Hala Sultan Kitap Günleri Tarih Söyleşilerine Ev Sahipliği Yapıyor
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu, Kıbrıs Vakıflar İdaresi ve Yunus Emre Enstitüsü iş birliğiyle Lefkoşa’da düzenlenen Hala Sultan Kitap Günleri, söyleşi etkinlikleriyle sürüyor.
Kitap Günleri kapsamında Yunus Emre Enstitüsü ev sahipliğinde düzenlenen söyleşilerin ilki, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Benter, Edebiyat Araştırmacısı Dr. Mustafa Tatçı ve Turizmci Sibel Tekinok’un katılımıyla gerçekleşti. Gündem Ötesi programının sunucusu Pelin Çift’in moderatörlüğünü yaptığı oturumda Kıbrıs’ın önemli değerlerinden Hala Sultan ve Kıbrıs’taki Osmanlı idaresi konuşuldu.
“Savaş cesaret ve imanla kazanılır”
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Hz. Muhammed’in hadisi üzerine 86 yaşında Kıbrıs seferine çıkarak burada şehit olan Hala Sultan’ı bu yolculuğa çıkaran manevi güce dair değerlendirmelerde bulundu. “Savaş sadece pazularla değil, cesaret ve imanla kazanılır” diyen Prof. Dr. Turan, Hala Sultan’ın tıpkı Oruç Reis ve Tiryaki Hasan Paşa gibi koşulların zorluğuna aldırmadan güçlüklerle dolu bir sefere katıldığını belirtti.
Hala Sultan’ın “coğrafyayı vatana dönüştüren şahsiyetlerden” olduğunu söyleyen Turan, “Hala Sultanı ne kadar takip etsek azdır. Onu takip edenler Müezzinzade Ali Paşa ve Lala Mustafa Paşa da 1571’de Kıbrıs fatihi olarak karşımıza çıkıyorlar” şeklinde konuştu.
“Bugün barış istiyorsak bu medeniyeti öğrenmemiz gerekiyor”
Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Benter, Ebu Suud Efendi’nin Kıbrıs’ın 1571’deki fethi öncesinde kendisinden fethe dair fetva isteyen Sultan II. Selim Han’a adada süren yağma ve korsanlık faaliyetlerine son verilebilmesi için fetva verdiğini hatırlatarak bu tarihten sonra adayı fetheden Osmanlıların sadece adadaki Müslümanlara değil dinine bakılmaksızın bütün nüfusa iyilikler ve güzellikler getirdiğini ifade etti.
Osmanlıların adada saraylar değil vakıflar kurmaya önem verdiğini belirten Prof. Dr. Benter, Osmanlı idaresinde Kıbrıs gibi küçük bir nüfusa sahip bir adada 2200’den fazla vakıf kurulduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Benter, “Baf, Lefkoşa, Girne, her yerde su kanalları, hamamlar, fakirlere ve yaşlılara sahip çıkacak vakıflar ve okullar kurulmuş ve bu okullarda yetişen Kıbrıslılar devletin en üst kademelerinde görev alabilmişlerdir. Kıbrıs’ta Osmanlı varken barış vardı. Bugün barış istiyorsak bu medeniyeti öğrenmemiz gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.
“Osmanlı Kıbrıs’a adalet için gelmiştir”
Diğer konuşmacı Dr. Mustafa Tatçı ise Kıbrıs’taki Osmanlı idaresine değindi. “Akdeniz bir Türk gölü Kıbrıs da kalbidir. Kalpte bir arıza olursa bütün beden arıza çıkarır. Bu nedenle atalarımız bu bölgeyi boncuk gibi işlemişlerdir” diyen Dr. Tatçı, Kıbrıs’ın sahip olduğu tarihi mirasa vurgu yaptı. Adadaki Osmanlı idaresinin bıraktığı yazılı belgelerin toplu şekilde yeniden yayımlanması gerektiğini söyleyen Dr. Tatçı, ”Osmanlı Kıbrıs’a adalet için gelmiştir. Geldikten sonra da sokak hayvanlarını doyurmaya varıncaya kadar ellerinden geleni yapmıştır. Buraya gelen önemli arifler, bilge kişiler, musikişinaslar ve bunların yetiştirdiği eli kalem tutanlar var. Bunların hepsinin gündeme getirilmesi, yeniden ihya edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Söyleşi, turizmci Sibel Tekinok’un Hala Sultan’a ve tarihteki etkili kadın simalara dair değerlendirmeleriyle son erdi.
