Bestekar Ateş, Babıali Enderun Sohbetlerine Katıldı
Bestekar Amir Ateş: 'Musiki, gönülden gelen duyguları güzel nağmelerle dile getirme sanatıdır'.
Türk müziğinin önemli bestekarlarından Amir Ateş, "Musiki, gönülden gelen duyguları güzel nağmelerle dile getirme sanatıdır." dedi.
Yeni Dünya Vakfı'ndan yapılan açıklamaya göre, Amir Ateş, vakıfta düzenlenen Babıali Enderun Sohbetlerine konuk oldu.
Halil Gökkaya'nın yönettiği programda, Ateş, hem yetişme çağında hem de sanat dünyasında yaşadığı ve unutamadığı ilginç hatıralarını dinleyicilerle paylaştı.
Amir Ateş, musikinin bir derya olduğunu ifade ederek, bu alanda birçok kıymetli sanatkarın yetiştiğini söyledi.
Kendilerinden istifade ettiği meşhur mevlithanlara da değinen Ateş, "Bizim geleneğimizde hafız sanatkarlar vardır. Sadettin Kaynak, Halil Çanakkaleli, Kani Karaca, Aziz Bahriyeli, Fevzi Mısır işte bu isimlerdendir." diye konuştu.
"Ben Seni Unutmak İçin Sevmedim" ve "Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın" eserlerinin yazılış hikayelerini anlatan Ateş, şiir ve musiki arasında çok köklü bir bağ olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Merhum şairimiz Bekir Sıtkı Erdoğan ile yakın bir dostluğumuz vardı. Kıymetli şiirlerini bestelemek nasip oldu. Musikimiz şiirimizden hep beslenmiştir. Bir hoca talebesini yetiştirir ve topluma adar. Sonra o genç sanatkar böyle fersah fersah yürür gider, böyle bir şeydir musiki. Mevlithanlık ayrı bir sanattır. Mevlit, ayetlerden, hadislerden ayrı ayrı kelamlardan sirayet etmiş bir eserdir. Bizim geleneğimizde güçlü bir damardır. Musiki çok değişik ve etkileyici bir eserdir, dinleyen insanı bambaşka alemlere alır götürür. Musiki, gönülden gelen duyguları güzel nağmelerle dile getirme sanatıdır."
Müzik araştırmacısı ve yazarı Zeki Yılmaz da Amir Ateş'in çok üretken bir bestekar olduğunu söyleyerek, "Sanatkarımız çok beste yapar, gezdiği yerleri yazar ve çok şiir yazar. Bereketli bir dünyası vardır." şeklinde konuştu.
Elif Ömürlü Uyar tarafından seslendirilen ve Ateş'in eserlerinden oluşan mini bir dinleti sonunda Yeni Dünya Vakfı Başkanı Mahmut Göksu tarafından usta bestekara hizmetlerinden ötürü plaket takdim edildi.
- Amir Ateş hakkında
İzmit’in Kandıra ilçesinde 1942'de dünyaya gelen Amir Ateş, hafız olan babasının etkisinde kalarak, Hacı Hafız Akkuş Efendi'den Kur'an dersleri aldı. Ateş, Kemal Batanay, Sabahattin Volkan, Saadettin Kaynak gibi isimlerin öğrencisi oldu.
Ateş, memur olarak 1959'da belediye Mezarlıklar Müdürlüğü'nde görev yaptıktan sonra aynı yıl Üsküdar Musiki Cemiyeti'nin çalışmalarına da katıldı. Burada Emin Ongan'dan eğitim alan Ateş, askerlik görevini ise 1964'te tamamlayarak İstanbul'a döndü ve beste çalışmalarına başladı.
Sanat, dini, halk müziği ve saz eserleri dallarında pek çok denemeler yapan Ateş, Türk musikisine bugüne kadar yaklaşık 800 eser kazandırdı. Ateş ayrıca Anadolu Yakası Telefon Baş Müdürlüğü, Türkiye Denizcilik İşletmeleri, İstanbul Ehli Kur'an ve Mevlidhanlar Derneği tasavvuf koroları gibi birçok topluluğun yanı sıra Diyanet İşleri Başkanlığı seminer ve kurslarında da hocalık yaptı.
