Eyfel Kulesi hakkında bilmediğiniz gerçekler
Dünyanın bir şehirle özdeşleşmiş en bilindik yapılarından olan Eyfel Kulesi, aşıklar şehrinin sembolü olarak bilinir. Peki Paris’in simgesi olan Eyfel Kulesi hakkındaki ilginç gerçeği biliyor muydunuz? Instagram’ın sevilen gezginleri @elitfukara ‘nın yazarları Zehra ve Mutlu sizler için Eyfel Kulesi hakkında çok özel bir rehber hazırladı…
Herkesin hayallerinde bir Paris vardır… İzlediğimiz filmlerde, dizilerde, sosyal medyada gördüğümüz kadarıyla hissettiğimiz ve hayaller kurduğumuz… Şimdi hepsini bir kenara bırakın, hadi gelin sizi aşka getirecek bu şehri birlikte gezip, birlikte hayallere dalalım . Öncelikle Paris'i keyifle gezebilmek için Yolcu360‘tan bir araç kiralamayı unutmamanızı tavsiye ediyoruz. Havalimanından araç kiralarsanız uçaktan iner inmez şehir turunuza başlayabileceğinizi hatırlatalım…
Eyfel Kulesi: Demir Leydi
Paris deyince ilk akla gelen yeri uzun uzun hayal etmekle ve hakkında belki de bilmediğimiz tonla şeyle başlayabiliriz. Demir Leydi'nin omuzlarında bir rüyaya dalmaya hazırsak kemerlerinizi bağlayınız, uçuşa geçiyoruz.
Önce Eyfel Kulesi'ni biraz tanıyalım istiyoruz… Ama merak etmeyin tarih kitabı okuyormuş hissini asla vermeyeceğiz ☺. Bu kule meşhur Fransız devriminin 100. yıldönümünde düzenlenen Expo 1889 Paris Fuarı için tasarlanmış. Kimilerine göre “demir yığını”, kimilerine göre ise “mühendislik harikası” bu masal kulenin yapımı 1887 yılında başlamış ve toplam 2 yıl 2 ay sürmüş.
Birçok engellemelere rağmen ayakta kalmayı başaran Demir Leydi, Fransa'nın sembolü olana kadar çok badireler atlatmış. Düşünsenize Fransa'yla bu kadar iç içe olan bir yapı, önce Barcelona'ya yapılması planlanırken vazgeçiliyor. Yapımından 20 yıl sonra yıkılacak diye beklenirken, yıkılmıyor… Çoğu Fransız halkının ve sanatçılarının olumsuz eleştirilerine, toplanan imzalara rağmen bir şekilde “Ben senin kaderinim Paris, bana alışsan iyi olacak!” dermişçesine ayakta kalmayı başarıyor ve 130 yıldır en çok bilinen yapıtlar arasında yerini alıyor.
Paris'te Eyfel Kulesi‘ni göremeyeceğiniz tek bir yer var!
Şehirde nereye baksanız Eyfel Kulesi tüm ihtişamıyla karşınıza dikiliyor… Öyle ki Paris'te Eyfel Kulesini göremediğiniz tek yer kulenin içerisi. Yani bu kuleyi görmemenin tek yolu parasını ödeyip kuleye tırmanmak ve aşk şehrine tepeden bakmak☺ Bütçenize göre merdivenle çıkabileceğinizi veya asansörü tercih edebileceğinizi hatırlatıyor ama sizlere Elit Fukara olarak kuleye tırmanmak yerine karşısına geçip izlemenizi öneriyoruz.
Aşıklar şehri mi yoksa fareler şehri mi?
Her şey çok mu güzel peki? Tabi ki hayır… Çok turist çektiğinden dolayı şehir çok temiz değil mesela. Eyfel Kulesi'nin Seine Nehri tarafında oldukça fazla fare var. Akşamları ortaya çıkıyorlar ve öyle ki bizim ülkemizde sokakta kediler ne kadar fazlaysa burada o kadar fare var. Aman gözünüzü korkutmasın, bu bile her zaman her yerde görebileceğiniz bir şey değil. Farklı şeyler deneyimlemek, farelerden korkan beni bile şaşkınlık ve kahkahayla aralarına itti ☺.
Paris oldukça hareketli bir şehir… Özellikle Eyfel çevresi çok kalabalık. Gece gündüz demeden, Eyfel etrafındaki yeşilliklerde piknik yapan yüzlerce insan çok güzel bir görüntü oluşturuyor. Piknik dedik ama lütfen gözünüze ülkemizdeki o çirkin, estetikten uzak Pazar piknikçileri görüntüsü gelmesin. Oldukça iştah açan, herkesin kendi halinde olduğu, müzikler dinlediği, gitar çaldığı, Eyfel'e karşı içeceğini yudumladığı, estetik bir kalabalık bahsettiğimiz ☺. Çantanıza yiyecek bir şeyler atmayı sakın unutmayın. Bu zevki muhakkak yaşayın.
