Nabız'ın 'Korona Virüs' Konulu Özel Sayısı Çıktı
SANKO Üniversitesi Hastanesi’nin süreli yayını Nabız Dergisi’nin 72’inci sayısı özel içeriğiyle çıktı. Dünyayı etkisi altına alan Yeni Korona virüsü (COVID-19) konu alan dergi, vatandaşların virüse karşı bilgilendirilmesini hedefliyor. Dergi, hastaneler, eczaneler, oteller, lokantalar, üniversiteler, mesleki ve değişik sivil toplum kuruluşlarına gönderiliyor.
SANKO Üniversitesi Hastanesi Genel Müdürü Dr. Sermet Kileci, Nabız özel sayısında yer alan yazısında, “Bölge insanımızın sağlığı için en iyi hizmetin verilmeye çalışıldığı hastanemizde Sağlık Bakanlığı’nın Kovıd-19 ile Mücadele Eylem Planı rehberliğinde gerekli tedbirleri alarak çalışmalarımıza devam ediyoruz” ifadelerine yer verdi. Dr. Kileci, Kovıd-19’un Türkiye’de gündeme gelmesinin ardından, bu hastalıktan etkilenenler için ayrı servis, ameliyathane, doğumhane ve yoğun bakım hizmeti sunacak şekilde düzenleme yaptıklarını vurguladı. SANKO Üniversitesi Genel Sekreteri Dr. Yusuf Ziya Yıldırım ise bu sayıyı enfeksiyon hastalıkları, özellikle de korona virüsle ilgili uzmanların bilgi, görüş ve düşüncelerine ayırdıklarına dikkat çekti.
Dr. Yıldırım, “Sadece insan yaşamına dokunmak değil, hastaya nasıl yaklaşılması gerektiği de sağlık eğitiminin önemli bir parçasıdır. Uzmanlarımız gerek sağlık hizmeti verirken gerek öğrencilerimizin eğitiminde gerekse haklı bilinçlendirme noktasında büyük çaba harcamaktadır” dedi.
Nabız’ın yeni sayısında SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşen Bayram “Yeni Korona virüs/SARS-CoV-2”, Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve SANKO Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Celal Ayaz “COVID-19 Hastalarında Bulgular ve Tedavi”, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necdet Aytaç, “Korona virüs Hastalığından Korunma”, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve SANKO Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Çetin, “COVID-19 ve Kalp Hastalıkları”, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve SANKO Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Halil İbrahim Öztürk, “Korona virüs (Kovid-19) Salgını Ve Ruh Sağlığımız”, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve SANKO Üniversitesi Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Demet Arı Yılmaz, “Kovıd-19 İle İlgili Acil Durumlarda Neler Yapmalıyız?” ve SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Araştırma Görevlisi Saadet Özen “Bağışıklık Sistemimizi Güçlendirmek İçin Nasıl Beslenmeliyiz?” konularını ele aldı.
"Solunum yolu salgınına yol açmaktadır”
Hastalığın, 2-14 günlük inkübasyon (kuluçka) süresinden sonra ani başlayan yüksek ateş (39°C), öksürük ve nefes darlığı ile karakterize olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Bayram, “Bazı hastalarda boğaz ağrısı, burun akıntısı gibi bulgular da görülebilir ve genellikle orta- ağır bir klinik seyir göstermektedir. Sağlıklı erişkinlerde hastalık nispeten hafif seyretmekte, ağır veya ölümcül enfeksiyonlar, genellikle ileri yaşta, altta yatan hastalığı olanlarda (akciğer hastalıkları, diyabet, organ yetmezlikleri ve bağışıklığı baskılanmış kişiler) görülmektedir” uyarısını yaptı.
"Şikayetler yavaş yavaş başlar”
Kovıd-19 hastalarında görülen en yaygın şikâyetlerin ateş, yorgunluk ve kuru öksürük olduğunu anımsatan Prof. Dr. Ayaz, bazı hastalarda ağrı ve sızı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı veya ishal de olabileceğini, bu şikâyetlerin genellikle hafif ve yavaş yavaş başladığının altını çizdi.
