Marmara Denizi'nde Mimari Bloklar Yüklü Gemi Batigi Kesfedildi
Yalova kiyilarinda sürdürülen su alti arastirmalarinda yaklasik 3,5 metre derinlikte kargosu mimari bloklardan olusan yeni bir batik tespit edildi Bursa Uludag Üniversitesi Sualti Arkeolojisi Anabilim Dali Baskani Dr. Ögr. Üyesi Serkan Gündüz: 'Çalismalar daha çok yeni. Üzerine çalismamiz gerekiyor. Kütüphane çalismalarindan sonra bunu Altinova1 batigi olarak bilim dünyasina kazandirmayi planliyoruz' Altinova Belediye Baskani Metin Oral: 'Su altinda yürütülecek çalismalarin gelismesiyle beraber gelecekte bir su alti arkeoparkini da hayata geçirmis olacagiz'
SITKI YILDIZ - Yalova'nin Altinova ilçesi kiyilarinda arastirma gerçeklestiren ekipler, Marmara Denizi'nin yaklasik 3,5 metre derinliginde kargosunu mimari bloklarin olusturdugu yeni bir batik kesfetti.
Kültür ve Turizm Bakanliginin izni, Altinova Belediyesi destegiyle 2018'den itibaren yürütülen "Yalova Kiyilari Antik Liman ve Sualti Yüzey Arastirmasi Projesi" kapsaminda çalisma yürüten ekipler, ilçe açiklarinda gemi batigi tespit etti.
Yalova, Harran, Kastamonu, Yildiz Teknik ve Sinop üniversitelerinin destegiyle Bursa Uludag Üniversitesi Sualti Arkeolojisi Anabilim Dali Baskani Dr. Ögretim Üyesi Serkan Gündüz'ün bilimsel danismanliginda sürdürülen Limnae/Civetot Sualti Kazi çalismalarinda kazi alaninin tarihinin milattan sonra 4. yüzyila dayandigini gösteren buluntulara ulasti.
Ekibiyle çalismalarin bu yilki bölümünü sonlandiran Gündüz, AA muhabirine, proje kapsaminda çalismalarin Altinova kiyi seridinde gerçeklestirildigini söyledi.
Geçen 4 yillik süreçte beklemedikleri sürprizlerle karsilastiklarini belirten Gündüz, söyle devam etti:
"Aslinda 2018 yilinda ilk kez burada baslamamizin sebepleri arasinda hem Helenopolis Antik Kenti’nin hem de Kibotos Manastiri veya kalesi olarak bilinen alanin bu bölgede oldugunun bilinmesiydi. Ayrica eski haritalardan Limnae Antik Kenti'nin de yine Altinova ilçe sinirlari içerisinde oldugunu biliyorduk. Yaptigimiz su alti arastirmalariyla bu kentlerin Marmara Denizi ile olan baglantilarini ve olasi günümüze kalmis kültür varliklarini su altinda tespit etmeyi amaçladik."
- "Batigin yükünde mimari tas bloklar tespit ettik"
Gündüz, Altinova'nin su alti kültür zenginliklerinin kendilerini her geçen yil biraz daha heyecanlandirdigini dile getirerek, "Yeni buldugumuz batigin yükünde mimari tas bloklar tespit ettik. Bu tasin önemi ise Karamürsel ve Altinova sirtlarinda halen çikartilan od tasi olmasidir. Özellikle batigin bulundugu konum itibariyla Altinova kiyi seridinde yasanan kiyi degisimlerinin anlasilmasinda da bize önemli bilgiler verecegini düsünüyorum. Çalismalar daha çok yeni. Üzerine çalismamiz gerekiyor. Kütüphane çalismalarindan sonra bunu Altinova-1 batigi olarak bilim dünyasina kazandirmayi planliyoruz." diye konustu.
- Bölgede daha önce de zeytinyagi isligi bulunmustu
Tarihi kaynaklara göre Kibotos'un kale diye geçmesine ragmen daha sonra manastir, liman, yerlesim alani olarak da isimlendirildigine vurgu yapan Gündüz, kendilerinin de ilk isimlendirme nedeni ile kale olarak adlandirdiklarini ifade etti.
