Sel Balikçilari Da Vurdu Açiklamasi 1,5 Aydir 'Vira Bismillah' Diyemediler

Kastamonu’da 11 Agustos’ta Ezine Çayi’nin tasmasi sebebiyle meydana gelen sel, can kayiplarinin yani sira, çok sayida ev ve is yerinin zarar görmesine neden oldu. Sel felaketi sebebi ile Kastamonu’da 72 kisi hayatini kaybetti, çok sayida ev ve is yeri de yikildi. Sel sebebiyle, çaylardan sürüklenen otomobiller, ev esyalari, agaçlar, tomruklar Karadeniz’e sürüklendi. Dere yataklarinda birçok alanda çalisma olmasi sebebi ile aylardir, çamurlu bir sekilde akan dereler Karadeniz’i kahverengine bürüyor. Denizin çamurla kaplanmasi ve selin sürükledigi tonlarca esya, otomobil ve agaçlarin deniz dibinde kalmasi sebebiyle balikçilar, 1,5 aydir “Vira Bismillah” diyemedi. Denizlerde av sezonunun baslamasina ragmen denize açilamayan balikçilar, magdur olduklarini belirterek yetkililerden yardim istedi. Balikçilar, denize açilamamasi, kentte balik fiyatlarina da yansidi.

“Denizin kirli ve bulanik olmasindan dolayi baliga açilamiyoruz”

Çatalzeytin’de Ginolu Balikçi Barinaginda 55 yildir balikçilikla geçimini saglayan Bayram Bulut, “55 yildir balikçilik yapiyorum. Dedemden babama, babamdan bana, benden de ogluma geçti. Yalniz bu selden dolayi asagi yukari av sezonunun açildigi Eylül ayindan bu tarafa denize çikamiyoruz. Çiksak bile 1-2 gün ancak çikabildik. Deniz çok bulanik, palamut bulanik suya girmiyor. Agaçlar var denizde, bu yüzden her bölgede ag atamiyoruz. Çok magduruz. Çünkü denizden nereden ne çikacagini artik bilemiyoruz. Eskisi gibi su anda deniz temiz degil. Onun için ag atmak istesek, güvenemiyoruz. Zaten deniz çok bulanik, bulanik suya palamut kesinlikle girmez. Sürekli hava bozuyor, yagmur yagiyor. Çaylar bulanik akiyor, deniz çamurlu su anda. Bu yüzden kiyi balikçisi, yani palamut yakalamak isteyen balikçilar su anda magdur. Denize çikamiyoruz. Abana’da 40-50 tane balikçi vardir, Çatalzeytin’de 15 balikçi var. En az 250-300 kayik vardir. Bunlarin yani sira, Doganyurt var, Inebolu var, Cide var. Buralarda kaç balikçi var bilmiyorum ama çok fazla balikçi, bu isten ekmek yiyenler bu yil magdur” dedi.



“15 kisi çalisiyorduk, teknede 4 kisi kaldik”

Denizde balik olmamasi sebebi ile fiyatlarin da yükseldigini ifade eden Bulut, “Sürekli yagis var, iklimler degisti. Havanin zamani tutmuyor. Ne zaman ne esecegi belli degil. Sürekli firtina var, deniz bulanik, çamur içinde. Ben, 55 yildir balikçilik yapiyorum, daha bugüne kadar böyle bir sel görmedim. Böyle bir felaket yasamadik. Denizin bu kadar pis oldugunu hiç görmedik. Kastamonu’da bu yüzden ne yazik ki balik yok. Su anda balik fiyatlarini görüyorsunuz. Balik tutamadigimizdan, balik olmadigindan dolayi fiyatlar yükseliyor. Balik olsa fiyatlarda kendi kendine düser” diye konustu.



“Balik sezonu basladi ama bizim yüzümüz gülmedi”

Denize açilamadiklari için çalisanlarinin hepsinin isten ayrildigini kaydeden Bulut, “Balik havasi yok su anda. Deniz böyle estikçe baliga bizler çikamayiz. Hadi çiktin diyelim su havada balik göremezsiniz. Çünkü deniz bulanik. Bu yila kadar yanimizda 15 kisi çalisiyordu. Fakat bu yil baliga çikamadigimiz için hepsi ayrildi, aile fertlerinden olusan 4 kisi kaldik. Balik sezonu basladi ama ne yazik ki bizim yüzümüz gülmedi. Avlanamiyoruz, avlanamadik, hiç kimseye balik ulastiramiyoruz” seklinde konustu.



“Deniz dalgali, rüzgarli ve çamurlu, bu yüzden dolayi balik yakalamiyoruz”

Fiyatlarin yükselmesi sebebi ile balik yiyemediklerini söyleyen Halil Ibrahim Yay ise, “Agustos ayinda yasanan sel felaketinden dolayi balik Karadeniz’de yok. Çatalzeytin’de su anda rüzgardan, dalgadan, lodostan, çamurdan, denizin kirliliginden dolayi balikçilarda, baliga açilamiyor. Biz de bugün limana geldik, zaman zaman buraya geliyoruz. Kendi kendimize balik tutuyoruz. Fakat bu yil yasanan selden dolayi balik fiyatlari pahali. Balikçilarda denize açilamadiklarindan dolayi magdur oldu. Bizler de balik yiyemedigimizden dolayi magduruz. Günlük olarak buraya geliyoruz, kendi kendimize balik yakalamaya çalisiyoruz. Deniz dalgali, rüzgarli ve çamurlu, bu yüzden dolayi balik yakalamiyoruz. Elimizden geldigi kadariyla günde ne kadar yakalayabildiysek artik” ifadelerini kullandi.