GRAFİKLİ - Öğretileriyle Yüzyıllardır Işık Saçıyor
'Bir olalım, iri olalım, diri olalım', 'Eline, beline, diline sahip ol', 'İncinsen de incitme', 'Her ne ararsan kendinde ara', 'Oturduğun yeri pak et, kazandığın lokmayı hak et' sözleriyle bütün insanlığı hoşgörü, sevgi, barış ve kardeşliğe çağıran Hacı Bektaş Veli, yüzyıllar öncesinden bugünlere ışık olmayı sürdürüyor Osmanlının kuruluşunda ve Anadolu'nun Türkleşmesinde etkisi olduğu belirtilen Hacı Bektaş Veli, Nevşehir'de düzenlenen etkinliklerle anılıyor.
BEHÇET ALKAN - Öğretileriyle insanlığa hoşgörü, sevgi, barış ve kardeşlik mesajları veren Hacı Bektaş Veli, yüzyıllar öncesinden bugünlere ışık olmayı sürdürüyor.
13. yüzyılda yaşayan Hacı Bektaş Veli hakkında kaynakların yetersizliği, ölümünden bu yana geçen yaklaşık 800 yüzyıla yakın süre nedeniyle objektif yargılarda bulunulamıyor.
Baba Resul'ün önemli halifelerinden olduğu belirtilen Hacı Bektaş Veli hakkında döneminin kaynaklarında bilgi yer almıyor. Onun hakkında bilinenler, Uzun Firdevsi tarafından Hacı Bektaş'ın ölümünden iki yüzyıl sonra yazılan "Hacı Bektaş Velayetnamesi"ne dayanıyor. Velayetname'de de Hacı Bektaş Veli hakkında yeterli bilgi bulunmuyor.
Hacı Bektaş Veli'nin kaynaklarda doğum ve ölüm tarihleri de farklı veriliyor. Bazı kaynaklarda doğumu 1242, Anadolu'ya gelişi 1270-1280 yıllarında, ölümü 1337 olarak, kimi kaynaklarda ise doğumu 1209 ve ölümü 1271 olarak yer alıyor.
Velayetname'de Hacı Bektaş'tan, Horasan'ın Nişabur şehrinde doğduğundan, İmam Musa Kazım'ın neslinden geldiğinden ve "İbrahim-i Sani" diye tanınan Seyyid Muhammed'in oğlu olduğundan söz ediliyor. Buradan Hacı Bektaş'ın Anadolu'nun eski sakinlerinden olmadığı, Moğol istilası sırasında buraya göç ettiği anlaşılıyor.
Hacı Bektaş'ın Sulucakarahöyük'e Velayetname'de yazıldığı gibi yalnız bir derviş olarak gelmediği, kendine bağlı "Bektaşlu" adını taşıyan oymakla geldiği belirtiliyor.
- Anadolu'ya gelişi
13. yüzyıla damgasını vuran ve kendinden sonraki kuşağa da düşünceleriyle etkisini hissettiren Bektaşi tarikatının piri Hacı Bektaş Veli, gerek düşünce dünyası gerekse inanç önderliği bakımından topluma örnek teşkil eden yapıya sahip olmasıyla dikkati çekti.
Hacı Bektaş Veli'nin harcını kardığı Alevi-Bektaşi anlayışı, Anadolu'nun yanı sıra Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Kosova, Makedonya ve "Gül Baba" türbesinin bulunduğu Macaristan'ın Budapeşte şehrinden Azerbaycan'a kadar birçok yerde kabul gördü ve benimsendi.
Asıl adı "Bektaş" olduğu ve muhtemelen ölümünden sonra "Hacı Bektaş Veli" diye şöhret bulduğu tahmin edilen Hacı Bektaş, çok sayıda bilim insanının yetiştiği Horasan'da engin bilgi birikimine ve geniş dünya görüşüne sahip oldu.
Hacı Bektaş Veli'nin Anadolu'ya gelişi, Anadolu Selçuklu Devleti'nin siyasi, ekonomik ve kültürel düzeninin bozulduğu, yönetimde bölünmelerin ortaya çıktığı devreye rastladı.
Hacı Bektaş Veli, Sulucakarahöyük'e yerleşip Orta Anadolu'yu dolaştıktan sonra Anadolu kültürünü, Anadolu insanının gelenek ve göreneklerini özümseyerek yeni bir bilim ve öğreti merkezi kurdu.
