SAÜ'de 'İki İnsan İle Çalışmak, Ben Ve Öteki' İsimli Söyleşi Düzenlendi

Sakarya Üniversitesi Sağlıklı Yaşam Öğrenci Topluluğu tarafından “İki İnsan İle Çalışmak, Ben ve Öteki” isimli bir söyleşi düzenlendi.

SAÜ'de 'İki İnsan İle Çalışmak, Ben Ve Öteki' İsimli Söyleşi Düzenlendi
SAÜ Kültür ve Kongre Merkezinde yapılan söyleşiye Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Aysel Karaca konuşmacı olarak katıldı.

Duygu, davranış ve düşüncelerin birbirinden etkilenen bir bütün olduğuna değinen Dr. Öğr. Üyesi Karaca, “Bu kavramların hepsi birbirini harekete geçirir. Biri çalıştığında diğerleri de otomatik olarak devreye girer. Dolayısıyla sadece bir tanesiyle yola çıkmamız mümkün değildir. Önemli olan hepsini aynı anda sağlıklı bir şekilde hayata geçirebilmektir” dedi.

Hemşirelerin insanlara bakım verme sanatını icra ederken önce kendilerine bakım vermeyi öğrenmeleri gerektiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Karaca, içgüdülerle hareket edilmemesi gerektiğini söyledi.

İnsanın tanımını yapan Karaca, insanın bu dünyada belirli bir zamanda bulunan, kendinden önce yaşayanlara ya da sonra yaşayacaklara hiç benzemeyen, kendine özgü bir birey olduğunu söyledi.



Algılar hakkında bilgi veren Karaca, “Hayatımızda konulara nereden ve nasıl bakıyorsak öyle görüyoruz. Eksik bilgi ve zihnimizdeki algılamalar ile bir bütüne varmamız mümkün değildir. Bilgilerin hepsini toplamak gerekir. Aslında hayatta her şey yansızdır. Bunlara anlam yükleyen insanların kendisidir. Kaygıyı yaratan şey bizim kaygılarımızdır. Yaşama herkes renkli lenslerle bakar. Lenslerimizi şeffaflaştırmalı ve profesyonel yaşantımızda olaylara bu şekilde bakmalıyız” diye konuştu.

Şefkati, ‘başkasının acısına ona acımadan duyarlı olabilmek’ olarak tanımlayan Karaca, “Bakım, acı çeken bir insan için gerçekten orada olmaktır. Birisi için orada olmak, insana karşı sevgi, şefkat ve duyar beslemektir. Şefkat, acı çekme durumunda ortaya çıkar. Acıyı anlamak ve onunla kalmakla ilgili bir tutum sunar. Zorlayıcı durumları bastırmadan, göz ardı etmeden, onunla özdeşleşmeden kabul edebilmeyi içerir. Bunların yanında sabır duygusu da önemlidir. Sabır, beklemek ve boşluğa tahammül etmektir. Gelişimin ve değişimin çabuk olmayacağına inanarak, hastalara karşı da bu inançla sabır gösterilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

Bakımda beş duyu organının da kullanılması gerektiğine dikkat çeken Karaca, hasta hakkında veri toplama sürecine yeterince zaman gösterilmesi gerektiğini kaydetti.

Hemşirelerin hastanın yanına giderken önce kendi zihinlerini susturması gerektiğini belirten Karaca, hemşire ve hasta ilişkilerinde uyumun yakalanması gerektiğini dile getirdi.

Söyleşinin sonunda Dr. Öğr. Üyesi Aysel Karaca’ya teşekkür belgesi takdim edildi.
Kaynak: İHA