Bakan Soylu AA Editör Masasına Konuk Oldu

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: (2) '94 belediye başkanı teröre karıştığı için alındı. Teröre karışmayan 23 belediye başkanı var, onları almadık mesela, müdahale etmedik. Onları dışladılar zaten' 'HDP, zillet ittifakı içerisindeki bütün partilere 299 aday, belediye meclis üyesi ve il genel meclisi üyesi vermiş' 'Kayyum memnuniyeti 94 yerde yüzde 65'in üzerinde. Normal belediyelerde bu kadar büyük memnuniyet yoktur' 'Birileri 'Türkiye'de beka problemi yok' diyor. 15 Temmuz'dan bir gün önce Türkiye'de beka problemi var mıydı yok muydu? 67 Ekim olaylarından üç gün önce Türkiye'de beka problemi var mıydı yok muydu?' 'Görevden alma bir tedbirdir. Eğer siz iş işten geçmeden müdahale etmek demektir. O İçişleri Bakanlığının hakkıdır. Devlet, yasalar, kanunlar İçişleri Bakanlığına böyle bir hak vermiş, bizatihi bakanın kendisine böyle bir hak vermiştir' '(Terörle iltisaklı belediye başkanları) Bir terör örgütüne yardım ve yataklık yaptı dedikten sonra zaten hukuken görevden alınacaktır ve gereği de yerine getirilecektir. İçeri atılan adamın herhalde belediyeyi yönetecek hali yok'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "94 belediye başkanı teröre karıştığı için alındı. Teröre karışmayan 2-3 belediye başkanı var, onları almadık mesela, müdahale etmedik. Onları dışladılar zaten." dedi.

Soylu, Anadolu Ajansı Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, son dönemdeki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Seçimlerde, HDP'nin "Batıda AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz" diyerek Millet İttifakı'na destek stratejisi ortaya koyduğu, bazı büyükşehirlerde de aday çıkarmadığı anımsatılarak, bunun seçim sonuçlarını nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine Soylu, yaptıkları tespitlerde "şer cephesi" ve "zillet" dedikleri bu ittifaka HDP'nin her yönüyle destek verdiğini söyledi.

Soylu, HDP'nin şu anda "zillet ittifakı" içerisindeki bütün partilere 299 aday ve belediye-il genel meclis üyesi verdiğini belirtti.

Bunun kendi tespit edebildikleri rakam olduğunu yineleyen Soylu, "Bunun muhakkak daha fazlası vardır. Bunların 27'si sadece HDP'ye kayıtlı, CHP'den ve diğer ittifak partilerinin listesinde de var. Onun dışında birbiri lehine çekilmeler var. Bunlar sadece oraya kayıtlı olup da oradan aday olanlar." diye konuştu.

Öte yandan Ardahan'dan Adıyaman'a, Beyoğlu'na, Zeytinburnu'na, İzmir'e, İstanbul'a, Ankara, Adana'ya kadar olan yerlerde de bulunduğuna işaret eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu şurada bizi üzüyor, o zaman bu soruyu kendime soruyorum; 'Sayın Cumhurbaşkanımız bize niye bu konuda kararlı olacaksınız' deyip de biz 94 teröre destek olan belediyeyi görevden aldık. Bunun geçen seçimden farkı şudur, 24 Haziran'da HDP'yi, Meclise taşıyan CHP ve Kılıçdaroğlu'dur. Bunu sorumluluğu bu dünyada da öteki dünyada da onlardadır.

Ama bunun farkı şu; beraber icraya gelmek istiyorlar. Yani dün Cizre Belediyesinde, Erciş Belediyesinde, Sur Belediyesinde yaşadığımızı bugün İzmir'den Buca'ya kadar, dün Buca'da olduğum için söylüyorum, İstanbul'dan hangi belediye kazanacaksa Ankara'ya kadar bütün belediyelerde artık PKK'nın bir temsilcisi, Kandil'den haber götüreni ve irade ortaya koyanı olacak. Bu 'PKK'ya bir tünel açmak' demektir, o zaman biz terörle mücadeleyi ne için yapıyoruz, bu soruyu kendimize sorarız."

