Hazine Ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati Açıklaması
'Bize ne oluyor da aramızdaki birkaç tane beyinsiz yüzünden kendi kendimizi yiyip bitiriyoruz. Biz bu ülkenin sahibiyiz. Kürdü, Arabı, Türkü, Lazı, Çerkezi, Zazası. Hepimiz bu ülkenin sahibiyiz. Bu ülkenin sahibiysek bu ülkenin sahiplerinin seçtiği yönetime sahip çıkmamız lazım' 'Şuna bakıyoruz, buna bakıyoruz. 'Onun ense traşını beğenmedim', 'Bunun bıyığı niye böyle?', 'O bana niye öyle baktı?', 'Bu bana niye bunu söyledi?' diyerek kendi kendimizle adeta cebelleşiyoruz. Kim mutlu oluyor? Başkaları ellerini ovuşturarak bizi izliyorlar. Buna izin vermeyeceğiz' 'Yorulmadık, üşenmedik ve asla yenilgiyi kabul etmedik. Çünkü biliyoruz ki gayret bizden, zafer Allah'tandır'
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nureddin Nebati, AK Parti iktidarlarının Türkiye'de insanların temel hak ve özgürlüklerini belli standartlara yükseltmeyi başardığını belirterek, "O zaman bize ne oluyor da aramızdaki birkaç tane beyinsiz yüzünden kendi kendimizi yiyip bitiriyoruz. Biz bu ülkenin sahibiyiz. Kürdü, Arabı, Türkü, Lazı, Çerkezi, Zazası. Hepimiz bu ülkenin sahibiyiz. Bu ülkenin sahibiysek bu ülkenin sahiplerinin seçtiği yönetime sahip çıkmamız lazım." dedi.
Şanlıurfa Viranşehirli doğumlu olan Nebati, İstanbul'daki Şanlıurfalı Dernekleri ve Şanlıurfalı iş insanlarının iştiraki ile düzenlenen iftar yemeği ve istişare toplantısına katıldı.
Eski Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın da icabet ettiği iftarda konuşan Nebati, 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) seçimlerinin Türkiye'nin geleceği için önemini dile getirdi.
Ramazan ayının İslam alemine ve Türkiye'ye hayırlar getirmesini temenni eden Nebati, tüm vatandaşların Ramazan Bayramı sabahına ulaşarak aileleriyle birlikte bayram sevinci yaşamalarını diledi.
- "Çöpü kaldırdığımızda biliyorduk ki, bu ülke üzerindeki kara bulutlar da kalkacaktı"
İstanbul'un yarım kalmış meselesi olarak kabul ettikleri İstanbul yerel seçimleri için gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Nebati, İstanbul'un 1994 yılında gönül belediyeciliği ile tanıştığını hatırlattı.
Nebati şöyle konuştu:
"Büyükşehiri nasıl aldığımızı hala tüylerim diken diken hatırlarım. O zamanlarda bir idealimiz vardı. Bu ideal sadece İstanbul'un alınması değildi. Önce İstanbul, sonra Türkiye ve sonra da ümmetin liderliğinin kapısını açacak bir anahtar olduğunun inancıyla yapılmış hareket. O gün 'İşimiz Allah'a kaldı' diyenlere Allah çok fena bir cevap vermiştir. Önce seçimi neticelendirmişti, sonra da rahmetini esirgemeden, o yıl yağmursuz geçen İstanbul yağmura gark olmuştu. Son olarak yordular. İlk günü de hatırlatayım; çöp dağlarını biz topladık. Utanmadan, sıkılmadan, 'sen şunun çocuğusun', 'sen bunun oğlusun' diyerek değil, bu memleket için, bu şehir için gittik çöpleri topladık. İnsanlığa hizmet ve İstanbul'u ayağa kaldıracak büyük zaferin bir göstergesiydi. O çöpü kaldırdığımızda biliyorduk ki, bu ülke üzerindeki kara bulutlar da kalkacaktı."
- "Emeğimizi bu millet için harcadık"
Nebati, geçmişte Recep Tayyip Erdoğan'ı okuduğu bir şiir yüzünden hapse attıklarını hatırlatarak, bunun ardından yaşanan hadiselerin kendilerine güç verdiğini söyledi.
