'Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi' İle 30 Milyar Dolar Türkiye'de Kalacak
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca hazırlanan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile yüksek katma değerli, ortayüksek ve yüksek teknoloji ürünlerinin yerli imkan ve kabiliyetlerle üretilmesi amaçlanırken, program ile 30 milyar dolarlık ithalatın önüne geçilmesi hedefleniyor Program çerçevesinde desteklenen yatırımlar stratejik yatırım teşviği alacak. 50 milyon liranın üzerindeki yatırımlar ise proje bazlı teşviklerden yararlanabilecek Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: 'Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi, ArGe sonucu ortaya çıkan ürünlerin ticarileşmesini ve yerli katma değerin artmasını esas alan sonuç odaklı bir program olacak. Sanayide ithal ara malı oranının azalmasıyla cari açığımız kalıcı olarak düşecek. Küresel rekabette elimiz güçlenecek'
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının uzun süredir üzerinde çalıştığı "uçtan uca yerlileşme" olarak da bilinen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararlarıyla yürürlüğe girdi.
Konuya ilişkin Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, 11. Kalkınma Planı’nda yer alan en önemli başlıklardan olan Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nın ana amacı, yüksek katma değerli, orta-yüksek ve yüksek teknoloji ürünlerinin yerli imkan ve kabiliyetlerle üretilmesi olarak belirlenirken, program ile 30 milyar dolarlık ithalatın önüne geçilmesi amaçlanıyor.
- "Cari açığımız kalıcı olarak düşecek"
Açıklamada konuya ilişkin görüşlerine yer verilen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nın “Milli Teknoloji, Güçlü Sanayi” vizyonuyla hazırlandığını ve ülke ekonomisi için önemli bir kilometre taşı olacağını belirtti.
Programın cari açığı kalıcı olarak azaltmak ve teknoloji öncülüğünde büyümek amacıyla hazırlandığına dikkati çeken Varank, “Ar-Ge sonucu ortaya çıkan ürünlerin ticarileşmesini ve yerli katma değerin artmasını esas alan sonuç odaklı bir program olacak. Sanayide ithal ara malı oranının azalmasıyla cari açığımız kalıcı olarak düşecek. Küresel rekabette elimiz güçlenecek” ifadesini kullandı.
Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 11. Kalkınma Planıyla Türkiye'nin sanayi alanında stratejik vizyonunu ortaya koyduğunu belirterek, bu vizyon doğrultusunda sanayi alanında ihracatta orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 39’dan yüzde 50’ye çıkarmayı hedeflediklerini bildirdi.
Düşük teknolojili ürünlerde cari fazla sağlanırken, yüksek teknolojili ürünlerde cari açık verildiğini ifade eden Varank, bu durumu kalıcı olarak değiştirmeyi hedeflediklerini, sanayinin Ar-Ge yetkinliği ve yetişmiş iş gücünün, yüksek teknolojili ürünler üretecek kabiliyette olduğunu vurguladı.
Programın hazırlık aşamasında aylarca verilerin toparlandığını, filtrelendiğini ve analiz edildiğini belirten Varank, şunları kaydetti:
"Yaklaşık 400 ürün grubu tespit edildi. Ardından da uçtan uca yerlileşme diyebileceğimiz bu model hazırlandı. Bu program ile cari açığımız kalıcı olarak düşecek. Sanayimizde ithal ara malı oranı azaltılarak, daha güçlü bir ihracat sepetine de sahip olacağız. Hiç şüphesiz bu durum küresel rekabette ülkemizi daha üst basamaklara çıkaracak. Programı yürütürken, bakanlığımızın tüm birimleri aynı hedefe odaklanacak. Programın hazırlık aşamasında diğer bakanlıklarımız, kurumlarımız ve özel sektörle birlikte çalıştık. Paydaşlarımızla birlikte ihracat ve finansman desteklerini de hayata geçireceğimiz program, yeni hükümet sisteminin etkin ve hızlı uygulamalarına da örnek teşkil edecek."
- "Stratejik yatırım" teşviği
Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı hazırlanırken geleceğin teknolojik ürünleri dikkate alındı. Programda, Ar-Ge, yatırım ve üretim teşvikleri tek pencereden yönetilecek. TÜBİTAK, KOSGEB, sanayi ve Ar-Ge destekleri ile yatırım teşvikleri uçtan uca tanımlanacak, faydayı bütüne yaymak üzere kurgulanacak.
Ürünün fikir aşamasından pazara çıkışına kadar desteklendiği, Ar-Ge'den yatırıma, üretimden pazarlamaya kadar takip edildiği bir süreç işletilecek. Program kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ve KOSGEB'in de katkılarıyla ana kriteri “katma değer” olan bir değerlendirme süreci yürütülecek.
Programa göre desteklenen projelere sadece yatırımcılar değil, üretilecek ürünün alıcıları da dahil edilecek. Üretici ve alıcı birlikte desteklenecek. Kamunun alıcı olduğu projelerde alım garantisi mekanizması da çalışacak. Kalkınma Ajansları, programın yatırımcılara tanıtımında ve üretici-alıcı eşleştirmelerinde aktif rol oynayacak. Yatırım yapılacak üründe, katma değer oluşturacak şekilde Ar-Ge çalışması istenecek.
Program çerçevesinde desteklenen yatırımlar stratejik yatırım teşviği alacak. 50 milyon liranın üzerindeki yatırımlar ise proje bazlı teşviklerden yararlanabilecek. Bakanlık, destek kararı verilen tüm projeleri takvime bağlayacak, Ar-Ge ve yatırım süreçlerini yakından izleyecek, yatırımcıların karşılaşacakları tüm sorunları hızla aşmalarını sağlayacak.
Bakanlık, makine, bilgisayar, elektronik, optik, elektrikli teçhizat, eczacılık, kimya ve ulaşım araçları sektörlerinden ürün listeleri ilan edecek. Bu listelere ilişkin yatırımcı çağrılarına çıkacak. İlk uygulama, pilot sektör seçilen makine ile başlayacak.
Ürün listesi oluşturulurken, geleceğin teknolojik ürünleri dikkate alındı, ara malı ithalatının azaltılması hedeflendi. Büyük veri analitik araçları kullanılarak analizler gerçekleştirildi.
Ürün listesi, "teknoloji düzeyi, dünya ithalat trendi, Türkiye ihracatı, ithalatı ve dış ticaret farkı, dünyada ilk 3 ihracatçı ülkenin pazar payları, ürün karmaşıklık endeksi, pazar yoğunlaşması, katma değer potansiyeli, ihracatta rekabetçilik, Türkiye’de bu alandaki girişim sayısı ve üretim miktarı, en fazla ticaret yapılan ilk 3 menşe ve çıkış/gidiş ülkesi, ürün benzerlik konumu, ürün ileri ve geri bağları" gibi değişkenler göz önüne alınarak belirlendi.