'4. Sanayi Devrimi'nde Büyük Fırsatlar Var'
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Başkanı Borge Brende: 'Dördüncü sanayi devriminin de zorlukları var. Ama aynı zamanda çok büyük fırsatları da var. Sadece zorluklara değil, bununla ilgili fırsatlara da bakalım' 'Potansiyel ticaret savaşları, jeopolitik sorunlar küresel büyümeyi olumsuz etkiliyor, ancak yine de bu yıl ve gelecek yıl da yüzde 3'e yakın büyüme bekliyoruz'
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Başkanı Borge Brende, önceki sanayi devrimlerinde olduğu gibi dördüncü sanayi devriminde de zorlukları bulunduğunu belirterek, "Ama aynı zamanda çok büyük fırsatları da var. Sadece zorluklara değil, bununla ilgili fırsatlara da bakalım. Aynı zamanda hız ve değişim, eski devrimlerden daha hızlı gerçekleşiyor." dedi.
Berge, İstanbul'da Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Genel Merkezi'ni ziyaret etti.
Ziyaret kapsamında düzenlenen "Geçiş Sürecinde Küreselleşme: Davos 2019 Temaları ve Sonuçları" başlıklı etkinlikte konuşan Berge, gelecek yıl 50'inci yıl dönümünü kutlayacak WEF’in dünyadaki en etkili şirketleri bünyesinde barındırdığını dile getirdi.
Kadınların iş gücüne katılım oranının o ülkenin yaşam standartlarıyla paralel olduğunu belirten Brende, "Kadınların yalnızca yüzde 30’u iş gücünün bir parçasıysa, o ülkede herkes için aynı yaşam standardını bekleyemezsiniz. Örneğin, kendi ülkem Norveç’te kadınların iş gücüne katılımı yüzde 80 seviyelerinde." diye konuştu.
- "Tüm sanayi devrimleri istihdam ve refah sağladı"
Brende, "4. Sanayi Devrimi"ne de değindi. Geçmişten bugüne kadar tüm sanayi devrimlerinin istihdam ve refah sağladığını anlatan Berge, şöyle devam etti:
"Şimdiye kadar, tüm sanayi devrimleri birinci, ikinci ve üçüncü, eskisinden daha çok zenginlik ve iş oluşturdu. Ama bu kolay olmadı. İngiltere’de ilk sanayi devriminde insanlar iplik makinelerini ortadan kaldırıyordu, ellerinden işleri gitmesin diye. Ama daha sonra sanayi devrimi İngiltere'yi refahı en yüksek ülkelerden biri yaptı. 1895'te Norveç halkının yüzde 95'i tarım sektöründe çalışıyordu ve gıda kıtlığı vardı. Ve bugün Norveç nüfusunun sadece yüzde 2'si tarımsal üretimde çalışıyor ve çok fazla peynir ve çok fazla süt ürettikleri için de çiftçileri sübvanse etmek zorundayız.”
Dördüncü sanayi devriminin de zorlukları bulunduğuna dikkati çeken Berge, "Ama aynı zamanda çok büyük fırsatları da var. Sadece zorluklara değil, bununla ilgili fırsatlara da bakalım. Aynı zamanda hız ve değişim, eski devrimlerden daha hızlı gerçekleşiyor." ifadelerini kullandı.
- "En yüksek pazar payına sahip 10 şirket, 10 yıl önce yoktu"
Berge, Türkiye’nin de bu alanda genç ve kalabalık nüfusuyla önemli seçeneklere sahip olduğunu söyledi.
Yeni sanayi devriminde yeni büyük şirketler kurulabileceğine işaret eden Berge, "Dünyanın en yüksek pazar payına sahip 10 şirkete bakarsanız 10’u da 10 yıl önce yoktu bile. Bugün önde gelen şirketlerin çoğu yeni şirketler. Sonuç olarak, önde gelen şirketlerin ve yeni alanların çoğunun daha kurulmadığını ve bu şirketlerin de bu ülkede kurulabileceği düşüncesindeyim. Eğer startup’lar ve yeni teknolojiler için de doğru ortamınız varsa bu gerçekleşebilir." şeklinde konuştu.
