TRT World Forum 2021'De Iklim Kriziyle Mücadele Yollari Ele Alindi

Ingiltere Disisleri Bakanligi Iklim Degisikligi Özel Temsilcisi Nick Bridge: '(Türkiye'nin Paris Iklim Anlasmasi'ni onaylamasi) Türkiye çok önemli bir ekonomi. Düsük karbon ve sifir karbon üretimi yapabilme kabiliyeti açisindan da önemli bir ülke. Su an Avrupa ülkelerinin yesil stratejileri var ortada. Türkiye ekonomisinin de bu geçise destek verdigini görmek çok güzel' Hollanda Disisleri Bakanliginin eski stratejik politika danismani Alexander Verbeek: 'Son 200 yildaki ve özellikle son 10 yillarda gerçeklesen hizli ekonomik büyüme ile iklim degisikligi sorunu arasinda dogrudan bir baglanti var' Princeton Üniversitesi Uluslararasi Iliskiler Bölümünden Prof. Robert O. Keohane: '(Iklim sorunlariyla mücadelede) Geri dönüsü olmayan noktayi henüz geçmedik. Ekonomiyi 2050 yilina kadar çok az ekonomik maliyetle tamamen karbondan arindirabilecegimizi gösteren çok kapsamli raporlar var'

Ingiltere Disisleri Bakanligi Iklim Degisikligi Özel Temsilcisi Nick Bridge, Türkiye'nin Paris Iklim Anlasmasi'ni onaylamasinin önemine isaret ederek, "Türkiye çok önemli bir ekonomi. Düsük karbon ve sifir karbon üretimi yapabilme kabiliyeti açisindan da önemli bir ülke. Su an Avrupa ülkelerinin yesil stratejileri var ortada. Türkiye ekonomisinin de bu geçise destek verdigini görmek çok güzel." dedi.

"Güç ve Paradoks: 21. Yüzyilda Büyük Stratejiyi Anlamak" temasiyla düzenlenen TRT World Forum 2021'de, "Stratejik Tehdit Olarak Iklim ve Küresel Saglik Krizleri" baslikli oturum gerçeklestirildi.

TRT World Sunucusu Rachael Ruble'nin moderatörlügündeki oturuma, Ingiltere Disisleri Bakanligi Iklim Degisikligi Özel Temsilcisi Bridge'in yani sira Hollanda Disisleri Bakanliginin eski stratejik politika danismani ve çevreci yazar Alexander Verbeek, Princeton Üniversitesi Uluslararasi Iliskiler Bölümünden Emeritus Prof. Robert O. Keohane, Dünya Saglik Örgütü (DSÖ) Halk Sagligi ve Çevre Dairesi Direktörü Maria Neira, Afrika Hastalik Kontrol ve Önleme Merkezleri Müdürü John N. Nkengasong ve Wisconsin-Madison Üniversitesi Küresel Saglik Enstitüsü Müdürü Jonathan Patz katildi.

- "Türkiye su ana kadar çok sey yapti"

Ingiltere'nin Iklim Degisikligi Özel Temsilcisi Bridge, kasim ayinda Iskoçya'nin Glasgow kentinde düzenlenecek Birlesmis Milletler (BM) Iklim Degisikligi Konferansinda (COP26) bir araya gelecek hükümetlerin, Paris Iklim Anlasmasi çerçevesinde verdikleri taahhütleri arttiracaklarini, özellikle en kirilgan ülkelere verilecek destegin ele alinacagini belirtti.

Ev sahibi ülke olarak Ingiltere'nin, Türkiye ve birçok önemli ortakla hedeflere ulasmak için is birligi içinde olacagini vurgulayan Bridge, "Emisyonlari en az yari yariya önemli ölçüde azaltmaya kararliyiz. Ancak bu yolda kat edecek daha çok yolumuz oldugunu, uyum saglamamiz ve dirençli olmamiz gerektigini de kabul ediyoruz." diye konustu.

Bridge, Paris Iklim Anlasmasi'nin uygulanmasinda ülkelerin karbondan arinmak için birlikte çalismasi gerektiginin altini çizerek, "Iklim ve saglik riskleri karsi karsiya oldugumuz en büyük riskler. Bunlari ciddi bir sekilde ele alirsak çözüme ciddi katki sunabiliriz." ifadesini kullandi.

