İşlerine Dönmek İçin 70 Gündür Eylem Yapıyorlar
Bolu Belediyesinden işten çıkartılan işçiler işlerine dönebilmek için belediye önünde 70 gündür eylemini sürdürüyor Hizmetİş Sendikası Eylem Düzenleme Kurulu Başkanı ve Genel Sekreter Yardımcısı Remzi Karataş: 'Zulüm kimden gelirse gelsin, Hakİş/Hizmetİş olarak zulmün ve zalimin karşısında, mazlumun yanında olacağız. Hakİş'e bağlı sendikalarda baskı, tehdit, zorlama ve sürgünlerle istifa ettirilen üye sayımız 15 bine yaklaştı. Toplamda 582 arkadaşımızın iş akitleri feshedildi. Biz bu feryada kayıtsız kalmadık, kalmayacağız'
Bolu Belediyesinden işten çıkartılan işçiler işlerine dönebilmek için belediye önünde 70 gündür eylemlerine devam ediyor.
Demokrasi Meydanı'nda kurdukları çadırda eylemlerini sürdüren işçileri ziyaret eden Hizmet-İş Sendikası Eylem Düzenleme Kurulu Başkanı ve Genel Sekreter Yardımcısı Remzi Karataş, 31 Mart 2019 seçimlerinden hemen sonra ağırlıklı olarak CHP'li belediye başkanlarının daha mazbatalarını almadan, belediye başkanlığı koltuğuna oturmadan, Hak-İş'e bağlı sendikalara yönelik bir operasyon başlattığını hatırlattı.
"Bir kısım örgütlere taşeronluk eden sözde sendikacılar iş yerlerimize saldırarak üyelerimize baskı yaptılar, tehdit ettiler." diyen Karataş, "Biz de bu yapılanlara karşı susmadık ve susmayacağız. Zulüm kimden gelirse gelsin, Hak-İş/Hizmet-İş olarak zulmün ve zalimin karşısında, mazlumun yanında olacağız. Hak-İş'e bağlı sendikalarda baskı, tehdit, zorlama ve sürgünlerle istifa ettirilen üye sayımız 15 bine yaklaştı. Toplamda 582 arkadaşımızın iş akitleri feshedildi. Biz bu feryada kayıtsız kalmadık, kalmayacağız." vurgusu yaptı.
Karataş, Bolu'daki direnişin 70'inci gününde olduklarını belirterek, "70 gündür Bolu'daki eylem çadırımızda eylemimiz devam ediyor. 11 Haziran 2019 tarihinde 12 gün süren bir yürüyüş başlattık ve CHP Genel Merkezi önünde tamamladık. Hizmet- İş bir işçi örgütüdür. Hiçbir siyasal parti ile herhangi bir hesabımız olamaz. Biz siyasal partilerin rakibi değiliz, biz sendikacıyız. Biz emeğimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz için varız. Sendikamızın varlık nedeni budur." değerlendirmesinde bulundu.
- "Gelin masada protokol imzalayalım, işimize geri dönelim dedik"
CHP'li yetkilileri defaatle uyardıklarını anlatan Karataş, şunları kaydetti:
"Dedik ki 'bizim işimizi elimizden almayın. Arkadaşlarımızın işini geri verin. Arkadaşlarımız işlerine dönsünler, sendikal baskıları durdurun, toplu sözleşmelerimizi yapalım. Sürgünleri durdurun. Gelin masada protokol imzalayalım, işimize geri dönelim' dedik. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun işçilerin işten çıkarılmayacağına, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın Belediye Başkanı seçildiği takdirde işçileri işten çıkarmayacağına dair işçilere verdiği sözü yerine getirmesini istiyoruz."
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'nın hiçbir işçiyi atmayacağına dair noterden taahhütname verdiğini anımsatan Karataş, Özcan'ın bir hukukçu olarak belediye başkanı olur olmaz kendini hukuktan üstün görmeye başladığını söyledi.
Karataş, "Sayın Özcan size inananların güvenlerini yıkmayın. Size oy verenleri mahcup ve pişman etmeyin." dedi.
- "Ankara'ya kadar 196 kilometre gittik ancak kapı duvar oldu"
Karataş, emekçinin alın teri ve akıl terinin kutsal olduğunu anlatarak, yanlıştan dönmek için hiçbir vaktin geç olmadığını bildirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 31 Mart yerel seçimlerinden önce seçmenlere TBMM kürsüsünden verdiği sözü yerine getirmesini istediklerini belirten Karataş, şöyle konuştu:
"İşçilere kendilerinin kazandığı belediyelerde bir sorun yaşarsanız, bir sıkıntınız olursa bana gelin beni bulun diyerek namus sözü verdi. Kılıçdaroğlu çağırdı biz de Ankara'ya kadar 196 kilometre gittik ancak kapı duvar oldu. Biz geldik, işimizi, aşımızı, ekmeğimizi istedik sizi bulamadık. Lütfen sözünüzün arkasında durun. Bolu'daki sendikal mücadelemiz ilk günkü kararlılıkla devam etmektedir. Arkadaşlarımız işbaşı yapana kadar mücadeleye devam edeceğiz."
- "Sadece CHP ses vermedi"
Belediyeden işten çıkartılan işçilerden Nermin Alkış da 70 gündür çadırda eylem yaptıklarını belirterek, "Tanju Özcan da bunun hesabını büyük ödeyecek. Ankara'ya kadar yürüdük. Yeniçağa, Gerede, Kazan, Kızılcahamam ses verdi, sadece CHP ses vermedi." diye konuştu.
