8 Aylık Hamile Avukat İle Eşine Saldırı Kınandı

Mardin’de 8 aylık hamile avukat Özlem Dündar ile eşi avukat İbrahim Dündar’ın, evlerinin önünde bıçaklı saldırıya uğraması, Mardin Barosu üyeleri tarafından basın açıklaması ile kınandı.

8 Aylık Hamile Avukat İle Eşine Saldırı Kınandı
Mardin Baro Başkanı Çelebi Araz ile yaklaşık 80 avukat, meslektaşlarına yapılan bıçaklı saldırıyı kınayarak, hamile Özlem Dündar ve eşi İbrahim Dündar’a pusu kurularak yapılan saldırı sonrası tutuklama olmamasını eleştirdi.

Araz, avukat İbrahim Dündar ve Özlem Dündar’ın 17 Eylül 2019 tarihinde akşam evlerine girmek için arabadan indikleri sırada, bir dava dosyası nedeni ile davanın karşı tarafı olan ve evlerinin önünde pusuda bekleyen kalabalık bir grubun saldırısına uğradığını söyledi.

Araz, "Avukat İbrahim Dündar bıçak darbesi ile yaralanmış, yine meslektaşımız Özlem Dündar 8 aylık hamile olmasına rağmen ağır şekilde darp edilmiştir. Özlem Dündar’ın annesi de aynı saldırıda darp edilmiştir. Saldırı uzun süre devam etmiş, çevreden yetişenlerin ve orada bulunan sivil bir polis memurunun yardımı ile daha vahim sonuçlar olmadan saldırganlar kaçmak zorunda kalmıştır. Öncelikle meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Meslektaşlarımıza yapılan bu saldırıyı lanetliyor ve kınıyoruz. Yapılan saldırı sadece meslektaşlarımıza değil, savunma mesleğine, baromuza ve savunma yılmaz neferleri olan Mardin Barosunun her bir ferdine yapılmıştır” dedi.



“Avukat çekişmenin tarafı değildir”

Saldırganlardan 3’ünün yakalandığını, 3 kişinin ise halen arandığını aktaran Araz, “Yakalanan şüphelilerden ikisi adli kontrol şartı ise serbest bırakılmış, birisi ise tutuklama talebi ile Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiş olmasına ve üzerine atılı suçu ikrar etmiş olmasına rağmen imza şartı ile serbest bırakılmıştır. Yapılan bu hain saldırı meslektaşlarımızın takip ettiği bir dosya nedeni ile mesleki faaliyetlerinden kaynaklı bir saldırı olduğu açıkça ortadadır. Herkes tarafından bilinmesini istiyoruz ki avukat, bir davanın ya da çekişmenin tarafı değildir. Avukat, kendi işini ya da davasını değil, müvekkilinin işini ya da davasını takip eder. Unutulmamalıdır ki hayatın olağan akışı içerisinde herkesin bir gün savunulmaya, bir avukata ihtiyacı olacaktır. Bunun en çarpıcı örneği bugün meslektaşlarımıza saldıran şahısları dahi kanun gereği yine başka bir meslektaşımız savunmak zorunda kalmıştır. Avukatı, davanın ya da çekişmenin tarafı olarak gören ve hasım yerine koyan anlayış sorunludur, sıkıntılıdır ve derhal bu anlayışın terk edilmesi gerekmektedir” diye konuştu.

Kaynak: İHA