'Çin Halk Cumhuriyeti E-Ticaret Pazar Araştırması Sunumu' Toplantısı

Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur: “Bugün paylaştığımız rapor eticaret yoluyla spesifik bir ülke pazarına giriş amacıyla yazılan raporların ilkidir. Yakın zamanda Rusya pazarına ilişkin çalışmamızı da iş dünyamız ile paylaşmayı hedefliyoruz” “Sınır ötesi eticaret alanında Türkiye ve Çin arasında hukuki altyapı ve kamu kurumları arasında resmi bir iletişim kanalı oluşturabilmek adına 25 Mart’ta Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan, muhatabıyla dar kapsamlı karma ekonomik komisyon görüşmesi gerçekleştirecek, bu çevrim içi görüşme ile Elektronik Ticaret Mutabakat Zaptı imzalanacak” “Eticaret iş modeli, tüketicilerin günlük ihtiyaçlarını gidermek için başvurdukları, oldukça hızlı gelişen bir yol haline geldi. Hem işletmelerin hem de tüketicilerin eticarete yöneliminin salgın sonrası dönemde de aynı hızda devam edeceğinin işaretlerini piyasa verilerinden alıyoruz”

Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, "Çin Halk Cumhuriyeti E-Ticaret Pazar Araştırması Sunumu”nun e-ticaret yoluyla spesifik bir ülke pazarına giriş amacıyla yazılan raporların ilki olduğunu belirterek, “Yakın zamanda Rusya pazarına ilişkin çalışmamızı da iş dünyamız ile paylaşmayı hedefliyoruz.” dedi.

Ticaret Bakanlığı Dış Temsilcilikler ve Uluslararası Etkinlikler Genel Müdürlüğü ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Çin İş Konseyi iş birliğiyle "Çin Halk Cumhuriyeti E-Ticaret Pazar Araştırması Sunumu" toplantısı hibrit olarak gerçekleştirildi.

Toplantıda konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Batur, Bakanlığın Dış Temsilcilikler ve Uluslararası Etkinlikler Genel Müdürlüğü’nün Çin Halk Cumhuriyeti pazarında elektronik ticaret potansiyelini ortaya koymak üzere hazırladığı raporun paylaşılacağını söyledi.

Batur, yerinde pazar araştırmalarının (YPA) Cumhurbaşkanlığı Programı Türkiye Stratejik Planı ve Bakanlığın Stratejik Planı’nın önemli parçalarından biri olduğunu, temel politika belgelerinde de yapılacak çalışmalara özellikle yer vermeye gayret ettiklerini ifade etti.

Salgın ile birlikte ticaret koşullarında çok ciddi değişikliklerin gerçekleştiğini, bu değişiklikleri olumsuz gelişme olarak değil, fırsat olarak değerlendirdiklerini anlatan Batur, şunları kaydetti:

“YPA’larımızı bu süreçte e-ticaret ile pazara giriş yöntemleri hakkında firmalarımızı bilgilendirmek ve yönlendirmek amacı çerçevesinde şekillendiriyoruz. Tüm dünyaya yayılmış ticaret müşaviri ağımız da bize ciddi bir bilgi akışı sağlıyor. Bugün paylaştığımız rapor e-ticaret yoluyla spesifik bir ülke pazarına giriş amacıyla yazılan raporların ilkidir. Çin dediğimizde 1,4 milyarlık bir nüfusa sahip pazardan bahsediyoruz. Bu kadar büyük ve alım gücü olan nüfusun potansiyelini, kendi ülkemizin, kaynaklarımızın değerlendirilmesi için aslında bir alternatif pazar olarak nasıl konumlandırılması gerektiği sunumun temelini oluşturacak. Yakın zamanda Rusya pazarına ilişkin çalışmamızı da iş dünyamız ile paylaşmayı hedefliyoruz.”

- “Çin pazarına girişte elektronik ticaret önemli bir araç”

Batur, bu pazar araştırması çalışmasının ilk işaretlerinin kozmetik sektörü özelinde Çin Halk Cumhuriyeti pazar araştırması ile verildiğini anımsatarak, bu çalışmada da kozmetik sektöründe Çin pazarına girişte elektronik ticaretin, sınır ötesi e-ticaretin önemli bir araç olduğunun görüldüğünü söyledi.

Gonca Yılmaz Batur, sunumun sektör çatı kuruluşu İKMİB tarafından kozmetik sektörü için hem e-ticaret hem de Çin özelinde kozmetik sektörü bütününde proje çalışmasını takip ettiklerini, bakanlık olarak her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını söyledi.

