Ertegün Kardeşler'in Irkçılıkla Mücadelesi Belgesel Oluyor
Ray Charles, Aretha Franklin, Miles Davis, Rolling Stones ve Led Zeppelin'i parlatan Ahmet ve Nesuhi Ertegün'ün, ABD'de ırkçılığın en yaygın olduğu 1930 ve 1940'lı yıllarda siyahi caz müzisyenlerini Türkiye'nin Washington Büyükelçiliğine davet ederek ırkçılara meydan okumasına odaklanan 'Cazın Sultanları' belgeselinin çekimleri başladı.
Ünlü yıldızları müzik piyasasına kazandıran Atlantic Records’un kurucuları Ahmet ve Nesuhi Ertegün'ün ırkçılığa karşı verdiği mücadele uzun metraj belgesel filme konu oluyor.
Ödüllü yönetmenler Ümran Safter ve Mesut Gengeç'in çektiği "Cazın Sultanları" isimli belgeselin görüntü yönetmenliğini Emrah Durmuş üstleniyor.
Belgesel, ABD'de ırkçılığın en yaygın olduğu 1930 ve 1940'lı yıllarda Ertegün Kardeşler'in siyahi caz müzisyenlerini Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği konutuna davet ederek ırkçılara meydan okumasına odaklanıyor.
Ekim Medya ve MG Yapım iş birliğinde çekimlerine başlanan belgeselin, Ray Charles, Aretha Franklin, Miles Davis, Rolling Stones ve Led Zeppelin'i parlatan Ertegün Kardeşler'le birlikte izleyicileri cazın tarihine doğru müzikal bir yolculuğa çıkarması da hedefleniyor.
- Uluslararası film festivallerinde gösterilecek
"Cazın Sultanları" belgeselinin çekimlerinin sonbaharda tamamlanması planlanırken, uluslararası film festivallerinde gösterilerek Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlaması amaçlanıyor.
Işıl Ecahan'ın danışmanlığında Washington DC, New York, New Orleans ve İstanbul'da çekilecek belgeselin proje koordinatörlüğünü Bülent Günal yapıyor.
Alanında uzman isimlerle röportajların da yer alacağı belgeselin konusu şöyle:
"Siyahilerin mekanlara arka kapıdan alındığı ve birçok yerde beyazlarla yan yana oturamadığı yıllarda genç Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği tabuları, ön yargıları yıkar ve kapılarını siyahi caz müzisyenlerine sonuna kadar açar. Müzisyenler provalarını büyükelçilikte yapar ve caz geceleri düzenlerler. Misafir edilen sanatçılar arasında Young, Carter, caz piyanisti Meade Lux Lewis, blues devi Leadbelly ile Count Basie ve Ellington gruplarının üyeleri gibi isimler vardır. Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Münir Ertegün ile oğulları Ahmet ve Nesuhi Ertegün, ABD'li senatörler ve politikacılardan aldıkları tepkilere, diplomatik notalara aldırış etmez. Büyük bir cesaretle siyahi sanatçılara kucak açarlar. Türkiye, konukseverliği ve hoşgörüsüyle ABD'li siyahilerin kalbinde önemli bir yer edinmeye başlar."
Kaynak: AA
Ödüllü yönetmenler Ümran Safter ve Mesut Gengeç'in çektiği "Cazın Sultanları" isimli belgeselin görüntü yönetmenliğini Emrah Durmuş üstleniyor.
Belgesel, ABD'de ırkçılığın en yaygın olduğu 1930 ve 1940'lı yıllarda Ertegün Kardeşler'in siyahi caz müzisyenlerini Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği konutuna davet ederek ırkçılara meydan okumasına odaklanıyor.
Ekim Medya ve MG Yapım iş birliğinde çekimlerine başlanan belgeselin, Ray Charles, Aretha Franklin, Miles Davis, Rolling Stones ve Led Zeppelin'i parlatan Ertegün Kardeşler'le birlikte izleyicileri cazın tarihine doğru müzikal bir yolculuğa çıkarması da hedefleniyor.
- Uluslararası film festivallerinde gösterilecek
"Cazın Sultanları" belgeselinin çekimlerinin sonbaharda tamamlanması planlanırken, uluslararası film festivallerinde gösterilerek Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlaması amaçlanıyor.
Işıl Ecahan'ın danışmanlığında Washington DC, New York, New Orleans ve İstanbul'da çekilecek belgeselin proje koordinatörlüğünü Bülent Günal yapıyor.
Alanında uzman isimlerle röportajların da yer alacağı belgeselin konusu şöyle:
"Siyahilerin mekanlara arka kapıdan alındığı ve birçok yerde beyazlarla yan yana oturamadığı yıllarda genç Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği tabuları, ön yargıları yıkar ve kapılarını siyahi caz müzisyenlerine sonuna kadar açar. Müzisyenler provalarını büyükelçilikte yapar ve caz geceleri düzenlerler. Misafir edilen sanatçılar arasında Young, Carter, caz piyanisti Meade Lux Lewis, blues devi Leadbelly ile Count Basie ve Ellington gruplarının üyeleri gibi isimler vardır. Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Münir Ertegün ile oğulları Ahmet ve Nesuhi Ertegün, ABD'li senatörler ve politikacılardan aldıkları tepkilere, diplomatik notalara aldırış etmez. Büyük bir cesaretle siyahi sanatçılara kucak açarlar. Türkiye, konukseverliği ve hoşgörüsüyle ABD'li siyahilerin kalbinde önemli bir yer edinmeye başlar."