Berge, küresel ekonomik görümüne ilişkin ise, "İleriye baktığımızda küresel ekonomi yavaşlıyor. Potansiyel ticaret savaşları, jeopolitik sorunlar küresel büyümeyi olumsuz etkiliyor, ancak yine de bu yıl ve gelecek yıl da yüzde 3'e yakın bir genel ekonomik büyüme bekliyoruz. Bu da fena değil. Ancak, küresel ekonominin yavaşlamasına da hazırlıklı olduğumuzdan emin olmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Berge, İstanbul'da Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Genel Merkezi'ni ziyaret etti.
Ziyaret kapsamında düzenlenen "Geçiş Sürecinde Küreselleşme: Davos 2019 Temaları ve Sonuçları" başlıklı etkinlikte konuşan Berge, gelecek yıl 50'inci yıl dönümünü kutlayacak WEF’in dünyadaki en etkili şirketleri bünyesinde barındırdığını dile getirdi.
Kadınların iş gücüne katılım oranının o ülkenin yaşam standartlarıyla paralel olduğunu belirten Brende, "Kadınların yalnızca yüzde 30’u iş gücünün bir parçasıysa, o ülkede herkes için aynı yaşam standardını bekleyemezsiniz. Örneğin, kendi ülkem Norveç’te kadınların iş gücüne katılımı yüzde 80 seviyelerinde." diye konuştu.
- "Tüm sanayi devrimleri istihdam ve refah sağladı"
Brende, "4. Sanayi Devrimi"ne de değindi. Geçmişten bugüne kadar tüm sanayi devrimlerinin istihdam ve refah sağladığını anlatan Berge, şöyle devam etti:
"Şimdiye kadar, tüm sanayi devrimleri birinci, ikinci ve üçüncü, eskisinden daha çok zenginlik ve iş oluşturdu. Ama bu kolay olmadı. İngiltere’de ilk sanayi devriminde insanlar iplik makinelerini ortadan kaldırıyordu, ellerinden işleri gitmesin diye. Ama daha sonra sanayi devrimi İngiltere'yi refahı en yüksek ülkelerden biri yaptı. 1895'te Norveç halkının yüzde 95'i tarım sektöründe çalışıyordu ve gıda kıtlığı vardı. Ve bugün Norveç nüfusunun sadece yüzde 2'si tarımsal üretimde çalışıyor ve çok fazla peynir ve çok fazla süt ürettikleri için de çiftçileri sübvanse etmek zorundayız.”
Dördüncü sanayi devriminin de zorlukları bulunduğuna dikkati çeken Berge, "Ama aynı zamanda çok büyük fırsatları da var. Sadece zorluklara değil, bununla ilgili fırsatlara da bakalım. Aynı zamanda hız ve değişim, eski devrimlerden daha hızlı gerçekleşiyor." ifadelerini kullandı.
- "En yüksek pazar payına sahip 10 şirket, 10 yıl önce yoktu"
Berge, Türkiye’nin de bu alanda genç ve kalabalık nüfusuyla önemli seçeneklere sahip olduğunu söyledi.
Yeni sanayi devriminde yeni büyük şirketler kurulabileceğine işaret eden Berge, "Dünyanın en yüksek pazar payına sahip 10 şirkete bakarsanız 10’u da 10 yıl önce yoktu bile. Bugün önde gelen şirketlerin çoğu yeni şirketler. Sonuç olarak, önde gelen şirketlerin ve yeni alanların çoğunun daha kurulmadığını ve bu şirketlerin de bu ülkede kurulabileceği düşüncesindeyim. Eğer startup’lar ve yeni teknolojiler için de doğru ortamınız varsa bu gerçekleşebilir." şeklinde konuştu.
Berge, küresel ekonomik görümüne ilişkin ise, "İleriye baktığımızda küresel ekonomi yavaşlıyor. Potansiyel ticaret savaşları, jeopolitik sorunlar küresel büyümeyi olumsuz etkiliyor, ancak yine de bu yıl ve gelecek yıl da yüzde 3'e yakın bir genel ekonomik büyüme bekliyoruz. Bu da fena değil. Ancak, küresel ekonominin yavaşlamasına da hazırlıklı olduğumuzdan emin olmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.