Yedikleriniz Anne-Baba Olma Şansınızı Elinizden Alabilir
Son yıllarda doğal yollardan anne-baba olamayanların sayısının giderek artığını belirten Aile Hekimi ve Tıbbi Beslenme Uzmanı Dr. Eyyüp Yılmaz, 2002 yılında yüzde 1 oranında karşılaşılan kısırlığın (infertilite) günümüzde yüzde 19 civarına çıktığını kaydetti. Kısırlığa neden olan etkenlerin neler olduğunu aktaran Dr. Eyyüp Yılmaz, doğal yollarla anne-baba olunabileceğinin altını çizdi.
Çevre kirliliği, besinlerdeki katkı maddeleri, paketlenmiş gıdalar, elektromanyetik alan, kirlenen su kaynakları gibi faktörlerin anne-baba olma şansını düşürdüğünü kaydeden Tıbbi Beslenme Akademisi Kurucu Aile Hekimi Uzmanı Dr. Eyyüp Yılmaz, anne-baba olmak isteyenlerin bedeni kirleten bu faktörleri hayatlarından tamamen çıkarıp; bedeni temizleyen, hücreleri onaracak ve hücrelerin fonksiyonlarını sağlıklı bir şekilde yapmasına yardımcı olacak yiyecekleri hayatlarına dahil ettiklerinde anne-baba olma şanslarının artacağını vurguladı. Yılmaz, anne-baba olmak isteyen bireylere tavsiyelerde bulunarak, dikkat edilmesi gereken önemli noktalara değindi.
“Hücreleri kirletenlerden uzak durun”
“İşlenmiş tüm ürünler, koruyucu içeren yiyecekler, lezzet ve kıvam arttırıcılar, stabilizatörler mutlaka hayatınızdan çıkmalıdır” diyen Yılmaz, “Bu gıdalar vücutta birikir ve bedeninizi adeta bir bataklığa çevirir. Hücrenin işleyişini bozan bu ürünler vücut tarafından hassasiyetle korunan üreme hücreleri sperm ve yumurtanın kalitesini bozar. Yumurtanın rahim içine doğru ilerlemesi çok hassas hücresel işlev gerektirir. Oysa hücrenin içindeki toksinler, yumurtanın naklini engeller. Aynı kimyasal kirler, sperm sayısının azalmasına ve hareketliliğini kaybetmesine yol açar. Bu da döllenmenin gerçekleşmesine engel olur. Öncelikle bedenimizi bu kirletenlerden uzak tutmamız gerekir. Market alışverişi yaparken işlenmiş-paketlenmiş ürünleri azaltın. Alışveriş sepetinizdeki canlı yiyeceklerin miktarını arttırın. Damacanalar ya da pet şişelerde beklemiş BFA içeren suları içmeyin. Bunun yerine evinizde suyunuzu kendiniz arıtın, canlandırın ya da cam şişelerde satılan suları tercih edin” dedi.
“Canlı gıda tüketin”
Anne-baba olmak isteyenlerin beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi gerektiğini belirten Yılmaz, “Vücudunuzda biriken kirleticilerin girişini durdurduktan sonra var olan kirliliğin temizlenmesi ve vücudun normal işleyişini sürdürebilmesi için temizleyicileri tüketmeye başlayın. Bunlar nedir? Her şeyden önce hayatın devamı için oksidasyon devamlıdır. O zaman devamlı onaracak ve atıkları uzaklaştıracak vücuttaki atıkları uzaklaştıracak antioksitanlara olan ihtiyaç da devamlıdır. Bol canlı gıda yani sebze meyve tüketin. Ayrıca baharat ve sağlıklı su sofranızdan eksik olmasın. Özellikle kırmızı pancar, yaban mersini, nar, kara dut, elma gibi koyu kırmızı renkli meyveler antioksidan açısından zengindir. Bunları mutlaka günlük beslenmenize ekleyin. Kırmızı üzümü çekirdeği ve kabuğuyla birlikte tüketin. Badem, ceviz gibi kuru yemişlerin birkaç tanesini geceden suya koyun, sabah yemişleri yiyin” diye konuştu.
“Baharatsız olmaz”
Temizleyiciler kadar önemli olan bir diğer grubun baharatlar ve bitkilerden oluşan uyaranlar olduğunu ifade eden Yılmaz; kekik, nane, kimyon, pul biber, keten tohumu, zencefil, zerdeçal gibi baharatların sofrada mutlaka yer alması gerektiğini söyledi.
Omega 3 önemli
Anne-baba olmak isteyenler için omega 3’ün çok önemli olduğunu kaydeden Yılmaz, “Omega 3 hücre duvarını onarır, güçlendirir. Hücre ne kadar sağlıklı ise görevini o kadar iyi yapar. Keten tohumu, kayısı kıvamında pişmiş yumurta her gün tüketilirken, özellikle yüzey balıkları haftada üç kez yenmelidir. Ancak buna rağmen Omega 3 tüketimi yeterli miktarda olmayabilir. Ben de zaman zaman omega 3 için takviye alıyorum. Takviye edici ürün seçerken içinde KoenzimQ10 ve güçlü bir antioksidan olan E vitamini içerenler tercih edilmelidir. Çakşır otu ve ginseng de anne-baba olmak isteyenlere önerilerimiz arasındadır. Çakşır otu, hormonların düzgün çalışmasını sağlarken özellikle üreme hücrelerinin faaliyetlerini düzenler. Çakşır otunun farklı pek çok türü var. Bu yüzden eczanede satılan ürünleri tercih etmeniz önemlidir” şeklinde konuştu.
