Meyan Kökü Sindirim Sistemine Faydalı
Sindirim sistemi besinlerin sindirildiği ve emildiği sağlımızı etkileyen en önemli sistemdir. Sağlığımızı en iyi şekilde sürdürebilmemiz ve bütün vücut fonksiyonlarımızı yerine getirebilmemiz tükettiğimiz besinlerden en yüksek faydayı sağlamakla olmaktadır. Sindirim sistemimiz ile ilgili rahatsızlıklar ise bizim hem besin tüketimimizi, hem sağlığımızı olumsuz etkilemektedir.
Diyet ve Beslenme Uzmanı Serap Güzel, daha rahat oruç tutabilmek için gastrit, reflü, şişkinlik, hazımsızlık, gaz gibi sindirim şikayetleri olanların bu süreçte beslenmeye çok dikkat etmeleri gerektiğine dikkat çekerek, “Uzun süren açlık süresi ve sonrasında geç saatte yapılan iftar, gece sahur yapıp üzerine uyumak sindirim problemlerini arttırabilir. Bu şikayetleri olan kişiler için oruç tutmak maalesef daha zorlayıcı olabiliyor.” diye konuştu.
Beslenmeye dikkat etmenin yanısıra, kullanabileceğimiz bitkisel desteklerin sindirimle ilgili sorunları çözmede yardımcı olacağını belirten Güzel, “Meyan kökü tam da ramazan ayında kullanabileceğimiz birçok faydası olan bitkilerden biridir. Meyan kökünün kullanımı tarihte çok eski zamanlara kadar gitmektedir. Mezopotamya kayıtlarında meyan kökü bulunmakta olup İran, Çin ve Hint tıbbında da yüzyıllardan beri kullanılmaktadır. Meyan kökünün bugün bilimsel çalışmalarla da özellikleri artık kesinleşmiştir. İçerdiği saponinler antiviral etkiye sahiptir ve üst solunum yollarında göğsü yumuşatıcı etki gösterir. Eski Roma tarihinde astım ve kuru öksürüğe iyi geldiği hatta meyan balının boğaz yaraları için kullanıldığı bilinmektedir. Ülkemizde de çağlar boyu kullanılmıştır ve İbn-i Sina başta olmak üzere İslam düşünürleri meyan kökünden kitaplarında bahsetmişler ve meyan kökü içeren çeşitli formüller hazırlamışlardır. Mide, karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarında kullanıldığı, iltihap giderici olduğu, soğuk algınlığı ve öksürüğe iyi geldiği belirtilmiştir” dedi.
Meyan kökünün, karaciğer koruyucu ve diüretik etkisi diğer önemli özelliklerinden olduğunu da belirten Güzel, “Karaciğer enzimlerinin düzelmesinde, hepatit ve kemoterapi nedeniyle oluşan hepatotoksisitede meyan kökünün özü glycyrrhizin çalışmalarda olumlu sonuçlar vermektedir. Antioksidan, detoksifikan ve antienflamatuar etki göstermektedir. Mesane ve böbrek hastalıklarında da olumlu etki göstermektedir. Karaciğer ve deri kanserinde tümor oluşumunu önleyici antitümörijenik etkisi ve bağışıklığı kuvvetlendirdiğine dair çalışmalar halen yapılmaktadır” diye belirtti.
Meyan kökünün gastrit ve ülserde iltihaplanmayı azalttığını ve antiasit yerine kullanılabildiğini söyleyen Diyet ve Beslenme Uzmanı Serap Güzel, şöyle devam etti:
“Mide şikayetlerini önlemek için besin desteği olarak kullanmak özellikle ramazanda daha rahat oruç tutmayı sağlayacaktır. Çünkü uzun süren açlık maalesef gastrit ve ülseri tetikler, yemekten sonra ağrı, şişkinlik, gaz ve reflü görülebilir. Meyan kökü içerdiği glisirizik asit ve glisiretik asit ile midede yangı, ağrı ve spazm giderici özellik gösterir ve mideyi rahatlatır. Bu nedenle oruç sonrası geç saatte iftar yapmanın ve gece sahurda yemekten sonra yatmanın yol açacağı mide şikayetlerini önler. Meyan kökünün diğer önemli bir etkisi harareti ve susuzluğu gidermesidir. Oruç tutarken uzun saatler süren susuzluğu daha rahat atlatabilmek için meyan kökü kullanmak yine önemli bir destek olacaktır. Meyan kökünün mide şikayetlerini giderici bu olumlu etkileri ramazanda oruç tutmayı kolaylaştırırken, bilimsel olarak desteklenen diğer özellikleri de sağlığımıza önemli bir bitkisel destek sağlamaktadır.”
