'E-Bağış'ın Gelişmesi İle Milyonlarca İnsanın Hayatı Değişiyor

Resmi devlet kurumu ve özel kuruluş olarak insani yardım faaliyetlerinde bulunan vakıf ile dernekler, Afrika’dan Asya’ya, Ortadoğu’dan Balkanlar’a uzanan coğrafyada çeşitli alanlarda çalışmalarına devam ederken, gelişen e-bağış sistemleriyle milyonlarca ihtiyaç sahibinin yüzü gülüyor.

'E-Bağış'ın Gelişmesi İle Milyonlarca İnsanın Hayatı Değişiyor


Resmi devlet kurumu ve özel kuruluş olarak insani yardım faaliyetlerinde bulunan vakıf ve dernekler, Afrika’dan Asya’ya, Ortadoğu’dan Balkanlar’a uzanan mazlum coğrafyada çeşitli alanlarda çalışmalarına devam ederken, gelişen e-bağış yazılım teknolojiyle hızlı ve güvenilir bir şekilde bağışçıların yardımlarını bölgelere ulaştırmayı sürdürüyor. Böylece milyonlarca yoksul ve mazlum kimsenin yaşamı su ve gıdaya ulaşarak kolaylaşıyor.

Dünya nüfusu arttıkça açlık ve susuzluk sorunu büyüyor

Konuyla ilgili bölgelere yönelik araştırma ve geliştirme çalışmalarında bulunan Dijital Pazarlama Uzmanı Dr. Abdullah Önden, yaşanılan dramın ilk olarak insani boyutuna dikkat çekerken, “Birleşmiş Milletler (BM)’in 2018 gıda ve beslenme raporuna göre dünyada 821 milyon kişi açlık tehdidi altında bulunuyor. Dünyadaki 9 kişiden birisi sabah ya da akşam yemeğini yiyemiyor. Bu rakamın yüzde 20’sinden fazlasını sadece Afrika kıtası oluşturuyor. UNESCO’nun hazırladığı temiz su raporunda ise 2 milyar insanın temiz suya erişiminin olmadığı görülüyor. Tüm bu rakamlar dünya nüfusu arttıkça açlık ve susuzluk sorununun giderek yaygınlaştığını kalıcı çözümler için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini ortaya çıkarıyor" dedi.



Bağışçı, e-bağış siteleri ile daha kolay ve güvenli bağış yapıyor

Akıllı cihazların gelişmesi ve internete erişimin artmasıyla insanlar hayatlarının her alanında dijitalle daha entegre olmaya başladığına vurgu yapan Önden, "’İnternetten kıyafet mi alınırmış’ önyargılarının olduğu dönemlerden "Dükkan dükkan gezmeye ne gerek var, internetten söyleyelim" zamanına gelmeye başladık. İnsanlar artık sosyal medya olmadan bir hayat düşünemiyorlar. Hatta bu servislerde yaşanan ufak kesintilerde dahi ciddi seslerin yükseldiğini görüyoruz. Bu dijitalleşme ve e-ticarete olan yatkınlık elbette hayatın her alanına yansımaya başladı, bunlardan birisi de bağışlar. Artık tek tıklamayla Yemen’den Arakan’a, Afrika’nın en ücra köşesindeki bir yetimin ihtiyacı giderilebiliyor. Eskiden yalnızca makbuz karşılığı elden bağış yapılabilirken şimdi bir kişi kurban bağışını ya da zekatını telefonundan saniyeler içerisinde güvenli bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Bağışçılar da ne zaman hangi alanda bağış yaptıklarını takip ederek kayıtlı şekilde bağışlarının nereye gittiğini kontrol edebiliyorlar" şeklinde konuştu.



E-bağış ile yüzbinlerce kurban hissesi yurtdışına gönderildi

Kurban bayramında binlerce hissenin internet üzerinden toplandığını belirten Önden, "Resmi rakamlara göre diyanet 450 bin, Kızılay 180 bin, Mehmetçik Vakfı 70 bin, İDDEF 52 bin diğer kurumlarla birlikte milyonu aşkın kurban hissesi yurtdışındaki ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Elden ve banka transferi ile gönderilen bağışların dışında binlerce hisse de internet üzerinden toplandı. Kesim sonrası SMS ile bilgilendirme yapılan bağışçılar dünyadaki onlarca bölgedeki ihtiyaç sahiplerine ulaşmış oldular" diye konuştu.



