'Erken teşhis ile görme kaybını engellemek mümkün'
Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berker, "Glokomun oluşumunu engellemek mümkün değildir ancak erken teşhis ile görme siniri hasarını ve görme kaybını engellemek mümkündür." dedi.
Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nilüfer Berker, 'göz tansiyonu' olarak da bilinen 'glokom'da erken tanının büyük önem taşıdığını belirterek, 'Glokomun oluşumunu engellemek mümkün değildir ancak erken teşhis ile görme siniri hasarını ve görme kaybını engellemek mümkündür.' dedi.
Berker, Dünya Glokom Haftası dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, glokomun, göz içi basıncının yükselmesine bağlı görme siniri hasarı ve görme alanı daralması ile meydana gelen ve sık görülen bir hastalık olduğunu anlattı.
Halk arasında 'göz tansiyonu' ve 'karasu hastalığı' olarak da bilinen glokomun, tanıda gecikilmesi durumunda kalıcı görme kaybı ile sonuçlandığını belirten Berker, dünyada milyonlarca glokom hastası olduğunu ve hastalığın her yaşta ortaya çıkabildiğini dile getirdi.
Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte bazı faktörlerin glokom riskini arttırdığını anlatan Berker, 'Bunların başlıcaları ailede glokom öyküsü, ileri yaş, yüksek miyop, yüksek hipermetrop, şeker hastalığı, kortizonlu ilaç kullanımı, üveit ve göz yaralanmaları olarak sıralanabilir. Glokom dünya üzerinde kalıcı körlüklerin en önemli nedenidir. 40 yaş üzerinde yaklaşık her 40 kişiden birinde görülür.' ifadesini kullandı.
'Erken teşhis ile görme kaybını engellemek mümkün'
Berker, bu hastalığın sinsi seyirli olduğunu belirterek şunları söyledi:
'Hastalık hiçbir belirti vermeden yavaş yavaş ilerleyip körlükle sonuçlanır. Glokomun oluşumunu engellemek mümkün değildir ancak erken teşhis ile görme siniri hasarını ve görme kaybını engellemek mümkündür.'
Glokom teşhisinin, göz tansiyonu ölçülmesi, göz dibi muayenesi ve görme alanı testi ile konabileceğini aktaran Berker, sözlerine şöyle devam etti:
'Glokom tedavisinde amaç, göz tansiyonunu düşürerek görme sinirinin göz içi yüksek basınca bağlı zarar görmesini engellemektir. Glokom tedavisinde göz tansiyonunun düşürülmesi için çeşitli göz damlaları, lazer tedavisi ve cerrahi tedavi yöntemleri başarıyla uygulanmaktadır. Glokomun erken tanısı için her yıl düzenli göz kontrolleri yapılması önerilir. Özellikle 40 yaş üzerindeki bireylerde ve ailede glokom öyküsü olanlarda yıllık göz kontrollerinin aksatılmaması gerekir.'
Kaynak: AA
Berker, Dünya Glokom Haftası dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, glokomun, göz içi basıncının yükselmesine bağlı görme siniri hasarı ve görme alanı daralması ile meydana gelen ve sık görülen bir hastalık olduğunu anlattı.
Halk arasında 'göz tansiyonu' ve 'karasu hastalığı' olarak da bilinen glokomun, tanıda gecikilmesi durumunda kalıcı görme kaybı ile sonuçlandığını belirten Berker, dünyada milyonlarca glokom hastası olduğunu ve hastalığın her yaşta ortaya çıkabildiğini dile getirdi.
Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte bazı faktörlerin glokom riskini arttırdığını anlatan Berker, 'Bunların başlıcaları ailede glokom öyküsü, ileri yaş, yüksek miyop, yüksek hipermetrop, şeker hastalığı, kortizonlu ilaç kullanımı, üveit ve göz yaralanmaları olarak sıralanabilir. Glokom dünya üzerinde kalıcı körlüklerin en önemli nedenidir. 40 yaş üzerinde yaklaşık her 40 kişiden birinde görülür.' ifadesini kullandı.
'Erken teşhis ile görme kaybını engellemek mümkün'
Berker, bu hastalığın sinsi seyirli olduğunu belirterek şunları söyledi:
'Hastalık hiçbir belirti vermeden yavaş yavaş ilerleyip körlükle sonuçlanır. Glokomun oluşumunu engellemek mümkün değildir ancak erken teşhis ile görme siniri hasarını ve görme kaybını engellemek mümkündür.'
Glokom teşhisinin, göz tansiyonu ölçülmesi, göz dibi muayenesi ve görme alanı testi ile konabileceğini aktaran Berker, sözlerine şöyle devam etti:
'Glokom tedavisinde amaç, göz tansiyonunu düşürerek görme sinirinin göz içi yüksek basınca bağlı zarar görmesini engellemektir. Glokom tedavisinde göz tansiyonunun düşürülmesi için çeşitli göz damlaları, lazer tedavisi ve cerrahi tedavi yöntemleri başarıyla uygulanmaktadır. Glokomun erken tanısı için her yıl düzenli göz kontrolleri yapılması önerilir. Özellikle 40 yaş üzerindeki bireylerde ve ailede glokom öyküsü olanlarda yıllık göz kontrollerinin aksatılmaması gerekir.'