Vali'den Sırrı Sakık'a Açıklaması 'Vatan Hainlerinin Duasına İhtiyacımız Yok'

Ordu Valisi Seddar Yavuz, Ağrı Belediye Başkanlığı yaparken yerine kayyum atanan, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nde de Muş Belediye Başkan Adayı olan HDP’li Sırrı Sakık’ın Muş Valisi İlker Gündüzöz’e seslenirken şahsına yönelik tehditkar ifadelerine sessiz kalmadı.

Vali'den Sırrı Sakık'a Açıklaması 'Vatan Hainlerinin Duasına İhtiyacımız Yok'
HDP’nin Muş Belediye Eş başkan adayı Sırrı Sakık’ın seçimler öncesi partisinin düzenlediği açık hava toplantısında Muş Valisi İlker Gündüzöz’e yönelik konuşurken eski Vali Seddar Yavuz’a da tehditkar bir ifade kullandı. Sakık konuşmasında, “Sevgili kardeşlerim, şu kentin valisine bir sözüm daha var. Eğer bizden dua almak istiyorsan, bu şehri terk edip giden Vedat (Büyükersoy) Vali gibi bizden dua alırsın. Ama bu şehirde ayrımcı politikalar yaparsan, Vallahi o Yavuz gibi Seddar gibi bizden beddua alırsın, tercih sizin” dedi.

2015-2017 yıllarında iki yıl görev yaptığı Muş Valiliği döneminde terörle mücadele alanında büyük başarılara imza atan, bombalı terör saldırılarına karşı büyük mücadeleleriyle hatırlanan Ordu Valisi Seddar Yavuz, HDP’li Sırrı Sakık’a sosyal medyadan cevap verdi.

Vali Yavuz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 7 Haziran 2016 tarihinde Muş Vali Konağı yakınında bulunan ve şahsını hedef alan bombalı aracı hatırlattı. Vali Yavuz, “7 Haziran 2016’da Muş’ta beni öldürmek için 1 ton patlayıcı yüklü araç gönderen PKK ve onun siyasi uzantıları hala bana saldırmaya devam ediyor. Aziz milletimize ve devletimize bir değil bin Seddar Yavuz feda olsun” diye yazdı.

Bu sosyal medya paylaşımının ardından uydudan yayın yapan bir yerel TV’nin programına katılan ve açıklamalarda bulunan Vali Seddar Yavuz, Sakık’ın ‘beddua’ sözüne karşılık, “Terör örgütünün ve onun siyasi uzantılarının yani PKK’nın, FETÖ’nun ve bunların siyasi uzantılarının bize bedduası bizim için şeref ve onur madalyasıdır. Vatan hainlerinin duasına ihtiyacı olan insanlar değiliz” ifadelerini kullandı.

“Muş’u PKK’nın başına yıktık”

Muş’ta 7 Haziran 2016 tarihinde Vali Konağı ile valilik makamı arasındaki geçiş noktasına bırakılan ve şahsını hedef alan bomba yüklü aracın perde arkasını anlattı. 1 Eylül 2015 tarihinde Muş Valisi olarak atandığını, bu görevi sırasında Türkiye’de ilk defa terör örgütünün sözde mahkemelerini, sözde şehitliklerini, sözde akademilerini 15-17 Eylül 2015 tarihlerinde düzenlenen operasyonla tamamen ortadan kaldırdıklarını belirten Vali Yavuz, “Bu operasyonlarda çok sayıda teröristi etkisiz hale getirdik. Vatandaşlarımızdan haraç toplayan, onlara işkence eden, eziyet eden ne kadar terör örgütü uzantıları varsa hepsinin gereğini yerine getirdik. Daha sonraki süreçte, vatansever Muş halkı böylesine güçlü bir duruş karşısında PKK ve siyasi uzantılarına prim vermedi. Bize karşı olan sevgi seli arttı” diye konuştu.



Muş’lu vatandaşın dikkati bombalı suikastı önledi

Vali Yavuz, daha sonra gelişen olayları şöyle anlattı:

“Bu operasyonların ardından sosyal medya üzerinden bana tehditler gelmeye başladı.

