Cumhurbaskani Erdogan'in Esi Emine Erdogan, Afrika Izlenimlerini Kriter Dergisine Anlatti Açiklamasi
'Afrika'nin zengin potansiyeliyle, geçmis kara günleri asacagina ve bu yüzyilin en büyük güçlerinden biri olacagina inaniyorum' 'Her ülkenin oldugu gibi, Afrika ülkelerinin de gelecegi gençlerin ellerinde sekillenecek' 'Biz bu süreçte (Kovid19), Afrika ülkelerinin yaninda yer aldik. 44 Afrika ülkesine tibbi malzeme hibesi, nakdi bagis, tibbi malzeme ihracati ve alimi için izin gibi yardimlar sagladik. Iste dezavantajli gruplarin sorunlarini böyle hafifletebiliriz, yani kara günde onlari unutmayarak'
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in esi Emine Erdogan, Afrika'nin zengin potansiyeliyle, geçmis kara günleri asacagina ve bu yüzyilin en büyük güçlerinden biri olacagina inandigini dile getirdi.
Kriter Dergisinde, SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran'in Emine Erdogan ile yaptigi röportaja yer verildi.
Röportajda, Afrika ziyaretlerinde edindigi izlenimleri, kitadaki benzerlik ve farkliliklar ile Türkiye'nin kitaya yönelik yaklasimini anlatan Emine Erdogan, Türkiye'nin 2005'te baslattigi Afrika açilimindan sonra, dogudan batiya, kuzeyden güneye birçok Afrika ülkesini ziyaret ettiklerini belirtti.
Emine Erdogan, ilk Afrika ziyaretinde karsilastigi olumsuz tablo ile bugün Türkiye'nin elinin dokundugu cografyalardaki degisime iliskin soruya, su yaniti verdi:
"Yoksullukla mücadele, insan haklari, savas ve çatismalar en önemli mücadele alanlari. En nihayetinde, sömürgecilik tarihinin karanlik sayfalarinin yazildigi bir cografya Afrika. Afrika'nin bugününe baktigimizda da birçok ülkenin farkli motivasyonlarla orada oldugunu görüyoruz. Ancak, Türkiye'nin aktif, çok boyutlu, girisimci ve insani bir dis politikasi var. Bunun elbette yüz güldüren yansimalari oluyor. TIKA, Diyanet Isleri Baskanligi, Maarif Vakfi, Yunus Emre Enstitüleri, AFAD, Kizilay gibi güçlü kurumlarimizla oradayiz. Bu kurumlar yalnizca hibe ya da bagis yapmiyor, Kita'nin gelismesi ve kalkinmasi, yani kendi ayaklari üzerinde durabilmesi için çalisiyor."
- "Tarih bir yanda sömürenleri, diger yanda ise imar ve ihya edenleri görüyor"
Afrika cografyasinin basari ve mutlulugunu kendi basari ve mutluluklari olarak gördüklerini ifade eden Emine Erdogan, Afrika açilimi sonrasi, 2013'te baslayan Afrika ortaklik politikasinin kamu kurumlari, özel sektör, sivil toplum kuruluslari ve insani yardim örgütlerinin faaliyetlerini kapsayan bütüncül bir anlayisin ürünü oldugunu belirtti. Kitanin baris ve istikrarinin saglanmasina katki vermek, ayrica, ekonomik ve sosyal kalkinmasina destek olmanin ana hedefleri oldugunu vurgulayan Emine Erdogan, söyle devam etti:
"Ikili iliskilerimiz, esit ortaklik ve karsilikli yarar temelinde gelisiyor. Dolayisiyla, Türkiye'nin Afrika motivasyonu tüm Afrika ülkeleriyle dost ve kardes ülke olmamizi sagliyor. Çünkü Afrika cografyasinin basari ve mutlulugunu kendi basarimiz ve mutlulugumuz olarak görüyoruz. Bir anlamda, Afrika ile olan iliskilerimiz, dünya tarihine, insanligin güzel bir örnekligi olarak yaziliyor. Tarih bir yanda sömürenleri, diger yanda ise imar ve ihya edenleri görüyor. Gelecegin insanlari, insanlarin ve devletlerin önünde ne tip seçenekler oldugunu, insaniyetin bir devletin ruhu olabilecegini bugün yaptiklarimizla görecekler. Afrika cografyasindaki degisim bir anda olmayacak. Ancak yillardir ekilen tohumlar meyvelerini veriyor, dolayisiyla Afrika'nin zengin potansiyeliyle, geçmis kara günleri asacagina ve bu yüzyilin en büyük güçlerinden biri olacagina inaniyorum."
