İtirafçılar FETÖ'nün şifre ve kumpaslarını anlattı
İzmir'de FETÖ'ye yönelik soruşturmalar kapsamında gözaltına alındıktan sonra etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan itirafçılar, FETÖ'nün şifre ve kumpaslarını anlattı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kritik birimlere sızarak devleti ele geçirmek için uyguladığı çeşitli taktikler, şifreli konuşmalar ve kendisinden olmayana kurduğu kumpaslar, uzun yıllar örgütün mahrem birimlerinde görev alan itirafçıların ifadelerinde yer aldı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün TSK'deki kripto yapılanmasına yönelik soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan itirafçılar, örgütle ilgili önemli bilgiler verdi.
Üniversite eğitimi için geldiği İzmir'de örgütle irtibatlandığını, örgütte birçok gizli görevi yerine getirdiğini ve son olarak FETÖ'nün sözde "Büyük Bölge Talebe Mesulluğu" görevini yürüttüğünü belirten itirafçı mahrem imam K.E, örgüt içerisinde talimat aldığı ve talimat verdiği 150 şüphelinin kod ve gerçek isimlerini, adres ve eğitim bilgilerini, memleketleri ve örgütteki konumlarıyla ilgili bilgileri emniyetle paylaştı.
TSK'ye yerleştirilecek kişilerle ortaokul çağından itibaren gizlilik ve tedbir kuralları çerçevesinde ilgilendiklerini, zeki, çalışkan ve örgüte itaatkar öğrencilerin ders durumu, örgüte bağlılık, manevi, maddi, ailesel ve fiziki durumunu takip ettiklerini anlatan K.E, mahrem imamların özellikle öğretmen ya da eğitmenlerden seçildiğine dikkati çekti.
Harp okuluna girmesi düşünülen kişilerin bir üst sorumluya aktarıldığını belirten K.E, "Örgüt evlerinde kalan öğrenciler, TSK ya da emniyet teşkilatına girmeye uygunsa 'S', uygun olma imkanı olanlar 'İ', uygun değilse 'C' olarak kodlanıyordu. Mesela 2016 yılı itibarıyla Karşıyaka'da TSK ya da emniyete yerleştirilmesi planlanan öğrenci sayısı 192'ydi." değerlendirmesinde bulundu.
İtirafçı subay G.V. ise örgütle ortaokulda tanıştığını, örgüt abisinin yönlendirmesiyle askeri okula hazırlandığını ve kampa alındığını belirterek, örgüt evinde farklı testler çözdüğünü, bu testlerin dışarıya çıkarılmasının yasak olduğunu ve askeri okulu kazandıktan sonra gizliliğe dair tedbirlerin arttığını belirtti.
"Güvenlik kamerasına takılmayalım"
Askeri okulda eğitim alırken mahrem imamlar ile ankesörlü telefonlardan çok kısa ve şifreli görüşmeler yaptıklarını ifade eden G.V, şunları söyledi:
"Abiler, eve kendi aralarında 'emniyet' derlerdi. Mesela beni eve çağırdıklarında 'emniyete gel' diyorlardı. Bu evin kod adı 'emniyet'ti. Erkan kod adlı kişi, dışarıda bir mevki verirdi ve o mevkide göz teması ile buluşur, gittiği yere peşinden giderdim. 'Neden böyle yapıyoruz?' diye sorduğumda 'Bizi yan yana kimse görmesin' veya 'Bir güvenlik kamerasına takılmayalım. İrtibatımızı kimse bilmemeli' derdi. Sadece ankesörlü telefondan arardı. Kendi telefon numarasını hiçbir zaman bana vermedi. Bunları da tedbir olarak yaptığını söylerdi."
"Hafta sonu halı saha maçı var" şifresi
İtirafçı subaylardan U.K. da kendileriyle ilgilenen ve fen bilgisi öğretmeni olarak tanıdığı "Talha" kod adlı mahrem imamla şifreli görüşmeler yaptıklarını belirterek, "Bizi ankesörlü telefondan aradığında şifreli olarak konuşurdu. 'Kanka, bu hafta sonu halı saha maçı var.' veya 'bu hafta sonu çay içelim' tarzı cümlelerle bizimle buluşmak istediğini anlatmaya çalışırdı." dedi.
İtirafçı mahrem imam S.Ö. ise mahrem imamların katıldığı toplantılarda örgüt tarafından hazırlanan ihbar mektuplarının ele alındığını, bu mektupların nasıl hazırlandığını sorduğunu belirterek, "Mahrem imam Adem, 'Bu işler kolay. Kafana şapkayı, gözüne gözlüğü takıp mektubu postaneden atıyorsun. Sonra böbürlenerek, 'Siz MİT'i ne zannediyorsun, MİT'in elemanlarına taş çıkartırım.' diyordu. Tasfiye etmek istedikleri TSK personeli hakkında ihbar mektubu hazırladıklarını, böylece bu kişilerin itibarını zedeleyerek soruşturma geçirmesini, görevden uzaklaştırılmasını ve sicil notunun düşürülmesini sağladıklarını gördüm." ifadelerini kullandı.
"Dosya içerisinde polislik sınav soruları var"
Örgütün "gizlilik" ve "tedbir" prensiplerine ilişkin detaylar veren itirafçı C.A. da maddi imkansızlıkları nedeniyle FETÖ'ye ait kız yurdunda çalıştığını, kendisine "Bahar" kod adı verildiğini, yurtta kalan öğrencilerin polislik sınavlarına hazırlandığını belirtti.