’Kurbanınız kesildi’ SMS’i yerine görüntülü video dönemi geldi

Bağışçıların yaptığı bağışları kontrol etmek istediğinin altını çizen Önden, "Teknolojideki tüm bu gelişmeler STK’ların da altyapılarını geliştirmelerine olanak sağladı. Bilginin güce dönüştüğü günümüzde bağışçılar artık bağışları nereye gittiğini, hangi bölgeye ulaştığını, kimin için harcandığını takip etmek istiyorlar. Tüm bu süreçlerin yönetilebilmesi için de otomasyonlar geliştiriliyor. Bunun en bilinen örneği yıllardır yurtdışı kurban bağışlarında alınan ’kurbanınız kesildi’ SMS’leridir. Buradaki süreçte kurban kesildiğinde bağışçıya bir bilgilendirme yapılırdı. Şimdi ise bazı kurumlar kesim esnasında hisse sahiplerinin isimlerinin okunduğu ve kesimin gerçekleştiği anları da kayıt altına alıp bağışçılarına gönderiyorlar. Böylelikle şüphe içerisindeki bağışçı rahatlamış oluyor. Geçmişte sahadaki çalışmalar yalnızca insan hayali ile kalırken şimdi sosyal medya hesaplarının etkin kullanımları ile sahadan canlı yayınlar yapan STK’lar paylaşımları ile bağışçılarına farklı bölgelerden ulaşmaktalar. İlerleyen dönemlerde de bu sistemler daha da gelişip bağışçıların su kuyusu, yetim öğrenci sponsorlukları gibi kategorilerde de yaptıkları bağışlar ve bu bağışların dokunduğu kişilerle dijital anlamda daha entegre olacakları tahmin edilmektedir" ifadelerini kullandı.

Google akıllı su kuyusu sensör projesine 5 milyon dolar hibe yaptı

Google’ın su kuyularına yönelik yazılım geliştirdiğine vurgu yapan Önden, "Bu anlamda bir örneği dünyada binlerce su kuyusu açan Charity Water ve Google birlikte gerçekleştirdi. Açılan su kuyularını uydu ile takip ederek günlük kaç kişinin kaç litre su pompaladığını, kuyuların aktif olarak çalışıp çalışmadığını, ne süredir bozuk olduğunu, kuyunun tam olarak nerede olduğunu takip edebiliyorlar. Hatta bu sensörlerle ile son 5 dakikada bu kuyudan ne kadar su alındığı görülerek anlık olarak kuyu takibi sağlanıyor. Böylelikle bu bölgelere yapılan bu yardımlar atıl ya da israf bir yatırım olmaktan ziyade kalıcı birer esere dönüşüyor" dedi.



Son olarak hayırseverlerin kolay ve güvenilir bir şekilde bağış yapmak istediğine değinen Önden, "Bilhassa ramazan ve özellikle kurban dönemlerinde artan bu bağışlarda artık kurumsal bir düzenin oturduğu görülmektedir. Artık insanlarımız kalıcı eser olarak dünyada bir iz bırakmak istemekteler ve özellikle Afrika’da su kuyuları açarak insanlara yardımcı olmaya çalışmaktalar. ’Vefalı Türk geldi yine’ sloganları ile beklenen bir yardım eli olan Türk halkı ise teknolojinin gelişmesi, daha kolay ve güvenilir bağış yapılması ve en önemlisi yaptıkları bağışların kalıcı bir esere dönüşmelerini anlık takip edebilmesi ile birlikte daha rahat bir şekilde emanetlerini teslim edebilmekteler. Böylelikle gelecekte online olarak giderek artan bu bağışların diğer bağış tiplerine nazaran çok daha fazla tercih edileceği ve STK’ların bunlara göre şekilleneceği öngörülmektedir" açıklamalarında bulundu.
Kaynak: İHA