-"Afrika'daki yetim çocuk nüfusu, kalbimin en derin yaralarindan biridir"
"Afrika'da ziyaret ettikleri ülkelerde etkilendikleri ve kendilerinde iz birakan bir kisi veya olayin olup olmadigi" sorulan Emine Erdogan, sunlari anlatti:
"Bunu tek bir olay ya da kisi üzerinden anlatmam mümkün degil, zira Afrika seyahatlerimin tümü bende büyük bir öneme sahip. Öyle ki, görüp sahit olduklarim bir hatirata dönüstü. Acinin bu kadar yogunlastigi baska bir yer bilmiyorum. Zulmün kendine ait bir tarihi varsa, ben o tarihin bu kitada yazildigini düsünüyorum. Dünyayi degistirmek, adaleti saglamak, adeta her insanin içinden gelen bir içgüdüdür. Hepimiz, televizyon ekraninda gördügümüz aci bir tablo karsisinda bile hiç tanimadigimiz insanlara el uzatmak, gözyaslarini dindirmek isteriz. Hatirlarsaniz, bir dönem eti kemigine yapismis, bir yudum suya, bir lokma ekmege muhtaç çocuklarin sefaleti sik sik fotograflarin, belgesellerin konusu olurdu. Çaresizlik dedigimiz sey, sanki Afrika'nin iklimiydi. Bu görüntüleri bir dergide ya da haberlerde görmek bile çok sarsiciyken, açligi, kitligi, yoklugu, ölmek üzere olan çocuklari gidip yerinde görmek insani bastan asagi degistiriyor. O nedenle, sahit olduklarimi birbirinden ayirmam çok zor, ancak yine de sunu söylemeden geçemeyecegim, Afrika'daki yetim çocuk nüfusu kalbimin en derin yaralarindan biridir."
Emine Erdogan, saglik ve egitim hizmetlerinin son derece eksik, yer yer temiz su bulmanin bile imkansizlastigi bir cografyada yetim olma deneyiminin çok agir oldugunu belirterek, ziyaret etikleri yetimhanelerde tanistigi çocuklarin mücadelesinin, içinde büyük bir sizi olarak yer aldigini dile getirdi.
Yaptiklarinin gönüllerde buldugu yeri ifade eden bazi güzel anilarinin da oldugunu belirten Erdogan, "Mesela, 2017'de Birlesmis Milletlerin 72. Genel Kurulu açilisi çerçevesinde F4D (Fashion for Development) Kalkinma için moda etkinligi gerçeklestirilmisti. Burada, dünyaca ünlü model Iman Mohamed Abdulmajid bir ödül konusmasi yapti ve sahsim nezdinde, davetli tüm devlet ve hükümet baskan eslerinin önünde Afrika'da yapilanlar için Türkiye'ye tesekkür etti. Yani, yaptiklarimiz, her çevreden insanin takdirini kazaniyor. Türkiye'nin fedakarca yaptigi islerin inkar edilemez bir biçimde biliniyor olmasi ve tüm dünyanin kulak kesildigi ortamlarda kendiliginden dile gelmesi paha biçilmez bir duygu." ifadelerini kullandi.
Türkiye'nin yatirimlari ve insan odakli politikalari sonucunda, Afrika'da egitim anlaminda ciddi bir yol alindigini kaydeden Emine Erdogan, "Maarif Vakfimiz bu alanda son derece etkin. Nitelikli insanlar yetistiriyorlar. Bununla beraber, Anadolu'nun irfanini, degerlerimizi de oralara tasiyorlar. Yani insani yetistirirken, bilgiyi ilim ve irfanla harmanlanmis olarak veriyorlar." dedi.
Bunun yani sira Türkiye burslarindan istifade eden birçok Afrikali ögrencinin de bulundugunu hatirlatan Emine Erdogan, sunlari kaydetti:
"Son 10 yilda 54 Afrika ülkesinden basvurular almisiz. Yaklasik 14 bin basarili ögrenci bu burslardan faydalanarak ülkemizde egitim görmüs. Egitim, sonuçlarini anlik olarak degil, uzun vadede alacaginiz bir yatirim türüdür. Bu ögrencilerin her biri, diplomalarini aldiklarinda dönüp ülkelerine hizmet edecekler. Doktorlar yetistiginde, yurtdisindan doktorlarin gelip hastalari kurtarmasina gerek kalmayacak. Keza, mühendisler, ögretmenler, bilim insanlari arttikça, Afrika daha çok kendi ayaklari üzerinde duran bir cografya olacak. Nitelikli insan kaynagi sonraki nesillerin de nitelikli olmasini saglayacak. Iste o nedenle, her ülkenin oldugu gibi, Afrika ülkelerinin de gelecegi gençlerin ellerinde sekillenecek. Ben, bu noktada, egitimle ilgili yapilan tüm çalismalarin, meyvelerini insanlik olarak toplayacagimiza yürekten inaniyorum."
