Pasif Sigara İçimi Gözlerde Kaşıntı Ve Batma Hissine Neden Olabilir

Tütün dumanı iç ortamlarda bulunan insan sağlığı açısından en önemli ve en zararlı çevresel kirleticilerinden sayılıyor. Sigara içmeyen kişilerin maruz kaldığı bu duman pasif sigara içimi olarak tanımlıyor. Medicana Bahçelievler Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hande İkitimur, pasif sigara içimi hakkında açıklama yaptı.

Dr. İkitimur, pasif sigara içimi ya da çevresel sigara dumanı maruziyeti sonucu en sık gelişen semptomların; gözlerde kaşıntı batma hissi, baş ağrısı, burunda akıntı ve öksürük olduğunu belirterek, "Bu ani gelişen semptomlardan daha da önemlisi ise çevresel sigara dumanının astım, KOAH gibi solunum yolu hastalıklarına neden olmasıdır" dedi.



"KOAH ve astım gibi hastalıklara yakalanma riski artar"

Pasif sigara içimini değerlendirebilmek; sigara içiminin tipi, yakılan sigara sayısı, sigara içilen odanın genişliği ve odanın havalanma şekli gibi birçok faktöre bağlı olduğundan oldukça zor olduğunu bildiren Dr. Hande İkitimur, "Çevresel sigara dumanı maruziyeti ile hastalıklar arasındaki ilişkiyi belirlemek için nikotin metaboliti olan kotinin kan, idrar ve tükrükdeki ölçümleri incelenmiştir. Yapılan çalışmalarda aktif sigara içici eşleri ile yaşayan ve sigara içmeyen kadınların kandaki kotinin düzeylerinin, eşi sigara içmeyen kadınlara göre daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Pasif sigara içimine maruz kalanlarda öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum semptomlarının daha fazla görüldüğü ve akciğer hastalıkları olmamalarına rağmen sigaraya maruz kalmayanlara göre solunum fonksiyon testlerinin daha düşük olduğu da birçok çalışma ile ortaya konulmuştur. Özetle; sigara içmeyen fakat pasif sigara içimine maruz kalanlarda hem solunumsal semptomlar artmakta, solunum testleri düşmekte ve kronik akciğer hastalıkları olan KOAH ve astım gibi hastalıkların gelişme riski artmaktadır" şeklinde konuştu.



"Sigara içimi ve inme arasında kuvvetli bir ilişki vardır"

"Akciğer kanserinin en önemli etiyolojik nedenlerinden birinin aktif sigara içimi olduğu uzun yıllardır bilinen gerçektir" diye belirten Dr. Hande İkitimur, "Çevresel tütün maruziyeti, solunumsal semptomlar, astım, KOAH ve akciğer kanseri gibi solunum sisteminin bulgu ve hastalıklarının nedenleri arasında yer aldığı gibi kardiyovasküler sistem üzerine de olumsuz etkilere neden olmaktadır. Birçok çalışma ile sigara içmeyen fakat sigara içen eşle evli olanlar ile sigara içmeyen eşle evli olanların koroner kalp hastalığı riski karşılaştırılmıştır. Çalışmaların sonucunda çevresel sigara dumanı maruziyetinin kalp hastalığı riskini yüzde 30 arttırdığını bulmuşlardır. Son zamanlarda pasif sigara içimi ile inme arasında da kuvvetli ilişkiler olduğu ortaya konulmaya başlanmıştır. Aktif sigara içimi ile akciğer kanseri arasında kuvvetli bir ilişki mevcuttur. Epidemiyologlar tarafından Avrupa Birliği Ülkelerinde yapılan bir çalışmada akciğer kanserine bağlı ölümlerin yaklaşık yüzde 1’ine pasif sigara dumanı maruziyetinin neden olduğu bulunmuştur" diye ifade etti.



"Hamilelik boyunca sigara ciddi zararlar verir"

Pasif sigaraya maruziyet doğum öncesi dönemden başlayarak tüm çocukluk çağı boyunca solunum sistemi ve diğer sistemler üzerine olumsuz etkilere yol açtığının altını çizen Dr. İkitimur, "Birçok çalışma hamilelik boyunca sigara içen annelerin bebeklerinde intrauterin büyüme geriliği olduğunu göstermiştir. Doğumdan sonra da sigara içen annelerin bebeklerine hem hava yolu ile hem de anne sütü yolu ile sigara metabolitleri geçmektedir. Doğum sonrası ani bebek ölümleri, orta kulak iltihabı, alt solunum yolu enfeksiyonları ve tüberkülozda artışa sebep olmaktadır. Sigaraya maruziyet astımlı çocukların semptom ve hastaneye başvurularında belirgin artışa yol açmaktadır. Sağlıklı ve astım gibi solunum sistemi hastalıkları olmayan çocuklarda da sigaraya maruziyetin solunum fonksiyonlarında azalmaya ve astım geliştirme riskinde artışa yol açtığını gösteren çalışmalar vardır. Sonuç olarak, pasif sigara içimi ülkemizde önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Özellikle çocuklarda ve erişkinlerde solunum sistemi başta olmak üzere diğer sistemler üzerine de olumsuz etkilere yol açmaktadır" ifadelerini kullandı.