Toprağı Korumak Elimizde
GTB Başkanı Mehmet Akıncı, Toprak Bayramı ve Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü nedeniyle yaptığı açıklamada toprağın önemine işaret etti.
Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, ekolojik dengenin sürdürülebilirliğini sağlayan toprağın temel yaşam kaynaklarından biri olduğunu belirterek, “Geleceğimiz için tarım ve orman arazilerimizi koruyarak, çölleşmeyle daha etkin mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.
Toprağın çoğaltılma olanağı olmayan tek üretim aracı olduğuna dikkat çeken Akıncı, “Toprak ve insan ilişkisi en az insanlık tarihi kadar eskiye dayanmakta. Toprak ilk çağlardan bu yana kendini işleyen insanoğlu için vazgeçilmez bir yaşam kaynağı oluşturmuştur. Bu durum günümüzde de güncelliğini korumakta ve önemini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Dünya nüfusunun ve gıda tüketiminin hızla arttığı, sağlıklı toprak miktarının kademeli olarak azaldığı bir zaman dilimini yaşıyoruz. Gelecekte yaşanacak sorunların temelini oluşturması tahmin edilen ‘nüfus’ ve ‘tüketim’ unsurları, toprakla ve üretimle doğru orantılıdır. Toprağın korunamaması ve buna bağlı olarak yeterli tarımsal gıdanın üretilememesi, insan hayatını doğrudan etkileyebilecek telafisi olmayan ciddi sorunlarla karşılaşılmasına neden olacaktır” dedi.
Günümüzde toprakla ile ilgili tehditlerin başında erozyon, bozulma, çölleşme, tarım ve orman arazilerinin yanlış ve amacı dışında kullanımı gibi sorunların geldiğini kaydeden Akıncı, “Dünya genelinde toprağın neredeyse üçte biri insani faaliyetler nedeniyle bozulmuş ve kalitesini kaybetmiş durumda. Ekolojik dengenin tahrip olmasına, verim kayıplarına ve sağlıklı ürüne ulaşamamaya kadar birçok zincirleme tepkimeye neden olan bu durum artık dünya ülkelerinin ortak sorunu haline gelmiştir. Sürdürülebilir tarım ve toprağın korunmasına yönelik alınacak kalıcı tedbirler, çalışmalar ve eğitim faaliyetleri sorunun çözümünde etkili olacaktır” şeklinde konuştu.
‘Toprak için el ele’
Birleşmiş Milletler tarafından Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesinin 17 Haziran 1994 tarihinde kabul edildiğini ve Türkiye’nin de 1998 yılında bu sözleşmeyi kabul ettiğini anımsatan Akıncı, “Her yıl farklı ülkelerde farklı temalarla kutlanan ‘Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü’ etkinlikleri bu sene ülkemizin ev sahipliğinde gerçekleştirilmekte. ‘Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü’ için bu sene belirlenen ana tema ise ‘Toprak İçin Elele’ olmuştur. Bizler dünyanın en verimli topraklarında yaşıyoruz ve bu zenginliği korumak ve gelecek nesillere taşımak hepimizin ortak görevi. Bu temadan da yola çıkarak hep birlikte, el ele topraklarımıza sahip çıkmalıyız” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Toprağın çoğaltılma olanağı olmayan tek üretim aracı olduğuna dikkat çeken Akıncı, “Toprak ve insan ilişkisi en az insanlık tarihi kadar eskiye dayanmakta. Toprak ilk çağlardan bu yana kendini işleyen insanoğlu için vazgeçilmez bir yaşam kaynağı oluşturmuştur. Bu durum günümüzde de güncelliğini korumakta ve önemini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Dünya nüfusunun ve gıda tüketiminin hızla arttığı, sağlıklı toprak miktarının kademeli olarak azaldığı bir zaman dilimini yaşıyoruz. Gelecekte yaşanacak sorunların temelini oluşturması tahmin edilen ‘nüfus’ ve ‘tüketim’ unsurları, toprakla ve üretimle doğru orantılıdır. Toprağın korunamaması ve buna bağlı olarak yeterli tarımsal gıdanın üretilememesi, insan hayatını doğrudan etkileyebilecek telafisi olmayan ciddi sorunlarla karşılaşılmasına neden olacaktır” dedi.
Günümüzde toprakla ile ilgili tehditlerin başında erozyon, bozulma, çölleşme, tarım ve orman arazilerinin yanlış ve amacı dışında kullanımı gibi sorunların geldiğini kaydeden Akıncı, “Dünya genelinde toprağın neredeyse üçte biri insani faaliyetler nedeniyle bozulmuş ve kalitesini kaybetmiş durumda. Ekolojik dengenin tahrip olmasına, verim kayıplarına ve sağlıklı ürüne ulaşamamaya kadar birçok zincirleme tepkimeye neden olan bu durum artık dünya ülkelerinin ortak sorunu haline gelmiştir. Sürdürülebilir tarım ve toprağın korunmasına yönelik alınacak kalıcı tedbirler, çalışmalar ve eğitim faaliyetleri sorunun çözümünde etkili olacaktır” şeklinde konuştu.
‘Toprak için el ele’
Birleşmiş Milletler tarafından Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesinin 17 Haziran 1994 tarihinde kabul edildiğini ve Türkiye’nin de 1998 yılında bu sözleşmeyi kabul ettiğini anımsatan Akıncı, “Her yıl farklı ülkelerde farklı temalarla kutlanan ‘Dünya Çölleşme ile Mücadele Günü’ etkinlikleri bu sene ülkemizin ev sahipliğinde gerçekleştirilmekte. ‘Dünya Çölleşmeyle Mücadele Günü’ için bu sene belirlenen ana tema ise ‘Toprak İçin Elele’ olmuştur. Bizler dünyanın en verimli topraklarında yaşıyoruz ve bu zenginliği korumak ve gelecek nesillere taşımak hepimizin ortak görevi. Bu temadan da yola çıkarak hep birlikte, el ele topraklarımıza sahip çıkmalıyız” diye konuştu.