'Türkiye Yakın Tarihinde Gördüğü En Sinsi Darbe Teşebbüsünü Atlattı'
ULİSA Müdürü Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin: 'Türkiye, yakın tarihinde gördüğü en adi ve en sinsi darbe teşebbüsünü atlatmıştır. Bunu halk, hükümetine ve demokrasisine sahip çıkarak yapmıştır'
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (ULİSA) Müdürü Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, "Türkiye, yakın tarihinde gördüğü en adi ve en sinsi darbe teşebbüsünü atlatmıştır. Bunu halk, hükümetine ve demokrasisine sahip çıkarak yapmıştır." dedi.
Bilgin, Bartın Valiliği ve Bartın Üniversitesi tarafından Kültür Merkezi'nde düzenlenen "15 Temmuz Direnişi" konulu panelde yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'un, Türk tarihinde son bin yılın en önemli olayı olduğunu söyledi.
Ülkede bir daha böyle bir olayla karşılaşılmaması için 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi, sosyal ve ekonomik yönleriyle pek çok açıdan ele alınması gerektiğini vurgulayan Bilgin, "Türkiye, yakın tarihinde gördüğü en adi ve en sinsi darbe teşebbüsünü atlatmıştır. Bunu halk, hükümetine ve demokrasisine sahip çıkarak yapmıştır." ifadelerini kullandı.
15 Temmuz darbe girişimin, diğer darbe teşebbüsleriyle bariz farkları olduğuna işaret eden Bilgin, şöyle konuştu:
"Bu farklardan birincisi, darbenin ordunun içinden değil, dışarıdan planlanması ve kurgulanmasıdır. İkincisi, 15 Temmuz'un amacı sadece kurulu düzen ile siyasal rejimi değiştirmek değil, toplumun sosyolojik yapısını belli ideolojik kalıplara dönüştürülmesidir. Başta insanüstü vasıfları olduğuna inanılan bir lider etrafında onun her dediğinin doğru olduğuna inanan robot bir kült toplum oluşturulması amaçlanmıştır. Üçüncü fark ise sadece devlet yapılarına, devletin kurumlarına saldırılmamış, sivil halka da saldırılarak 251 sivil şehit edilmiştir. Dördüncü fark ise yıllarca kendilerini siyasetle ilgili olmayan, eğitimci bir sosyal toplum örgütü olarak tanıtan bir yapının nasıl bir gizli yapılanmayla terörün tüm amaçlarını kullanarak, tankla, uçakla sivil halka saldırmak suretiyle şiddet kullandığını görüyoruz."
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alim Yılmaz da 15 Temmuz darbe girişiminde en büyük teşekkürü Türk halkının hak ettiğini belirtti.
Yılmaz, "15 Temmuz darbe girişiminin de 27 Mayıs'ı kopyalayan bir harekettir düşünüyorum. 27 Mayıs'ta sivil siyaseti temsil eden en yüksek makam olan başbakan idam edildi. 27 Mayıs askeri darbesi, sivil siyaseti tasfiye etme çabasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Darbe girişimi sürecinin aslında 17-25 Aralık ve Gezi olaylarıyla başladığını aktaran Yılmaz, "Meşru muhalefetin de geliştirmiş olduğu söylem üzerinden seçilmiş hükümete karşı bir yıpratma kampanyası gerçekleştirildi. Özellikle Gezi olaylarından sonra diktatörlük söylemleri ve yolsuzluk iddialarıyla darbeye giden taşlar döşendi." ifadelerini kullandı.
Panelin ardından Millet Evi'nde, "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Fotoğraf Sergisi" açıldı.
Kaynak: AA
Bilgin, Bartın Valiliği ve Bartın Üniversitesi tarafından Kültür Merkezi'nde düzenlenen "15 Temmuz Direnişi" konulu panelde yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'un, Türk tarihinde son bin yılın en önemli olayı olduğunu söyledi.
Ülkede bir daha böyle bir olayla karşılaşılmaması için 15 Temmuz darbe girişiminin siyasi, sosyal ve ekonomik yönleriyle pek çok açıdan ele alınması gerektiğini vurgulayan Bilgin, "Türkiye, yakın tarihinde gördüğü en adi ve en sinsi darbe teşebbüsünü atlatmıştır. Bunu halk, hükümetine ve demokrasisine sahip çıkarak yapmıştır." ifadelerini kullandı.
15 Temmuz darbe girişimin, diğer darbe teşebbüsleriyle bariz farkları olduğuna işaret eden Bilgin, şöyle konuştu:
"Bu farklardan birincisi, darbenin ordunun içinden değil, dışarıdan planlanması ve kurgulanmasıdır. İkincisi, 15 Temmuz'un amacı sadece kurulu düzen ile siyasal rejimi değiştirmek değil, toplumun sosyolojik yapısını belli ideolojik kalıplara dönüştürülmesidir. Başta insanüstü vasıfları olduğuna inanılan bir lider etrafında onun her dediğinin doğru olduğuna inanan robot bir kült toplum oluşturulması amaçlanmıştır. Üçüncü fark ise sadece devlet yapılarına, devletin kurumlarına saldırılmamış, sivil halka da saldırılarak 251 sivil şehit edilmiştir. Dördüncü fark ise yıllarca kendilerini siyasetle ilgili olmayan, eğitimci bir sosyal toplum örgütü olarak tanıtan bir yapının nasıl bir gizli yapılanmayla terörün tüm amaçlarını kullanarak, tankla, uçakla sivil halka saldırmak suretiyle şiddet kullandığını görüyoruz."
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alim Yılmaz da 15 Temmuz darbe girişiminde en büyük teşekkürü Türk halkının hak ettiğini belirtti.
Yılmaz, "15 Temmuz darbe girişiminin de 27 Mayıs'ı kopyalayan bir harekettir düşünüyorum. 27 Mayıs'ta sivil siyaseti temsil eden en yüksek makam olan başbakan idam edildi. 27 Mayıs askeri darbesi, sivil siyaseti tasfiye etme çabasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Darbe girişimi sürecinin aslında 17-25 Aralık ve Gezi olaylarıyla başladığını aktaran Yılmaz, "Meşru muhalefetin de geliştirmiş olduğu söylem üzerinden seçilmiş hükümete karşı bir yıpratma kampanyası gerçekleştirildi. Özellikle Gezi olaylarından sonra diktatörlük söylemleri ve yolsuzluk iddialarıyla darbeye giden taşlar döşendi." ifadelerini kullandı.
Panelin ardından Millet Evi'nde, "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Fotoğraf Sergisi" açıldı.