C.A, eşi polis memuru olan ve ismini H.T. diye hatırladığı bir örgüt üyesinin yurda gelerek danışmaya "gizli olduğunu" söylediği 3 dosya bıraktığını, danışmadaki kişiye dosyaların içeriğini sorduğunu, "H.T. sana söylediğimi bilmesin, gizli dosya. Dosya içerisinde polislik sınav soruları var" yanıtını aldığını ileri sürdü.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün TSK'deki kripto yapılanmasına yönelik soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan itirafçılar, örgütle ilgili önemli bilgiler verdi.
Üniversite eğitimi için geldiği İzmir'de örgütle irtibatlandığını, örgütte birçok gizli görevi yerine getirdiğini ve son olarak FETÖ'nün sözde "Büyük Bölge Talebe Mesulluğu" görevini yürüttüğünü belirten itirafçı mahrem imam K.E, örgüt içerisinde talimat aldığı ve talimat verdiği 150 şüphelinin kod ve gerçek isimlerini, adres ve eğitim bilgilerini, memleketleri ve örgütteki konumlarıyla ilgili bilgileri emniyetle paylaştı.
TSK'ye yerleştirilecek kişilerle ortaokul çağından itibaren gizlilik ve tedbir kuralları çerçevesinde ilgilendiklerini, zeki, çalışkan ve örgüte itaatkar öğrencilerin ders durumu, örgüte bağlılık, manevi, maddi, ailesel ve fiziki durumunu takip ettiklerini anlatan K.E, mahrem imamların özellikle öğretmen ya da eğitmenlerden seçildiğine dikkati çekti.
Harp okuluna girmesi düşünülen kişilerin bir üst sorumluya aktarıldığını belirten K.E, "Örgüt evlerinde kalan öğrenciler, TSK ya da emniyet teşkilatına girmeye uygunsa 'S', uygun olma imkanı olanlar 'İ', uygun değilse 'C' olarak kodlanıyordu. Mesela 2016 yılı itibarıyla Karşıyaka'da TSK ya da emniyete yerleştirilmesi planlanan öğrenci sayısı 192'ydi." değerlendirmesinde bulundu.
İtirafçı subay G.V. ise örgütle ortaokulda tanıştığını, örgüt abisinin yönlendirmesiyle askeri okula hazırlandığını ve kampa alındığını belirterek, örgüt evinde farklı testler çözdüğünü, bu testlerin dışarıya çıkarılmasının yasak olduğunu ve askeri okulu kazandıktan sonra gizliliğe dair tedbirlerin arttığını belirtti.
"Güvenlik kamerasına takılmayalım"
Askeri okulda eğitim alırken mahrem imamlar ile ankesörlü telefonlardan çok kısa ve şifreli görüşmeler yaptıklarını ifade eden G.V, şunları söyledi:
"Abiler, eve kendi aralarında 'emniyet' derlerdi. Mesela beni eve çağırdıklarında 'emniyete gel' diyorlardı. Bu evin kod adı 'emniyet'ti. Erkan kod adlı kişi, dışarıda bir mevki verirdi ve o mevkide göz teması ile buluşur, gittiği yere peşinden giderdim. 'Neden böyle yapıyoruz?' diye sorduğumda 'Bizi yan yana kimse görmesin' veya 'Bir güvenlik kamerasına takılmayalım. İrtibatımızı kimse bilmemeli' derdi. Sadece ankesörlü telefondan arardı. Kendi telefon numarasını hiçbir zaman bana vermedi. Bunları da tedbir olarak yaptığını söylerdi."
"Hafta sonu halı saha maçı var" şifresi
İtirafçı subaylardan U.K. da kendileriyle ilgilenen ve fen bilgisi öğretmeni olarak tanıdığı "Talha" kod adlı mahrem imamla şifreli görüşmeler yaptıklarını belirterek, "Bizi ankesörlü telefondan aradığında şifreli olarak konuşurdu. 'Kanka, bu hafta sonu halı saha maçı var.' veya 'bu hafta sonu çay içelim' tarzı cümlelerle bizimle buluşmak istediğini anlatmaya çalışırdı." dedi.
İtirafçı mahrem imam S.Ö. ise mahrem imamların katıldığı toplantılarda örgüt tarafından hazırlanan ihbar mektuplarının ele alındığını, bu mektupların nasıl hazırlandığını sorduğunu belirterek, "Mahrem imam Adem, 'Bu işler kolay. Kafana şapkayı, gözüne gözlüğü takıp mektubu postaneden atıyorsun. Sonra böbürlenerek, 'Siz MİT'i ne zannediyorsun, MİT'in elemanlarına taş çıkartırım.' diyordu. Tasfiye etmek istedikleri TSK personeli hakkında ihbar mektubu hazırladıklarını, böylece bu kişilerin itibarını zedeleyerek soruşturma geçirmesini, görevden uzaklaştırılmasını ve sicil notunun düşürülmesini sağladıklarını gördüm." ifadelerini kullandı.
"Dosya içerisinde polislik sınav soruları var"
Örgütün "gizlilik" ve "tedbir" prensiplerine ilişkin detaylar veren itirafçı C.A. da maddi imkansızlıkları nedeniyle FETÖ'ye ait kız yurdunda çalıştığını, kendisine "Bahar" kod adı verildiğini, yurtta kalan öğrencilerin polislik sınavlarına hazırlandığını belirtti.
C.A, eşi polis memuru olan ve ismini H.T. diye hatırladığı bir örgüt üyesinin yurda gelerek danışmaya "gizli olduğunu" söylediği 3 dosya bıraktığını, danışmadaki kişiye dosyaların içeriğini sorduğunu, "H.T. sana söylediğimi bilmesin, gizli dosya. Dosya içerisinde polislik sınav soruları var" yanıtını aldığını ileri sürdü.