-"Dis politikamiz tüm insanligi kucakliyor"
Erdogan, tüm insanlarin acilar, üzüntüler ve felaketler karsisinda ayni tepkileri verdigini, gözyasinin, kahkahanin, dogumun ya da ölümün tercümana ihtiyaci olmadigini, annelerin kalbinin evrensel bir ritminin bulundugunu söyledi. Emine Erdogan, söyle devam etti:
"Ne mutlu bize ki Anadolu'nun büyük bir irfani var. Bu topraklar nice Allah dostunun evidir. Bize biraktiklari büyük bir manevi miras var. Bununla beraber, tarihimize baktiginizda, kapilarimizi tüm mazlumlara açtigimizi, her cografyada insanligin yardimina kostugumuzu görüyorsunuz. O nedenle, Türkiye dünyaya çok daha farkli bir medeniyet penceresinden bakiyor. Dis politikamiz tüm insanligi kucakliyor. Bu nedenle, ülkemiz dünyanin en cömert ülkelerinden biridir. Bu cömertlik, tamamen bu geçmisten kaynaklaniyor. En önemlisi de, insanlari dil, din, irk ve etnik köken gibi kategorilere ayirmiyoruz. Insanligi bir aile gibi görmezseniz, adaletli olamazsiniz. Mesela 2011'de Somali'ye yaptigimiz ziyareti asla unutamam. Tüm dünya oradaki insanlardan vazgeçmisken, bizim ülkemiz Somali'nin yaninda durdu. Dünyanin gördügü en büyük insani felaketlerden biri yasanirken, arkanizi dönüp gitmemek adalettir. Insanin bireysel bazdan baslayarak, devlet eliyle gerçeklestirilecek sorumluluklari var. Bu noktada çok sansli oldugumuza inaniyorum. Tüm farklarimiza ragmen, insanlik ailesine inaniyoruz ve politikalarimiz da insan merkezli olarak sekilleniyor."
Türkiye-Afrika iliskilerinin tarihi bir zemini oldugunu hatirlatan Emine Erdogan, "Afrika'ya gittiginizde, orada ecdadimizin ayak izlerini görüyorsunuz. Gittikleri her yeri ihya ettikleri gibi, Anadolu'nun hosgörü kültürünü yasatmislar. Böyle güçlü bir temele sahip iliskilerimiz dostluk bagiyla örülü. Bunun bir sonucu olarak, Afrika insaninda Türklere karsi büyük bir sevgi var." ifadelerini kullandi.
- "Kelebek etkisi yapacak projeleri son derece önemli buluyorum"
Türkiye'nin, dostane tutumunu en çok yaptigi islerle ispatladigini belirten Emine Erdogan, sunlari kaydetti:
"Mesela, 2002'de Afrika'da yalnizca 12 büyükelçiligimiz vardi. Simdi faaliyet gösteren 43 büyükelçiligimiz var. Ankara'daki Afrika büyükelçiliklerine baktiginizda ayni gelismeyi görüyorsunuz. 2008'de sayisi 10 olan Afrika büyükelçiligi, 2021'de 37'ye yükseldi. Hava yollarimiz, kitada 40 ülkeye, 60 noktaya sefer düzenliyor. Tüm bunlar, karsilikli iliskilerimizin ne kadar gelistiginin göstergeleridir. Tabii, Afrika'da kirilgan gruplar çok fazla. Fakat ondan önce, Afrika bir bütün olarak dezavantajli bir cografya. Bakin, Kovid-19 salgininda iki seneyi geride biraktik. Bu salgin dünya tarihinin en büyük felaketlerinden biridir. Bu süreçte, Afrika nüfusunun yalnizca yüzde 3'ü asiya ulasti. Gelismis ülkelerde ise asilama orani yüzde 60 civarinda. Bugünler, bize 'dost kara günde belli olur' atasözünü bir kez daha dogrulatmis oldu. Dünya asi tedariki yarisina girdi. Adil bir dagitimdan ziyade, birçok ülke, asi istifi yapti. Biz bu süreçte de Afrika ülkelerinin yaninda yer aldik. 44 Afrika ülkesine tibbi malzeme hibesi, nakdi bagis, tibbi malzeme ihracati ve alimi için izin gibi yardimlar sagladik. Iste dezavantajli gruplarin sorunlarini böyle hafifletebiliriz, yani kara günde onlari unutmayarak.
