'Mezun Olunamayan Tek Mektep Anadolu Mektebi'
Anadolu Mektebi Yürütme Kurulu Başkanı Sami Güçlü: 'Anadolu Mektebi, mezun olunamayan tek mektep olduğundan belli bir program içinde başlayıp devam eden okuma faaliyeti bir ömür sürer' 'Anadolu Mektebi, başta ülkemiz olmak üzere gönül ve kültür coğrafyamızın sanat, kültür ve edebiyatına düşünce ve eserleriyle büyük katkıda bulunan şair, yazar ve düşünürleri genç okuyucularla buluşturmaya yönelik bir yazar okuma programı, bir kültüredebiyat hareketidir' 'Tarık Buğra, eserlerinde Türk toplumunun tarihsel süreçte yaşadığı sosyalsiyasi değişim ve dönüşümlere geniş yer vermiş, özüne yabancılaşmadan yazmayı gaye edinmiş ve değerlerimizden beslenerek modernliği yakalamış aydın bir toplum yaratmaya çalışmıştır'.
Anadolu Mektebi Yürütme Kurulu Başkanı Sami Güçlü, bütün üyeleri gönüllülerden oluşan Anadolu Mektebinin binası, sınıfı ve sınavının olmadığı ifade ederek, "Anadolu Mektebi öğrencisi; bu programa katılmakla aile, ülke ve millet sevgisini, milli ve evrensel bir bakış açısını kazanır. Anadolu Mektebi, mezun olunamayan tek mektep olduğundan belli bir program içinde başlayıp devam eden okuma faaliyeti bir ömür sürer." dedi.
Aynı zamanda Eski Tarım ve Köy İşleri Bakanı olan Güçlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu Mektebi olarak kurulduğu 2012 yılından itibaren, her yıl yazar okuma programları kapsamında Tarık Buğra okumaları yaptıklarını söyledi.
Okumaların yapıldığı illerde anma programları da gerçekleştirdiklerine değinen Güçlü, Anadolu Mektebinin 2017'nin ikinci yarısında çok yaygın bir okuma başlattığını, Tarık Buğra’nın doğumunun 100. yılı olan 2018'de de Buğra için panel, söyleşi, akademisyen ve yazar-öğrenci buluşmaları, tiyatro-film gösterimleri ve konserler düzenlediklerini dile getirdi.
Güçlü, Anadolu Mektebinin 2018 yılı boyunca Tarık Buğra'nın memleketi Akşehir'in yanı sıra Konya, Ankara, Aksaray, Amasya, Nevşehir, Niğde, Kahramanmaraş, Gaziantep, Kayseri, Trabzon, Rize, Düzce, Isparta, Van, Bursa, Kocaeli, Yozgat ve Balıkesir'de çok sayıda program gerçekleştirdiklerini belirterek 87 ayrı panelde, 364 panelistin bütün yönleriyle Tarık Buğra'yı anlattığını kaydetti.
- Mustafa Kutlu'dan Cengiz Aytmatov'a, Mehmet Akif Ersoy'dan Nurettin Topçu'ya
Tarık Buğra'nın "Gerçek yazar, sıradan bir insan değildir, ona ihtiyacı vardır toplumun. Bu ihtiyacı duyan toplum yükselir, bu ihtiyacı karşılayan insan kazanır." sözlerini hatırlatan Güçlü, "Buğra, eserlerinde Türk toplumunun tarihsel süreçte yaşadığı sosyal-siyasi değişim ve dönüşümlere geniş yer vermiş; özüne yabancılaşmadan yazmayı gaye edinmiş ve değerlerimizden beslenerek modernliği yakalamış aydın bir toplum yaratmaya çalışmıştır. Eserlerinde vermek istediği mesajı doğrudan vermek yerine sezdirmeye çalışıp okuyucuyu düşündürme yoluna başvurmuş, edebi dilin çok anlamlılık yönünü dikkate alarak üslubunu zenginleştirmesini bilmiş ender yazarlarımızdan biri olarak edebiyat tarihimizdeki yerini almıştır. Tarık Buğra, diğer yazarlar tarafından da ele alınan konuları özgün bir üslupla ifade ederek farklılığını, Türkçeye hakimiyetini ortaya koymuştur." ifadelerini kullandı.