- "Taşıyıcı annelik yapıyor diyorum"

Bakan Soylu, bu pozisyonla karşılaşmaları durumunda ne yapacaklarının sorulması üzerine, şu değerlendirmede bulundu:

"Biz ilk önce bunu milletimize şikayet ederiz. Milletimiz bu kararı verecek. Bütün bunlar işin hukuki boyutu. İşin diğer boyutları elbette ki bu 94 belediye hangi saikle alınmışsa... 94 belediye başkanı teröre karıştığı için alındı. Teröre karışmayan 2-3 belediye başkanı var, onları almadık mesela, müdahale etmedik. Onları dışladılar zaten. Bir de böyle bir durum söz konusu. Ama buna yönelik olarak burada eğer, burası hukuk devleti, terörle iltisakı varsa.... Adam, bizim terörden aldığımız, terör davası yürüyen kişileri belediye başkan adayı yapmış. Bu ne demektir? 'Ben devlete karşı itirazımı ortaya koyuyorum' diyor.

Burada bunu sadece devlet görmüyor ki bir de millet var. Bu vergi kimin vergisi? Bu para kimin parası? Bu çocuklar, kimin çocukları? Dağa götürdükleri çocuklar, kimin çocukları? Bütün bu soruların tamamını, bütün bu problemlerin ve günahların tamamını CHP kendi üzerine, zillet ittifakı kendi üzerine alıyor. Ben de 'Taşıyıcı annelik yapıyor' diyorum zaten. Biz Aybüke öğretmene, Necmettin öğretmene, Bedirhan'a ne söyleyeceğiz? 6 aylık kundaktaki çocuklara ne söyleyeceğiz? 'Kılıçdaroğlu Efendi, bunu böyle mi gördü diyeceğiz?"

- "Zillet ittifakının ilk maddesini gördünüz"

Birilerinin "Amerika talimat verecekmiş, PYD, Türkiye'ye saldırmayacakmış?" şeklinde ifadelerinin bulunduğuna değinen Soylu, "Zillet ittifakının ilk maddesini gördünüz. PYD/PKK anlaşmasının nasıl olduğunu, işin içerisinde kimlerin olduğunu. Kendileri söylüyorlar, biz söylemiyoruz." diye konuştu.

Bakan Soylu, bugün aslında AK Parti-MHP'nin içerisinde bulunduğu Cumhur İttifakı'nın da temelinde bir arada bulunma anlayışının bu olduğuna değindi.

Bu kadar saldırıya daha geniş bir set kurulması gerektiğine dikkati çeken Soylu, şu ifadeleri kullandı:

"Beka dememizin sebebi de odur. Birileri 'Türkiye'de beka problemi yok' diyor. Görelim bakalım. 15 Temmuz'dan bir gün önce Türkiye'de beka problemi var mıydı, yok muydu? 6-7 Ekim olaylarından 3 gün önce Türkiye'de beka problemi var mıydı yok muydu? Öyle takım elbise giyip, kravat takıp, iyi laflar konuşup memleketle ilgili, güya her şeyi biliyormuş havasıyla, söz irade etmek o kadar kolay bir iş değil.

15 Temmuz'dan bugüne kadar 3 yıl dolacak. 2,5 yıl önceden bahsediyoruz. Bu ülkede etrafımızda Suriye gibi bir mesele varken, Irak, Lübnan, Libya, Tunus, Sudan bütün bu meseleler varken, herkes Kafkaslarda pay sahibiyken, bu kadar enerjide geçiş güzergahı üstünlüğü bizdeyken 'Türkiye'de beka meselesi yoktur' demeyi, ben neyle bağdaştırdıklarını düşünemiyorum. Bana da anlatsalar ben de rahatlasam."

- "Kamyonla silah taşıyın' demiş. Biz onu tutalım mı?"

