Pekin'de Türkiye-Çin İlişkileri Paneli

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki hafta yapacağı kritik Çin ziyareti öncesinde başkent Pekin’de Çin-Türkiye ilişkileriyle ilgili bir panel düzenlendi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ile Çinli düşünce kuruluşu Çin Çağdaş Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün (CICIR) işbirliğinde düzenlenen panele farklı ülkelerin diplomatik misyon temsilcilerinin yanı sıra Çinli uzmanlar ve gazeteciler katıldı.

‘Yeni Dönemde Türkiye ve Çin: Küresel Sınamalarla İkili Perspektif ile Mücadele’ temasıyla düzenlenen panelde, eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AK Parti Milletvekili Ahmet Yıldız, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi Prof. Dr. Akif Kireççi ve Çin Çağdaş Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden Doç. Dr. Li Yanan söz aldı.

‘‘Amacımız, ekonomik ilişkileri yeni bir düzeye taşımak”

Panelin açılış konuşmasını yapan Türkiye’nin Pekin Büyükelçisi Abdülkadir Emin Önen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki hafta Çin’e önemli bir ziyaret yapacağını hatırlattı. Önen, "Amacımız, ekonomik ilişkileri yeni bir düzeye taşımak. Çin tarafıyla aramızda ikili ticaretteki dengeyi artırma konusunda karşılıklı anlayışa sahibiz. Bu noktada, yeni Türk ürünleri Çin pazarına girerken, büyük miktarda Çin yatırımı da Türk piyasasına giriyor’’ diye konuştu.

Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu ve AB ile tam üyelik müzakerelerini sürdürdüğünü belirten Yıldız, bu durumun Türkiye’nin dış politikasının Orta Doğu ve Avrupa ile sınırlı olduğu anlamına gelmediğinin altını çizdi. Yıldız, "Türkiye, daima dünyada her ülkenin eşit haklara sahip olduğu ve uluslararası ilişkilerin müesses prensipleri temelindeki çok kutuplu bir sistemi desteklemektedir" ifadesini kullandı. Türkiye’nin Suriye krizindeki pozisyonuna da değinen Yıldız, "Çin ile Suriye’de çözümün BM Güvenlik Konseyi’nin kararları temelinde ve siyasi yollardan sağlanması hususunda hemfikiriz" dedi.



Çin neredeyse en büyük piyasa”

Türkiye-Çin ilişkilerinin geçmişi ve genel seyri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Akif Kireççi, "2012 ve 2013 yıllarında, Türkiye’de Çin Yılı ve Çin’de Türkiye Yılı’nın kutlanması ve bu kapsamda düzenlenen bir dizi etkinlikle iki ülke birbiri hakkında daha çok bilgi edinme imkânı buldu. İtiraf etmeliyiz ki iki taraf arasında anlayış ve enformasyon eksikliği mevcut; ancak bu durum da değişiyor" diye konuştu.

Türkiye’nin Çin ile ikili ilişkilerinde farklı alanlara odaklanmaya çalıştığına işaret eden Kireççi, "İlişkileri geliştirmeye çalıştığımız alanlardan biri de ticareti nasıl dengeleyebileceğimiz. Çin, neredeyse en büyük piyasa. Hacim, çok büyük ve bu da birçok Türk şirketinin kapasite inşasını artırmaları ihtiyacını doğuruyor, bu zorluklardan biri. Bir diğer zorluk ise Türk şirketlerinin buraya gelerek piyasanın ihtiyaçlarını ve kapsamını tanımlaması’’ ifadelerini kullandı. Prof. Kireççi, Çin’de büyüyen orta sınıfın yüksek kaliteli gıda ve hizmet arayışının Çin ile Türkiye arasındaki ikili işbirliğinin gelişebileceği alanlar olduğunu da belirtti.



“Türkiye’nin 2023 Stratejisi ile Çin’in ‘İki Yüz Yıllık Hedefi’ birbirine uyuyor”

Çin Çağdaş Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’ne bağlı Orta Doğu Çalışmaları Enstitüsü’nden Doç. Dr. Li Yanan, Türkiye’nin coğrafi konumu itibarıyla farklı kıtaları birbirine bağlayan stratejik bir merkez olduğunu vurgulayarak, ‘‘Çin’in Kuşak ve Yol inisiyatifi, iki ülkeye büyük işbirliği imkânları getiriyor" dedi.

Doç. Dr. Li, Türkiye’nin 2023 Stratejisi ile Çin’in ‘‘İki Yüz Yıllık Hedefinin’’ de birbirine uyduğunu dile getirdi.

“Türk seçmenler her zaman seçimlerde dengeli tercihler yapar”

Panelin soru-cevap kısmında kendisine yöneltilen tekrarlanan İstanbul seçimleriyle ilgili soruyu yanıtlayan Ahmet Yıldız, ‘‘Türk seçmenler her zaman seçimlerde dengeli tercihler yapar. Çok bilgedirler. Bir değişim ihtiyacı gördüklerinde onun için oy verirler; bir güç paylaşımına ihtiyaç olduğunu gördüklerinde onun için oy verirler. Şimdi, İstanbul, Ankara ve bazı diğer şehirler için bence mesaj, ‘lütfen gücü paylaşın’ oldu" ifadelerini kullandı.

Panelin ardından İHA mikrofonlarına konuşan Yıldız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Osaka’da düzenlenen G20 Zirvesi’nin ardından Çin’e yapacağı ziyarette öncelikli gündem maddesinin ekonomik ilişkiler olacağını söyledi.

Yıldız, ‘‘Öncelik tabii ki Çin ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkiler ve bunun daha dengeli bir hâle getirilmesi. Aksi takdirde, bunun sürdürülmesi çok zor. Çünkü bizim ticaret açığımızın neredeyse tamamına yakını Çin ve Japonya’dan kaynaklanıyor. Buna bir çözüm bulunması lazım" dedi.



“Türkiye’yi bilenler bilir”

Çin ile Türkiye arasında istişare ve eşgüdümün şart olduğunu ifade eden Yıldız, "Zaman zaman iki ülke ilişkilerinde gereksiz şüpheler olabiliyor. Ama ben bir diplomat olarak, şu anda da bir parlamenter olarak, bunu yersiz görüyorum. Türkiye’yi bilenler bilir, Türkiye’ye herkes uluslararası ilişkilerde ve terörizmle mücadelede güvenebilir. Dolayısıyla hem G20 görüşmelerinden hem de (Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın) ikili ziyaretlerinden olumlu sonuçlar bekliyorum" diye konuştu.

Çin ile Türkiye ilişkilerinin küresel etkisiyle de ilgili değerlendirmelerde bulunan Yıldız, ‘‘Son dönemde uluslararası ekonomik sistemde bazı aşınmalar var. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan sistemde gerek para politikaları, gerek ticaret politikaları konusunda bazı sınamalar var. İki ülke daha yakın dayanışma içerisinde olursa oluşacak yeni düzen daha sağlıklı olur" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA