'Mevcut Sikintilar Giderilmeden Politik Bir 'Emeklilik' Büyük Sorunlara Yol Açar'

Emeklilikte Yasa Takinlar (EYT) tarafindan sik sik gündeme gelmesinin yani sira herkes tarafindan sorun olarak görülen “emeklilik” ile ilgili Is ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dali Ögretim Üyesi Doç. Dr. Burcu Savas Kutsal emeklilik sistemi ile alakali sorunlari ele alarak degerlendirmelerde bulundu. Kutsal, emeklilikle ilgili sorunlarin giderilmeden, geçmiste uygulanan süper emeklilik gibi anlik bir düzenlemenin büyük sorunlara ve açiklara sebep olacagini söyledi.

'Mevcut Sikintilar Giderilmeden Politik Bir 'Emeklilik' Büyük Sorunlara Yol Açar'


8 Eylül 1999’da yürürlüge konan 4447 sayili yasa ile emekli olmak için aranan sigortalilik süresi ve prim ödeme sartlarinin yaninda bir de yas sarti getirildi.

Bu anlamda emeklilikte yasa takilan milyonlarca insan hükümetten kendileri için bir çözüm üretmesini bekliyor. Ayrica birçok çalisan ve vatandas ise yine ayni sekilde mevcut emeklilik yasi ve sisteme dair sorunlarin giderilmesi için sürekli olarak emeklilikle ilgili gelismeleri yakindan takip ediyor.

Geçtigimiz günlerde Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligi tarafindan yapilan açiklamada ise son günlerde kamuoyuna yansiyan haberlere iliskin bir düzeltme ihtiyacinin olustugu belirtilerek, “Bakanligimizin öncelikli gündeminde EYT ile ilgili bir çalisma bulunmamaktadir" ifadelerine yer verildi.

Emeklilik sisteminde yasanan mevcut sorunlara dair Bahçesehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Is ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dali Ögretim Üyesi Doç. Dr. Burcu Savas Kutsal da anlik ya da geçici bir politika ile herhangi bir müdahalenin uzun vadede çok daha büyük sorunlar açabileceginin altini çizdi.

“SÜPER EMEKLILIK SONUCU KARADELIK GIBI KAPANMAYAN BIR AÇIK OLUSTU”

Yasanan sorunlarin da geçmiste uygulanan süper emeklilik uygulamasi sonucu ortaya çiktigini vurgulayan Doç. Dr. Burcu Savas Kutsal, “Aslinda hukuki terimde ‘yaslilik sigortasi’ olarak adlandirilan bu sigorta dali kotarilmasi en zor dallarimizdan biridir. Çünkü uzun vadede bir takim harcamalari bünyesinde barindirdigi için mali dengenin çok iyi gözetilmesi gerekiyor. Fakat geçmis yillarda popüler siyasi egilimler sonucunda süper emeklilik sistemleri uygulanarak herhangi bir hesaplamaya dayanmadan vatandaslarin 5-6 yil öncesinde emekli olmalarina imkân kilindi. Aslinda ilk basta baktigimizda sosyal devlet ilkesi geregi devletimizin vatandasa sagladigi bir avantaj gibi gözükse de günün sonunda sistemde çok büyük sorunlara yol açti. Tabi ki de tek sebep bu degil. Yalniz herhangi bir hesaplamaya ve gerekçeye dayanmadan politik amaçli dokunuslar 1992 yilina kadar açik vermeyen kurumun, hatta devlete maddi anlamda aktarim bile saglayabilen sosyal güvenlik kurumlarinin 1992 yilindan itibaren adeta karadelik gibi kapanmayan bir sekilde açik vermesine neden olundu. Bu politikalar sonucu olusan açigi giderebilmek için emeklilik açisindan daha sert ve kati uygulamalarin, yüksek yaslarin gündeme gelmesine neden oldu. Bu durum geçmisten gelen gereksiz müdahalelerin sonucu ortaya çikmistir” seklinde konustu.



“EMEKLILIK YASI NE ÇOK ERKEN NE ÇOK GEÇ OLMALI YOKSA IKISI DE TEHLIKELI”

Hem kadin hem de erkeklerde emekli olma yasi da ayni sekilde mevcut sistemde çok yüksek bir yas olarak düsünülüyor. Çogu kisinin bu nedenle ‘ben nasil olsa emekliligimi göremeyecegim’ düsüncesi ile prim yatirmak istemeyecegini de hatirlatan Kutsal, “Emeklilik yasi konusunda ne kadar erken yas belirlemek tehlikeliyse ayni zamanda yüksek bir yasi belirlemek daha dogrusu ülke gerçeklerine uymayan yükseklikte bir yasi belirlemek de o derece tehlikelidir. Bu, insanlarin tabiri caizse ölene kadar çalismasina, hiç emeklilik ayligindan istifade edememesine ya da çok kisa bir süre bu ayliktan faydalanabilmesine neden olur ki bu da insanlarin aslinda ülkemizin kanayan bir yarasi olan kayit disiliga sevk edecektir. Çünkü kimse prim ödemek istemeyecek. Yas noktasinda Avrupa geneline baktigimizda aslinda 65 yasin kabul gördügünü görüyoruz. ILO’nun 102 sayili sözlesmesinde de emeklilik yasinda öngörülen tavan yas 65 yas ama burada her ülkenin kendi demografik, sosyal, ekonomik, cografi kosullarina, o ülkede yasayan insanlarin muhtemel ömür, hayat yaslarina uygun bir yasin belirlenmesi gerekiyor. Istihdam politikalari, aktüeryal denge de kurumlar açisindan çok önem arz ediyor” ifadelerini kullandi.

“SORUNLAR ÇÖZÜLMEYECEKSE DOKUNMAMAK EN IYISI OLACAKTIR”

Son olarak da herkesin bekledigi çözümlerin üzerinde iyi bir hesaplama yapmadan ilerlemenin magduriyetler yasatacagini ifade eden Kutsal, “Dolayisiyla burada yapilan düzenlemelere ya da yapilacak bir müdahale bunlari gözeterek olmali. Günü ve magduriyeti anlik giderebilmek adina bir takim dokunuslar yapilmasini savunabilsek de yine de bunun domino tasi etkisi olusturacagini, orta ve uzun vadede yine magduriyetlere ve içinden çikilmayacak sonuçlara yol açacagini da göz önünde bulundurmak lazim. Zaten kurumun aktüeryal dengesinde, sistemde ve gidisatta sikinti var. Bunlari gerçek anlamda mümkün oldugunca halletmeden, orta-uzun vadeli projeksiyonlarla bir takim saptamalarda bulunmadan, sadece anlik noktasal bir çözüm için dokunmamak daha dogru olacaktir. Dokunulacaksa da bunlar çözülerek, dogru tespitlerle, hesaplamalarla ve öngörülerle ilerlemek en dogrusu olacaktir” diyerek sözlerini sonlandirdi.

Kaynak: İHA