31 Mart'ta yapılacak seçimlere katılan HDP adayları arasında "terörist" suçlamasıyla haklarında soruşturma yürütülen isimlerin de yer aldığı anımsatılarak, "Bu terörle iltisakı yüzünden kendilerine dava açılan veya fezleke hazırlanan HDP'li belediye başkan adaylarının, hukuken aday olmalarının önüne geçecek bir süreç işletilemez miydi?" sorusuna Soylu, şu yanıtı verdi:

"Görevden alma bir tedbirdir. Eğer siz iş işten geçmeden, müdahale etmek demektir. O İçişleri Bakanlığının hakkıdır. Devlet, yasalar, kanunlar İçişleri Bakanlığına böyle bir hak vermiş, bizatihi bakanın kendisine böyle bir hak vermiştir. Bir terör örgütüne yardım ve yataklık yaptı dedikten sonra zaten hukuken görevden alınacaktır ve gereği de yerine getirilecektir. İçeri atılan adamın herhalde belediyeyi yönetecek hali yok."

- "Tedbiri uygulamak zorundayım"

Görevden almaların keyfi yapılmadığına işaret eden Soylu, Teftiş Kurulunca mahkemeye sunulan belgelerin bütün değerlendirmelerinin ardından bu kararın alındığını hatırlattı.

Süleyman Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Belediye Başkanı talimat vermiş, 'Kamyonla silah taşıyın' demiş. Biz onu tutalım mı? Onun mahkemesinin sonucu 2-3 yıl sonra belli olacak, 3 yıl orada belediye başkanlığı mı yapacak? Ben bu tedbiri uygulamak durumundayım. Neye uygulamak durumundayım? Terörle iltisaklı olan, bu sadece PKK terörü değil FETÖ terörü, DHKP-C terörü bütün bunlarla ilgili. Onun dışında başka meseleler için de, örneğin yolsuzluk yapmış, böyle aldığımız belediye başkanları var. Kendi partimizden de çeşitli sebeplerle aldığımız belediye başkanları var, her partiden de aldığımız belediye başkanları var, açığa aldığımız."

- "Kayyum memnuniyeti yüzde 60-65'in üzerinde"

Bu tedbir mekanizmasını uygulamak zorunda olduklarına vurgu yapan Soylu, "Aksi takdirde vatandaş nereden bilsin, vatandaş gördüğüne oy verir. Diyecek ki 'bu adam budur'. Onun hırlı mı hırsız mı olduğunu, düzgün bir adam olup olmadığını, bir dosyasının olup olmadığını bana bırakıyor. Doğu ve Güneydoğu'da da PKK ile ilgili ona hizmet edebilecek bir adam varsa ve bu aynı şekilde mahkemelere sirayet etmiş değerlendirmeler varsa, biz orada bu adımı atmak durumundayız. Eğer atmazsak yanlış yapmış oluruz, bu çok net." şeklinde konuştu.

Soylu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da kayyum memnuniyetinin 94 yerde yüzde 60-65'in üzerinde bulunduğunu bildirdi.

Normal belediyelerde bu kadar memnuniyet oranının olmadığının altını çizen Soylu, "Kayyum' memnuniyeti nedir?' diye bir sorun bakalım. HDP, PKK'ya on günlerdir kayyumlarla ilgili tezvirat ortaya koyuyor. Tek bir diş sökemezsin çünkü bunlar hizmet yaptılar." dedi.

Kayyumların 7,5 milyar liralık yatırım yaptıklarını vurgulayan Soylu, Diyarbakır'da yapılan yenilikleri anlattı.

Ağrı Belediyesi ve Valiliği ortak dünyanın en önemli spor markalarından birisinin üretim merkezini şehre getirdiğini dile getiren Soylu, şunları kaydetti:

"Neden? Huzur var. PKK belediyesi olsun da getirsin bakalım getirir mi? Toplam 5-6 bin kişi çalışacak. Ayrıca son 6-7 aydır açtığı tesislerle beraber şu anda bin kişi, 2-3 ay sonra da onu 3 bine tamamlayacak. Buralarda 10 bin kadın çalışacak. Bu önemli bir şey, huzurla beraber sağlanıyor."

(Sürecek)

Kaynak: AA