Kaynak: İHA
Beslenmeye dikkat etmenin yanısıra, kullanabileceğimiz bitkisel desteklerin sindirimle ilgili sorunları çözmede yardımcı olacağını belirten Güzel, “Meyan kökü tam da ramazan ayında kullanabileceğimiz birçok faydası olan bitkilerden biridir. Meyan kökünün kullanımı tarihte çok eski zamanlara kadar gitmektedir. Mezopotamya kayıtlarında meyan kökü bulunmakta olup İran, Çin ve Hint tıbbında da yüzyıllardan beri kullanılmaktadır. Meyan kökünün bugün bilimsel çalışmalarla da özellikleri artık kesinleşmiştir. İçerdiği saponinler antiviral etkiye sahiptir ve üst solunum yollarında göğsü yumuşatıcı etki gösterir. Eski Roma tarihinde astım ve kuru öksürüğe iyi geldiği hatta meyan balının boğaz yaraları için kullanıldığı bilinmektedir. Ülkemizde de çağlar boyu kullanılmıştır ve İbn-i Sina başta olmak üzere İslam düşünürleri meyan kökünden kitaplarında bahsetmişler ve meyan kökü içeren çeşitli formüller hazırlamışlardır. Mide, karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarında kullanıldığı, iltihap giderici olduğu, soğuk algınlığı ve öksürüğe iyi geldiği belirtilmiştir” dedi.
Meyan kökünün, karaciğer koruyucu ve diüretik etkisi diğer önemli özelliklerinden olduğunu da belirten Güzel, “Karaciğer enzimlerinin düzelmesinde, hepatit ve kemoterapi nedeniyle oluşan hepatotoksisitede meyan kökünün özü glycyrrhizin çalışmalarda olumlu sonuçlar vermektedir. Antioksidan, detoksifikan ve antienflamatuar etki göstermektedir. Mesane ve böbrek hastalıklarında da olumlu etki göstermektedir. Karaciğer ve deri kanserinde tümor oluşumunu önleyici antitümörijenik etkisi ve bağışıklığı kuvvetlendirdiğine dair çalışmalar halen yapılmaktadır” diye belirtti.
Meyan kökünün gastrit ve ülserde iltihaplanmayı azalttığını ve antiasit yerine kullanılabildiğini söyleyen Diyet ve Beslenme Uzmanı Serap Güzel, şöyle devam etti:
“Mide şikayetlerini önlemek için besin desteği olarak kullanmak özellikle ramazanda daha rahat oruç tutmayı sağlayacaktır. Çünkü uzun süren açlık maalesef gastrit ve ülseri tetikler, yemekten sonra ağrı, şişkinlik, gaz ve reflü görülebilir. Meyan kökü içerdiği glisirizik asit ve glisiretik asit ile midede yangı, ağrı ve spazm giderici özellik gösterir ve mideyi rahatlatır. Bu nedenle oruç sonrası geç saatte iftar yapmanın ve gece sahurda yemekten sonra yatmanın yol açacağı mide şikayetlerini önler. Meyan kökünün diğer önemli bir etkisi harareti ve susuzluğu gidermesidir. Oruç tutarken uzun saatler süren susuzluğu daha rahat atlatabilmek için meyan kökü kullanmak yine önemli bir destek olacaktır. Meyan kökünün mide şikayetlerini giderici bu olumlu etkileri ramazanda oruç tutmayı kolaylaştırırken, bilimsel olarak desteklenen diğer özellikleri de sağlığımıza önemli bir bitkisel destek sağlamaktadır.”