'2050'De Her 5 Kişiden Biri Yaşlı Olacak'
'Yaşlılık Hukuku' kitabının yazarı Cafer Tufan Yazıcıoğlu: 'Türkiye nüfusu giderek yaşlanıyor. Nüfusumuzun yüzde 8,8'i yaşlı. Bu oranla ülkemiz yaşlı toplumlar sınıfında. Yaşlı nüfus oranımızın 2023'te yüzde 10,2'ye, 2040'da yüzde 16,3'e çıkması bekleniyor. 2050 yılında da ülkemizdeki her beş kişiden biri yaşlı olacak' 'Dünya Sağlık Örgütü, ortalama yaşam süresinin uzamasıyla 65 yaş ve üstü olarak tanımladığı yaşlılığı, 70 yaş ve üstüne yükseltmeyi tartışıyor. Ülke olarak biz de bu konuyu gündemimize almalıyız'
ÖZCAN YILDIRIM - Yaşlılık Şurası'nın Yaşlı Hakları Komisyonu Üyesi ve "Yaşlılık Hukuku" Kitabının Yazarı Cafer Tufan Yazıcıoğlu, "Türkiye nüfusu giderek yaşlanıyor. Nüfusumuzun yüzde 8,8'i yaşlı. Bu oranla ülkemiz yaşlı toplumlar sınıfında." dedi.
82 milyonu aşan Türkiye nüfusunun yüzde 8,8'i yaşlılardan oluşuyor. Nüfusun giderek yaşlandığı Türkiye'de, 2050 yılında her beş kişiden birinin yaşlı olması öngörülüyor.
Dünya ve Türkiye'de yaşlı nüfusun artması yaşlı hakları ve aktif yaşlanmayla ilgili politikaları da gündeme getiriyor. Yaşam beklentisinin artması konusunda OECD ülkeleri içerisinde en başarılı ülkeler arasında gösterilen Türkiye, son dönemde bu alanda önemli adımlara imza atıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019'u "Yaşlılar Yılı" ilan etmesiyle önemi vurgulanan süreç, yaşlılık politikalarına yön verecek 1. Yaşlılık Şurası'nın düzenlenmesiyle devam etti.
Bangladeş, Bulgaristan, Katar, Kuzey Kıbrıs, Kuzey Makedonya ve Türkmenistan'dan gelen bakan ve bakan yardımcılarının katıldığı Şurada, aktif yaşlanma, bakım ekonomisi, yaşlı bakım hizmetleri ve yaşam kalitesi, yaşlı dostu kentler ve yerel yönetimler, yaşlı hakları ve yaşlılık ekonomisi konuları tartışıldı.
- "Politikaların ivedilikle güncellenmesi gerekiyor"
Yaşlılık Şurası'nın Yaşlı Hakları Komisyonu Üyesi ve "Yaşlılık Hukuku" kitabının yazarı Cafer Tufan Yazıcıoğlu, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, 2019'un "Yaşlılar Yılı" ilan edilmesinin ve Yaşlılık Şurası'nın Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenmesinin yaşlılara verilen önemi gösterdiğini ifade etti.
Anayasanın 10. maddesinin yaşlılara pozitif ayrımcılığı içerdiğini belirten Yazıcıoğlu, devletin bu yönde politikalar belirleyip uygulamasının önemine dikkati çekti.
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yaşlı nüfus oranının hızla arttığını vurgulayan Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye nüfusu giderek yaşlanıyor. Nüfusumuzun yüzde 8,8'i yaşlı. Bu oranla ülkemiz yaşlı toplumlar sınıfında. Yaşlı nüfus oranımızın 2023'te yüzde 10,2'ye, 2040'da yüzde 16,3'e çıkması bekleniyor. 2050 yılında da ülkemizdeki her beş kişiden biri yaşlı olacak. Bu çerçevede bakım hizmetleri başta olmak üzere yaşlılarla ilgili politikaların ivedilikle güncellenmesi gerekiyor."
- "Yaşlılık yaşını yükseltmeyi gündemimize almalıyız"
Yazıcıoğlu, Türkiye'nin yaşlılık vizyon belgesine ihtiyacı olduğunu belirterek, "Yaşlıların hakları verilmeli, ihtiyaçları karşılanmalı. Bu doğrultuda yaşlılarımızın toplumsal yaşamda olmalarını imkan veren politikalar gereklidir." dedi.
