Bulgaristan'dan Zorunlu Göçü Kitapla Anlattı
Bulgaristan'ın, buradaki Türklere yönelik uyguladığı asimilasyon politikası nedeniyle 1989 yılında Türkiye'ye "zorunlu göç" eden ailesinin yaşadıklarından etkilenen Gülbahar Kurtuluş, bu süreçteki gerçek yaşam öykülerini kitaba aktardı.
Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Tarihi Ana Bilim Dalı'nda doktora öğrencisi olan Kurtuluş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, anne ve babasının da zorunlu göçte Hasköy kentinden İzmir'e gelenler arasında olduğunu belirtti.
Annesinin göç sırasında kendisine hamile, kardeşinin ise henüz bir buçuk yaşında olduğunu kaydeden Kurtuluş, Bulgaristan'a ilk kez 10 yaşındayken, akrabalarıyla tanışmak için gittiğini söyledi.
Kurtuluş, daha sonraki yıllarda da Bulgaristan'a gittiğini, ailesinin ve akrabalarından zorunlu göç yıllarına dair anılarını dinlediğini ifade ederek, Türklerin isimlerinin zorla değiştirilmesi ve Bulgar ismi verilmesinin kendisini derinden etkilediğini anlattı.
Üniversitede uluslararası ilişkiler öğrenimini tamamladıktan sonra Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Tarihi Ana Bilim Dalı'nda yüksek lisansa başladığını, burada zorunlu göçe dair tez çalışması yaptığını dile getiren Kurtuluş, "Zorunlu göçü yaşamış 100 kişiyle konuştum. Onlar arasında da işkence görmüş, büyük acılar yaşamış kişiler vardı. Tezi tamamladığımda elimde büyük bir çalışma vardı. Bu çalışmayı kitap haline getirmeye karar verdim." diye konuştu.
Kurtuluş, milletlerin tarihini bilmesinin önemine değinerek, "Yaşanmış bu zorunlu göçü bilen çok kişi yok. Bu acı olayların daha fazla kişi tarafından öğrenilmesi için 'Bulgaristan Türklerinin Göç Hikayeleri' adıyla kitap oluşturdum." dedi.
Bulgaristan Türklerine yönelik çalışmalarına devam ettiği aktaran Kurtuluş, bu ülkede yaşayan Türklerin ekonomik, sosyal ve kültürel durumlarına dair çalışma yürüttüğünü de sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Annesinin göç sırasında kendisine hamile, kardeşinin ise henüz bir buçuk yaşında olduğunu kaydeden Kurtuluş, Bulgaristan'a ilk kez 10 yaşındayken, akrabalarıyla tanışmak için gittiğini söyledi.
Kurtuluş, daha sonraki yıllarda da Bulgaristan'a gittiğini, ailesinin ve akrabalarından zorunlu göç yıllarına dair anılarını dinlediğini ifade ederek, Türklerin isimlerinin zorla değiştirilmesi ve Bulgar ismi verilmesinin kendisini derinden etkilediğini anlattı.
Üniversitede uluslararası ilişkiler öğrenimini tamamladıktan sonra Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Türk Tarihi Ana Bilim Dalı'nda yüksek lisansa başladığını, burada zorunlu göçe dair tez çalışması yaptığını dile getiren Kurtuluş, "Zorunlu göçü yaşamış 100 kişiyle konuştum. Onlar arasında da işkence görmüş, büyük acılar yaşamış kişiler vardı. Tezi tamamladığımda elimde büyük bir çalışma vardı. Bu çalışmayı kitap haline getirmeye karar verdim." diye konuştu.
Kurtuluş, milletlerin tarihini bilmesinin önemine değinerek, "Yaşanmış bu zorunlu göçü bilen çok kişi yok. Bu acı olayların daha fazla kişi tarafından öğrenilmesi için 'Bulgaristan Türklerinin Göç Hikayeleri' adıyla kitap oluşturdum." dedi.
Bulgaristan Türklerine yönelik çalışmalarına devam ettiği aktaran Kurtuluş, bu ülkede yaşayan Türklerin ekonomik, sosyal ve kültürel durumlarına dair çalışma yürüttüğünü de sözlerine ekledi.