İstanbul'da kaldırdıkları bayrağı 2002 yılının kasım ayında Türkiye'de de kaldırdıklarını anlatan Nebati, "Bu yolda yorulmadık, pes etmedik ve emeğimizi bu millet için, bu ümmet için harcadık. Yorulmadık, üşenmedik ve asla yenilgiyi kabul etmedik. Çünkü biliyoruz ki gayret bizden, zafer Allah'tandır." diye konuştu.
İstanbul'un Türkiye'nin göz bebeği olduğunu ve Türkiye'nin de ümmetin göz bebeği olduğunu ifade eden Nebati, Erdoğan'ın da ümmetin lideri olduğunu söyledi.
- "Zannediyoruz ki her şey bugünkü gibiydi"
Nebati, AK parti iktidara taşımalarının üzerinden 17 yıl geçtiğini, çoğu dava arkadaşının saçlarına aklar düştüğünü belirterek, "yağmur yağdı, kış geldi, bahar bitti, yaz geldi ama bildiğimiz bir şey var. Bu ümmet baharı yaşıyor. Bu ümmet bu milletle beraber ayağa kalktı ve bizim saçlarımıza düşen akların bir değeri var. bu değer bizim inancımızın gerektiği gibi yaşamamızın gereğini ortaya koyan bir değer." ifadelerini kullandı.
"Bu şehirde, bu ülkede bize çok eziyet ettiler." diyen Nebati, "Başörtülere eller uzandı. Kürtlere Kürtçe konuşamazsın dediler. 17 yılda unuttuğumuz, o gün doğan çocuklarımızın henüz 18 yaşına geldiği bir dönemde zannediyoruz ki her şey bugünkü gibiydi. Hiç de öyle değildi. Hiçbir şey bugünkü gibi değildi. Şırnak'ta Uludere dönüşünde il merkezinde bir toplantıda Kürt kardeşlerimize dönerek şunu söylemiştim; 'En azından şu havaalanına bir bakın. Havaalanının ismi ne? Şerafettin Elçi... Şerafettin Elçi, 'ben Kürdüm' dediği için hapse atılmıştı. Bir bakandı ve hapse atıldı. Şimdi Şırnak'ta havaalanının adı Şerafettin Elçi..." diye konuştu.
Kur'an-ı Kerim'i okumanın 1990'lı yıllarda bir kabahat olarak görüldüğünü anlatan Nebati, şimdi ise çocukların İmam Hatip liselerinde eğitim alabildiğini söyledi.
- "Siyasette alenilik, açıklık, şeffaflık vardır"
Nebati, AK Parti iktidarlarının Türkiye'de insanların temel hak ve özgürlüklerini belli standartlara yükseltmeyi başardığını belirterek, "O zaman bize ne oluyor da aramızdaki birkaç tane beyinsiz yüzünden kendi kendimizi yiyip bitiriyoruz. Biz bu ülkenin sahibiyiz. Kürdü, Arabı, Türkü, Lazı, Çerkezi, Zazası... Hepimiz bu ülkenin sahibiyiz. Bu ülkenin sahibiysek bu ülkenin sahiplerinin seçtiği yönetime sahip çıkmamız lazım. Çünkü biliyoruz ki bu ülkeyi yerli insanlar yönetiyor, bu ülkeyi milli insanlar yönetiyor ve bu ülkeyi ümmetin duasına mazhar kılacak büyük işler yapan bir güçlü bir iktidar yönetiyor." değerlendirmesinde bulundu.
İktidarın yoluna devam ederken İstanbul'da yapılan bir hırsızlık neticesinde seçimi kaybetmiş gibi göründüğünü anlatan Nebati, hayatı sandıklarda aldığı görevlerle geçen birisi olarak 31 Mart seçimlerinde İstanbul'da hırsızlık yapıldığına emin olduğunu söyledi.
"Sandıkta hırsızlık yapıyorlar, onların genlerinde var." diyen Nureddin Nebati, Türkiye'nin en şeffaf kurumunun siyaset kurumu olduğunu bilmediklerini kaydetti.