Belediye başkanını kınadığını vurgulayan Alkış, "Belediye başkanlığı bu şekilde olmaz. Karşısında duruyoruz ve bizleri görüyor. Camın karşısındayız zaten. En azından insan bir gelir, 'Ekmeğiniz, aşınız var mı?' diye sorar. Beni 17 yıldır tanıyan bir insan. 17 senelik hukukum var, hala devam ediyor. Eğer ben tekrar kanser olursam onun hesabını çocuklarıma nasıl verecek." dedi.
Kaynak: AA
Demokrasi Meydanı'nda kurdukları çadırda eylemlerini sürdüren işçileri ziyaret eden Hizmet-İş Sendikası Eylem Düzenleme Kurulu Başkanı ve Genel Sekreter Yardımcısı Remzi Karataş, 31 Mart 2019 seçimlerinden hemen sonra ağırlıklı olarak CHP'li belediye başkanlarının daha mazbatalarını almadan, belediye başkanlığı koltuğuna oturmadan, Hak-İş'e bağlı sendikalara yönelik bir operasyon başlattığını hatırlattı.
"Bir kısım örgütlere taşeronluk eden sözde sendikacılar iş yerlerimize saldırarak üyelerimize baskı yaptılar, tehdit ettiler." diyen Karataş, "Biz de bu yapılanlara karşı susmadık ve susmayacağız. Zulüm kimden gelirse gelsin, Hak-İş/Hizmet-İş olarak zulmün ve zalimin karşısında, mazlumun yanında olacağız. Hak-İş'e bağlı sendikalarda baskı, tehdit, zorlama ve sürgünlerle istifa ettirilen üye sayımız 15 bine yaklaştı. Toplamda 582 arkadaşımızın iş akitleri feshedildi. Biz bu feryada kayıtsız kalmadık, kalmayacağız." vurgusu yaptı.
Karataş, Bolu'daki direnişin 70'inci gününde olduklarını belirterek, "70 gündür Bolu'daki eylem çadırımızda eylemimiz devam ediyor. 11 Haziran 2019 tarihinde 12 gün süren bir yürüyüş başlattık ve CHP Genel Merkezi önünde tamamladık. Hizmet- İş bir işçi örgütüdür. Hiçbir siyasal parti ile herhangi bir hesabımız olamaz. Biz siyasal partilerin rakibi değiliz, biz sendikacıyız. Biz emeğimiz, ekmeğimiz, geleceğimiz için varız. Sendikamızın varlık nedeni budur." değerlendirmesinde bulundu.
- "Gelin masada protokol imzalayalım, işimize geri dönelim dedik"
CHP'li yetkilileri defaatle uyardıklarını anlatan Karataş, şunları kaydetti:
"Dedik ki 'bizim işimizi elimizden almayın. Arkadaşlarımızın işini geri verin. Arkadaşlarımız işlerine dönsünler, sendikal baskıları durdurun, toplu sözleşmelerimizi yapalım. Sürgünleri durdurun. Gelin masada protokol imzalayalım, işimize geri dönelim' dedik. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun işçilerin işten çıkarılmayacağına, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın Belediye Başkanı seçildiği takdirde işçileri işten çıkarmayacağına dair işçilere verdiği sözü yerine getirmesini istiyoruz."
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'nın hiçbir işçiyi atmayacağına dair noterden taahhütname verdiğini anımsatan Karataş, Özcan'ın bir hukukçu olarak belediye başkanı olur olmaz kendini hukuktan üstün görmeye başladığını söyledi.
Karataş, "Sayın Özcan size inananların güvenlerini yıkmayın. Size oy verenleri mahcup ve pişman etmeyin." dedi.
- "Ankara'ya kadar 196 kilometre gittik ancak kapı duvar oldu"
Karataş, emekçinin alın teri ve akıl terinin kutsal olduğunu anlatarak, yanlıştan dönmek için hiçbir vaktin geç olmadığını bildirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 31 Mart yerel seçimlerinden önce seçmenlere TBMM kürsüsünden verdiği sözü yerine getirmesini istediklerini belirten Karataş, şöyle konuştu:
"İşçilere kendilerinin kazandığı belediyelerde bir sorun yaşarsanız, bir sıkıntınız olursa bana gelin beni bulun diyerek namus sözü verdi. Kılıçdaroğlu çağırdı biz de Ankara'ya kadar 196 kilometre gittik ancak kapı duvar oldu. Biz geldik, işimizi, aşımızı, ekmeğimizi istedik sizi bulamadık. Lütfen sözünüzün arkasında durun. Bolu'daki sendikal mücadelemiz ilk günkü kararlılıkla devam etmektedir. Arkadaşlarımız işbaşı yapana kadar mücadeleye devam edeceğiz."
- "Sadece CHP ses vermedi"
Belediyeden işten çıkartılan işçilerden Nermin Alkış da 70 gündür çadırda eylem yaptıklarını belirterek, "Tanju Özcan da bunun hesabını büyük ödeyecek. Ankara'ya kadar yürüdük. Yeniçağa, Gerede, Kazan, Kızılcahamam ses verdi, sadece CHP ses vermedi." diye konuştu.
Belediye başkanını kınadığını vurgulayan Alkış, "Belediye başkanlığı bu şekilde olmaz. Karşısında duruyoruz ve bizleri görüyor. Camın karşısındayız zaten. En azından insan bir gelir, 'Ekmeğiniz, aşınız var mı?' diye sorar. Beni 17 yıldır tanıyan bir insan. 17 senelik hukukum var, hala devam ediyor. Eğer ben tekrar kanser olursam onun hesabını çocuklarıma nasıl verecek." dedi.