Güçlü, Buğra’nın eşi Hatice Bilen Buğra'yı da Anadolu Mektebi öğrencileriyle bir araya getirdikleri bilgisini vererek şöyle devam etti:
"Anadolu Mektebi, başta ülkemiz olmak üzere gönül ve kültür coğrafyamızın sanat, kültür ve edebiyatına düşünce ve eserleriyle büyük katkıda bulunan şair, yazar ve düşünürleri genç okuyucularla buluşturmaya yönelik bir yazar okuma programı, bir kültür-edebiyat hareketidir. Bununla birlikte kültür hayatımızda Anadolu Mektebinin rolü bir damladır. Yapılan iş, mikro bir iştir; ama gruba katılan öğrenciler için yazar okumaları önemlidir. Bu sayede onların dünyası güzelleşir, zenginleşir. Aktif siyaseti bırakıp Sakarya Üniversitesinde akademisyenliğe döndükten sonra başladığım ve 12 kişilik bir okuma grubundan doğan Anadolu Mektebi faaliyeti, 2016 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokolden sonra 7 yılda 30 ile ulaştı."
Anadolu Mektebi öğrencilerinin Mustafa Kutlu, Tarık Buğra, Cengiz Aytmatov, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cengiz Dağcı, Samiha Ayverdi, Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Akif Ersoy, Sezai Karakoç, Cemil Meriç ve Nurettin Topçu’nun eserlerini okuduklarına işaret eden Güçlü, böylelikle öğrencilerin zihinsel ve kültürel gelişimine katkıda bulunmayı amaçladıklarını ifade etti.
- Gençlerin evrensel bir ufukla buluşturulması hedefleniyor
Güçlü, Anadolu Mektebinin yürütme kurulundan, programda görev alan öğretmen ve öğrencilere kadar gönüllülerden oluştuğuna dikkati çekerek, "Anadolu Mektebinin binası, sınıfı yok; sınavı ve mezuniyeti olmadığı gibi karnesi ve diploması da yoktur. Bu açıdan bakıldığında Anadolu Mektebi öğrencisi bu programa katılmakla aile, ülke ve millet sevgisini, millî ve evrensel bir bakış açısını kazanır. Bu program, öğrencilerin sadece mesleki alanlarda değil, kendi hayatı için de kültürel değerlerimizi içeren davranışlar bütünü oluşturmasına yardımcı olur. Anadolu Mektebi, mezun olunamayan tek mektep olduğundan belli bir program içinde başlayıp devam eden okuma faaliyeti bir ömür sürer." diye konuştu.
Anadolu Mektebinin faaliyete geçtiği günden bugüne şeffaflığı ilke edindiğinin altını çizen Sami Güçlü, sözlerini şöyle tamamladı:
"Anadolu Mektebi, bağımsız kafa yapısına sahip gençler ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücüne, kapasitesi ölçüsünde katkı sağlamayı hedefleyen bir eğitim ve kültür programıdır. Gençlerin fikir dünyalarına ışık tutarak onlara yerli ve milli değerleri kazandırıp evrensel bir ufukla buluşturmayı hedefleyen Anadolu Mektebi, 2019 yılı Şubat ayında Millî Eğitim Bakanlığı ile yenilenen protokolün ardından Bakanlıkla iş birliği içerisinde yürütülen, her geçen gün gönüllü olarak katılan illerin yanı sıra lise ve üniversite öğrencileriyle büyüyen bir program olarak dikkat çekiyor. Anadolu Mektebi, gençleri yeni ufuklara taşırken gönüllü çalışanlarıyla gönülleri fethederek programını yürütmeye çalışıyor.”
Kaynak: AA
Aynı zamanda Eski Tarım ve Köy İşleri Bakanı olan Güçlü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Anadolu Mektebi olarak kurulduğu 2012 yılından itibaren, her yıl yazar okuma programları kapsamında Tarık Buğra okumaları yaptıklarını söyledi.
Okumaların yapıldığı illerde anma programları da gerçekleştirdiklerine değinen Güçlü, Anadolu Mektebinin 2017'nin ikinci yarısında çok yaygın bir okuma başlattığını, Tarık Buğra’nın doğumunun 100. yılı olan 2018'de de Buğra için panel, söyleşi, akademisyen ve yazar-öğrenci buluşmaları, tiyatro-film gösterimleri ve konserler düzenlediklerini dile getirdi.
Güçlü, Anadolu Mektebinin 2018 yılı boyunca Tarık Buğra'nın memleketi Akşehir'in yanı sıra Konya, Ankara, Aksaray, Amasya, Nevşehir, Niğde, Kahramanmaraş, Gaziantep, Kayseri, Trabzon, Rize, Düzce, Isparta, Van, Bursa, Kocaeli, Yozgat ve Balıkesir'de çok sayıda program gerçekleştirdiklerini belirterek 87 ayrı panelde, 364 panelistin bütün yönleriyle Tarık Buğra'yı anlattığını kaydetti.