Nebati şöyle devam etti:
"Siyasetçinin hiçbir gizlisi, saklısı yoktur. Kamuda devlet sırrı, iş dünyasında ticari sır, siyasette alenilik, açıklık, şeffaflık vardır. Her şeyinizi herkes bilir ve siyasetin en önemli odak noktası da sandıklardır. Sandıklarda bir hile yaparsanız kesinlikle üzerinize gittiğinizde bu işin görürsünüz. Üzerine gittik. Niye? Çünkü önceki seçimlerde yüz binlerce, milyonlarca oy fark attığımız için açıkçası 'gecikmeyelim, uzatmayalım...' Mazbatamızı alıp geçiyoruz ama şimdi gördük ki seçmenin bir tercihi var ama bu tercihin gerçek olarak yansımasını engelleyen işler var ve biz bu işleri gördük, yakaladık."
Seçimlerde yapılan bir hırsızlığı ancak seçmenin temizleyebileceğini anlatan Nebati, AK Partililerin karşı tarafa karşı "onların ne yaptığının bilincinde olarak" cevap vermesi gerektiğini söyledi.
- "Kendimizle adeta cebelleşiyoruz"
Nebati, sandıkların yeniden sayılmasıyla farkın giderek düştüğünü hatırlatarak, "Tamamını saymış olsaydık biz 100 binin üzerinde farkla zaten belediyeyi almıştık ama saydıramadık. Madem ki saydıramadık buyrun seçime dediler biz de seçime gideceğiz." ifadelerini kullandı.
Şanlıurfalıların İBB seçimlerine sahip çıkması gerektiğini söyleyen Nebati, "En fazla zarar görecek Güneydoğu'dakilerdir. Niye? Çünkü İstanbul, kendisi Türkiye. Ve merkezinde olabilecek bir hasar en uç noktadan başlayarak buraya doğru gelir. Sahip çıkacağız. Kendimize sahip çıkacağız. Kime, ülkemize, bayrağımıza, milletimize sahip çıkacağız." dedi.
- "Bu işin şakası yok"
Altı yıl önce Gezi olayları başladığında faizlerin 4,5 seviyesinde olduğunu hatılatan Nebati, enflasyonun yüzde 6'larda olduğunu anımsattı.
Nebati şunları kaydetti:
"Böylesine 3. köprünün, yeni havalimanının konuşulduğu, herkesin heyecan dolu olduğu bir dönemde Gezi olaylarını başlattılar. Biz en başından kendi mensuplarımıza, kendi dostlarımıza bu işin dışarıdan olduğunu ikna edinceye kadar aylarca terledik. Sonra 17-25 Aralık. Bunun hukuk başlığı altında yapılanın bir darbe olduğunu anlatıncaya kadar akla karayı seçtik. Nihayet 15 Temmuz'da anlatacak bir şey yoktu. Sokağa çıktık hep beraber ve memleketimize, namusumuza sahip çıktık. Sonrasında öyle bir aldı operasyonu yaptılar ki gene anlatıncaya kadar terimiz adeta bizi toracak şekle dönüştü.
10 Ağustos'ta malum operasyon, devam eden bir operasyon, ekonomik operasyon. Şuna bakıyoruz, buna bakıyoruz. 'Onun ense traşını beğenmedim', 'Bunun bıyığı niye böyle?', 'O bana niye öyle baktı?', 'Bu bana niye bunu söyledi?' diyerek kendi kendimizle adeta cebelleşiyoruz. Kim mutlu oluyor? Başkaları ellerini ovuşturarak bizi izliyorlar. Buna izin vermeyeceğiz."
31 Mart yerel seçimlerinde mağdur olanın Binali Yıldırım ve AK parti olduğunu söyleyen Nebati, "Biz bu mağduriyeti hep beraber gidereceğiz. Çalışacağız ve emeğimizi koruyacağız." dedi.