"Mesafeyi koruyun”
Hastalığı önlemenin en iyi yolunun bu virüse maruz kalmaktan kaçınmak olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Aytaç, “Virüsün kişiden kişiye yayılımı esas olarak yakın (Bir metreden kısa mesafede) temas ile ve enfekte (etkilenen) bir kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında üretilen solunum damlacıkları ile olmaktadır. Bu damlacıklar, yakınlarda bulunan insanların ağız ve burunlarından girebilir ve akciğerlere kadar inebilir” diyerek sosyal mesafenin gerekliliğini anımsattı.
"Ciddi kalp-damar hasarına yol açmaktadır”
Kovıd-19’un klinik belirtilerine büyük oranda solunum yolu belirtileri (öksürük ateş nefes darlığı) hakim olsa da bazı hastalarda ciddi kalp- damar hasarına yol açtığını anlatan Doç. Dr. Çetin, “SARS-CoV-2’nin kalp-damar sistemine verdiği zararı ve altta yatan mekanizmaları anlamak hastalığın takip ve tedavisinde büyük önem taşımaktadır” dedi.
"Korku ve kaygı insani duygular”
Dr. Öğr. Üyesi Öztürk, Çin’den başlayarak dünyaya adım adım yayılan Covid-19 salgınının hem bireysel hem de toplumsal düzeyde düşünce, duygu ve davranışlarda bir dizi değişikliklere yol açtığını söyledi.
Dr. Öğr. Üyesi Öztürk, bu salgın karşısında kaygı ve belki de korku duymanın doğal ve insani tepkiler olduğunu anımsattı.
"Hangi durumlar tıbbi yardım gerektiri?”
Ateş, öksürük ve nefes alıp vermede zorluk şikayetleri olanların tıbbi bakım için erken başvuru yapması gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu sırada mutlaka maske takarak evinizden çıkın. Eğer kendiniz sağlık kuruluşuna başvuramayacak kadar kötüyseniz evde kalın, acil tıbbi yardım için arayın, durumunuzu bildirin. Yerel sağlık hizmetlerinin talimatlarına uyun. Bu hem sizi korumak hem de virüsün yayılımını önlemek için önemlidir.”
"Bağışıklık sistemini güçlü tutmalıyız”
Kovid-19’a karşı tedbirli olunması için Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı 14 kurala uymanın çok önemli olduğunu belirten Araştırma Görevlisi Özen, “Aynı zamanda vücudumuzun doğal bağışıklık sisteminin de güçlü tutulması gerekmektedir. Bağışıklık sistemini güçlü tutmanın bir yolu da sağlıklı ve dengeli beslenmeden geçmektedir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Dr. Yıldırım, “Sadece insan yaşamına dokunmak değil, hastaya nasıl yaklaşılması gerektiği de sağlık eğitiminin önemli bir parçasıdır. Uzmanlarımız gerek sağlık hizmeti verirken gerek öğrencilerimizin eğitiminde gerekse haklı bilinçlendirme noktasında büyük çaba harcamaktadır” dedi.
Nabız’ın yeni sayısında SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşen Bayram “Yeni Korona virüs/SARS-CoV-2”, Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve SANKO Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Celal Ayaz “COVID-19 Hastalarında Bulgular ve Tedavi”, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necdet Aytaç, “Korona virüs Hastalığından Korunma”, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı ve SANKO Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Çetin, “COVID-19 ve Kalp Hastalıkları”, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve SANKO Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Halil İbrahim Öztürk, “Korona virüs (Kovid-19) Salgını Ve Ruh Sağlığımız”, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Başkanı ve SANKO Üniversitesi Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Demet Arı Yılmaz, “Kovıd-19 İle İlgili Acil Durumlarda Neler Yapmalıyız?” ve SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Araştırma Görevlisi Saadet Özen “Bağışıklık Sistemimizi Güçlendirmek İçin Nasıl Beslenmeliyiz?” konularını ele aldı.