Sosyal hayattan ekonomik hayata birçok alanda olağanüstü önlemlerin alındığı bir dönemden geçildiğini aktaran Batur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dijitalleşme ve elektronik ticaret kendi dinamikleri ile seyrederken, salgın ile birlikte birdenbire 10 yılda kat edilecek mesafe belki 1 yılda kat edildi. Daha önce e-ticaret ile hiç tanışmamış olan ciddi kitleler birdenbire elektronik ticaret mekanizmalarını kullandı. E-ticaret iş modeli, tüketicilerin günlük ihtiyaçlarını gidermek için başvurdukları, oldukça hızlı gelişen bir yol haline geldi. Hem işletmelerin hem de tüketicilerin e-ticarete yöneliminin salgın sonrası dönemde de aynı hızda devam edeceğinin işaretlerini piyasa verilerinden alıyoruz. Bu kapsamda, küresel çapta dijitalleşmeye verilen önemin artacağını ve dijital ticareti düzenleyen politika ve kuralların gelişimine yönelik çalışmaların hız kazanacağını öngörüyoruz.”

- “E-Ticaret Bilgi Platformumuzu kullanan kişi sayısı 1 milyonu aştı”

Batur, 2019 yılında küresel perakende (küresel B2C pazar hacmi) e-ticaret satışları 3,5 trilyon dolara, küresel B2B e-ticaret pazarının büyüklüğünün ise 12,2 trilyon dolara ulaştığını bildirerek, 2019 yılında çevrim içi olarak ürün ya da hizmet satın alan tüketici sayısının 1,9 milyar kişiye ulaştığını, salgın süreci ile birlikte e-ticaretin daha da önem kazanması sonucunda, küresel B2C e-ticaret satışlarının 2020’de 4,2 trilyon dolara çıktığını, 2023 yılında ise 6,5 trilyon dolara ulaşması beklendiğini dile getirdi.

2016'da ürünlerin sınır ötesi e-ticaretinin küresel toplam e-ticaretten aldığı payın yüzde 15 iken, 2022’de bu rakamın yüzde 22’ye çıkmasının öngörüldüğünü aktaran Batur, şunları kaydetti:

“Bakanlık olarak en çok önem verdiğimiz projelerimizden biri Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi’dir (ETBİS). ETBİS’in kurulması ile e-ticaret verilerimizin sağlıklı bir şekilde takip edilmesi, istatistik oluşturulması ve elimizdeki sağlıklı verilerle sektörün ihtiyaçlarına karşılık verecek orta ve uzun vadeli e-ticaret politikaları oluşturulması mümkün hale gelmiştir. ETBİS ile bağlantılı bir diğer projemiz ise Elektronik Ticaret Bilgi Platformu’dur. Platform özellikle içinde bulunduğumuz salgın sürecinde işletmelerimizin etkin bir şekilde kullandığı bir bilgi kaynağı haline gelmiştir. Mart ayında faaliyete başlamasından itibaren E-Ticaret Bilgi Platformumuzu kullanan kişi sayısı 1 milyonu aşmıştır. Bakanlığımız İhracat Genel Müdürlüğü bünyesinde, e-ihracatımızı geliştirmek amacıyla faaliyetlerde bulunmak üzere E-İhracat ve Dijital Pazarlama Daire Başkanlığı kuruldu.”

Batur, sınır ötesi e-ticaret alanında Türkiye ve Çin arasında hukuki altyapı ve kamu kurumları arasında resmi bir iletişim kanalı oluşturabilmek adına 25 Mart’ta Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın Çinli muhatabıyla dar kapsamlı karma ekonomik komisyon görüşmesi gerçekleştireceğini, bu çevrim içi görüşme ile Elektronik Ticaret Mutabakat Zaptı’nın imzalanacağını söyledi.

Söz konusu Mutabakat Zaptı ile Çin pazarına erişme anlamında bakanlıklar arasında sürekli bir diyalog mekanizmasını tesis edilmiş olunacağını belirten Batur, gelecek dönemde firmaların Çin’deki tecrübeleriyle ilgili herhangi bir destek verilmesi gereken konu olursa, bu mekanizmayla bunu kolaylaştıracaklarını kaydetti.

Yurt dışı lojistik merkezler konusunu iş dünyasının sonuna kadar değerlendirmesini beklediklerini ifade eden Batur, DEİK, TİM ve TOBB’un bakanlıktan verilen desteklerle yurt dışı lojistik merkezleri kurabilme anlamında yetkilendirilmiş kurumlar olduğunu, böyle bir merkez kurulmasına yönelik proje gelmesi durumunda bakanlık olarak seve seve değerlendirebileceklerini dile getirdi.

- “Sınır ötesi elektronik ticarette söz sahibi olmak istiyorsak Çin pazarını hızlı şekilde değerlendirmemiz gerekiyor

Batur, 2020 yılında Çin’in online satışlarının bütününde yüzde 10,9 büyüme yaşadığını, sınır ötesi e-ticaretinin ise yüzde 25 büyüme kaydettiğini söyledi.

Çin’in yaklaşık 2 trilyon dolarlık B2C ve 3,5 trilyon dolarlık B2B e-ticaret pazarı ile dünyanın en büyük e-ticaret pazarı konumunda bulunduğunu ifade eden Batur, “Sınır ötesi elektronik ticarette söz sahibi olmak istiyorsak bu pazarı hızlı şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Çin Halk Cumhuriyeti, 2019 yılında yaklaşık 350 milyar dolar tutarında e-ithalat (B2C+B2B) gerçekleştirmiştir.” diye konuştu.
Kaynak: AA