Mersin İş Dünyası, Ekonomik Önlemlerin Artırılmasını Bekliyor

MERSİN – MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, “Ekonomi İstikrar Kalkanı” önlemler paketinin yerinde kararlar içerdiğini, ancak esnetilmesi gerektiğini belirterek, “Ekonomisi küçük ve orta ölçekli firmalara dayanan, yüz binlerce küçük esnafı da düşünürsek, ülke ekonomimiz için firmalarımızın tek başına altından kalkamayacağı bir sorundan bahsediyoruz. Bu anlamda bu önlemlerin daha da arttırılacağına inanıyoruz” dedi.

Mersin İş Dünyası, Ekonomik Önlemlerin Artırılmasını Bekliyor
İçel Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, yaptığı açıklamayla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan “Ekonomi İstikrar Kalkanı” çerçevesinde alınan kararları değerlendirerek, iş dünyasının önlemler arasında yer almayan taleplerini dile getirdi.

Korona virüs salgınının ekonomiye zarar vermemesi adına açıklanan önemler 100 milyar TL’lik paketinin esnetilmesini isteyen Kızıltan, “Ekonomisi gerek üretim gerek ticaret gerekse turizm ve lojistikte küçük ve orta ölçekli firmalara dayanan, yüz binlerce küçük esnafı da düşünürsek, ülke ekonomimiz için firmalarımızın tek başına altından kalkamayacağı bir sorundan bahsediyoruz. Bu anlamda, bu önlemlerin daha da arttırılacağına ve bu paketin esnek bir paket, yani şartlara göre değişebilecek olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Paketin genişlemesi gerektiğini düşünüyoruz”

Pakette yer alan önlemleri değerlendiren ve iş dünyasının taleplerini sıralayan Kızıltan, “Türkiye’nin hayati sektörlerindeki muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin nisan, mayıs ve haziran ödemelerini 6’şar ay ertelenmesi, istihdamın sürekliliği ve ekonominin kesintiye uğramaması için yerinde bir karar olmuştur. Akaryakıt istasyonları perakende olmaları nedeniyle bu madde uygulanacak mı akaryakıt istasyonlarına, bu konudaki belirsizlik umarız giderilir. KOVİD-19 salgınıyla ilgili tedbirlerden etkilendiği için nakit akışı bozulan firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemelerinin asgari 3 ay ötelenerek ve gerektiğinde bunlara ilave finansman desteğinin sağlanması çok önemli. Burada faizsiz öteleneceği belirtilmemiş, ‘faizsiz ötelenecek’ diye belirtilmesi yerinde olur. KOBİ niteliğindeki hiçbir işletmenin bu süreci kendi imkanlarıyla atlatma şansı yok. Yaşanan süreç, işletmelerin nakit akışlarını bozan bir süreç; kredi, çek, kira, kredi kartı, maaş ödemeleri, SGK primi ve vergi borçlarının ödenmesi, bozulan süreçte altından kalkılamayacak boyutlara ulaşabilecektir. Bu paketin içinde çeklerin ötelenmesi ile ilgili herhangi bir notun olmaması da üyelerimizin dikkatini çekmiştir. Bunun da düzeltilmesi talep ediliyor. Paket açıklandıktan sonra birçok üyemizden, çek ödemelerinin de ötelenmesi ile ilgili yoğun talepler aldık. Paketin bu anlamda detayda daha genişlemesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.



“Sınır kapılarındaki sorunlar nedeniyle ihracat yapamayan ihracatçılara da destek olunmalı”

İhracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının korunması amacıyla ihracatçıya stok finansmanı desteği verilmesinin de yerinde bir karar olduğunu vurgulayan Kızıltan, ancak sınır kapılarındaki sorunlar nedeniyle ihracat yapamayan ihracatçılara da destek olunması gerektiğinin altını çizdi. Kızıltan, “Özellikle Irak ve İran ile çalışan tüm sektörler, ürünleri teslim etmekte sıkıntı yaşamaktadırlar. Et, beyaz et, yumurta ve gıda ürünleri gibi hassas ürünlerin bekleme şansı yok. Sağlık sektöründeki kısıtlamalardan dolayı sürekli yapılan ihracatın bu engellere takılması, firmaların müşterileri nezdinde itibar kayıplarına neden olmaktadır ve ihracat kaybı yaşanmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

“Esnaf, uygun kredilerle desteklenmeli”

