Maltepe'de İlgisine Karşılık Vermeyen Kadını Öldüren Sanık Hakim Karşısına Çıktı
Sanığın 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Maltepe'de, ilgisine karşılık vermediği için komşusu Ayşegül Aktürk'ü öldürdüğü gerekçesiyle hakkında dava açılan sanık ile suç delillerini yok etmeye çalıştığı iddia edilen babasının yargılanmasına başlandı.
Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Muharrem Eralp ile tutuksuz sanık Bayram Eralp ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, ölen Ayşegül Aktürk'ün ailesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı da hazır bulundu.
Savunmasını yapan Muharrem Eralp, ölen Ayşegül Aktürk ile aynı apartmanda oturduklarını belirterek, şunları anlattı:
"Olay günü çalışmak için bahçeye çıkmıştım. Bu sırada Ayşegül Aktürk ile karşılaştım. Kendisi beni görünce birden irkildi ve bağırmaya başladı. 'Ya ben seni geberteceğim, ya da kendi kendini gebert' dedi. Ben bu sözlere çok üzüldüm. Bahçe duvarının yanında bulunan bıçağı elime aldım. Ona ölmemi isteyip istemediğini sordum. Sonrasında bıçakla sol bileğimin içini kestim. Bıçağı kaldırıp kalbime doğru saplayıp ölmek istedim. Bu sırada maktul beni engellemek için sarıldı. Ben tekrar kendimi bıçaklamaya çalıştım. Niyetim ölmekti. O sırada kaldırım gibi bir şeyin üzerindeydik. Kendisi bir anda sırt üstü yere düştü. Ben de elimde bıçakla onun üstüne düştüm. Kalktığımda onun kanlar içinde olduğunu gördüm."
Sanık baba Bayram Eralp de sabah uyandığında bağırma sesleri duyduğunu söyleyerek, "Dışarı çıktığımda üç çocuğum ile bir kadının kanlar içinde yerde yattığını gördüm. Ne olduğunu anlamaya çalıştım. Ambulans çağırmalarını istedim. Bahçede dolaşırken orada bulunan bıçağın üzerine yanlışlıkla bastım. O esnada yerde bulunan bıçağı komşumuza uzaklaştırmasını söyledim. Niyetim sadece bıçakla başkasına zarar gelmesini engellemekti. Ben çocuklarımın hepsine üniversite okuttum. Benim ailemde suça karışan yoktur. Çocuklarım sütten çıkmış ak kaşıktır." ifadelerini kullandı.
Ölen Ayşegül Aktürk'ün kardeşi Rıfat Aktürk ise sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, "Sanık benim kardeşimi katletmiştir. Aralarında yaşanan ilişkiye dair bilgim yok. Söylediği hiçbir şey kardeşimi bu şekilde öldürmesini gerektirmez." dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Muharrem Eralp'in tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
- Duruşma bitiminde açıklama
Duruşmanın ardından adliye bahçesinde basın mensuplarına açıklama yapan Ayşegül Aktürk'ün ailesinin avukatı Ayten Topçuoğlu, sanığın duruşma aşamasında maktul ile gönül ilişkisinin bulunduğunu iddia ettiğini, ancak dava dosyasında böyle bir delil olmadığını söyledi.
Sanığın, normalde Ayşegül Aktürk'ün karşı binasında oturduğunu ancak daha sonra yakın olabilmek için alt katına taşındığını belirten Topçuoğlu, "Bunun üzerine maktul sanıktan uzak kalabilmek için yeni ev aramaya başlamıştı. Savcılığa gitme kararı vermişti. Ancak tüm bu çabalar maalesef öldürülmesine engel olamamıştır. Olaya maktulün 2 çocuğu da şahit olmuştur." dedi.
Ayşegül Aktürk'ün kardeşi Rıfat Aktürk ise "Kardeşim hunharca çocuklarının önünde katledildi. Kardeşim 17 yerinden bıçak darbesi almış. Bir karıncayı bile incitmeyen, hayvansever bir kızdı. Sanığın bu dünyada en büyük cezayı almasını istiyorum." ifadelerini kullandı.
- İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Muharrem Eralp'in gönül ilişkisi yaşamak istediği Ayşegül Aktürk'ü yaşadığı binanın önünde bıçaklayarak ölümüne neden olduğu, kendisini de karnından ve bileklerinden yaraladığı anlatıldı.
İddianamede yer verilen tanık beyanına göre, Ayşegül Aktürk'ün platonik aşkı olduğunu ve intihara kalkıştığını, başka bir tanığın ise Aktürk'ü rahatsız eden Muharrem isminde biri olduğunu, gönül bağı olmadan evlenmek istediğini ve kadının da bunu istemediğini söylediği aktarıldı.
Muharrem Eralp'in Ayşegül Aktürk'ü önceden de tehdit ettiği vurgulanan iddianamede, sanığın üzerinde 2 bıçak taşıdığı, sık sık kadını rahatsız ettiği, iş yerine geldiği ve "seni başkasına yar etmem" şeklinde söylemlerde bulunduğu kaydedildi.