Uygulanan sağlık hizmetleri ve sosyal hizmetlerdeki iyileşmeyle 2002'de 72 yıl olan ortalama beklenen yaşam süresinin 78'e yükseldiğini vurgulayan Yazıcıoğlu, şunları söyledi:
"Dünya Sağlık Örgütü, ortalama yaşam süresinin uzamasıyla 65 yaş ve üstü olarak tanımladığı yaşlılığı, 70 yaş ve üstüne yükseltmeyi tartışıyor. Ülke olarak biz de yaşlılık yaşını yükseltmeyi gündemimize almalıyız. Yaşlılarımızın ekonomimize katkılarını göz önünde bulundurarak, yaşlı istihdamında özel durumları dikkate alıp politika geliştirmeliyiz."
Kaynak: AA
82 milyonu aşan Türkiye nüfusunun yüzde 8,8'i yaşlılardan oluşuyor. Nüfusun giderek yaşlandığı Türkiye'de, 2050 yılında her beş kişiden birinin yaşlı olması öngörülüyor.
Dünya ve Türkiye'de yaşlı nüfusun artması yaşlı hakları ve aktif yaşlanmayla ilgili politikaları da gündeme getiriyor. Yaşam beklentisinin artması konusunda OECD ülkeleri içerisinde en başarılı ülkeler arasında gösterilen Türkiye, son dönemde bu alanda önemli adımlara imza atıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2019'u "Yaşlılar Yılı" ilan etmesiyle önemi vurgulanan süreç, yaşlılık politikalarına yön verecek 1. Yaşlılık Şurası'nın düzenlenmesiyle devam etti.
Bangladeş, Bulgaristan, Katar, Kuzey Kıbrıs, Kuzey Makedonya ve Türkmenistan'dan gelen bakan ve bakan yardımcılarının katıldığı Şurada, aktif yaşlanma, bakım ekonomisi, yaşlı bakım hizmetleri ve yaşam kalitesi, yaşlı dostu kentler ve yerel yönetimler, yaşlı hakları ve yaşlılık ekonomisi konuları tartışıldı.
- "Politikaların ivedilikle güncellenmesi gerekiyor"
Yaşlılık Şurası'nın Yaşlı Hakları Komisyonu Üyesi ve "Yaşlılık Hukuku" kitabının yazarı Cafer Tufan Yazıcıoğlu, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, 2019'un "Yaşlılar Yılı" ilan edilmesinin ve Yaşlılık Şurası'nın Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlenmesinin yaşlılara verilen önemi gösterdiğini ifade etti.
Anayasanın 10. maddesinin yaşlılara pozitif ayrımcılığı içerdiğini belirten Yazıcıoğlu, devletin bu yönde politikalar belirleyip uygulamasının önemine dikkati çekti.
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yaşlı nüfus oranının hızla arttığını vurgulayan Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye nüfusu giderek yaşlanıyor. Nüfusumuzun yüzde 8,8'i yaşlı. Bu oranla ülkemiz yaşlı toplumlar sınıfında. Yaşlı nüfus oranımızın 2023'te yüzde 10,2'ye, 2040'da yüzde 16,3'e çıkması bekleniyor. 2050 yılında da ülkemizdeki her beş kişiden biri yaşlı olacak. Bu çerçevede bakım hizmetleri başta olmak üzere yaşlılarla ilgili politikaların ivedilikle güncellenmesi gerekiyor."
- "Yaşlılık yaşını yükseltmeyi gündemimize almalıyız"
Yazıcıoğlu, Türkiye'nin yaşlılık vizyon belgesine ihtiyacı olduğunu belirterek, "Yaşlıların hakları verilmeli, ihtiyaçları karşılanmalı. Bu doğrultuda yaşlılarımızın toplumsal yaşamda olmalarını imkan veren politikalar gereklidir." dedi.
Uygulanan sağlık hizmetleri ve sosyal hizmetlerdeki iyileşmeyle 2002'de 72 yıl olan ortalama beklenen yaşam süresinin 78'e yükseldiğini vurgulayan Yazıcıoğlu, şunları söyledi:
"Dünya Sağlık Örgütü, ortalama yaşam süresinin uzamasıyla 65 yaş ve üstü olarak tanımladığı yaşlılığı, 70 yaş ve üstüne yükseltmeyi tartışıyor. Ülke olarak biz de yaşlılık yaşını yükseltmeyi gündemimize almalıyız. Yaşlılarımızın ekonomimize katkılarını göz önünde bulundurarak, yaşlı istihdamında özel durumları dikkate alıp politika geliştirmeliyiz."