‘Senin bu ülkede mezarın dahi olmayacak’, ‘parçanı dahi bulamayacaklar’ diye tehditler aldım. Bundan öncede bir HDP milletvekili bana, ‘korumasız gez’, ‘zırhlı araca binme’, ‘yüreğin yetiyorsa cuma namazına yalnız git’ diyerek, beni hedef gösteren açıklamaları oldu. Çok geçmeden de aldığımız tüm tedbirlere rağmen Şenyayla bölgesinde bir arıcıya ait minibüs kaçırılarak, üst kısmında bal, alt kısmına 1 ton patlayıcı yerleştirilmek ve 2 tane büyük tüp tuzaklanmak suretiyle beni öldürmek üzere Vali Konağı’nın karşısına getirilmiş. Benim evden çıkış saatim beklenirken, sıcak havada eriyen bal aracın altından yola sızınca bir vatandaşımız durumu polise ihbar ediyor. İhbar üzerine aracın bulunduğu yere polis ekiplerimiz gittiğinde, aracın içindekiler kumandaya basmak suretiyle kurdukları düzeneği patlatmak istediler ancak Allah’ın takdiri ki, benim çıkış saatimi bekleyen bomba yüklü minibüs patlamadı. Sonra olay yerinden kaçanlar ve olayı planlayanlar dahil hepsini yakaladık. Şu anda hepsi mahkemede yargılanıyor. Şimdi beni unutamamışlar ki, Şemdin Sakık’ın kardeşi Sırrı Sakık, herkes tarafından terör örgütünü desteklediği bilinen kişi yine beni hedef gösteriyor. Ben de Muş’ta çok sevildiğimi bildiğim için beni hedef gösteren kişiye sosyal medya üzerinden bir cevap vereyim istedim. Dedim ki; ‘vatana, millete bir Seddar Yavuz değil, bin Seddar Yavuz feda olsun’. Biz ilk defa bu yola çıkmış değiliz Allah’a hamdolsun. Biz, vatan uğruna, bayrak uğruna ölmeyi şeref biliriz. O yüzden de o bölgede terör örgütünün kökünü kazıdık. Ve tertemiz bir Muş’u da benden sonra gelen kardeşimize teslim ettim. Bu yüzden terör örgütünün ve onun siyasi uzantılarının yani PKK’nın, FETÖ’nun ve bunların siyesi uzantılarının bize bedduası bizim için şeref ve onur madalyasıdır. Vatan hainlerinin duasına ihtiyacı olan insanlar değiliz. Aziz Türk milletinin dualarına talibiz.”

“Ay yıldızlı bayrağa el uzatan hainlerin kollarını kırarız”

Vali Yavuz, terör örgütlerinin tuzaklarını dün bozduklarını bugünde bozabileceklerini, Karadeniz Bölgesi’nde de hiçbir terör faaliyetine kesinlikle izin vermeyeceklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

“Bu milletin ay-yıldızlı al bayrağı ortak değerimizdir. Doğusundan batısından, güneyinden kuzeyinden, etkin kökeni ne olursa olsun, ay-yıldızlı al bayrağımıza baktığı zaman gözleri yaşaran, Ezan-ı Muhammedîye okunduğu zaman tüyleri diken diken olan kim varsa, biz onların kulu kölesi oluruz. Ama bayrağımıza göz dikenleri, vatanımızı bölmeye çalışanların, ellerini, kollarını, bugün de, yarın da kırarız. Buradaki duruşumuz nettir. Bu konuda, bugüne kadar konuşmamamın en öneli sebebi, bu konuyla ilgili gündeme gelmek istemeyişimdendir. Dolayısıyla biz, şahsımızı öne çıkaracak açıklama yapmaktan hep imtina ettik. Ancak, bu malum çevrelerin hedef gösterme yaklaşımları halen devam ediyor. Ben de kendilerine buradan söylüyorum: Ben buradayım, vatanına, milletine bağlı birisiyim. Sizlerin tuzaklarını dün de bozdum, bugün de bozarım. Aziz milletimize yönelik bu tür tehditleri, hakaretleri ancak zihniyeti bozuk, kişiliği oluşmamış, hainlerin yapabileceği davranışlar olarak değerlendiriyorum. O yüzden tekrar söylüyorum. Karadeniz Bölgesi’ndeyim. Karadeniz Bölgesi’nde yapmak istedikleri hiçbir faaliyete burada izin vermem. Karadenizli de izin vermez. Dolayısıyla, dün ne yaptığı belli olan, bugün ne yaptığı belli olan, yarın için duruşu belli olan toplumuz. Vatanı bölmek isteyen her kim varsa, 82 milyon vatan evladı olarak karşısındayız. Biz, vatanı bölmeyi değil, vatanı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Daha büyük bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Kardeşçe yaşamak istiyoruz. PKK, Kürt, Kürt diye Kürtleri katlettiler. Kürtlerin evlerini başlarına yıktılar. Size ‘özgürlük geçireceğiz’ diyenler, Kürtlerin evlerini başlarına yıktılar. Biz gittik yeniden bir Sur kurduk, yeniden Nusaybin kurduk, yeniden Cizre kurduk. Gerektiğinde yine kurarız. Özellikle Muş’ta ve tüm Türkiye’de bizi dinleyen kardeşlerimize selam ve saygılarımızı iletiyoruz. Bu vatanı hep beraber koruyacağız. Kürt kökenli kardeşlerimizin başımızın üzerinde yeri var. Bu vatana, bu bayrağa bağlı herkes bizim kardeşimizdir. Kürtler bu ülkede azınlık değil, asli ve kurucu unsurdur. Daha doğrusu Lozan’da da belirtildiği gibi bu ülkede Müslüman olan hiç kimse azınlık değildir. Azınlık olan, sadece ve sadece gayrimüslimlerdir. Osmanlı’da da böyleydi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde de böyle. Biz, Müslümanları azınlık olarak kabul etmiyoruz. Onlar, Cumhuriyetimizin kurucu ve asli unsurudur. Öyle kalmaya da devam edecekler. Bu kardeşliğimizi bozmak isteyenler de asla başarılı olamayacaklar.”
Kaynak: İHA