Bakan Ersoy, 26 Eylül 'Türk Dil Bayramı' Dolayısıyla Bir Mesaj Yayımladı
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 26 Eylül “Türk Dil Bayramı” dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Dilin bir milletin kimliği olduğunun altını çizen Bakan Ersoy, "Türkçe; tarihimizin tanığı, kültürümüzün koruyucusu, millî ve manevi değerlerimizi, bilgi ve birikimimizi nesilden nesile aktaran ortak bilinçtir. Dil bir milletin kimliğidir. Dilini kaybeden tüm varlığından adım adım uzaklaşır, unutkanlaşır, benliğini ve kimliğini kaybeder.
Dünyanın bilinen en eski ve en zengin dillerinden biri olan Türkçe, üretkenliğiyle sınırı olmayan bir deniz, bitmez tükenmez bir hazinedir. Aynı zamanda unutmamalıyız ki Türkçe çok geniş bir coğrafyada dünyanın en kalabalık nüfuslarından biri olan Türk halklarını, dünü, bugünü ve geleceğiyle birbirine bağlayan köprüdür. Bu eşsiz dile sahip olmanın gururunu yaşarken, aynı zamanda bu muazzam değerin bizlere yüklediği sorumluluğun farkında olmak, buna göre yaşamak zorundayız. Bu köprüyü ayakta tutmak, özümüzü, kimliğimizi korumak için ilk ve en önemli şart Türkçeyi en yalın, en temiz ve en doğru şekilde kullanmaya özen göstermektir.
Dil öyle bir değerdir ki onu korumak için samimiyetle çalışan bir toplumun arkasında adeta itici bir kuvvete dönüşür. Çünkü dili yabancı etkilerden korumanın yolu bilimde de, sanatta da, edebiyatta da ilerlemekten ve gelişmekten geçer. Kendi bilim ve teknolojisini üretip kullanan; sanatta, edebiyatta kendi değerlerini yansıtan özgün eserleriyle var olan bir millet özünü, kültürünü, kimliğini velhasıl dilini korumakta başarılı olur. Nihayetinde bu bilinç ve farkındalık nesilden nesile aktarıldıkça dil toplumu koruyan bir kaleye, onu geleceğe taşıyan bir rehbere ve geçmişten geleceğe uzanan silinmez bir hafızaya dönüşecektir.
Bu düşüncelerle Türk Dil Bayramı’nı büyük bir gurur ve heyecanla kutluyor, aziz milletime Türkçemize sahip çıkma ve çocuklarımıza bu bilinci kazandırma çağrımı bir kez daha yineliyorum" dedi.
Kaynak: İHA
Dünyanın bilinen en eski ve en zengin dillerinden biri olan Türkçe, üretkenliğiyle sınırı olmayan bir deniz, bitmez tükenmez bir hazinedir. Aynı zamanda unutmamalıyız ki Türkçe çok geniş bir coğrafyada dünyanın en kalabalık nüfuslarından biri olan Türk halklarını, dünü, bugünü ve geleceğiyle birbirine bağlayan köprüdür. Bu eşsiz dile sahip olmanın gururunu yaşarken, aynı zamanda bu muazzam değerin bizlere yüklediği sorumluluğun farkında olmak, buna göre yaşamak zorundayız. Bu köprüyü ayakta tutmak, özümüzü, kimliğimizi korumak için ilk ve en önemli şart Türkçeyi en yalın, en temiz ve en doğru şekilde kullanmaya özen göstermektir.
Dil öyle bir değerdir ki onu korumak için samimiyetle çalışan bir toplumun arkasında adeta itici bir kuvvete dönüşür. Çünkü dili yabancı etkilerden korumanın yolu bilimde de, sanatta da, edebiyatta da ilerlemekten ve gelişmekten geçer. Kendi bilim ve teknolojisini üretip kullanan; sanatta, edebiyatta kendi değerlerini yansıtan özgün eserleriyle var olan bir millet özünü, kültürünü, kimliğini velhasıl dilini korumakta başarılı olur. Nihayetinde bu bilinç ve farkındalık nesilden nesile aktarıldıkça dil toplumu koruyan bir kaleye, onu geleceğe taşıyan bir rehbere ve geçmişten geleceğe uzanan silinmez bir hafızaya dönüşecektir.
Bu düşüncelerle Türk Dil Bayramı’nı büyük bir gurur ve heyecanla kutluyor, aziz milletime Türkçemize sahip çıkma ve çocuklarımıza bu bilinci kazandırma çağrımı bir kez daha yineliyorum" dedi.