Türkiye'nin Paris Iklim Anlasmasi'ni onaylamasini da degerlendiren Bridge, sunlari kaydetti:

"Cumhurbaskani Erdogan tarafindan yapilan Paris Iklim Anlasmasi'nin onaylanmasina iliskin duyuru çok önemliydi. Yani, 2053 yilina kadar karbon nötr olma taahhüdü, bunlar son derece önemli adimlar. Türkiye çok önemli bir ekonomi. Düsük karbon ve sifir karbon üretimi yapabilme kabiliyeti açisindan da önemli bir ülke. Su an Avrupa ülkelerinin yesil stratejileri var ortada. Türkiye ekonomisinin de bu geçise destek verdigini görmek çok güzel."

Bridge, Ingiltere'nin bu gelismeyi destekledigini belirterek, "Türkiye su ana kadar da çok sey yapti. Su an da uzun vadeli hedef ortaya konuldugu ve isletmelere yol haritasinin ne oldugu açik bir sekilde gösterildigi için gida ve ulasim sistemi gibi alanlar daha iyi olacak sekilde degisebilir. Bu gerçekten çok cazip bir durum." diye konustu.

COP26 yaklasirken, herkesin çevre konusunda acilen harekete geçmesinin önemli oldugunu söyleyen Bridge, iklim degisikligi meselesinin bütüncül sekilde ele alinmasi gerektigini de vurguladi.

- "Zenginlestikçe daha fazla tüketmek istiyoruz"

Hollandali diplomat ve yazar Verbeek de "Son 200 yildaki ve özellikle son 10 yillarda gerçeklesen hizli ekonomik büyüme ile iklim degisikligi sorunu arasinda dogrudan bir baglanti var." dedi.

Dünya çapinda enerji sepetinin yüzde 80'inin fosil yakita dayandigini aktaran Verbeek, "Bunun yani sira, zenginlestikçe daha fazla tüketmek istiyoruz. Çok fazla ürün satin aliyoruz." diye konustu.

Verbeek, lüks harcamalarin iklim sorunlarinin ortaya çikmasindaki payina dikkati çekerek, fosil yakitlara dayali ekonomik büyümenin sürdürülemeyeceginin de altini çizdi.

Hükümetlerin ekonomik büyümeye yönelik yaklasimlarinda, insanlarin da yasam tarzlarinda hizli bir sekilde rotayi degistirmesi gerektigini isaret eden Verbeek, "Daha zengin degil, daha iyi yasam anlamina gelen, 'büyümeyi azaltmayi ya da negatif büyümeyi', yani 'yesil büyümeyi' tesvik edebiliriz." ifadelerini kullandi.

Verbeek, fazla et tüketimi ve ihtiyaç disi sebeplerle araçlar, büyük seyahat gemileri ya da uçaklarla yapilan seyahatler gibi aliskanliklarin çevre sorunlarina yol açtigina dikkati çekerek, "Dünyada birçok insan temel gereksinimlerini karsilayamazken, ihtiyacimiz olmayan pek çok lükse devlet düzeyinde tesvik veriyoruz." diye konustu.

Fosil yakitlarin yenilenebilir enerjiden daha fazla sübvanse edildigini söyleyen Verbeek, hükümetlerin dogru alanlara tesvik vermesi gerektigini vurguladi.

- "Paris Iklim Anlasmasi çok önemli bir yenilikti"

Prof. Keohane ise iklim sorunlariyla mücadele konusunda hala yapilabilecek seyler oldugunu vurgulayarak, "Geri dönüsü olmayan noktayi henüz geçmedik. Ekonomiyi 2050 yilina kadar çok az ekonomik maliyetle tamamen karbondan arindirabilecegimizi gösteren çok kapsamli raporlar var. Maliyet neredeyse sifir." diye konustu.

Iklim ve çevre konularinda atilan küresel adimlara iliskin ise Keohane, "Paris Iklim Anlasmasi çok önemli bir yenilikti. Kyoto'dan (Kyoto Protokolü) farkliydi çünkü Paris Iklim Anlasmasi'nda ülkelere kendi çikarlarinin ne oldugunu tanimlama sansi verildi. Böylelikle önce sahiplenme, sonra da seffaflik ve izleme boyutu ortaya çikti. Ülkeler kendi taahhütlerini belirledi." ifadelerini kullandi.

Keohane ayrica, iklim sorunlariyla mücadelede yoksul ülkelerin tek basina hareket etmesinin beklenemeyecegini, iklim degisikligiyle ilgili uygulanabilir uluslararasi eylemlerin ortaya konulmasi gerektigini de vurguladi.

Kaynak: AA