Kaynak: AA
Yeni Dünya Vakfı'ndan yapılan açıklamaya göre, Amir Ateş, vakıfta düzenlenen Babıali Enderun Sohbetlerine konuk oldu.
Halil Gökkaya'nın yönettiği programda, Ateş, hem yetişme çağında hem de sanat dünyasında yaşadığı ve unutamadığı ilginç hatıralarını dinleyicilerle paylaştı.
Amir Ateş, musikinin bir derya olduğunu ifade ederek, bu alanda birçok kıymetli sanatkarın yetiştiğini söyledi.
Kendilerinden istifade ettiği meşhur mevlithanlara da değinen Ateş, "Bizim geleneğimizde hafız sanatkarlar vardır. Sadettin Kaynak, Halil Çanakkaleli, Kani Karaca, Aziz Bahriyeli, Fevzi Mısır işte bu isimlerdendir." diye konuştu.
"Ben Seni Unutmak İçin Sevmedim" ve "Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın" eserlerinin yazılış hikayelerini anlatan Ateş, şiir ve musiki arasında çok köklü bir bağ olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Merhum şairimiz Bekir Sıtkı Erdoğan ile yakın bir dostluğumuz vardı. Kıymetli şiirlerini bestelemek nasip oldu. Musikimiz şiirimizden hep beslenmiştir. Bir hoca talebesini yetiştirir ve topluma adar. Sonra o genç sanatkar böyle fersah fersah yürür gider, böyle bir şeydir musiki. Mevlithanlık ayrı bir sanattır. Mevlit, ayetlerden, hadislerden ayrı ayrı kelamlardan sirayet etmiş bir eserdir. Bizim geleneğimizde güçlü bir damardır. Musiki çok değişik ve etkileyici bir eserdir, dinleyen insanı bambaşka alemlere alır götürür. Musiki, gönülden gelen duyguları güzel nağmelerle dile getirme sanatıdır."
Müzik araştırmacısı ve yazarı Zeki Yılmaz da Amir Ateş'in çok üretken bir bestekar olduğunu söyleyerek, "Sanatkarımız çok beste yapar, gezdiği yerleri yazar ve çok şiir yazar. Bereketli bir dünyası vardır." şeklinde konuştu.
Elif Ömürlü Uyar tarafından seslendirilen ve Ateş'in eserlerinden oluşan mini bir dinleti sonunda Yeni Dünya Vakfı Başkanı Mahmut Göksu tarafından usta bestekara hizmetlerinden ötürü plaket takdim edildi.
- Amir Ateş hakkında
İzmit’in Kandıra ilçesinde 1942'de dünyaya gelen Amir Ateş, hafız olan babasının etkisinde kalarak, Hacı Hafız Akkuş Efendi'den Kur'an dersleri aldı. Ateş, Kemal Batanay, Sabahattin Volkan, Saadettin Kaynak gibi isimlerin öğrencisi oldu.
Ateş, memur olarak 1959'da belediye Mezarlıklar Müdürlüğü'nde görev yaptıktan sonra aynı yıl Üsküdar Musiki Cemiyeti'nin çalışmalarına da katıldı. Burada Emin Ongan'dan eğitim alan Ateş, askerlik görevini ise 1964'te tamamlayarak İstanbul'a döndü ve beste çalışmalarına başladı.
Sanat, dini, halk müziği ve saz eserleri dallarında pek çok denemeler yapan Ateş, Türk musikisine bugüne kadar yaklaşık 800 eser kazandırdı. Ateş ayrıca Anadolu Yakası Telefon Baş Müdürlüğü, Türkiye Denizcilik İşletmeleri, İstanbul Ehli Kur'an ve Mevlidhanlar Derneği tasavvuf koroları gibi birçok topluluğun yanı sıra Diyanet İşleri Başkanlığı seminer ve kurslarında da hocalık yaptı.