Bu görsel şölen yalnızca gündüz değil gece de kendisini gösteriyor ve her akşam 20000 ışıkla aydınlatılıyor. Öyle gizemli ki, akşam yaydığı ışıkta sanki bir büyü var ve sizi nasıl olduğunu anlamadan etkisi altına alıyor. Bir deniz manzarasını izler gibi karşısına geçip saatlerce izlettiriyor kendini... Kulenin kaldırılması için toplanan imzalar yapılan protestolar iyi ki bir karşılık bulamadı ve şuan bu demir yığını diye istemedikleri kule Fransa'nın vazgeçilmez simgesi haline geldi. Bir gün mutlaka görmeniz gerekenlerde tavsiyemiz .
Eyfel Kulesi: Demir Leydi
Paris deyince ilk akla gelen yeri uzun uzun hayal etmekle ve hakkında belki de bilmediğimiz tonla şeyle başlayabiliriz. Demir Leydi'nin omuzlarında bir rüyaya dalmaya hazırsak kemerlerinizi bağlayınız, uçuşa geçiyoruz.
Önce Eyfel Kulesi'ni biraz tanıyalım istiyoruz… Ama merak etmeyin tarih kitabı okuyormuş hissini asla vermeyeceğiz ☺. Bu kule meşhur Fransız devriminin 100. yıldönümünde düzenlenen Expo 1889 Paris Fuarı için tasarlanmış. Kimilerine göre “demir yığını”, kimilerine göre ise “mühendislik harikası” bu masal kulenin yapımı 1887 yılında başlamış ve toplam 2 yıl 2 ay sürmüş.
Birçok engellemelere rağmen ayakta kalmayı başaran Demir Leydi, Fransa'nın sembolü olana kadar çok badireler atlatmış. Düşünsenize Fransa'yla bu kadar iç içe olan bir yapı, önce Barcelona'ya yapılması planlanırken vazgeçiliyor. Yapımından 20 yıl sonra yıkılacak diye beklenirken, yıkılmıyor… Çoğu Fransız halkının ve sanatçılarının olumsuz eleştirilerine, toplanan imzalara rağmen bir şekilde “Ben senin kaderinim Paris, bana alışsan iyi olacak!” dermişçesine ayakta kalmayı başarıyor ve 130 yıldır en çok bilinen yapıtlar arasında yerini alıyor.
Paris'te Eyfel Kulesi‘ni göremeyeceğiniz tek bir yer var!
Şehirde nereye baksanız Eyfel Kulesi tüm ihtişamıyla karşınıza dikiliyor… Öyle ki Paris'te Eyfel Kulesini göremediğiniz tek yer kulenin içerisi. Yani bu kuleyi görmemenin tek yolu parasını ödeyip kuleye tırmanmak ve aşk şehrine tepeden bakmak☺ Bütçenize göre merdivenle çıkabileceğinizi veya asansörü tercih edebileceğinizi hatırlatıyor ama sizlere Elit Fukara olarak kuleye tırmanmak yerine karşısına geçip izlemenizi öneriyoruz.
Aşıklar şehri mi yoksa fareler şehri mi?
Her şey çok mu güzel peki? Tabi ki hayır… Çok turist çektiğinden dolayı şehir çok temiz değil mesela. Eyfel Kulesi'nin Seine Nehri tarafında oldukça fazla fare var. Akşamları ortaya çıkıyorlar ve öyle ki bizim ülkemizde sokakta kediler ne kadar fazlaysa burada o kadar fare var. Aman gözünüzü korkutmasın, bu bile her zaman her yerde görebileceğiniz bir şey değil. Farklı şeyler deneyimlemek, farelerden korkan beni bile şaşkınlık ve kahkahayla aralarına itti ☺.
Paris oldukça hareketli bir şehir… Özellikle Eyfel çevresi çok kalabalık. Gece gündüz demeden, Eyfel etrafındaki yeşilliklerde piknik yapan yüzlerce insan çok güzel bir görüntü oluşturuyor. Piknik dedik ama lütfen gözünüze ülkemizdeki o çirkin, estetikten uzak Pazar piknikçileri görüntüsü gelmesin. Oldukça iştah açan, herkesin kendi halinde olduğu, müzikler dinlediği, gitar çaldığı, Eyfel'e karşı içeceğini yudumladığı, estetik bir kalabalık bahsettiğimiz ☺. Çantanıza yiyecek bir şeyler atmayı sakın unutmayın. Bu zevki muhakkak yaşayın.
Bu görsel şölen yalnızca gündüz değil gece de kendisini gösteriyor ve her akşam 20000 ışıkla aydınlatılıyor. Öyle gizemli ki, akşam yaydığı ışıkta sanki bir büyü var ve sizi nasıl olduğunu anlamadan etkisi altına alıyor. Bir deniz manzarasını izler gibi karşısına geçip saatlerce izlettiriyor kendini... Kulenin kaldırılması için toplanan imzalar yapılan protestolar iyi ki bir karşılık bulamadı ve şuan bu demir yığını diye istemedikleri kule Fransa'nın vazgeçilmez simgesi haline geldi. Bir gün mutlaka görmeniz gerekenlerde tavsiyemiz .