Nebati, tüm Şanlıurfalıları geçmişte yapılanların yüzü suyu hürmetine İstanbul'a sahip çıkmaya davet ederek, herkesi telefonla arayın ve ikramlarda bulunun." dedi. Nebati, "Bu işin şakası yok." diye devam etti.
- Şanlıurfalı siyasetçilerden Binali Yıldırım'a destek
AK Parti MKYK Üyesi Vildan Polat, Şanlıurfalıların İstanbul seçimlerinde Binali Yıldırım'ın kazanması için Şanlıurfalıların üzerine düşeni yapmaktan geri durmayacağını söyledi.
Şanlıurfa Milletvekili ve AB Komisyon Başkanı Kasım Gülpınar da 31 Mart yerel seçimlerinde seçimlerinde Şanlıurfa'da elde edilen başarının, 23 Haziran İstanbul seçimlerine yansıması konusunda tüm paydaşların yoğun bir çalışma içerisine girmesini istedi.
Kaynak: AA
Şanlıurfa Viranşehirli doğumlu olan Nebati, İstanbul'daki Şanlıurfalı Dernekleri ve Şanlıurfalı iş insanlarının iştiraki ile düzenlenen iftar yemeği ve istişare toplantısına katıldı.
Eski Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın da icabet ettiği iftarda konuşan Nebati, 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) seçimlerinin Türkiye'nin geleceği için önemini dile getirdi.
Ramazan ayının İslam alemine ve Türkiye'ye hayırlar getirmesini temenni eden Nebati, tüm vatandaşların Ramazan Bayramı sabahına ulaşarak aileleriyle birlikte bayram sevinci yaşamalarını diledi.
- "Çöpü kaldırdığımızda biliyorduk ki, bu ülke üzerindeki kara bulutlar da kalkacaktı"
İstanbul'un yarım kalmış meselesi olarak kabul ettikleri İstanbul yerel seçimleri için gece gündüz çalıştıklarını ifade eden Nebati, İstanbul'un 1994 yılında gönül belediyeciliği ile tanıştığını hatırlattı.
Nebati şöyle konuştu:
"Büyükşehiri nasıl aldığımızı hala tüylerim diken diken hatırlarım. O zamanlarda bir idealimiz vardı. Bu ideal sadece İstanbul'un alınması değildi. Önce İstanbul, sonra Türkiye ve sonra da ümmetin liderliğinin kapısını açacak bir anahtar olduğunun inancıyla yapılmış hareket. O gün 'İşimiz Allah'a kaldı' diyenlere Allah çok fena bir cevap vermiştir. Önce seçimi neticelendirmişti, sonra da rahmetini esirgemeden, o yıl yağmursuz geçen İstanbul yağmura gark olmuştu. Son olarak yordular. İlk günü de hatırlatayım; çöp dağlarını biz topladık. Utanmadan, sıkılmadan, 'sen şunun çocuğusun', 'sen bunun oğlusun' diyerek değil, bu memleket için, bu şehir için gittik çöpleri topladık. İnsanlığa hizmet ve İstanbul'u ayağa kaldıracak büyük zaferin bir göstergesiydi. O çöpü kaldırdığımızda biliyorduk ki, bu ülke üzerindeki kara bulutlar da kalkacaktı."
- "Emeğimizi bu millet için harcadık"
Nebati, geçmişte Recep Tayyip Erdoğan'ı okuduğu bir şiir yüzünden hapse attıklarını hatırlatarak, bunun ardından yaşanan hadiselerin kendilerine güç verdiğini söyledi.
İstanbul'da kaldırdıkları bayrağı 2002 yılının kasım ayında Türkiye'de de kaldırdıklarını anlatan Nebati, "Bu yolda yorulmadık, pes etmedik ve emeğimizi bu millet için, bu ümmet için harcadık. Yorulmadık, üşenmedik ve asla yenilgiyi kabul etmedik. Çünkü biliyoruz ki gayret bizden, zafer Allah'tandır." diye konuştu.
İstanbul'un Türkiye'nin göz bebeği olduğunu ve Türkiye'nin de ümmetin göz bebeği olduğunu ifade eden Nebati, Erdoğan'ın da ümmetin lideri olduğunu söyledi.
