'Salda Gölü'nün Çevresinde Yapılaşmaya Asla İzin Vermeyeceğiz'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum: 'Millet Bahçesi projemizle Salda Gölü'nün doğal güzelliğini koruyacağız, çevresinde herhangi bir yapılaşmaya asla izin vermeyeceğiz. Burada tek bir çivi dahi çakılmaması için bu projeyi gerçekleştiriyoruz' 'Salda Gölü'nün Özel Çevre Koruma (ÖÇK) alanı ilan edilmesiyle, korunan alan 4 bin 400 hektar iken, gölün tüm çevresini de kapsayacak şekilde 29 bin 500 hektara çıkartıldı. Burada doğal sit alanları aynen geçerliliğini koruyor, eski sit durumu 5 bin 898 hektar iken yeni durumda 8 bin 474 hektar olacak' 'Salda Gölü etrafındaki doğal dokuya zarar verilmemesi için kıyı şeridinin kullanım alanını 500600 metre kadar geriye çektik. Kıyı şeridini bir santimetrekare dahi istisna olmayacak şekilde koruma alanı ilan ettik'

AYŞE ŞENSOY BOZTEPE - Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Millet Bahçesi projemizle Salda Gölü'nün doğal güzelliğini koruyacağız, çevresinde herhangi bir yapılaşmaya asla izin vermeyeceğiz. Burada tek bir çivi dahi çakılmaması için bu projeyi gerçekleştiriyoruz." dedi.

Kurum, Salda Gölü çevresine yapılacak Millet Bahçesi'nin gölün doğal güzelliklerine zarar vereceği iddialarına ilişkin, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

"Türkiye'nin Maldivleri" olarak nitelendirilen doğa harikası Salda Gölü ile ilgili asılsız ve gerçekleri çarpıtan iddialarla kamuoyunun yanıltıldığını belirten Kurum, "Tabiat varlıklarımız bizlere emanettir. Bu güzelliklerimizi gelecek kuşaklarımız için muhafaza etmeliyiz. Biz Salda'ya dokunmuyoruz, bilakis Salda Gölü'nün korunması, doğal güzelliklerinin muhafaza edilmesi için çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Kurum, göl ve çevresinin 1989'da "1. ve 2. Derece Doğal Sit Alanı" olarak belirlendiğini hatırlatarak şöyle konuştu:

"Salda Gölü'nün Özel Çevre Koruma (ÖÇK) alanı ilan edilmesiyle korunan alan 4 bin 400 hektar iken, gölün tüm çevresini de kapsayacak şekilde 29 bin 500 hektara çıkartıldı. Burada doğal sit alanları aynen geçerliliğini koruyor, eski sit durumu 5 bin 898 hektar iken yeni durumda 8 bin 474 hektar olacak. Salda Gölü etrafındaki doğal dokuya zarar verilmemesi için kıyı şeridinin kullanım alanını 500-600 metre kadar geriye çektik. Kıyı şeridini bir santimetrekare dahi istisna olmayacak şekilde koruma alanı ilan ettik."

Göl ve çevresindeki doğal sit alanlarının aynen geçerliliğini koruduğuna dikkati çeken Kurum, "ÖÇK ile de korunan alan miktarı artırıldı. Bir diğer asılsız iddia da 'ÖÇK alanlarının Doğal Sit Alanlarından daha esnek bir yapıda olduğuna' ilişkin. ÖÇK bölgeleri, ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynak değerlerinin korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekli olan kara, su ve deniz alanlarıdır." dedi.

- "Çöpler toplanmaya başlandı ve araç girişi yasaklandı"

Kurum, ÖÇK bölgesi ilanıyla gölün doğal sit alanından daha geniş bölgesinin bütüncül olarak korunmasının amaçladığını vurgulayarak "Ayrıca Salda Gölü'nün ÖÇK bölgesi ilan edilmesiyle o bölgede başta turizm olmak üzere yoğun insan baskısı altında kalması ve geri dönüşü mümkün olmayan çevresel sorunların yaşanması engellenmiş olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Salda Gölü ve çevresinde 61 familyaya ait 301 sucul ve karasal bitki türünün olduğunu dile getiren Kurum, ÖÇK bölgesi ilan edildiği andan itibaren bölgenin tamamında biyoçeşitlilik araştırmalarına ve planlama çalışmalarına başladıklarını, bu süreci üniversiteler ve bilim insanlarıyla yürüttüklerini söyledi.

"Salda'nın özel yapısını yüzyıllar boyunca korumak için çalışıyoruz." diyen Kurum, şöyle devam etti:

"Salda Gölü ve çevresi daha önce çöpten geçilemez haldeydi. Ziyaretçi yoğunluğu nedeniyle tehdit altına giren gölün kıyısına kadar otomobillerle giriliyordu, etrafında düzensiz yapılaşmalar oluşmuştu. Burayı ÖÇK ilan etmemizin ardından bu düzensiz yapılaşmalar kaldırıldı, çöpler toplanmaya başlandı ve araç girişi yasaklandı. Valiliğimiz başkanlığındaki komisyon tarafından haftada iki gün çevre ve imar kirliliğinin önlenmesi için rutin denetimler gerçekleştirilmeye başlandı. Yani biz, Salda Gölü'ndeki tahribatın bir daha yaşanmaması için çalışıyor ve Salda Gölü'nü koruyoruz."

- "Tek bir çivi dahi çakılmaması için bu projeyi gerçekleştiriyoruz"

Bakan Kurum, Millet Bahçesi projelerinin şehirlerdeki yeşil alan miktarını artırmak için başlatıldığını belirterek 2023 yılına kadar her ilde en az bir millet bahçesi inşa edileceğini, böylece kişi başına düşen yeşil alan miktarının 15 metrekareye çıkarılmış olacağını söyledi.

Millet Bahçeleri projelerinin yarıya yakınını TOKİ'nin üstlendiğini, diğer yarısının da yerel yönetimlerin gerçekleştirdiğini hatırlatan Kurum, şunları kaydetti:

"TOKİ sadece sağlam, yatay mimariye uygun ve hesaplı konutlar üreten bir kurum değil, aynı zamanda çevreye saygılı şehirler konsepti çerçevesinde bisiklet yolları, yürüyüş parkurları gibi şehirlere nefes aldıran projeler de üreten bir kurumdur. Salda Gölü Millet Bahçesi Projesi de işte bu amaçla ortaya çıkmıştır. Salda Gölü, özel yapısı nedeniyle daha özel bir çalışma gerektirmiştir. Biz de bu çalışmayı yaptık. Millet Bahçesi projemizle Salda Gölü'nün doğal güzelliğini koruyacağız, çevresinde herhangi bir yapılaşmaya asla izin vermeyeceğiz. Burada tek bir çivi dahi çakılmaması için bu projeyi gerçekleştiriyoruz. Biz Salda Gölü'nü korumak, doğal yapısının bozulmasını engellemek için bu projeyi hazırladık. Bakanlık olarak, Salda Gölü'nün korunması ve gelecek nesillere ulaştırılması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz."

Kaynak: AA