Bu dönemde işleri olumsuz etkilenen ve bu olumsuzluğun artacağı aşikar olan esnaf ve sanatkarların Halkbank’a olan kredi borçlarının nisan, mayıs ve haziran anapara ve faiz ödemelerinin 3 ay süreyle ve faizsiz olarak ertelenmesini yerinde bir karar olarak gördüklerini belirten Kızıltan, şöyle devam etti: “Bunun uygun kredilerle desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Halkbank’ın yanı sıra, bu maddeyi Ziraat Bankası, Vakıfbank gibi diğer devlet bankaları da uygulaması gerekir. Kredi Garanti Fonu limitinin 25 milyar liradan 50 milyar liraya çıkartılacak olması, kredilerde önceliği gelişmelerden olumsuz etkilendiği için likidite ihtiyacı oluşan ve teminat açığı bulunan firmalar ile KOBİ’lere verilecek olması yerinde ama bu sorunun ekonominin tüm paydaşlarını etkileyeceği aşikar. Bankaların reel sektöre olan yaklaşımlarında dikkatli adım atmaları sağlanmalı, kredi geri çağırmaları, çek, kredi/kredi kartı borçlarından dolayı cezai şartları devreye almaları inceleme ve onaya tabi olmalıdır. Krediler verilirken gerçekten ihtiyacı olan ve işi için kullanacak firmalara verilmeli. Bu paket kapsamında özellikle bankaların yapacağı uygulamaların derhal başlatılması ve son derece süratli uygulanması gerekiyor. Virüsün yayılmasına karşı alınan tedbirlerin etkisiyle nisan, mayıs ve haziran aylarında temerrüde düşen firmaların kredi siciline ‘mücbir sebep’ notu düşülmesi önemli ama bu kredilerin ödemelerinde de uzun vadeli ve faizsiz çözümlere gidilmelidir. Çünkü bu sorunun kendisinin ve etkilerinin ne kadar süreceği belli değil. Stopaj gibi kaynağında yapılan kesintilerin ödemelerini içeren muhtasar beyannamelerin sürelerini 3 ay ertelenmesi, asgari ücret desteğinin devam ettirilmesi, kısa çalışma ödeneğinin devreye alınacak olması, bundan faydalanmak için gereken süreçleri kolaylaştırılacak ve hızlandırılacak olması yerinde bir karar. Özellikle işletmelerin kapanmasından dolayı çalışan mağduriyetinin önlenmesi adına kısa çalışma ödeneği şartlarının kolaylaştırılması gerekiyor. Bu hem işletmeler hem de çalışan mağduriyeti için çok önemli bir konu. Böylece faaliyetine ara veren işyerlerindeki işçilere geçici bir gelir desteği verirken, işverenlerin de maliyetini azaltmış olacaktır.”

Vatandaşlar için uygun ve avantajlı şartlarda sosyal amaçlı kredi paketlerinin devreye alınmasının, piyasaların canlanması için önemli olduğunu kaydeden Kızıltan, “En düşük emekli maaşının bin 500 liraya yükseltilmesi, emeklilerin bayram ikramiyesinin nisan ayı başında ödenmesi, yine emeklilerimizin maaş promosyon ödemelerinin de şubelere gitmelerine gerek kalmaksızın, doğrudan hesaplarına yatırılması, Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın belirlediği kriterlere göre ihtiyaç sahibi ailelere yapılacak nakdi yardımlar için ilave 2 milyar liralık bir kaynak ayrılması gibi önlemler; hem emekli ve dar gelirli vatandaşlarımızın da bu süreçte az da olsa rahatlamasını hem de piyasaların tamamen kapanmasının önüne geçilmesini sağlayacak ve ayrıca psikolojik olarak sosyal bir destek ve güven hissi oluşturacaktır” ifadelerini kullandı.

“Küçük esnafa nefes kredisi dağıtılmalı”

“Yine üyelerimizden aldığımız bildirimlerde, tarım ve eğitim sektörünün pakette yer almaması da önemli bir eksiklik olarak görünüyor” diyen Kızıltan, şunları kaydetti:

“Küçük esnafa nefes kredileri dağıtılmalı ve çek ödemelerinin ötelenmesi de birçok esnaf ve iş insanı tarafından talep ediliyor. KDV indiriminin daha da yaygınlaştırılması gelen talepler arasındadır. İçel Ticaret ve Sanayi Odası olarak, İçel ve bölgemiz özelinde tüm ekonomik gelişmeleri, sorun ve sıkıntıları yakından takip ediyoruz. Tüm üyelerimiz ve ekonomik dinamiklerle iş birliği içinde çalışıyoruz, sorunları yetkililere anında iletiyoruz. Her an iş dünyamızın yanındayız. Sağlık her şeyin üzerindedir. Bir yandan gerek devlet gerekse vatandaşlar olarak gereken tüm önemleri almak, öte yandan ekonomimizi, sosyal huzurumuzu ve moralimizi de güçlü tutmak zorundayız. Bu durumda iş insanları ve esnaf olarak dayanışma içinde olmalıyız, birbirimizle olan alışverişlerimizde, kira ödemelerimizde, tahsilatlarımızda ve ödemelerimizde içinde bulunduğumuz şartları göz önüne alarak anlayışlı davranmalıyız. El birliği, hassasiyet, sorumluluk bilinci ve birbirimize saygı ile bu sorunu atlatacağımıza inanıyoruz. Unutmamalıyız ki; bu kriz dünya genelinde küresel bir krizdir.”
Kaynak: İHA