- "Zannediyoruz ki her şey bugünkü gibiydi"
Nebati, AK parti iktidara taşımalarının üzerinden 17 yıl geçtiğini, çoğu dava arkadaşının saçlarına aklar düştüğünü belirterek, "yağmur yağdı, kış geldi, bahar bitti, yaz geldi ama bildiğimiz bir şey var. Bu ümmet baharı yaşıyor. Bu ümmet bu milletle beraber ayağa kalktı ve bizim saçlarımıza düşen akların bir değeri var. bu değer bizim inancımızın gerektiği gibi yaşamamızın gereğini ortaya koyan bir değer." ifadelerini kullandı.
"Bu şehirde, bu ülkede bize çok eziyet ettiler." diyen Nebati, "Başörtülere eller uzandı. Kürtlere Kürtçe konuşamazsın dediler. 17 yılda unuttuğumuz, o gün doğan çocuklarımızın henüz 18 yaşına geldiği bir dönemde zannediyoruz ki her şey bugünkü gibiydi. Hiç de öyle değildi. Hiçbir şey bugünkü gibi değildi. Şırnak'ta Uludere dönüşünde il merkezinde bir toplantıda Kürt kardeşlerimize dönerek şunu söylemiştim; 'En azından şu havaalanına bir bakın. Havaalanının ismi ne? Şerafettin Elçi... Şerafettin Elçi, 'ben Kürdüm' dediği için hapse atılmıştı. Bir bakandı ve hapse atıldı. Şimdi Şırnak'ta havaalanının adı Şerafettin Elçi..." diye konuştu.
Kur'an-ı Kerim'i okumanın 1990'lı yıllarda bir kabahat olarak görüldüğünü anlatan Nebati, şimdi ise çocukların İmam Hatip liselerinde eğitim alabildiğini söyledi.
- "Siyasette alenilik, açıklık, şeffaflık vardır"
Nebati, AK Parti iktidarlarının Türkiye'de insanların temel hak ve özgürlüklerini belli standartlara yükseltmeyi başardığını belirterek, "O zaman bize ne oluyor da aramızdaki birkaç tane beyinsiz yüzünden kendi kendimizi yiyip bitiriyoruz. Biz bu ülkenin sahibiyiz. Kürdü, Arabı, Türkü, Lazı, Çerkezi, Zazası... Hepimiz bu ülkenin sahibiyiz. Bu ülkenin sahibiysek bu ülkenin sahiplerinin seçtiği yönetime sahip çıkmamız lazım. Çünkü biliyoruz ki bu ülkeyi yerli insanlar yönetiyor, bu ülkeyi milli insanlar yönetiyor ve bu ülkeyi ümmetin duasına mazhar kılacak büyük işler yapan bir güçlü bir iktidar yönetiyor." değerlendirmesinde bulundu.
İktidarın yoluna devam ederken İstanbul'da yapılan bir hırsızlık neticesinde seçimi kaybetmiş gibi göründüğünü anlatan Nebati, hayatı sandıklarda aldığı görevlerle geçen birisi olarak 31 Mart seçimlerinde İstanbul'da hırsızlık yapıldığına emin olduğunu söyledi.
"Sandıkta hırsızlık yapıyorlar, onların genlerinde var." diyen Nureddin Nebati, Türkiye'nin en şeffaf kurumunun siyaset kurumu olduğunu bilmediklerini kaydetti.
Nebati şöyle devam etti:
"Siyasetçinin hiçbir gizlisi, saklısı yoktur. Kamuda devlet sırrı, iş dünyasında ticari sır, siyasette alenilik, açıklık, şeffaflık vardır. Her şeyinizi herkes bilir ve siyasetin en önemli odak noktası da sandıklardır. Sandıklarda bir hile yaparsanız kesinlikle üzerinize gittiğinizde bu işin görürsünüz. Üzerine gittik. Niye? Çünkü önceki seçimlerde yüz binlerce, milyonlarca oy fark attığımız için açıkçası 'gecikmeyelim, uzatmayalım...' Mazbatamızı alıp geçiyoruz ama şimdi gördük ki seçmenin bir tercihi var ama bu tercihin gerçek olarak yansımasını engelleyen işler var ve biz bu işleri gördük, yakaladık."