Anne-baba olmak isteyenler için “Yoğurt Kürü”
Anne-baba olmak isteyen bireylere yoğurt kürünü öneren Yılmaz, kürün nasıl yapılacağını şu sözlerle anlattı: “Zeytinyağını biraz ısıtın, içine toz zencefil ve zerdeçal ekleyin, hemen biraz keten tohumunu ezip içine ilave edin, biraz da pul biber ekleyerek ev yapımı yoğurda karıştırın ve bekletmeden tüketin.”
Kaynak: İHA
“Hücreleri kirletenlerden uzak durun”
“İşlenmiş tüm ürünler, koruyucu içeren yiyecekler, lezzet ve kıvam arttırıcılar, stabilizatörler mutlaka hayatınızdan çıkmalıdır” diyen Yılmaz, “Bu gıdalar vücutta birikir ve bedeninizi adeta bir bataklığa çevirir. Hücrenin işleyişini bozan bu ürünler vücut tarafından hassasiyetle korunan üreme hücreleri sperm ve yumurtanın kalitesini bozar. Yumurtanın rahim içine doğru ilerlemesi çok hassas hücresel işlev gerektirir. Oysa hücrenin içindeki toksinler, yumurtanın naklini engeller. Aynı kimyasal kirler, sperm sayısının azalmasına ve hareketliliğini kaybetmesine yol açar. Bu da döllenmenin gerçekleşmesine engel olur. Öncelikle bedenimizi bu kirletenlerden uzak tutmamız gerekir. Market alışverişi yaparken işlenmiş-paketlenmiş ürünleri azaltın. Alışveriş sepetinizdeki canlı yiyeceklerin miktarını arttırın. Damacanalar ya da pet şişelerde beklemiş BFA içeren suları içmeyin. Bunun yerine evinizde suyunuzu kendiniz arıtın, canlandırın ya da cam şişelerde satılan suları tercih edin” dedi.
“Canlı gıda tüketin”
Anne-baba olmak isteyenlerin beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi gerektiğini belirten Yılmaz, “Vücudunuzda biriken kirleticilerin girişini durdurduktan sonra var olan kirliliğin temizlenmesi ve vücudun normal işleyişini sürdürebilmesi için temizleyicileri tüketmeye başlayın. Bunlar nedir? Her şeyden önce hayatın devamı için oksidasyon devamlıdır. O zaman devamlı onaracak ve atıkları uzaklaştıracak vücuttaki atıkları uzaklaştıracak antioksitanlara olan ihtiyaç da devamlıdır. Bol canlı gıda yani sebze meyve tüketin. Ayrıca baharat ve sağlıklı su sofranızdan eksik olmasın. Özellikle kırmızı pancar, yaban mersini, nar, kara dut, elma gibi koyu kırmızı renkli meyveler antioksidan açısından zengindir. Bunları mutlaka günlük beslenmenize ekleyin. Kırmızı üzümü çekirdeği ve kabuğuyla birlikte tüketin. Badem, ceviz gibi kuru yemişlerin birkaç tanesini geceden suya koyun, sabah yemişleri yiyin” diye konuştu.
“Baharatsız olmaz”
Temizleyiciler kadar önemli olan bir diğer grubun baharatlar ve bitkilerden oluşan uyaranlar olduğunu ifade eden Yılmaz; kekik, nane, kimyon, pul biber, keten tohumu, zencefil, zerdeçal gibi baharatların sofrada mutlaka yer alması gerektiğini söyledi.
Omega 3 önemli
Anne-baba olmak isteyenler için omega 3’ün çok önemli olduğunu kaydeden Yılmaz, “Omega 3 hücre duvarını onarır, güçlendirir. Hücre ne kadar sağlıklı ise görevini o kadar iyi yapar. Keten tohumu, kayısı kıvamında pişmiş yumurta her gün tüketilirken, özellikle yüzey balıkları haftada üç kez yenmelidir. Ancak buna rağmen Omega 3 tüketimi yeterli miktarda olmayabilir. Ben de zaman zaman omega 3 için takviye alıyorum. Takviye edici ürün seçerken içinde KoenzimQ10 ve güçlü bir antioksidan olan E vitamini içerenler tercih edilmelidir. Çakşır otu ve ginseng de anne-baba olmak isteyenlere önerilerimiz arasındadır. Çakşır otu, hormonların düzgün çalışmasını sağlarken özellikle üreme hücrelerinin faaliyetlerini düzenler. Çakşır otunun farklı pek çok türü var. Bu yüzden eczanede satılan ürünleri tercih etmeniz önemlidir” şeklinde konuştu.
Anne-baba olmak isteyenler için “Yoğurt Kürü”
Anne-baba olmak isteyen bireylere yoğurt kürünü öneren Yılmaz, kürün nasıl yapılacağını şu sözlerle anlattı: “Zeytinyağını biraz ısıtın, içine toz zencefil ve zerdeçal ekleyin, hemen biraz keten tohumunu ezip içine ilave edin, biraz da pul biber ekleyerek ev yapımı yoğurda karıştırın ve bekletmeden tüketin.”