ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu Görevlisi Topuz'un Yargılandığı Davada Ara Karar
FETÖ'yle iltisaklı eski polis müdürleri ve askerlerin yanı sıra firari eski savcı Zekeriya Öz'le irtibatı tespit edilmesi üzerine tutuklanan ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile iltisaklı eski polis müdürleri ve askerlerin yanı sıra firari eski savcı Zekeriya Öz'le irtibatı tespit edilmesi üzerine tutuklanan ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un tutukluluk halinin devamına karar verildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki dördüncü duruşmada beyanda bulunan tutuklu sanık Metin Topuz, "Hakkımda görüştüğüm ve suç isnadı yapılan kişilerin hepsi devlet tarafından atanan mevki, makam sahibi insanlardı. Bu görüşmeler savcılığın bilgisi olmadığı ve tamamen öngörüye dayalı şeylerdir." ifadelerini kullandı.
Tercüman olarak görev yaptığını ve amirleri tarafından görevlendirme sonucu birçok etkinliğe katıldığını söyleyen Topuz, "ABD başkanlarının ziyaretinde ve üst düzey yetkililerin planlama aşamasında, güvenliğin sağlanmasında görevlendirilen amirlerime tercüman olarak refakat ettim. Tercümanlık görevlerime baktığımda uyuşturucuyla ilgisi olmayan birimlerle irtibatım olduğu yönünde savcılık iddialarının doğru olmadığı görülecektir." savunmasını yaptı.
İddianamedeki telefon kayıtlarında görüşme yaptığı 53 kişiyi hatırlamadığını, tanıdığı 47 kişiyle ilgili bildiği her şeyi aktardığını anlatan Topuz şöyle devam etti:
"Görüşme tarihlerin eskiliğine ve seyrekliğine bakıldığında 53 kişiyi hatırlamamam normaldir. Listeler gösteriyor ki kolluk kuvvetleriyle yaptığım, 209 kişiyle görüşme gözardı edilmiş, benim sadece FETÖ mensuplarıyla görüşmelerim var gibi gösterildi. Yakup Saygılı'nın tablet bilgisayarını unuttuğu söyleyene kadar benim haberim yoktu. Havayolu yetkilileri uçakta tablet bilgisayar bulunamadığını söyledi. Ben seyahatte de bu bilgisayarı hiç görmedim. Hakkımdaki iddiaların asılsız olduğu dosyaya sunulan belgelerle anlaşılmıştır. Ben kendi halinde bir Türk vatandaşıyım. 1982 yılından itibaren namuslu bir şekilde konsoloslukta çalışıyorum. Tutukluluk cezalandırılmaya dönüşmüştür. Özgürlüğümü istiyorum."
Sanık avukatları duruşmalara gelmeyen tanık Feyyaz Öztürk'ün dinlenilmesinden vazgeçilmesini istedi.
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı tanığın dinlenilmesini, avukatların bu yöndeki talebinin reddini ve sanık Metin Topuz'un tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Tutuklu sanık Topuz ve avukatları tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti ara kararını açıklamak üzere müzakereye çekildi. Basın mensupları ara kararın açıklanırken duruşma salonuna alınmadı. Heyet, sanık Topuz'un tutukluluk halinin devamına karar verdi. Tanık Feyyaz Öztürk'ün dinlenilmesine hükmeden heyet, duruşmayı 11 Aralık tarihine erteledi.
Kaynak: AA
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki dördüncü duruşmada beyanda bulunan tutuklu sanık Metin Topuz, "Hakkımda görüştüğüm ve suç isnadı yapılan kişilerin hepsi devlet tarafından atanan mevki, makam sahibi insanlardı. Bu görüşmeler savcılığın bilgisi olmadığı ve tamamen öngörüye dayalı şeylerdir." ifadelerini kullandı.
Tercüman olarak görev yaptığını ve amirleri tarafından görevlendirme sonucu birçok etkinliğe katıldığını söyleyen Topuz, "ABD başkanlarının ziyaretinde ve üst düzey yetkililerin planlama aşamasında, güvenliğin sağlanmasında görevlendirilen amirlerime tercüman olarak refakat ettim. Tercümanlık görevlerime baktığımda uyuşturucuyla ilgisi olmayan birimlerle irtibatım olduğu yönünde savcılık iddialarının doğru olmadığı görülecektir." savunmasını yaptı.
İddianamedeki telefon kayıtlarında görüşme yaptığı 53 kişiyi hatırlamadığını, tanıdığı 47 kişiyle ilgili bildiği her şeyi aktardığını anlatan Topuz şöyle devam etti:
"Görüşme tarihlerin eskiliğine ve seyrekliğine bakıldığında 53 kişiyi hatırlamamam normaldir. Listeler gösteriyor ki kolluk kuvvetleriyle yaptığım, 209 kişiyle görüşme gözardı edilmiş, benim sadece FETÖ mensuplarıyla görüşmelerim var gibi gösterildi. Yakup Saygılı'nın tablet bilgisayarını unuttuğu söyleyene kadar benim haberim yoktu. Havayolu yetkilileri uçakta tablet bilgisayar bulunamadığını söyledi. Ben seyahatte de bu bilgisayarı hiç görmedim. Hakkımdaki iddiaların asılsız olduğu dosyaya sunulan belgelerle anlaşılmıştır. Ben kendi halinde bir Türk vatandaşıyım. 1982 yılından itibaren namuslu bir şekilde konsoloslukta çalışıyorum. Tutukluluk cezalandırılmaya dönüşmüştür. Özgürlüğümü istiyorum."
Sanık avukatları duruşmalara gelmeyen tanık Feyyaz Öztürk'ün dinlenilmesinden vazgeçilmesini istedi.
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı tanığın dinlenilmesini, avukatların bu yöndeki talebinin reddini ve sanık Metin Topuz'un tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Tutuklu sanık Topuz ve avukatları tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti ara kararını açıklamak üzere müzakereye çekildi. Basın mensupları ara kararın açıklanırken duruşma salonuna alınmadı. Heyet, sanık Topuz'un tutukluluk halinin devamına karar verdi. Tanık Feyyaz Öztürk'ün dinlenilmesine hükmeden heyet, duruşmayı 11 Aralık tarihine erteledi.