Bununla beraber, kelebek etkisi yapacak projeleri son derece önemli buluyorum. Bahsettigim Afrika El Sanatlari ve Kültür Evi'nin bu yönüyle ilham verici olduguna inaniyorum. Unutmamak gerekir ki kalkinmanin ön kosulu kadinlarin güçlendirilmesidir. Bu gerçeklestiginde çocuklara ve diger kirilgan gruplara dair sorunlar da çözülüyor. Hülasa, kadinlara yönelik projeleri her zaman destekledim, bundan sonra da benzer projeler gerçeklestirmeyi arzu ediyorum."
Afrika'nin sorunlarina dikkati çekmek için çalistigini, her seyden önce her uluslararasi toplantida ve platformda Afrika'nin, mutlaka konu basliklarindan biri oldugunu belirten Emine Erdogan, "2019'da New York'ta, Birlesmis Milletler Genel Kurulu kapsaminda, Sierra Leone Cumhurbaskani esi Fatima Maada Bio'nun özel davetiyle, 'Afrika'da Erken Evlilikler ve Tecavüzü Önlemek' paneline katilmistim. Burada yaptigim konusmada çocuk yasta evliligin, siddet, insan haklari ihlali ve uluslararasi mevzuata göre de suç oldugunu dile getirmistim." dedi.
Her 25 Mayis'ta Afrika Günü'ne özel programlar yaptiklarin animsatan Emine Erdogan, "Bu programlar vesilesiyle birçok Afrikali dostumuzla bulusuyoruz. Afrika ülkelerinin devlet makamlariyla oldugu kadar sivil toplum örgütleriyle de bir araya geliyoruz. Afrika ziyaretlerimde özellikle Afrika STK'leriyle toplantilara katilmaya büyük önem veriyorum. Sorunlari birinci elden ögrenmis oluyorsunuz. Tabii, mutlaka yetimhaneleri ziyaret ediyorum. O çocuklarin birini bile sevindirmek, kelimelere sigmayan çok büyük bir duygu." dedi.
- "Kitabin tüm geliri, Afrika El Sanatlari ve Kültür Evi'ne bagislanacak"
Birlesmis Milletler 76. Genel Kurulu kapsamindaki ABD ziyaretinde, Türk Evi'nin açilisini gerçeklestirdiklerini animsatan Emine Erdogan, bu açilista, "Afrika Seyahatlerim" kitabinin tanitimini yaptigini kaydetti. Erdogan, "Uzun yillara dayanan bu yolculuklardan sonra yazdiklarim, insanlik hallerine dair birçok sahitligimin toplamidir. Gördüklerimi ve bende yarattigi etkiyi yazmamin arka planinda da uluslararasi toplumu uyandirmak ve herkesin vicdanina bir davet göndermek istegi var. Unutmadan ifade etmek isterim, bu kitabin tüm geliri, Afrika El Sanatlari ve Kültür Evi'ne bagislanacak. O kanalla Afrikali kadinlara ulasacak. Kisacasi, uluslararasi toplumda farkindalik olusturmak kadar, Afrikali dostlarimizla da is birligi çalismalari yapiyorum. Tüm bunlar, Afrika'ya dair konularin uluslararasi bir gündeme dönüsmesine katki sagliyor sanirim." ifadelerini kullandi.
"Afrika'da ziyaret ettiginiz ülkelerde gerçeklestirdiginiz görüsmelerin oldukça samimi bir havada geçtigi görülüyor. Bu görüsmelerden sonra söz konusu kisilerle veya kuruluslarla irtibat haliniz devam ediyor mu? Diger bir ifadeyle, söz konusu ülkelerle iliskilerinizde bir süreklilik var midir?" sorusuna karsilik Emine Erdogan, Afrika First Lady'leriyle gerçekten özel bir dostlugunun bulundugunu aktardi. Erdogan, sunlari anlatti:
"Bu dostluk, yillarin getirdigi bir samimiyet ve özverili çalismalarimizin kalplerde karsilik bulmasiyla sekillendi. Bu süreçte, hem karsilikli ziyaretlerimizde hem de uluslararasi toplantilarda, siklikla bir araya geldik, bu da dostlugumuzun pekismesine vesile oldu. Tüm bu bulusmalar resmi mahiyetinden öte, ülkelerin, kadinlarin, çocuklarin ve bilumum sorunlarin hakkinda fikir alisverisinde bulundugumuz firsatlar oluyor. Kültür anlaminda da hatiri sayilir paylasimlarimiz oluyor. Afrika Yemek Kültürü ve Afrika Atasözleri kitaplari gibi birçok proje bu sayede olustu."