"Solunum yolu salgınına yol açmaktadır”
Hastalığın, 2-14 günlük inkübasyon (kuluçka) süresinden sonra ani başlayan yüksek ateş (39°C), öksürük ve nefes darlığı ile karakterize olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Bayram, “Bazı hastalarda boğaz ağrısı, burun akıntısı gibi bulgular da görülebilir ve genellikle orta- ağır bir klinik seyir göstermektedir. Sağlıklı erişkinlerde hastalık nispeten hafif seyretmekte, ağır veya ölümcül enfeksiyonlar, genellikle ileri yaşta, altta yatan hastalığı olanlarda (akciğer hastalıkları, diyabet, organ yetmezlikleri ve bağışıklığı baskılanmış kişiler) görülmektedir” uyarısını yaptı.
"Şikayetler yavaş yavaş başlar”
Kovıd-19 hastalarında görülen en yaygın şikâyetlerin ateş, yorgunluk ve kuru öksürük olduğunu anımsatan Prof. Dr. Ayaz, bazı hastalarda ağrı ve sızı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı veya ishal de olabileceğini, bu şikâyetlerin genellikle hafif ve yavaş yavaş başladığının altını çizdi.
"Mesafeyi koruyun”
Hastalığı önlemenin en iyi yolunun bu virüse maruz kalmaktan kaçınmak olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Aytaç, “Virüsün kişiden kişiye yayılımı esas olarak yakın (Bir metreden kısa mesafede) temas ile ve enfekte (etkilenen) bir kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında üretilen solunum damlacıkları ile olmaktadır. Bu damlacıklar, yakınlarda bulunan insanların ağız ve burunlarından girebilir ve akciğerlere kadar inebilir” diyerek sosyal mesafenin gerekliliğini anımsattı.
"Ciddi kalp-damar hasarına yol açmaktadır”
Kovıd-19’un klinik belirtilerine büyük oranda solunum yolu belirtileri (öksürük ateş nefes darlığı) hakim olsa da bazı hastalarda ciddi kalp- damar hasarına yol açtığını anlatan Doç. Dr. Çetin, “SARS-CoV-2’nin kalp-damar sistemine verdiği zararı ve altta yatan mekanizmaları anlamak hastalığın takip ve tedavisinde büyük önem taşımaktadır” dedi.
"Korku ve kaygı insani duygular”
Dr. Öğr. Üyesi Öztürk, Çin’den başlayarak dünyaya adım adım yayılan Covid-19 salgınının hem bireysel hem de toplumsal düzeyde düşünce, duygu ve davranışlarda bir dizi değişikliklere yol açtığını söyledi.
Dr. Öğr. Üyesi Öztürk, bu salgın karşısında kaygı ve belki de korku duymanın doğal ve insani tepkiler olduğunu anımsattı.
"Hangi durumlar tıbbi yardım gerektiri?”
Ateş, öksürük ve nefes alıp vermede zorluk şikayetleri olanların tıbbi bakım için erken başvuru yapması gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu sırada mutlaka maske takarak evinizden çıkın. Eğer kendiniz sağlık kuruluşuna başvuramayacak kadar kötüyseniz evde kalın, acil tıbbi yardım için arayın, durumunuzu bildirin. Yerel sağlık hizmetlerinin talimatlarına uyun. Bu hem sizi korumak hem de virüsün yayılımını önlemek için önemlidir.”
"Bağışıklık sistemini güçlü tutmalıyız”
Kovid-19’a karşı tedbirli olunması için Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı 14 kurala uymanın çok önemli olduğunu belirten Araştırma Görevlisi Özen, “Aynı zamanda vücudumuzun doğal bağışıklık sisteminin de güçlü tutulması gerekmektedir. Bağışıklık sistemini güçlü tutmanın bir yolu da sağlıklı ve dengeli beslenmeden geçmektedir” ifadelerini kullandı.