Burada çok sayıda öğrenci de yetiştiren ve yeniçeri ocağının da piri olarak bilinen Hacı Bektaş Veli, Anadolu birliğinin sağlanmasında yardımcı oldu. Ortaya koyduğu birleştirici ve yükseltici öğreti, her türlü bağnazlıktan uzak, çağa uyan ilkeler haline geldi.
Hacı Bektaş Veli, "insan-ı kamil" olmanın, Hakk'a ulaşmanın, dört kapı kırk makamdan geçerek hakikate kavuşmanın yollarını yetiştirdiği talebelerine öğretti.
Osmanlının kuruluşunda ve Anadolu'nun Türkleşmesinde etkisi olduğu belirtilen Hacı Bektaş Veli, "Bir olalım, iri olalım, diri olalım", "Eline, beline, diline sahip ol", "İncinsen de incitme", "Her ne ararsan kendinde ara", "Oturduğun yeri pak et, kazandığın lokmayı hak et" sözleriyle bütün insanlığı yüzyıllardır sevgi, barış ve kardeşliğe çağırdı.
Hayatının büyük bir kısmını Sulucakarahöyük'te geçiren ve öğretileriyle yüzyıllar öncesinden bugünlere ışık tutan Hacı Bektaş Veli, ömrünü de burada tamamladı, mezarı Nevşehir'e bağlı Hacıbektaş ilçesinde bulunuyor.
Hacı Bektaş Veli'ye ait olduğu genel olarak kabul edilen eserler, "Besmele Şerhi", "Fatiha Suresi Tefsiri", "Makala", "Kitabü'l-Feva'id", "Hacı Bektaş'ın Nasihatleri", "Makalat-ı Gaybiyye" ve "Kelimat-ı Ayniyye'dir.
- Üniversiteye adı verildi
Pirin adının verildiği Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Türkiye'de Hacı Bektaş Veli ile ilgili "araştırma enstitüsü" olan tek üniversitedir.
Enstitü, genelde Alevilik ve Bektaşiliğin tarihi, edebi ve sosyolojik boyutunu inceleyerek bilim dünyasına yeni bakış açıları kazandırırken özelde de Hacı Bektaş Veli'nin hayatı, eserler ve öğretilerini bilimsel ölçeklerde araştırıp toplumun hizmetine sunuyor.
Öte yandan, Hacı Bektaş Veli için Hacıbektaş ilçesinde her yıl anma etkinlikleri düzenleniyor.
Etkinliklere Nevşehir'in yanı sıra ülkenin dört bir yanından katılan binlerce kişi, Hacı Bektaş Veli'yi anıyor.
Bu yıl 15-18 Ağustos'ta gerçekleştirilen 56. Ulusal, 30. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri'nde de Hacı Bektaş Veli, paneller, konserler, söyleşiler, sergiler, doğa yürüyüşü, cem töreni ve semahlarla yad ediliyor.
Kaynak: AA
13. yüzyılda yaşayan Hacı Bektaş Veli hakkında kaynakların yetersizliği, ölümünden bu yana geçen yaklaşık 800 yüzyıla yakın süre nedeniyle objektif yargılarda bulunulamıyor.
Baba Resul'ün önemli halifelerinden olduğu belirtilen Hacı Bektaş Veli hakkında döneminin kaynaklarında bilgi yer almıyor. Onun hakkında bilinenler, Uzun Firdevsi tarafından Hacı Bektaş'ın ölümünden iki yüzyıl sonra yazılan "Hacı Bektaş Velayetnamesi"ne dayanıyor. Velayetname'de de Hacı Bektaş Veli hakkında yeterli bilgi bulunmuyor.
Hacı Bektaş Veli'nin kaynaklarda doğum ve ölüm tarihleri de farklı veriliyor. Bazı kaynaklarda doğumu 1242, Anadolu'ya gelişi 1270-1280 yıllarında, ölümü 1337 olarak, kimi kaynaklarda ise doğumu 1209 ve ölümü 1271 olarak yer alıyor.
Velayetname'de Hacı Bektaş'tan, Horasan'ın Nişabur şehrinde doğduğundan, İmam Musa Kazım'ın neslinden geldiğinden ve "İbrahim-i Sani" diye tanınan Seyyid Muhammed'in oğlu olduğundan söz ediliyor. Buradan Hacı Bektaş'ın Anadolu'nun eski sakinlerinden olmadığı, Moğol istilası sırasında buraya göç ettiği anlaşılıyor.
Hacı Bektaş'ın Sulucakarahöyük'e Velayetname'de yazıldığı gibi yalnız bir derviş olarak gelmediği, kendine bağlı "Bektaşlu" adını taşıyan oymakla geldiği belirtiliyor.
