu ve yüksek teknoloji gerektirdigini dile getirdi.
Özellikle bölgedeki aktif fay sistemlerinin denizdeki kismiyla ilgili çalismalarinda önce deniz tabaninin bir haritasini ortaya çikarabilmeyi istediklerini kaydeden Uçarkus, denizin içindeki katmanlari kesen faylari analiz etmeye yönelik sistem kullandiklarini aktardi. Uçarkus, ekibin yogun ve özverili çalistigini belirterek, "1300 kilometrelik akustik veri topladik." dedi.
Akustik verilerle, düsey bilesenli faylarin katmanlari nasil kestigini gözlemleyebildiklerini kaydeden Uçarkus, sunlari söyledi:
"Bu da bizim burada basarili bir harita yapabilmemizi saglayacak. Nihai amacimiz, ikinci ayakta tespit ettigimiz aktif faylar civarinda karotlarla jeolojik örnekleme yaparak, geçmiste meydana gelmis depremlerin katmanlardaki deformasyonlarini tespit edecegiz. Çökelimleri bulacagiz ve yaslandirmaya gidecegiz. Bu faylarin ürettigi depremlerle, depremsel döngüyle, bu faylarin depremselligiyle ilgili önemli bilimsel bulgular elde etmeyi amaçliyoruz."
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Derman Dondurur ise arastirmalarin gece gündüz sürdügünü ifade ederek, elde edilen bilimsel sonuçlarin çok degerli oldugunu dile getirdi.
Çalismalarda Tuzla Fayi'nin, deniz tabani üzerindeki aktivitesinin çok daha yogun oldugunu gördüklerini aktaran Dondurur, bunun da fayin tahmin edilenden daha uzun oldugunu gösterdigini söyledi.
Dondurur, çalisma alaninin özellikle güneybati kisminda bir basen bulundugunu, 1200 metre derinlige kadar uzanan bu yapinin nasil olustuguyla ilgili çikarimlar yapmalarini saglayacak veriler elde ettiklerini kaydetti.
Ikinci arastirma seferi için henüz net bir tarih bulunmadigini aktaran Dondurur, sonbahar aylari için planlamalarin yapildigini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Deprem alaninda tümüyle milli imkanlarla gerçeklestirilen ilk deniz arastirma projesi olan "Kusadasi Körfezi Içindeki Faylarin Depremselliginin ve Aktif Tektonik Özelliklerinin Yüksek Çözünürlüklü Deniz Tabani Ölçümleri ile Belirlenmesi Projesi" çerçevesinde, 31 Mayis'ta denize açilan gemi, Izmir Limani'na döndü.
Karsilama törenine katilan TÜBITAK Baskani Prof. Dr. Hasan Mandal, yaptigi açiklamada, geminin yaklasik 2 hafta boyunca bölgedeki faylarin depremselligi ve aktif tektonik özelliklerinin çikartilmasina yönelik yogun arastirmalar yaptigini, çalisma kapsaminda batimetrik analizler ve akustik ölçümler yapildigini anlatti.
"Bu bölgenin haritasinin çikartilmasi için gerekli olan ön bilgilerin tümü elde edildi." diyen Mandal, projenin ilk seferinde kiymetli bilgilere ulasildigina dikkati çekti.
Mandal, su bilgileri verdi:
"Ilk kez elde edilen bilgiler var. Uluslararasi sularda yapilan ilk çalismaydi. Elde edilen bilgilerle biz bu bölgeyi su an çok daha yakindan taniyoruz. Hizli bir çalisma yapilacak 2-3 aylik zaman diliminde. Haritalandirma çalismalari yapildiktan sonra ikinci bir sefere çikilacak. Ikinci seferde karotlarla numuneler alinacak. Yaslandirma yöntemiyle de, geçmiste hangi deprem araliklari gerçeklesmis bu bölgede ve gelecege dogru nasil bize yol haritasini çikaracagini görmüs olacagiz. Bunlarin tümü kamuoyuyla paylasilacak."
- "1300 kilometrelik akustik veri sagladik"
Ekipte yer alan Istanbul Teknik Üniversitesi (ITÜ) Jeoloji Mühendisligi Bölümü Doktor Ögretim Üyesi Gülsen Uçarkus da denizde deprem arastirmalarinin daha zahmetli oldugunu ve yüksek teknoloji gerektirdigini dile getirdi.
Özellikle bölgedeki aktif fay sistemlerinin denizdeki kismiyla ilgili çalismalarinda önce deniz tabaninin bir haritasini ortaya çikarabilmeyi istediklerini kaydeden Uçarkus, denizin içindeki katmanlari kesen faylari analiz etmeye yönelik sistem kullandiklarini aktardi. Uçarkus, ekibin yogun ve özverili çalistigini belirterek, "1300 kilometrelik akustik veri topladik." dedi.
Akustik verilerle, düsey bilesenli faylarin katmanlari nasil kestigini gözlemleyebildiklerini kaydeden Uçarkus, sunlari söyledi:
"Bu da bizim burada basarili bir harita yapabilmemizi saglayacak. Nihai amacimiz, ikinci ayakta tespit ettigimiz aktif faylar civarinda karotlarla jeolojik örnekleme yaparak, geçmiste meydana gelmis depremlerin katmanlardaki deformasyonlarini tespit edecegiz. Çökelimleri bulacagiz ve yaslandirmaya gidecegiz. Bu faylarin ürettigi depremlerle, depremsel döngüyle, bu faylarin depremselligiyle ilgili önemli bilimsel bulgular elde etmeyi amaçliyoruz."
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Derman Dondurur ise arastirmalarin gece gündüz sürdügünü ifade ederek, elde edilen bilimsel sonuçlarin çok degerli oldugunu dile getirdi.
Çalismalarda Tuzla Fayi'nin, deniz tabani üzerindeki aktivitesinin çok daha yogun oldugunu gördüklerini aktaran Dondurur, bunun da fayin tahmin edilenden daha uzun oldugunu gösterdigini söyledi.
Dondurur, çalisma alaninin özellikle güneybati kisminda bir basen bulundugunu, 1200 metre derinlige kadar uzanan bu yapinin nasil olustuguyla ilgili çikarimlar yapmalarini saglayacak veriler elde ettiklerini kaydetti.
Ikinci arastirma seferi için henüz net bir tarih bulunmadigini aktaran Dondurur, sonbahar aylari için planlamalarin yapildigini sözlerine ekledi.