Gündüz, 2019'da Kibotos Kalesi oldugunu düsündükleri yapi kompleksi ile karsilastiklarina isaret ederek, sunlari kaydetti:
"2020 yili çalismalarimiz tamamen bu kompleks üzerinde gerçeklesmisti. Kompleks içerisinde altidan fazla tanimlayabilecegimiz yapi bulunmaktadir. Bunlardan birinin zeytinyagi isçiligi oldugunu net bir sekilde söyleyebiliriz. Birinin de hamam oldugunu düsünüyoruz. Yüzey arastirmasi esnasinda diger yapilarin fonksiyonlarini anlayabilecegimiz bir buluntuyla karsilasmadik. Bu nedenle 2021 yilinda Limnae-Kibatos Su Alti Kazilarini Yalova Müze Müdürlügü baskanliginda baslattik. Yaptigimiz çalismalarda da milattan sonra 4. yüzyil ile 13. yüzyil arasina tarihlendirilebilen mimari ve seramik buluntular ele geçti. Bu da aslinda Kibotos Kalesi'nin Limnae yerlesiminin üzerine kuruldugu hipotezimizi kismen de olsa destekler nitelikteki buluntular. Daha yolun basindayiz, emekleme asamasindayiz. Ileride gerçeklesecek kazilarin bu konu hakkinda bize daha net bilgi verecegini düsünüyorum."
Birinci Haçli Seferinden sonra Kibotos Kalesi'nin, merkezi Fransa'da bulunan Cluny cemaati tarafindan Cluny Manastiri'na dönüstürüldügüne dikkati çeken Gündüz, "Geçen yil Fransa'da Cluny yili olarak ilan edildi. Cluny'nin dünyada 1600'den fazla mimari kalintilari bulunmakta. Cluny bu kalintilari UNESCO kapsamina alma çalismalari baslatti. Kazilarda su altinda buldugumuz kalintilarin Cluny Manastiri'na ait oldugunu kanitlayabilirsek ileride UNESCO Dünya Mirasi Listesi'nde kendine yer bulmasi olasi gözükmekte." diye konustu.
- "Devaminin da gelecegini düsünüyorum"
Altinova Belediye Baskani Metin Oral, su altindaki eserlerin dünya, Türkiye ve il için önemli bir kazanim olacagina deginerek, "Su altinda yürütülecek çalismalarin gelismesiyle beraber gelecekte bir su alti arkeoparkini da hayata geçirmis olacagiz. Bunun yaninda hocalarimiz yeni bir batigin da emarelerine rastladilar. Birinci batigimizin devaminin da gelecegini düsünüyorum. Müjdeli haberlerimizi de hem bilgi hem eser olarak alacagimiza inaniyorum." ifadelerini kullandi.
Müze Müdürü Sinan Özbey de tespit çalismalarina göre gelecek yil ekip sayisi artirilarak eserlerin daha hizli ortaya çikarilmasi ve belgelenmesi yönünde çalismalar yapilacagini aktardi.
Kibotos'un dünya tarihi için çok önemli bir yer olduguna vurgu yapan arkeolog Isil Akalan Gündüz ise "Dünya üzerinde Cluny alanlarinin dagilimi Avrupa'da çok var ama Balkanlar ve Türkiye'de tek bir yer mevcut. Onun da burasi oldugunu düsünüyoruz." dedi.
Kaynak: AA
Kültür ve Turizm Bakanliginin izni, Altinova Belediyesi destegiyle 2018'den itibaren yürütülen "Yalova Kiyilari Antik Liman ve Sualti Yüzey Arastirmasi Projesi" kapsaminda çalisma yürüten ekipler, ilçe açiklarinda gemi batigi tespit etti.
Yalova, Harran, Kastamonu, Yildiz Teknik ve Sinop üniversitelerinin destegiyle Bursa Uludag Üniversitesi Sualti Arkeolojisi Anabilim Dali Baskani Dr. Ögretim Üyesi Serkan Gündüz'ün bilimsel danismanliginda sürdürülen Limnae/Civetot Sualti Kazi çalismalarinda kazi alaninin tarihinin milattan sonra 4. yüzyila dayandigini gösteren buluntulara ulasti.
Ekibiyle çalismalarin bu yilki bölümünü sonlandiran Gündüz, AA muhabirine, proje kapsaminda çalismalarin Altinova kiyi seridinde gerçeklestirildigini söyledi.
Geçen 4 yillik süreçte beklemedikleri sürprizlerle karsilastiklarini belirten Gündüz, söyle devam etti:
"Aslinda 2018 yilinda ilk kez burada baslamamizin sebepleri arasinda hem Helenopolis Antik Kenti’nin hem de Kibotos Manastiri veya kalesi olarak bilinen alanin bu bölgede oldugunun bilinmesiydi. Ayrica eski haritalardan Limnae Antik Kenti'nin de yine Altinova ilçe sinirlari içerisinde oldugunu biliyorduk. Yaptigimiz su alti arastirmalariyla bu kentlerin Marmara Denizi ile olan baglantilarini ve olasi günümüze kalmis kültür varliklarini su altinda tespit etmeyi amaçladik."