Emine Erdogan, 17-18 Aralik'ta, Istanbul'da, 3. Türkiye-Afrika Ortaklik Zirvesi'nin düzenlenecegini de belirterek, "Bu bulusmadan da digerlerinde oldugu gibi, büyük bir sinerji dogacagina inaniyorum. Hepsiyle özel bir dostlugum olan First Lady'lerle hasret giderecegimiz gibi, yeni projeler hakkinda görüsecegiz." dedi.
Kaynak: AA
Kriter Dergisinde, SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran'in Emine Erdogan ile yaptigi röportaja yer verildi.
Röportajda, Afrika ziyaretlerinde edindigi izlenimleri, kitadaki benzerlik ve farkliliklar ile Türkiye'nin kitaya yönelik yaklasimini anlatan Emine Erdogan, Türkiye'nin 2005'te baslattigi Afrika açilimindan sonra, dogudan batiya, kuzeyden güneye birçok Afrika ülkesini ziyaret ettiklerini belirtti.
Emine Erdogan, ilk Afrika ziyaretinde karsilastigi olumsuz tablo ile bugün Türkiye'nin elinin dokundugu cografyalardaki degisime iliskin soruya, su yaniti verdi:
"Yoksullukla mücadele, insan haklari, savas ve çatismalar en önemli mücadele alanlari. En nihayetinde, sömürgecilik tarihinin karanlik sayfalarinin yazildigi bir cografya Afrika. Afrika'nin bugününe baktigimizda da birçok ülkenin farkli motivasyonlarla orada oldugunu görüyoruz. Ancak, Türkiye'nin aktif, çok boyutlu, girisimci ve insani bir dis politikasi var. Bunun elbette yüz güldüren yansimalari oluyor. TIKA, Diyanet Isleri Baskanligi, Maarif Vakfi, Yunus Emre Enstitüleri, AFAD, Kizilay gibi güçlü kurumlarimizla oradayiz. Bu kurumlar yalnizca hibe ya da bagis yapmiyor, Kita'nin gelismesi ve kalkinmasi, yani kendi ayaklari üzerinde durabilmesi için çalisiyor."
- "Tarih bir yanda sömürenleri, diger yanda ise imar ve ihya edenleri görüyor"
Afrika cografyasinin basari ve mutlulugunu kendi basari ve mutluluklari olarak gördüklerini ifade eden Emine Erdogan, Afrika açilimi sonrasi, 2013'te baslayan Afrika ortaklik politikasinin kamu kurumlari, özel sektör, sivil toplum kuruluslari ve insani yardim örgütlerinin faaliyetlerini kapsayan bütüncül bir anlayisin ürünü oldugunu belirtti. Kitanin baris ve istikrarinin saglanmasina katki vermek, ayrica, ekonomik ve sosyal kalkinmasina destek olmanin ana hedefleri oldugunu vurgulayan Emine Erdogan, söyle devam etti:
"Ikili iliskilerimiz, esit ortaklik ve karsilikli yarar temelinde gelisiyor. Dolayisiyla, Türkiye'nin Afrika motivasyonu tüm Afrika ülkeleriyle dost ve kardes ülke olmamizi sagliyor. Çünkü Afrika cografyasinin basari ve mutlulugunu kendi basarimiz ve mutlulugumuz olarak görüyoruz. Bir anlamda, Afrika ile olan iliskilerimiz, dünya tarihine, insanligin güzel bir örnekligi olarak yaziliyor. Tarih bir yanda sömürenleri, diger yanda ise imar ve ihya edenleri görüyor. Gelecegin insanlari, insanlarin ve devletlerin önünde ne tip seçenekler oldugunu, insaniyetin bir devletin ruhu olabilecegini bugün yaptiklarimizla görecekler. Afrika cografyasindaki degisim bir anda olmayacak. Ancak yillardir ekilen tohumlar meyvelerini veriyor, dolayisiyla Afrika'nin zengin potansiyeliyle, geçmis kara günleri asacagina ve bu yüzyilin en büyük güçlerinden biri olacagina inaniyorum."
