Uykularınızı Kaçıran Omuz Ağrılarından Manuel Tedaviyle Kurtulun
Farkında olmadan yaptığımız yanlış hareket veya aşırı zorlamaların omuz sıkışmasına sebep olabileceğini ifade eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, bunun ise ilerleyen safhalarda kolu kullanamamaya kadar gidebileceğini söyledi.
Şiddetli omuz ağrıları, omuz üzerine yatamama, kolu hareket ettirememe ve omuz ağrısıyla uykudan uyanmanın omuz sıkışması rahatsızlığının (subakromial impingement sendromu) başlıca belirtilerinden olduğunu belirten Dr. Ali Şahabettinoğlu, “Omuz; üst kol kemiği, kürek kemiği ve köprücük kemiğinin, kaslar ve tendonlarla birbirine tutunduğu, geniş hareket açıklığına sahip bir eklemdir. Kol, omuz eklemine soket şeklinde rotator manşet denen kaslar tarafından tutunur. Rotator kaslar, omuz hareketleri, özellikle de baş üstü hareketleri sırasında omuz çatısını oluşturan kemikler altında bazen sıkışabiliyor. Kadınların cam veya duvar silmek, halı silkelemek, perde takıp çıkarmak, yüksek bir dolaptan eşya almak, yüksek rafları temizlemek gibi ev işleri sırasında yaptıkları zorlamalı hareketler sonucu gelişebiliyor. Rotator manşet ağrısı genç sporcular ve orta yaşlı insanlarda da yaygın olarak görülür. Kolun yukarı kalktığı yüzme, tenis, beyzbol gibi sporlarla ilgilenen genç sporcularda, duvar boyacıları, inşaat işçileri, duvar kâğıdı ustaları gibi kolunu yukarı kaldırarak çalışan kişilerde de yatkınlık ya da görülme ihtimali yüksektir” dedi.
Erken teşhisin omuz sıkışması rahatsızlığında önemli olduğuna işaret eden Dr. Ali Şahabettinoğlu, “Ağrı ve hareket kısıtlılığı giderek artar. Hasta kolunu arkasına götüremez, saç tarama, diş fırçalama, yaka ilikleme ve fermuar çekme gibi günlük basit işlerini yapamaz hale gelir. Kolun hareketleri giderek kısıtlı ve ağrılı olmaya başlar. Koldaki güç azalır. Yani hayat kalitesi oldukça azalır. Kol baş üzerine kaldırıldığında veya arkaya doğru uzatıldığında sıkıntı yaşanıyorsa zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır” diye konuştu.
Erken teşhis edildiğinde omuz sıkışmasında ilaç tedavisi, aralıklı soğuk uygulama, omuz hareketlerinin düzenlenmesi ve aletli ya da aletsiz fizik tedavi (manuel tedavi) ile hastaların çoğunda iyileşme sağlandığını açıklayan Dr. Şahabettinoğlu “Yapılan çalışmalarda fizyoterapi ile manuel tedavi birlikte uygulandığında, sadece egzersiz uygulanmasına göre daha belirgin olarak omuz ağrısını ve fonksiyonel kaybı iyileştirdiği gözlenmiştir. Manuel tedavinin yumuşak dokulardaki kısalan yapıların uzaması, problemli bölgeye kan akışının artması, oluşan yapışıklıkların açılmasını hızlandırmak ve dokunun iyileşme kapasitesini arttırmak gibi birçok olumlu etkisi bulunmaktadır. Ancak erken dönemde tedavi edilmezse omuz sıkışması ilerleyebilir ve sıkışan kaslarda oluşan tendon yırtıklarının ameliyatla tedavisi gerekebilir’’ dedi.
Omuz sıkışması tedavisinde asıl maksadın ağrıyı azaltmak ve omuz fonksiyonlarını geri kazanmak olduğuna dikkat çeken Şahabettinoğlu, “Günlük hayatta yaptığımız davranışlara dikkat ederek, tetikleyici hareketlerden uzak durarak tedbir alınabilir. Omuz sıkışmasından korunmak için omuz hareketlerini sağlayan rotator manşet ile sırt kaslarının güçlü ve esnek olması gerekir. Güçlü ve esnek kaslara sahip olursak tekrarlayan zorlamalara karşı omuz bölgesinin direnci artar. Egzersiz programının doktor tarafından yaş, hareket seviyesi ve genel sağlık durumu dikkate alınarak planlanıp öncelikle bir fizyoterapist ya da medikal egzersiz uzmanı ile beraber çalışma oldukça fayda sağlayacaktır’’ dedi.
Kaynak: İHA
Erken teşhisin omuz sıkışması rahatsızlığında önemli olduğuna işaret eden Dr. Ali Şahabettinoğlu, “Ağrı ve hareket kısıtlılığı giderek artar. Hasta kolunu arkasına götüremez, saç tarama, diş fırçalama, yaka ilikleme ve fermuar çekme gibi günlük basit işlerini yapamaz hale gelir. Kolun hareketleri giderek kısıtlı ve ağrılı olmaya başlar. Koldaki güç azalır. Yani hayat kalitesi oldukça azalır. Kol baş üzerine kaldırıldığında veya arkaya doğru uzatıldığında sıkıntı yaşanıyorsa zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır” diye konuştu.
Erken teşhis edildiğinde omuz sıkışmasında ilaç tedavisi, aralıklı soğuk uygulama, omuz hareketlerinin düzenlenmesi ve aletli ya da aletsiz fizik tedavi (manuel tedavi) ile hastaların çoğunda iyileşme sağlandığını açıklayan Dr. Şahabettinoğlu “Yapılan çalışmalarda fizyoterapi ile manuel tedavi birlikte uygulandığında, sadece egzersiz uygulanmasına göre daha belirgin olarak omuz ağrısını ve fonksiyonel kaybı iyileştirdiği gözlenmiştir. Manuel tedavinin yumuşak dokulardaki kısalan yapıların uzaması, problemli bölgeye kan akışının artması, oluşan yapışıklıkların açılmasını hızlandırmak ve dokunun iyileşme kapasitesini arttırmak gibi birçok olumlu etkisi bulunmaktadır. Ancak erken dönemde tedavi edilmezse omuz sıkışması ilerleyebilir ve sıkışan kaslarda oluşan tendon yırtıklarının ameliyatla tedavisi gerekebilir’’ dedi.
Omuz sıkışması tedavisinde asıl maksadın ağrıyı azaltmak ve omuz fonksiyonlarını geri kazanmak olduğuna dikkat çeken Şahabettinoğlu, “Günlük hayatta yaptığımız davranışlara dikkat ederek, tetikleyici hareketlerden uzak durarak tedbir alınabilir. Omuz sıkışmasından korunmak için omuz hareketlerini sağlayan rotator manşet ile sırt kaslarının güçlü ve esnek olması gerekir. Güçlü ve esnek kaslara sahip olursak tekrarlayan zorlamalara karşı omuz bölgesinin direnci artar. Egzersiz programının doktor tarafından yaş, hareket seviyesi ve genel sağlık durumu dikkate alınarak planlanıp öncelikle bir fizyoterapist ya da medikal egzersiz uzmanı ile beraber çalışma oldukça fayda sağlayacaktır’’ dedi.