- "Batigin yükünde mimari tas bloklar tespit ettik"
Gündüz, Altinova'nin su alti kültür zenginliklerinin kendilerini her geçen yil biraz daha heyecanlandirdigini dile getirerek, "Yeni buldugumuz batigin yükünde mimari tas bloklar tespit ettik. Bu tasin önemi ise Karamürsel ve Altinova sirtlarinda halen çikartilan od tasi olmasidir. Özellikle batigin bulundugu konum itibariyla Altinova kiyi seridinde yasanan kiyi degisimlerinin anlasilmasinda da bize önemli bilgiler verecegini düsünüyorum. Çalismalar daha çok yeni. Üzerine çalismamiz gerekiyor. Kütüphane çalismalarindan sonra bunu Altinova-1 batigi olarak bilim dünyasina kazandirmayi planliyoruz." diye konustu.
- Bölgede daha önce de zeytinyagi isligi bulunmustu
Tarihi kaynaklara göre Kibotos'un kale diye geçmesine ragmen daha sonra manastir, liman, yerlesim alani olarak da isimlendirildigine vurgu yapan Gündüz, kendilerinin de ilk isimlendirme nedeni ile kale olarak adlandirdiklarini ifade etti.
Gündüz, 2019'da Kibotos Kalesi oldugunu düsündükleri yapi kompleksi ile karsilastiklarina isaret ederek, sunlari kaydetti:
"2020 yili çalismalarimiz tamamen bu kompleks üzerinde gerçeklesmisti. Kompleks içerisinde altidan fazla tanimlayabilecegimiz yapi bulunmaktadir. Bunlardan birinin zeytinyagi isçiligi oldugunu net bir sekilde söyleyebiliriz. Birinin de hamam oldugunu düsünüyoruz. Yüzey arastirmasi esnasinda diger yapilarin fonksiyonlarini anlayabilecegimiz bir buluntuyla karsilasmadik. Bu nedenle 2021 yilinda Limnae-Kibatos Su Alti Kazilarini Yalova Müze Müdürlügü baskanliginda baslattik. Yaptigimiz çalismalarda da milattan sonra 4. yüzyil ile 13. yüzyil arasina tarihlendirilebilen mimari ve seramik buluntular ele geçti. Bu da aslinda Kibotos Kalesi'nin Limnae yerlesiminin üzerine kuruldugu hipotezimizi kismen de olsa destekler nitelikteki buluntular. Daha yolun basindayiz, emekleme asamasindayiz. Ileride gerçeklesecek kazilarin bu konu hakkinda bize daha net bilgi verecegini düsünüyorum."
Birinci Haçli Seferinden sonra Kibotos Kalesi'nin, merkezi Fransa'da bulunan Cluny cemaati tarafindan Cluny Manastiri'na dönüstürüldügüne dikkati çeken Gündüz, "Geçen yil Fransa'da Cluny yili olarak ilan edildi. Cluny'nin dünyada 1600'den fazla mimari kalintilari bulunmakta. Cluny bu kalintilari UNESCO kapsamina alma çalismalari baslatti. Kazilarda su altinda buldugumuz kalintilarin Cluny Manastiri'na ait oldugunu kanitlayabilirsek ileride UNESCO Dünya Mirasi Listesi'nde kendine yer bulmasi olasi gözükmekte." diye konustu.
- "Devaminin da gelecegini düsünüyorum"
Altinova Belediye Baskani Metin Oral, su altindaki eserlerin dünya, Türkiye ve il için önemli bir kazanim olacagina deginerek, "Su altinda yürütülecek çalismalarin gelismesiyle beraber gelecekte bir su alti arkeoparkini da hayata geçirmis olacagiz. Bunun yaninda hocalarimiz yeni bir batigin da emarelerine rastladilar. Birinci batigimizin devaminin da gelecegini düsünüyorum. Müjdeli haberlerimizi de hem bilgi hem eser olarak alacagimiza inaniyorum." ifadelerini kullandi.
Müze Müdürü Sinan Özbey de tespit çalismalarina göre gelecek yil ekip sayisi artirilarak eserlerin daha hizli ortaya çikarilmasi ve belgelenmesi yönünde çalismalar yapilacagini aktardi.
Kibotos'un dünya tarihi için çok önemli bir yer olduguna vurgu yapan arkeolog Isil Akalan Gündüz ise "Dünya üzerinde Cluny alanlarinin dagilimi Avrupa'da çok var ama Balkanlar ve Türkiye'de tek bir yer mevcut. Onun da burasi oldugunu düsünüyoruz." dedi.