Kitap Günleri kapsamında düzenlenen söyleşiler 2 Haziran’da sona erecek.
Kaynak: İHA
“Savaş cesaret ve imanla kazanılır”
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Hz. Muhammed’in hadisi üzerine 86 yaşında Kıbrıs seferine çıkarak burada şehit olan Hala Sultan’ı bu yolculuğa çıkaran manevi güce dair değerlendirmelerde bulundu. “Savaş sadece pazularla değil, cesaret ve imanla kazanılır” diyen Prof. Dr. Turan, Hala Sultan’ın tıpkı Oruç Reis ve Tiryaki Hasan Paşa gibi koşulların zorluğuna aldırmadan güçlüklerle dolu bir sefere katıldığını belirtti.
Hala Sultan’ın “coğrafyayı vatana dönüştüren şahsiyetlerden” olduğunu söyleyen Turan, “Hala Sultanı ne kadar takip etsek azdır. Onu takip edenler Müezzinzade Ali Paşa ve Lala Mustafa Paşa da 1571’de Kıbrıs fatihi olarak karşımıza çıkıyorlar” şeklinde konuştu.
“Bugün barış istiyorsak bu medeniyeti öğrenmemiz gerekiyor”
Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Benter, Ebu Suud Efendi’nin Kıbrıs’ın 1571’deki fethi öncesinde kendisinden fethe dair fetva isteyen Sultan II. Selim Han’a adada süren yağma ve korsanlık faaliyetlerine son verilebilmesi için fetva verdiğini hatırlatarak bu tarihten sonra adayı fetheden Osmanlıların sadece adadaki Müslümanlara değil dinine bakılmaksızın bütün nüfusa iyilikler ve güzellikler getirdiğini ifade etti.
Osmanlıların adada saraylar değil vakıflar kurmaya önem verdiğini belirten Prof. Dr. Benter, Osmanlı idaresinde Kıbrıs gibi küçük bir nüfusa sahip bir adada 2200’den fazla vakıf kurulduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Benter, “Baf, Lefkoşa, Girne, her yerde su kanalları, hamamlar, fakirlere ve yaşlılara sahip çıkacak vakıflar ve okullar kurulmuş ve bu okullarda yetişen Kıbrıslılar devletin en üst kademelerinde görev alabilmişlerdir. Kıbrıs’ta Osmanlı varken barış vardı. Bugün barış istiyorsak bu medeniyeti öğrenmemiz gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.
“Osmanlı Kıbrıs’a adalet için gelmiştir”
Diğer konuşmacı Dr. Mustafa Tatçı ise Kıbrıs’taki Osmanlı idaresine değindi. “Akdeniz bir Türk gölü Kıbrıs da kalbidir. Kalpte bir arıza olursa bütün beden arıza çıkarır. Bu nedenle atalarımız bu bölgeyi boncuk gibi işlemişlerdir” diyen Dr. Tatçı, Kıbrıs’ın sahip olduğu tarihi mirasa vurgu yaptı. Adadaki Osmanlı idaresinin bıraktığı yazılı belgelerin toplu şekilde yeniden yayımlanması gerektiğini söyleyen Dr. Tatçı, ”Osmanlı Kıbrıs’a adalet için gelmiştir. Geldikten sonra da sokak hayvanlarını doyurmaya varıncaya kadar ellerinden geleni yapmıştır. Buraya gelen önemli arifler, bilge kişiler, musikişinaslar ve bunların yetiştirdiği eli kalem tutanlar var. Bunların hepsinin gündeme getirilmesi, yeniden ihya edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Söyleşi, turizmci Sibel Tekinok’un Hala Sultan’a ve tarihteki etkili kadın simalara dair değerlendirmeleriyle son erdi.
Kitap Günleri kapsamında düzenlenen söyleşiler 2 Haziran’da sona erecek.