-"Afrika'daki yetim çocuk nüfusu, kalbimin en derin yaralarindan biridir"
"Afrika'da ziyaret ettikleri ülkelerde etkilendikleri ve kendilerinde iz birakan bir kisi veya olayin olup olmadigi" sorulan Emine Erdogan, sunlari anlatti:
"Bunu tek bir olay ya da kisi üzerinden anlatmam mümkün degil, zira Afrika seyahatlerimin tümü bende büyük bir öneme sahip. Öyle ki, görüp sahit olduklarim bir hatirata dönüstü. Acinin bu kadar yogunlastigi baska bir yer bilmiyorum. Zulmün kendine ait bir tarihi varsa, ben o tarihin bu kitada yazildigini düsünüyorum. Dünyayi degistirmek, adaleti saglamak, adeta her insanin içinden gelen bir içgüdüdür. Hepimiz, televizyon ekraninda gördügümüz aci bir tablo karsisinda bile hiç tanimadigimiz insanlara el uzatmak, gözyaslarini dindirmek isteriz. Hatirlarsaniz, bir dönem eti kemigine yapismis, bir yudum suya, bir lokma ekmege muhtaç çocuklarin sefaleti sik sik fotograflarin, belgesellerin konusu olurdu. Çaresizlik dedigimiz sey, sanki Afrika'nin iklimiydi. Bu görüntüleri bir dergide ya da haberlerde görmek bile çok sarsiciyken, açligi, kitligi, yoklugu, ölmek üzere olan çocuklari gidip yerinde görmek insani bastan asagi degistiriyor. O nedenle, sahit olduklarimi birbirinden ayirmam çok zor, ancak yine de sunu söylemeden geçemeyecegim, Afrika'daki yetim çocuk nüfusu kalbimin en derin yaralarindan biridir."
Emine Erdogan, saglik ve egitim hizmetlerinin son derece eksik, yer yer temiz su bulmanin bile imkansizlastigi bir cografyada yetim olma deneyiminin çok agir oldugunu belirterek, ziyaret etikleri yetimhanelerde tanistigi çocuklarin mücadelesinin, içinde büyük bir sizi olarak yer aldigini dile getirdi.
Yaptiklarinin gönüllerde buldugu yeri ifade eden bazi güzel anilarinin da oldugunu belirten Erdogan, "Mesela, 2017'de Birlesmis Milletlerin 72. Genel Kurulu açilisi çerçevesinde F4D (Fashion for Development) Kalkinma için moda etkinligi gerçeklestirilmisti. Burada, dünyaca ünlü model Iman Mohamed Abdulmajid bir ödül konusmasi yapti ve sahsim nezdinde, davetli tüm devlet ve hükümet baskan eslerinin önünde Afrika'da yapilanlar için Türkiye'ye tesekkür etti. Yani, yaptiklarimiz, her çevreden insanin takdirini kazaniyor. Türkiye'nin fedakarca yaptigi islerin inkar edilemez bir biçimde biliniyor olmasi ve tüm dünyanin kulak kesildigi ortamlarda kendiliginden dile gelmesi paha biçilmez bir duygu." ifadelerini kullandi.
Türkiye'nin yatirimlari ve insan odakli politikalari sonucunda, Afrika'da egitim anlaminda ciddi bir yol alindigini kaydeden Emine Erdogan, "Maarif Vakfimiz bu alanda son derece etkin. Nitelikli insanlar yetistiriyorlar. Bununla beraber, Anadolu'nun irfanini, degerlerimizi de oralara tasiyorlar. Yani insani yetistirirken, bilgiyi ilim ve irfanla harmanlanmis olarak veriyorlar." dedi.
Bunun yani sira Türkiye burslarindan istifade eden birçok Afrikali ögrencinin de bulundugunu hatirlatan Emine Erdogan, sunlari kaydetti:
"Son 10 yilda 54 Afrika ülkesinden basvurular almisiz. Yaklasik 14 bin basarili ögrenci bu burslardan faydalanarak ülkemizde egitim görmüs. Egitim, sonuçlarini anlik olarak degil, uzun vadede alacaginiz bir yatirim türüdür. Bu ögrencilerin her biri, diplomalarini aldiklarinda dönüp ülkelerine hizmet edecekler. Doktorlar yetistiginde, yurtdisindan doktorlarin gelip hastalari kurtarmasina gerek kalmayacak. Keza, mühendisler, ögretmenler, bilim insanlari arttikça, Afrika daha çok kendi ayaklari üzerinde duran bir cografya olacak. Nitelikli insan kaynagi sonraki nesillerin de nitelikli olmasini saglayacak. Iste o nedenle, her ülkenin oldugu gibi, Afrika ülkelerinin de gelecegi gençlerin ellerinde sekillenecek. Ben, bu noktada, egitimle ilgili yapilan tüm çalismalarin, meyvelerini insanlik olarak toplayacagimiza yürekten inaniyorum."