Seçimlerde yapılan bir hırsızlığı ancak seçmenin temizleyebileceğini anlatan Nebati, AK Partililerin karşı tarafa karşı "onların ne yaptığının bilincinde olarak" cevap vermesi gerektiğini söyledi.
- "Kendimizle adeta cebelleşiyoruz"
Nebati, sandıkların yeniden sayılmasıyla farkın giderek düştüğünü hatırlatarak, "Tamamını saymış olsaydık biz 100 binin üzerinde farkla zaten belediyeyi almıştık ama saydıramadık. Madem ki saydıramadık buyrun seçime dediler biz de seçime gideceğiz." ifadelerini kullandı.
Şanlıurfalıların İBB seçimlerine sahip çıkması gerektiğini söyleyen Nebati, "En fazla zarar görecek Güneydoğu'dakilerdir. Niye? Çünkü İstanbul, kendisi Türkiye. Ve merkezinde olabilecek bir hasar en uç noktadan başlayarak buraya doğru gelir. Sahip çıkacağız. Kendimize sahip çıkacağız. Kime, ülkemize, bayrağımıza, milletimize sahip çıkacağız." dedi.
- "Bu işin şakası yok"
Altı yıl önce Gezi olayları başladığında faizlerin 4,5 seviyesinde olduğunu hatılatan Nebati, enflasyonun yüzde 6'larda olduğunu anımsattı.
Nebati şunları kaydetti:
"Böylesine 3. köprünün, yeni havalimanının konuşulduğu, herkesin heyecan dolu olduğu bir dönemde Gezi olaylarını başlattılar. Biz en başından kendi mensuplarımıza, kendi dostlarımıza bu işin dışarıdan olduğunu ikna edinceye kadar aylarca terledik. Sonra 17-25 Aralık. Bunun hukuk başlığı altında yapılanın bir darbe olduğunu anlatıncaya kadar akla karayı seçtik. Nihayet 15 Temmuz'da anlatacak bir şey yoktu. Sokağa çıktık hep beraber ve memleketimize, namusumuza sahip çıktık. Sonrasında öyle bir aldı operasyonu yaptılar ki gene anlatıncaya kadar terimiz adeta bizi toracak şekle dönüştü.
10 Ağustos'ta malum operasyon, devam eden bir operasyon, ekonomik operasyon. Şuna bakıyoruz, buna bakıyoruz. 'Onun ense traşını beğenmedim', 'Bunun bıyığı niye böyle?', 'O bana niye öyle baktı?', 'Bu bana niye bunu söyledi?' diyerek kendi kendimizle adeta cebelleşiyoruz. Kim mutlu oluyor? Başkaları ellerini ovuşturarak bizi izliyorlar. Buna izin vermeyeceğiz."
31 Mart yerel seçimlerinde mağdur olanın Binali Yıldırım ve AK parti olduğunu söyleyen Nebati, "Biz bu mağduriyeti hep beraber gidereceğiz. Çalışacağız ve emeğimizi koruyacağız." dedi.
Nebati, tüm Şanlıurfalıları geçmişte yapılanların yüzü suyu hürmetine İstanbul'a sahip çıkmaya davet ederek, herkesi telefonla arayın ve ikramlarda bulunun." dedi. Nebati, "Bu işin şakası yok." diye devam etti.
- Şanlıurfalı siyasetçilerden Binali Yıldırım'a destek
AK Parti MKYK Üyesi Vildan Polat, Şanlıurfalıların İstanbul seçimlerinde Binali Yıldırım'ın kazanması için Şanlıurfalıların üzerine düşeni yapmaktan geri durmayacağını söyledi.
Şanlıurfa Milletvekili ve AB Komisyon Başkanı Kasım Gülpınar da 31 Mart yerel seçimlerinde seçimlerinde Şanlıurfa'da elde edilen başarının, 23 Haziran İstanbul seçimlerine yansıması konusunda tüm paydaşların yoğun bir çalışma içerisine girmesini istedi.