İddianamede, sanık Muharrem Eralp'in "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilirken, sanığın babası Bayram Eralp'in de olayda kullanılan bıçağı yok etmeye çalıştığı gerekçesiyle "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Kaynak: AA
Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Muharrem Eralp ile tutuksuz sanık Bayram Eralp ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, ölen Ayşegül Aktürk'ün ailesi ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının avukatı da hazır bulundu.
Savunmasını yapan Muharrem Eralp, ölen Ayşegül Aktürk ile aynı apartmanda oturduklarını belirterek, şunları anlattı:
"Olay günü çalışmak için bahçeye çıkmıştım. Bu sırada Ayşegül Aktürk ile karşılaştım. Kendisi beni görünce birden irkildi ve bağırmaya başladı. 'Ya ben seni geberteceğim, ya da kendi kendini gebert' dedi. Ben bu sözlere çok üzüldüm. Bahçe duvarının yanında bulunan bıçağı elime aldım. Ona ölmemi isteyip istemediğini sordum. Sonrasında bıçakla sol bileğimin içini kestim. Bıçağı kaldırıp kalbime doğru saplayıp ölmek istedim. Bu sırada maktul beni engellemek için sarıldı. Ben tekrar kendimi bıçaklamaya çalıştım. Niyetim ölmekti. O sırada kaldırım gibi bir şeyin üzerindeydik. Kendisi bir anda sırt üstü yere düştü. Ben de elimde bıçakla onun üstüne düştüm. Kalktığımda onun kanlar içinde olduğunu gördüm."
Sanık baba Bayram Eralp de sabah uyandığında bağırma sesleri duyduğunu söyleyerek, "Dışarı çıktığımda üç çocuğum ile bir kadının kanlar içinde yerde yattığını gördüm. Ne olduğunu anlamaya çalıştım. Ambulans çağırmalarını istedim. Bahçede dolaşırken orada bulunan bıçağın üzerine yanlışlıkla bastım. O esnada yerde bulunan bıçağı komşumuza uzaklaştırmasını söyledim. Niyetim sadece bıçakla başkasına zarar gelmesini engellemekti. Ben çocuklarımın hepsine üniversite okuttum. Benim ailemde suça karışan yoktur. Çocuklarım sütten çıkmış ak kaşıktır." ifadelerini kullandı.
Ölen Ayşegül Aktürk'ün kardeşi Rıfat Aktürk ise sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, "Sanık benim kardeşimi katletmiştir. Aralarında yaşanan ilişkiye dair bilgim yok. Söylediği hiçbir şey kardeşimi bu şekilde öldürmesini gerektirmez." dedi.
Mahkeme heyeti, sanık Muharrem Eralp'in tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
- Duruşma bitiminde açıklama
Duruşmanın ardından adliye bahçesinde basın mensuplarına açıklama yapan Ayşegül Aktürk'ün ailesinin avukatı Ayten Topçuoğlu, sanığın duruşma aşamasında maktul ile gönül ilişkisinin bulunduğunu iddia ettiğini, ancak dava dosyasında böyle bir delil olmadığını söyledi.
Sanığın, normalde Ayşegül Aktürk'ün karşı binasında oturduğunu ancak daha sonra yakın olabilmek için alt katına taşındığını belirten Topçuoğlu, "Bunun üzerine maktul sanıktan uzak kalabilmek için yeni ev aramaya başlamıştı. Savcılığa gitme kararı vermişti. Ancak tüm bu çabalar maalesef öldürülmesine engel olamamıştır. Olaya maktulün 2 çocuğu da şahit olmuştur." dedi.
Ayşegül Aktürk'ün kardeşi Rıfat Aktürk ise "Kardeşim hunharca çocuklarının önünde katledildi. Kardeşim 17 yerinden bıçak darbesi almış. Bir karıncayı bile incitmeyen, hayvansever bir kızdı. Sanığın bu dünyada en büyük cezayı almasını istiyorum." ifadelerini kullandı.
- İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Muharrem Eralp'in gönül ilişkisi yaşamak istediği Ayşegül Aktürk'ü yaşadığı binanın önünde bıçaklayarak ölümüne neden olduğu, kendisini de karnından ve bileklerinden yaraladığı anlatıldı.
İddianamede yer verilen tanık beyanına göre, Ayşegül Aktürk'ün platonik aşkı olduğunu ve intihara kalkıştığını, başka bir tanığın ise Aktürk'ü rahatsız eden Muharrem isminde biri olduğunu, gönül bağı olmadan evlenmek istediğini ve kadının da bunu istemediğini söylediği aktarıldı.
Muharrem Eralp'in Ayşegül Aktürk'ü önceden de tehdit ettiği vurgulanan iddianamede, sanığın üzerinde 2 bıçak taşıdığı, sık sık kadını rahatsız ettiği, iş yerine geldiği ve "seni başkasına yar etmem" şeklinde söylemlerde bulunduğu kaydedildi.
İddianamede, sanık Muharrem Eralp'in "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilirken, sanığın babası Bayram Eralp'in de olayda kullanılan bıçağı yok etmeye çalıştığı gerekçesiyle "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.