Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar Açıklaması 'Brexit May'in Kaderini Belirledi'
İngiltere Başbakanı Theresa May’in istifasını değerlendiren Prof. Dr. Ahmet Sedat Aybar, Brexit sürecinin yönetiminde yaşanan sorunların May’in koltuğunun kaderini belirlediğini söyledi.
Bir süredir koltuğu sallantıda olan ve Muhafazakar Parti Sözcüsü Andrea Leadsom’un istifasının ardından iyice zor duruma düşen İngiltere Başbakanı Theresa May, 24 Mayıs’ta istifasını açıkladı.
Avrupa siyasetinde dengeleri değiştirecek olan bu kararı değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedat Aybar, May’in kaderini, yaşanan diğer sorunların yanında, büyük ölçüde Brexit sürecinin belirlediğini söyledi.
“May’den sonra Brexit süreci sertleşebilir”
Aybar, May’in İngiltere’nin AB’den ayrılmasını ifade eden “Brexit” sürecini iyi yönetemediğini ifade ederek, “May, gerek Muhafazakar Parti’de, gerekse de genel anlamda hükumette ‘anlaşmalı Brexit’ sürecinden, yani yumuşak bir geçişten yanaydı. Bu nedenle daha önce 29 Mart olarak açıklanan Brexit tarihini 31 Ekim’e ötelemişti. Ancak parlamentoda üç kez yaptığı oylamaya rağmen istediği desteği alamadı. Özellikle hükumetin diğer kanadı Kuzey İrlanda Demokratik Birlik Partisi’nde daha sert ve anlaşmasız bir Brexit süreci isteği ağır basmaktaydı. Nitekim May’den sonra bu yaklaşımın kuvvetleneceği öngörüsünde bulunabiliriz. Başbakanlık için adı en çok anılan isimlerden eski Dışişleri Bakanı, Ali Kemal’in torunu Boris Johnson’ın sert ve uzlaşmasız bir Brexit taraftarı olması bu savı güçlendiriyor. Eğer Johnson veya onun gibi sert ve anlaşmasız Brexit yanlısı bir isim gelirse, AB’de Brexit’e yönelik belirsizlik de ortadan kalkar” diye konuştu.
“Gelişmeler Türkiye’nin lehine olabilir”
May’den sonra İngiltere ile ABD arasındaki ilişkilerin daha da kuvvetlenip derinleşeceğini ifade eden Aybar, “Trump yönetimi zaten bu beklenti içindeydi. İngiltere’nin AB ile geliştirdiği ilişkilerin ABD lehine sonuçlar doğurmasını bekliyordu. Ayrıca yine bu süreçte AB gibi bölgesel ekonomik birliklerden çok, IMF ve Dünya Bankası gibi küresel birliklerin önem ve ağırlık kazanmasını beklemek, Anglosakson ekonomik yaklaşımın güç kazanmasını öngörmek yerinde olur” ifadelerini kullandı. Aybar, May’in istifasının Türkiye açısından sebep olacağı gelişmeleri ise şöyle değerlendirdi: “May sonrası anlaşmasız bir Brexit halinde İngiltere ile Türkiye’nin ilişkilerinin de kuvvetleneceğini öngörebiliriz. Özellikle Doğu Akdeniz’deki enerji çekişmesinde İngiltere’nin Kıbrıs’taki varlığı dengeleyici bir unsur olabilir. Süreç iyi yürütülürse hem iktisadi, hem ticari, hem siyasi, hem de jeopolitik açıdan Türkiye’nin lehine gelişmeler görebiliriz.”
Kaynak: İHA
Avrupa siyasetinde dengeleri değiştirecek olan bu kararı değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sedat Aybar, May’in kaderini, yaşanan diğer sorunların yanında, büyük ölçüde Brexit sürecinin belirlediğini söyledi.
“May’den sonra Brexit süreci sertleşebilir”
Aybar, May’in İngiltere’nin AB’den ayrılmasını ifade eden “Brexit” sürecini iyi yönetemediğini ifade ederek, “May, gerek Muhafazakar Parti’de, gerekse de genel anlamda hükumette ‘anlaşmalı Brexit’ sürecinden, yani yumuşak bir geçişten yanaydı. Bu nedenle daha önce 29 Mart olarak açıklanan Brexit tarihini 31 Ekim’e ötelemişti. Ancak parlamentoda üç kez yaptığı oylamaya rağmen istediği desteği alamadı. Özellikle hükumetin diğer kanadı Kuzey İrlanda Demokratik Birlik Partisi’nde daha sert ve anlaşmasız bir Brexit süreci isteği ağır basmaktaydı. Nitekim May’den sonra bu yaklaşımın kuvvetleneceği öngörüsünde bulunabiliriz. Başbakanlık için adı en çok anılan isimlerden eski Dışişleri Bakanı, Ali Kemal’in torunu Boris Johnson’ın sert ve uzlaşmasız bir Brexit taraftarı olması bu savı güçlendiriyor. Eğer Johnson veya onun gibi sert ve anlaşmasız Brexit yanlısı bir isim gelirse, AB’de Brexit’e yönelik belirsizlik de ortadan kalkar” diye konuştu.
“Gelişmeler Türkiye’nin lehine olabilir”
May’den sonra İngiltere ile ABD arasındaki ilişkilerin daha da kuvvetlenip derinleşeceğini ifade eden Aybar, “Trump yönetimi zaten bu beklenti içindeydi. İngiltere’nin AB ile geliştirdiği ilişkilerin ABD lehine sonuçlar doğurmasını bekliyordu. Ayrıca yine bu süreçte AB gibi bölgesel ekonomik birliklerden çok, IMF ve Dünya Bankası gibi küresel birliklerin önem ve ağırlık kazanmasını beklemek, Anglosakson ekonomik yaklaşımın güç kazanmasını öngörmek yerinde olur” ifadelerini kullandı. Aybar, May’in istifasının Türkiye açısından sebep olacağı gelişmeleri ise şöyle değerlendirdi: “May sonrası anlaşmasız bir Brexit halinde İngiltere ile Türkiye’nin ilişkilerinin de kuvvetleneceğini öngörebiliriz. Özellikle Doğu Akdeniz’deki enerji çekişmesinde İngiltere’nin Kıbrıs’taki varlığı dengeleyici bir unsur olabilir. Süreç iyi yürütülürse hem iktisadi, hem ticari, hem siyasi, hem de jeopolitik açıdan Türkiye’nin lehine gelişmeler görebiliriz.”