-"Dis politikamiz tüm insanligi kucakliyor"
Erdogan, tüm insanlarin acilar, üzüntüler ve felaketler karsisinda ayni tepkileri verdigini, gözyasinin, kahkahanin, dogumun ya da ölümün tercümana ihtiyaci olmadigini, annelerin kalbinin evrensel bir ritminin bulundugunu söyledi. Emine Erdogan, söyle devam etti:
"Ne mutlu bize ki Anadolu'nun büyük bir irfani var. Bu topraklar nice Allah dostunun evidir. Bize biraktiklari büyük bir manevi miras var. Bununla beraber, tarihimize baktiginizda, kapilarimizi tüm mazlumlara açtigimizi, her cografyada insanligin yardimina kostugumuzu görüyorsunuz. O nedenle, Türkiye dünyaya çok daha farkli bir medeniyet penceresinden bakiyor. Dis politikamiz tüm insanligi kucakliyor. Bu nedenle, ülkemiz dünyanin en cömert ülkelerinden biridir. Bu cömertlik, tamamen bu geçmisten kaynaklaniyor. En önemlisi de, insanlari dil, din, irk ve etnik köken gibi kategorilere ayirmiyoruz. Insanligi bir aile gibi görmezseniz, adaletli olamazsiniz. Mesela 2011'de Somali'ye yaptigimiz ziyareti asla unutamam. Tüm dünya oradaki insanlardan vazgeçmisken, bizim ülkemiz Somali'nin yaninda durdu. Dünyanin gördügü en büyük insani felaketlerden biri yasanirken, arkanizi dönüp gitmemek adalettir. Insanin bireysel bazdan baslayarak, devlet eliyle gerçeklestirilecek sorumluluklari var. Bu noktada çok sansli oldugumuza inaniyorum. Tüm farklarimiza ragmen, insanlik ailesine inaniyoruz ve politikalarimiz da insan merkezli olarak sekilleniyor."
Türkiye-Afrika iliskilerinin tarihi bir zemini oldugunu hatirlatan Emine Erdogan, "Afrika'ya gittiginizde, orada ecdadimizin ayak izlerini görüyorsunuz. Gittikleri her yeri ihya ettikleri gibi, Anadolu'nun hosgörü kültürünü yasatmislar. Böyle güçlü bir temele sahip iliskilerimiz dostluk bagiyla örülü. Bunun bir sonucu olarak, Afrika insaninda Türklere karsi büyük bir sevgi var." ifadelerini kullandi.
- "Kelebek etkisi yapacak projeleri son derece önemli buluyorum"
Türkiye'nin, dostane tutumunu en çok yaptigi islerle ispatladigini belirten Emine Erdogan, sunlari kaydetti:
"Mesela, 2002'de Afrika'da yalnizca 12 büyükelçiligimiz vardi. Simdi faaliyet gösteren 43 büyükelçiligimiz var. Ankara'daki Afrika büyükelçiliklerine baktiginizda ayni gelismeyi görüyorsunuz. 2008'de sayisi 10 olan Afrika büyükelçiligi, 2021'de 37'ye yükseldi. Hava yollarimiz, kitada 40 ülkeye, 60 noktaya sefer düzenliyor. Tüm bunlar, karsilikli iliskilerimizin ne kadar gelistiginin göstergeleridir. Tabii, Afrika'da kirilgan gruplar çok fazla. Fakat ondan önce, Afrika bir bütün olarak dezavantajli bir cografya. Bakin, Kovid-19 salgininda iki seneyi geride biraktik. Bu salgin dünya tarihinin en büyük felaketlerinden biridir. Bu süreçte, Afrika nüfusunun yalnizca yüzde 3'ü asiya ulasti. Gelismis ülkelerde ise asilama orani yüzde 60 civarinda. Bugünler, bize 'dost kara günde belli olur' atasözünü bir kez daha dogrulatmis oldu. Dünya asi tedariki yarisina girdi. Adil bir dagitimdan ziyade, birçok ülke, asi istifi yapti. Biz bu süreçte de Afrika ülkelerinin yaninda yer aldik. 44 Afrika ülkesine tibbi malzeme hibesi, nakdi bagis, tibbi malzeme ihracati ve alimi için izin gibi yardimlar sagladik. Iste dezavantajli gruplarin sorunlarini böyle hafifletebiliriz, yani kara günde onlari unutmayarak.
Bununla beraber, kelebek etkisi yapacak projeleri son derece önemli buluyorum. Bahsettigim Afrika El Sanatlari ve Kültür Evi'nin bu yönüyle ilham verici olduguna inaniyorum. Unutmamak gerekir ki kalkinmanin ön kosulu kadinlarin güçlendirilmesidir. Bu gerçeklestiginde çocuklara ve diger kirilgan gruplara dair sorunlar da çözülüyor. Hülasa, kadinlara yönelik projeleri her zaman destekledim, bundan sonra da benzer projeler gerçeklestirmeyi arzu ediyorum."