- Anadolu'ya gelişi
13. yüzyıla damgasını vuran ve kendinden sonraki kuşağa da düşünceleriyle etkisini hissettiren Bektaşi tarikatının piri Hacı Bektaş Veli, gerek düşünce dünyası gerekse inanç önderliği bakımından topluma örnek teşkil eden yapıya sahip olmasıyla dikkati çekti.
Hacı Bektaş Veli'nin harcını kardığı Alevi-Bektaşi anlayışı, Anadolu'nun yanı sıra Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Bosna-Hersek, Kosova, Makedonya ve "Gül Baba" türbesinin bulunduğu Macaristan'ın Budapeşte şehrinden Azerbaycan'a kadar birçok yerde kabul gördü ve benimsendi.
Asıl adı "Bektaş" olduğu ve muhtemelen ölümünden sonra "Hacı Bektaş Veli" diye şöhret bulduğu tahmin edilen Hacı Bektaş, çok sayıda bilim insanının yetiştiği Horasan'da engin bilgi birikimine ve geniş dünya görüşüne sahip oldu.
Hacı Bektaş Veli'nin Anadolu'ya gelişi, Anadolu Selçuklu Devleti'nin siyasi, ekonomik ve kültürel düzeninin bozulduğu, yönetimde bölünmelerin ortaya çıktığı devreye rastladı.
Hacı Bektaş Veli, Sulucakarahöyük'e yerleşip Orta Anadolu'yu dolaştıktan sonra Anadolu kültürünü, Anadolu insanının gelenek ve göreneklerini özümseyerek yeni bir bilim ve öğreti merkezi kurdu.
Burada çok sayıda öğrenci de yetiştiren ve yeniçeri ocağının da piri olarak bilinen Hacı Bektaş Veli, Anadolu birliğinin sağlanmasında yardımcı oldu. Ortaya koyduğu birleştirici ve yükseltici öğreti, her türlü bağnazlıktan uzak, çağa uyan ilkeler haline geldi.
Hacı Bektaş Veli, "insan-ı kamil" olmanın, Hakk'a ulaşmanın, dört kapı kırk makamdan geçerek hakikate kavuşmanın yollarını yetiştirdiği talebelerine öğretti.
Osmanlının kuruluşunda ve Anadolu'nun Türkleşmesinde etkisi olduğu belirtilen Hacı Bektaş Veli, "Bir olalım, iri olalım, diri olalım", "Eline, beline, diline sahip ol", "İncinsen de incitme", "Her ne ararsan kendinde ara", "Oturduğun yeri pak et, kazandığın lokmayı hak et" sözleriyle bütün insanlığı yüzyıllardır sevgi, barış ve kardeşliğe çağırdı.
Hayatının büyük bir kısmını Sulucakarahöyük'te geçiren ve öğretileriyle yüzyıllar öncesinden bugünlere ışık tutan Hacı Bektaş Veli, ömrünü de burada tamamladı, mezarı Nevşehir'e bağlı Hacıbektaş ilçesinde bulunuyor.
Hacı Bektaş Veli'ye ait olduğu genel olarak kabul edilen eserler, "Besmele Şerhi", "Fatiha Suresi Tefsiri", "Makala", "Kitabü'l-Feva'id", "Hacı Bektaş'ın Nasihatleri", "Makalat-ı Gaybiyye" ve "Kelimat-ı Ayniyye'dir.
- Üniversiteye adı verildi
Pirin adının verildiği Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Türkiye'de Hacı Bektaş Veli ile ilgili "araştırma enstitüsü" olan tek üniversitedir.
Enstitü, genelde Alevilik ve Bektaşiliğin tarihi, edebi ve sosyolojik boyutunu inceleyerek bilim dünyasına yeni bakış açıları kazandırırken özelde de Hacı Bektaş Veli'nin hayatı, eserler ve öğretilerini bilimsel ölçeklerde araştırıp toplumun hizmetine sunuyor.
Öte yandan, Hacı Bektaş Veli için Hacıbektaş ilçesinde her yıl anma etkinlikleri düzenleniyor.
Etkinliklere Nevşehir'in yanı sıra ülkenin dört bir yanından katılan binlerce kişi, Hacı Bektaş Veli'yi anıyor.
Bu yıl 15-18 Ağustos'ta gerçekleştirilen 56. Ulusal, 30. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri'nde de Hacı Bektaş Veli, paneller, konserler, söyleşiler, sergiler, doğa yürüyüşü, cem töreni ve semahlarla yad ediliyor.