'Meriç'te İnsanlık Ölmesin' Projesi Hayata Geçirildi
Edirne Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından yürütülen ‘Meriç’te insanlık ölmesin’ projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında, 6 farklı dilde Meriç Nehri kenarlarına acil durum tabelaları asıldı.
Edirne Valiliği İl Göç İdaresi Müdürü Musa Aşılıoğlu, konu ile ilgili düzenlediği basın toplantısında, acil durum tabelaları ile ilgili bilgiler verdi.
Aşılıoğlu, “Ülkemizde uygulanan, ulusal göç politikamız tüm dünyaya örnek olacak şekilde insan hakları temelinde bir politikadır. Düzensiz göç ile etkin bir şekilde mücadele etmekte bu politikamızın bir vazgeçilmezidir” dedi.
“İnsani ve vicdani sorumluluklarımızı da ihmal etmemekteyiz”
Aşılıoğlu, “Edirne ilimizde, düzensiz göç ile mücadelemiz, geçmiş yıllardakilerin üstüne daha etkin bir şekilde yürütülmektedir. Düzensiz göç ile mücadelemiz devam ederken bu reaksiyonlarımızın içerisinde insani ve vicdani sorumluluklarımızı da ihmal etmemekteyiz” ifadelerini kullandı.
“Vicdanları yaralayan görüntülerle karşılaşmamızı engellemektir”
Düne kadar insan hakları hassasiyetiyle övünen gelişmiş toplumlarda, göçmenlerin akıl almaz zulümlerle karşı karşıya kaldığını dile getiren Aşılıoğlu, “Bizim buradaki hassasiyetimiz ise Meriç nehri kenarlarına yerleştirdiğimiz tabelalar sayesinde gerek soğuk havadan gerekse diğer insani durumlardan kaynaklı olarak zor durumda kalan göçmenlerin bir şekilde acil yardım alabilmeleri ve bu sayede vicdanları yaralayan görüntülerle karşılaşmamızı engellemektir” dedi.
“Türkiye göçü reddeden bir ülke olmamıştır”
Tabelalarda 6 dilde en yakın yerleşim alanını gösteren işaretler ve 157 Yabancılar İletişim Hattı’nın numarasının bulunduğunu anlatan Aşılıoğlu, “Uygulamamızın altında yatan sebep ise tamamen insani ve vicdani hassasiyetimizden kaynaklanmaktadır. Hepimizin hatırlayacağı üzere Aylan bebek ve onun gibilerin vicdanları yaralayan o görüntüleri hangi birimizin burunlarını sızlatmıyor. Türkiye göçü reddeden bir ülke olmamıştır. Göç zordur ve göçü yönetmek ise en zorudur” diye konuştu.
“Türkiye; göç yönetiminde 21. yüzyılın insanlık adına yüz akı olmayı başarmıştır”
Aşılıoğlu, “Göç meselesinde deve kuşu misali kafasını kuma gömen ve göçü yönetmenin sadece kuvvet kullanmak olduğunu düşünen ülkelerin buradaki hassasiyetimizi anlamalarını gerçekten düşünmüyoruz. Türk milleti; feraseti, inancı, maneviyatı, kültürü ve ayrıca Avrupa’nın aksine sahip olduğu güçlü liderliğinden kaynaklanan motivasyonuyla, göç yönetiminde 21. yüzyılın insanlık adına yüz akı olmayı başarmıştır. Ulusal olarak gerçekleştirilen bu başarının Edirne iline yansıması ise Sayın Valimiz Ekrem Canalp’in ve tüm birimlerimizin göç meselesine bakış açılarındaki insan hakları temelli hassasiyet neticesinde daha da geliştirilerek yürütülmektedir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Aşılıoğlu, “Ülkemizde uygulanan, ulusal göç politikamız tüm dünyaya örnek olacak şekilde insan hakları temelinde bir politikadır. Düzensiz göç ile etkin bir şekilde mücadele etmekte bu politikamızın bir vazgeçilmezidir” dedi.
“İnsani ve vicdani sorumluluklarımızı da ihmal etmemekteyiz”
Aşılıoğlu, “Edirne ilimizde, düzensiz göç ile mücadelemiz, geçmiş yıllardakilerin üstüne daha etkin bir şekilde yürütülmektedir. Düzensiz göç ile mücadelemiz devam ederken bu reaksiyonlarımızın içerisinde insani ve vicdani sorumluluklarımızı da ihmal etmemekteyiz” ifadelerini kullandı.
“Vicdanları yaralayan görüntülerle karşılaşmamızı engellemektir”
Düne kadar insan hakları hassasiyetiyle övünen gelişmiş toplumlarda, göçmenlerin akıl almaz zulümlerle karşı karşıya kaldığını dile getiren Aşılıoğlu, “Bizim buradaki hassasiyetimiz ise Meriç nehri kenarlarına yerleştirdiğimiz tabelalar sayesinde gerek soğuk havadan gerekse diğer insani durumlardan kaynaklı olarak zor durumda kalan göçmenlerin bir şekilde acil yardım alabilmeleri ve bu sayede vicdanları yaralayan görüntülerle karşılaşmamızı engellemektir” dedi.
“Türkiye göçü reddeden bir ülke olmamıştır”
Tabelalarda 6 dilde en yakın yerleşim alanını gösteren işaretler ve 157 Yabancılar İletişim Hattı’nın numarasının bulunduğunu anlatan Aşılıoğlu, “Uygulamamızın altında yatan sebep ise tamamen insani ve vicdani hassasiyetimizden kaynaklanmaktadır. Hepimizin hatırlayacağı üzere Aylan bebek ve onun gibilerin vicdanları yaralayan o görüntüleri hangi birimizin burunlarını sızlatmıyor. Türkiye göçü reddeden bir ülke olmamıştır. Göç zordur ve göçü yönetmek ise en zorudur” diye konuştu.
“Türkiye; göç yönetiminde 21. yüzyılın insanlık adına yüz akı olmayı başarmıştır”
Aşılıoğlu, “Göç meselesinde deve kuşu misali kafasını kuma gömen ve göçü yönetmenin sadece kuvvet kullanmak olduğunu düşünen ülkelerin buradaki hassasiyetimizi anlamalarını gerçekten düşünmüyoruz. Türk milleti; feraseti, inancı, maneviyatı, kültürü ve ayrıca Avrupa’nın aksine sahip olduğu güçlü liderliğinden kaynaklanan motivasyonuyla, göç yönetiminde 21. yüzyılın insanlık adına yüz akı olmayı başarmıştır. Ulusal olarak gerçekleştirilen bu başarının Edirne iline yansıması ise Sayın Valimiz Ekrem Canalp’in ve tüm birimlerimizin göç meselesine bakış açılarındaki insan hakları temelli hassasiyet neticesinde daha da geliştirilerek yürütülmektedir” ifadelerini kullandı.