Türkiye'den sosyal medya devlerine 30 milyonluk ceza

Son dakika haberine göre; Sosyal medya şirketlerine, sosyal medya düzenlemesi sonrası tanınan süre doldu. Firmalar Türkiye'de temsilcilik açmayınca önce 10'ar milyon TL ceza kesilmişti. Bugün ise verilen ikinci süre de doldu, 30'ar milyon TL daha ceza kesildi. Şirketler hala temsilcilik açmaz ise reklam almaları engellenebilecek. Temsilcilik açmama ısrarının sürmesi durumunda son aşama yüzde 50 bant daraltmaya gidilecek.

Türkiye'den sosyal medya devlerine 30 milyonluk ceza
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçen sosyal medya düzenlemesi sonrasında Twitter, Facebook, TikTok vb. 1 milyondan fazla kullanıcıya sahip sosyal medya şirketlerine Türkiye'de temsilcilik bulundurma zorunluluğu getirildi.

Şirketlere verilen süre dolarken, henüz bir başvuru ve iletişim gerçekleşmedi. Bunun üzerine yasada yer alan madde uyarınca ilk olarak 10'ar milyon TL ceza kesildi. Şirketlere 1 ay daha süre verildi. Şirketler 1 aylık yasal süre içinde de adım atmayınca yasada yer alan madde uyarınca bu kez 30 milyon TL ceza kesildi.

Şirketler 30 milyon TL cezayı ödeyip, Türkiye'de temsilcilik açmazlarsa yasa gereği sosyal ağ sağlayıcısının Türkiye'de bulunan vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerden reklam alması üç aylığına yasaklanacak. Mevcut sözleşmeler devam edecek, sağlayıcı yeni bir reklam sözleşmesi yapamayacak. Sağlayıcının hâlâ temsilci tayin etmemesi durumunda Bilgi Teknolojileri Kurum Başkanlığı (BTK), Sulh Ceza Hakimliğine başvuracak. Mahkeme ilk aşamada yüzde 50 bant daralma cezası verebilecek. Hakim kararlarının, otuz günlük süre içinde talebin karşılanmaması durumunda yüzde 90 bant daraltma cezası gelebilecek.

BAŞKAN ERDOĞAN TRT WORLD FORUM'DA NET MESAJLAR VERMİŞTİ

Başkan Erdoğan geçtiğimiz günlerde katıldığı TRT World Forum'da bir konuşma gerçekleştirmiş, sosyal medyadaki denetimsizliğe dikkat çekmişti. Başkan Erdoğan, sosyal medyadaki denetimsizliğin faşizm doğurduğunu ifade etmişti.

Başkan Erdoğan şu ifadeleri kullanmıştı:

Hayattaki her şey gibi teknoloji de insan hayatını kolaylaştırmak için vardır. İnsanı maddi ve manevi varlığıyla bir bütün olarak gören dijitalleşme hepimiz için hayırlı neticeleri beraberinde getirecektir. Ancak hiçbir denetimin olmadığı, keyfiliklere açık, hukukun dışında bir alan olarak algılandığında dijitalleşmenin bizi götüreceği yer faşizmdir. Bunun için dijitalleşme, özgürlüğün alanını genişletirken yeni adaletsizliklere, haksızlıklara, yeni ötekileştirmelere yol açmamalıdır. Sınırsız özgürlük bu başlık altında tamamen denetimsiz bir alan oluşturarak yeni mağduriyetlerin oluşmasına sebebiyet veriyor.

Kimi zaman mevcut hukuk düzeninin bile yetersiz kaldığı bu durum siber zorbalık başta olmak üzere psikolojik ve sosyal sorunlara kapı aralıyor. Mağdurlar çoğu kez şikâyetlerini ulaştırabilecekleri ne bir muhatap ne de haklarını arayabilecekleri hukuki bir mecra bulabiliyor. Kötülük yapanın, suç işleyenin yanına kâr kaldığı bir düzenin adı özgürlük olamaz. Devletlerin, vatandaşlarını koruma gayesiyle attığı iyi niyetli adımlar ise hemen özgürlüklere müdahale parantezine alınarak akim bırakılmaya çalışılıyor. Türkiye olarak bir süredir bu konuda yaşanan haksızlıkları dile getiriyor, kimsenin, hiçbir şirketin hukukun üstünde olmadığını vurguluyoruz. Geçen aylarda yürürlüğe giren kanuni bir düzenlemeyle sosyal medya şirketlerine ülkemizde temsilci bulundurma zorunluluğu getirdik. Bunu yaparken uluslararası hukukun bize tanıdığı yetki çerçevesinde özgürlük-güvenlik dengesini gözeterek hareket ettik. Vatandaşlarımızı, bilhassa yetişkinlere nazaran daha hassas durumda olan çocuklarımızı korumayı amaçlıyoruz. Temennimiz kendilerini hukukun dışında gören bu kurumların ülkemizin iyi niyetli çabalarına gönüllü bir şekilde destek vermesidir. Aksi takdirde Türkiye, her şart altında vatandaşının hukukunu korumayı sürdürecektir.

SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ NEDİR?

Yeni düzenlemeye göre, Türkiye'den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan dış kaynaklı her sosyal ağ sağlayıcı Türkiye'de temsilci bulundurmak zorunda. WhatsApp, Facebook, Instagram, Twitter gibi sosyal medya araçları yasadaki sosyal ağ sağlayıcı tanımına dahil. Birinci aşamada Türkiye'de temsilci bulundurmayan sosyal ağ sağlayıcısına 10 milyon lira idari para cezası kesilecek. 30 günlük bekleme süresi içinde temsilci atanmazsa 30 milyon lira para cezası verilecek. Sonraki aşamada, sosyal ağ sağlayıcısının Türkiye'de bulunan vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerden reklam alması üç aylığına yasaklanacak. Mevcut sözleşmeler devam edecek, sağlayıcı yeni bir reklam sözleşmesi yapamayacak. Sağlayıcının hâlâ temsilci tayin etmemesi durumunda Bilgi Teknolojileri Kurum Başkanlığı (BTK), Sulh Ceza Hakimliğine başvuracak. Mahkeme ilk aşamada yüzde 50 bant daralma cezası verebilecek. Hakim kararlarının, otuz günlük süre içinde talebin karşılanmaması durumunda yüzde 90 bant daraltma cezası gelebilecek.

Söz konusu hakim kararları, erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere BTK'ya gönderilecek. Mahkemenin bant daraltma kararı vermesi durumunda erişim sağlayıcılar 4 saat içinde bu kararı yerine getirmekle mükellef olacaklar. Yeni düzenleme ile sosyal medya kullanıcıları unutulma hakkına da sahip olabilecek. Kişi, kişilik haklarıyla ya da özel hayatın gizliliğiyle ilgili mağduriyet ve ihlal bulunduğunu düşünüyorsa mahkemeye gitmeksizin sosyal ağ sağlayıcısının temsilciliğine başvurabilecek. Temsilcinin 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz yanıt vermesi, olumsuz yanıtın gerekçelendirilmesi gerekecek. Kullanıcının kişilik hakkı ihlalinde temsilciye yazılı başvuru yapıp 48 saat içinde cevap alamaması durumunda sosyal ağ sağlayıcısına 5 milyon TL ceza uygulanacak. Ayrıca, temsilcilik şikayetlerle ilgili 6 aylık sürelerle raporlama yapmak zorunda olacak. Altı aylık raporlamanın yapılmaması durumunda 10 milyon liralık idari para cezası uygulanacak.