CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yine tartışmalı sözler sarfetti: Başörtüsü yasağını biz kaldırdık

İBB’nin düzenlediği bir toplantıya katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı kendisiyle ilgili söylediği "mitomani" sözünü haklı çıkaracak bir çıkış daha yaptı. Asıl muhafazakarın CHP olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, başörtüsü sorununu kendisinin çözdüğünü iddia etti. Kılıçdaroğlu ayrıca Necip Fazıl’ın da CHP’li olduğunu ileri sürdü.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yine tartışmalı sözler sarfetti: Başörtüsü yasağını biz kaldırdık
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yine tartışmalı sözler sarfetti: Başörtüsü yasağını biz kaldırdık
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB'nin organize ettiği ve muhafazakar çevreden isimlerin yer aldığı bir grupla online toplantı gerçekleştirdi.

Toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin etnik kimlik, inanç ve toplumsal yaşam açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğunu, herkesin yaşam tarzına, inancına ve kimliğine saygı duyulduğu sürece çatışma alanı olmaktan çıkacağını ifade etti.

'ASIL MUHAFAZAKAR CHP'DİR'
Muhafazakarlar ile ilgili CHP'nin inandırıcılık sorunu olup olmadığına yönelik soruna cevap veren Kılıçdaroğlu 'Onlara, 'Siz kendinize muhafazakar diyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Asıl muhafazakar olan CHP, çünkü değişime direniyor' diyorum. Bir eleştiri varsa o eleştiriye kaynak olan bir uygulama veya bir söz vardır. Bu eleştiriye karşılık önce CHP'nin oturup kendine bakması lazım. Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP'dir. Bunu partinin genel başkanı olarak söylüyorum. Değişimin temel felsefesi de toplumun her kesimini kucaklamaktır. Eğer siyaset yapıyorsanız toplumun bir kesimini dışlayarak, ötekileştirerek siyaset yapamazsınız.' dedi.

'BAŞÖRTÜSÜ YASAĞINI BEN KALDIRDIM'
Yusuf Ziya Özcan'ın YÖK Başkanı olduğu dönemde kendisini aradığını ve üniversitelere türbanlı öğrencilerin alınmamasının doğru olmadığını söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, bunun üzerine Özcan'ın 'Madem CHP de böyle düşünüyor o zaman biz bu yasağı kaldırırız.' dediğini belirtti.

'NECİP FAZIL, CHP'LİYDİ'
CHP'ye yönelik 'devlet partisi'' nitelendirmesine yönelik, soruya yanıtlayan Kılıçdaroğlu 'Hepimizin dedesi, babası bir şekliyle CHP'liydi. Mesela önemli şairlerden Necip Fazıl Kısakürek, CHP'nin Parti Meclisi üyesidir bir dönem. Yapmıştır. Adnan Menderes CHP'lidir. Tek parti var zaten o tek parti aslında çok değişik görüşlerden, kimliklerden insanlar o tek parti döneminden parlamentoda ya da parlamento dışında partiyi temsil etmişlerdir. Ayrışma çok partili hayata geçtikten sonra başlamıştır.'' şeklinde konuştu.

ALTUN'DAN GÖNDERME: BAŞÖRTÜSÜ DÜŞMANLARI BUGÜN KENDİLERİNİ TAKİYYE YAPMAK ZORUNDA HİSSEDİYORSA...
İletişim Başkanı Fahrettin Altun geçtiğimiz günlerde Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü üzerinden yaptığı yalan siyasetine tokat gibi cevap vermişti. Altun Twitter hesabından yaptığı paylaşımda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'li bazı isimlerin başörtüsü ile ilgili yaptığı skandal açıklamaları içeren bir video paylaşmıştı.

Altun paylaşımında 'Başörtüsü düşmanları bugün kendilerini takiyye yapmak zorunda hissediyorsa bu, Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşu ve siyasi mücadelesi sayesindedir. Milletimiz irfan sahibidir. Hafızası diridir. Sahici siyaseti de tanır, sokma akılla yapılan yalancı siyaseti de!' sözlerine yer vermişti.

BAŞKAN ERDOĞAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA: BU MİTOMANİ HASTALIĞIDIR
Kılıçdaroğlu'nun yalanlarına tepki gösteren Erdoğan, 'CHP Genel Başkanının dün bir televizyon kanalından ne dünyadan ne Türkiye'den bihaber olduğu sözlerinin takdirini milletime bırakıyorum. Bu mitomani hastalığıdır. Bunu bir araştırsın.' ifadelerini kullanmıştı. Peki Mitomani hastalığı nedir?

MİTOMANİ HASTALIĞI NEDİR?
Mitomani, yalan söyleme hastalığı olarak bilinir. Bu hastalığa yakalanmış kişilere mitoman adı verilir. Yalan söyleme hastalığı, kişinin dikkat çekmek ve toplumda odak noktası haline gelmek için söylediği yalanlarla başlar. Yalan söylemeyi alışkanlık haline getirenler bir noktadan sonra kontrolü kaybederler. Öyle ki söyledikleri yalanlara artık kendileri dahi inanırlar. Yalan söyleyen kişiler çoğunlukla bu yaptıklarının hastalık derecesinde olduğunu düşünmezler. Bu nedenle tedavi ihtiyacı duymazlar. Kişi kendisinde bir problem olduğunu düşünmediği için hasta, yakınları tarafından tedaviye ikna edilmelidir.