(Özel) Bedensel Engelli İş Adamı Çizdiği Resimlerle Hayata Tutundu
Manisa’da çocuk yaşlarda başladığı resim tutkusunu, geçirdiği iş kazası sonrası tükenmez kalem çalışmasıyla sürdüren bedensel engelli iş adamı Ramazan Göktaş, çizdiği resimlerle engelini aşarak, hayata tutundu. Hiçbir eğitim almadığı resim alanında yaptığı çalışmalarla kendine hayran bırakan Göktaş, çizdiği resimlerini Türkiye çapında sergilemeye başladı.
Manisa’nın Yunusemre ilçesinde geçirdiği iş kazası sonrasında hayatını tekerlekli sandalyeye mahkum olarak sürdüren bedensel engelli iş adamı Ramazan Göktaş, azmi ile örnek oldu. Manisa’da tanınmış bir asansör firması sahibi Ramazan Göktaş, bundan 10 yıl önce talihsiz bir kaza geçirdi. Üzerine asansör kapağı düşen Göktaş, dizinden sakatlandı. İki bacağına da platin takılan Göktaş, hemen ardından geçirdiği kas ve kemik erimeleriyle tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Hayat ışığını kaybetmeyen 67 yaşındaki Göktaş, çocuk yaşlarda başladığı resim tutkusunu tükenmez kalem çalışmasıyla sürdürdü. Hiçbir eğitim almadan resim çizmeye başlayan Göktaş, portre ve çiçek figürlerinden oluşan 800’e yakın eser üretti. Çizimleriyle görenleri hayran bırakan eserlere imza atan Göktaş, resimlerini Türkiye çapında açtığı sergilerde sergiliyor.
Sanat engel tanımıyor
Merkez Efendi Mahallesindeki iş yerinde resimlerini yapan Göktaş, ayrıca iki ressam öğrenci yetiştiriyor. Sanatın engel tanımadığını belirten Göktaş, “Bir kazanın ardından kas erimesi ve kemik erimesi derken zorlanmaya başladım. En sonunda tekerlekli sandalyeye kadar düştüm. Resim yaparken her şeyi unutuyorum. Odaklandığım zaman hayat daha güzel geçiyor. Düşmenin neticesinde platinler takıldı. Şuan da iki ayağımda plantinli. Asıl mesleğim şekercilik. Daha sonra asansörcü oldum. Bu meslekte boş zamanlarım olduğunda oturduğum vakit resim yapıyordum. İlk önce küçük yapmaya başladım. Resim kalemlerinin çok renkli olduğunu öğrendikten sonra da her çeşidini buldukça da tükenmez kalem çalışması yapmaya başladım. Buldukça da öbür resimleri yapmadım. Çünkü kalkıp oturmam zorlaştı. Oturarak yapabildiğim için tükenmez kalem çalışmasına devam ettim. Engelim beni buraya itti. Şuan 700 ila 800 arasında resmim var. Aslında vücut engeli, engelliye engel değil. Başka engeller olmasın. Yaşamda insanlar insanlara çok engel çıkarıyor. En önemlisi de bu engelleri bazı insanların yardımıyla da aşıyoruz. Engelliler de birbirine yardım ettiği sürece engeller aşılır” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Sanat engel tanımıyor
Merkez Efendi Mahallesindeki iş yerinde resimlerini yapan Göktaş, ayrıca iki ressam öğrenci yetiştiriyor. Sanatın engel tanımadığını belirten Göktaş, “Bir kazanın ardından kas erimesi ve kemik erimesi derken zorlanmaya başladım. En sonunda tekerlekli sandalyeye kadar düştüm. Resim yaparken her şeyi unutuyorum. Odaklandığım zaman hayat daha güzel geçiyor. Düşmenin neticesinde platinler takıldı. Şuan da iki ayağımda plantinli. Asıl mesleğim şekercilik. Daha sonra asansörcü oldum. Bu meslekte boş zamanlarım olduğunda oturduğum vakit resim yapıyordum. İlk önce küçük yapmaya başladım. Resim kalemlerinin çok renkli olduğunu öğrendikten sonra da her çeşidini buldukça da tükenmez kalem çalışması yapmaya başladım. Buldukça da öbür resimleri yapmadım. Çünkü kalkıp oturmam zorlaştı. Oturarak yapabildiğim için tükenmez kalem çalışmasına devam ettim. Engelim beni buraya itti. Şuan 700 ila 800 arasında resmim var. Aslında vücut engeli, engelliye engel değil. Başka engeller olmasın. Yaşamda insanlar insanlara çok engel çıkarıyor. En önemlisi de bu engelleri bazı insanların yardımıyla da aşıyoruz. Engelliler de birbirine yardım ettiği sürece engeller aşılır” diye konuştu.