Afrika'nin sorunlarina dikkati çekmek için çalistigini, her seyden önce her uluslararasi toplantida ve platformda Afrika'nin, mutlaka konu basliklarindan biri oldugunu belirten Emine Erdogan, "2019'da New York'ta, Birlesmis Milletler Genel Kurulu kapsaminda, Sierra Leone Cumhurbaskani esi Fatima Maada Bio'nun özel davetiyle, 'Afrika'da Erken Evlilikler ve Tecavüzü Önlemek' paneline katilmistim. Burada yaptigim konusmada çocuk yasta evliligin, siddet, insan haklari ihlali ve uluslararasi mevzuata göre de suç oldugunu dile getirmistim." dedi.
Her 25 Mayis'ta Afrika Günü'ne özel programlar yaptiklarin animsatan Emine Erdogan, "Bu programlar vesilesiyle birçok Afrikali dostumuzla bulusuyoruz. Afrika ülkelerinin devlet makamlariyla oldugu kadar sivil toplum örgütleriyle de bir araya geliyoruz. Afrika ziyaretlerimde özellikle Afrika STK'leriyle toplantilara katilmaya büyük önem veriyorum. Sorunlari birinci elden ögrenmis oluyorsunuz. Tabii, mutlaka yetimhaneleri ziyaret ediyorum. O çocuklarin birini bile sevindirmek, kelimelere sigmayan çok büyük bir duygu." dedi.
- "Kitabin tüm geliri, Afrika El Sanatlari ve Kültür Evi'ne bagislanacak"
Birlesmis Milletler 76. Genel Kurulu kapsamindaki ABD ziyaretinde, Türk Evi'nin açilisini gerçeklestirdiklerini animsatan Emine Erdogan, bu açilista, "Afrika Seyahatlerim" kitabinin tanitimini yaptigini kaydetti. Erdogan, "Uzun yillara dayanan bu yolculuklardan sonra yazdiklarim, insanlik hallerine dair birçok sahitligimin toplamidir. Gördüklerimi ve bende yarattigi etkiyi yazmamin arka planinda da uluslararasi toplumu uyandirmak ve herkesin vicdanina bir davet göndermek istegi var. Unutmadan ifade etmek isterim, bu kitabin tüm geliri, Afrika El Sanatlari ve Kültür Evi'ne bagislanacak. O kanalla Afrikali kadinlara ulasacak. Kisacasi, uluslararasi toplumda farkindalik olusturmak kadar, Afrikali dostlarimizla da is birligi çalismalari yapiyorum. Tüm bunlar, Afrika'ya dair konularin uluslararasi bir gündeme dönüsmesine katki sagliyor sanirim." ifadelerini kullandi.
"Afrika'da ziyaret ettiginiz ülkelerde gerçeklestirdiginiz görüsmelerin oldukça samimi bir havada geçtigi görülüyor. Bu görüsmelerden sonra söz konusu kisilerle veya kuruluslarla irtibat haliniz devam ediyor mu? Diger bir ifadeyle, söz konusu ülkelerle iliskilerinizde bir süreklilik var midir?" sorusuna karsilik Emine Erdogan, Afrika First Lady'leriyle gerçekten özel bir dostlugunun bulundugunu aktardi. Erdogan, sunlari anlatti:
"Bu dostluk, yillarin getirdigi bir samimiyet ve özverili çalismalarimizin kalplerde karsilik bulmasiyla sekillendi. Bu süreçte, hem karsilikli ziyaretlerimizde hem de uluslararasi toplantilarda, siklikla bir araya geldik, bu da dostlugumuzun pekismesine vesile oldu. Tüm bu bulusmalar resmi mahiyetinden öte, ülkelerin, kadinlarin, çocuklarin ve bilumum sorunlarin hakkinda fikir alisverisinde bulundugumuz firsatlar oluyor. Kültür anlaminda da hatiri sayilir paylasimlarimiz oluyor. Afrika Yemek Kültürü ve Afrika Atasözleri kitaplari gibi birçok proje bu sayede olustu."
Emine Erdogan, 17-18 Aralik'ta, Istanbul'da, 3. Türkiye-Afrika Ortaklik Zirvesi'nin düzenlenecegini de belirterek, "Bu bulusmadan da digerlerinde oldugu gibi, büyük bir sinerji dogacagina inaniyorum. Hepsiyle özel bir dostlugum olan First Lady'lerle hasret giderecegimiz gibi, yeni projeler hakkinda görüsecegiz." dedi.