- Mustafa Kutlu'dan Cengiz Aytmatov'a, Mehmet Akif Ersoy'dan Nurettin Topçu'ya
Tarık Buğra'nın "Gerçek yazar, sıradan bir insan değildir, ona ihtiyacı vardır toplumun. Bu ihtiyacı duyan toplum yükselir, bu ihtiyacı karşılayan insan kazanır." sözlerini hatırlatan Güçlü, "Buğra, eserlerinde Türk toplumunun tarihsel süreçte yaşadığı sosyal-siyasi değişim ve dönüşümlere geniş yer vermiş; özüne yabancılaşmadan yazmayı gaye edinmiş ve değerlerimizden beslenerek modernliği yakalamış aydın bir toplum yaratmaya çalışmıştır. Eserlerinde vermek istediği mesajı doğrudan vermek yerine sezdirmeye çalışıp okuyucuyu düşündürme yoluna başvurmuş, edebi dilin çok anlamlılık yönünü dikkate alarak üslubunu zenginleştirmesini bilmiş ender yazarlarımızdan biri olarak edebiyat tarihimizdeki yerini almıştır. Tarık Buğra, diğer yazarlar tarafından da ele alınan konuları özgün bir üslupla ifade ederek farklılığını, Türkçeye hakimiyetini ortaya koymuştur." ifadelerini kullandı.
Güçlü, Buğra’nın eşi Hatice Bilen Buğra'yı da Anadolu Mektebi öğrencileriyle bir araya getirdikleri bilgisini vererek şöyle devam etti:
"Anadolu Mektebi, başta ülkemiz olmak üzere gönül ve kültür coğrafyamızın sanat, kültür ve edebiyatına düşünce ve eserleriyle büyük katkıda bulunan şair, yazar ve düşünürleri genç okuyucularla buluşturmaya yönelik bir yazar okuma programı, bir kültür-edebiyat hareketidir. Bununla birlikte kültür hayatımızda Anadolu Mektebinin rolü bir damladır. Yapılan iş, mikro bir iştir; ama gruba katılan öğrenciler için yazar okumaları önemlidir. Bu sayede onların dünyası güzelleşir, zenginleşir. Aktif siyaseti bırakıp Sakarya Üniversitesinde akademisyenliğe döndükten sonra başladığım ve 12 kişilik bir okuma grubundan doğan Anadolu Mektebi faaliyeti, 2016 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokolden sonra 7 yılda 30 ile ulaştı."
Anadolu Mektebi öğrencilerinin Mustafa Kutlu, Tarık Buğra, Cengiz Aytmatov, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cengiz Dağcı, Samiha Ayverdi, Necip Fazıl Kısakürek, Mehmet Akif Ersoy, Sezai Karakoç, Cemil Meriç ve Nurettin Topçu’nun eserlerini okuduklarına işaret eden Güçlü, böylelikle öğrencilerin zihinsel ve kültürel gelişimine katkıda bulunmayı amaçladıklarını ifade etti.
- Gençlerin evrensel bir ufukla buluşturulması hedefleniyor
Güçlü, Anadolu Mektebinin yürütme kurulundan, programda görev alan öğretmen ve öğrencilere kadar gönüllülerden oluştuğuna dikkati çekerek, "Anadolu Mektebinin binası, sınıfı yok; sınavı ve mezuniyeti olmadığı gibi karnesi ve diploması da yoktur. Bu açıdan bakıldığında Anadolu Mektebi öğrencisi bu programa katılmakla aile, ülke ve millet sevgisini, millî ve evrensel bir bakış açısını kazanır. Bu program, öğrencilerin sadece mesleki alanlarda değil, kendi hayatı için de kültürel değerlerimizi içeren davranışlar bütünü oluşturmasına yardımcı olur. Anadolu Mektebi, mezun olunamayan tek mektep olduğundan belli bir program içinde başlayıp devam eden okuma faaliyeti bir ömür sürer." diye konuştu.
Anadolu Mektebinin faaliyete geçtiği günden bugüne şeffaflığı ilke edindiğinin altını çizen Sami Güçlü, sözlerini şöyle tamamladı:
"Anadolu Mektebi, bağımsız kafa yapısına sahip gençler ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücüne, kapasitesi ölçüsünde katkı sağlamayı hedefleyen bir eğitim ve kültür programıdır. Gençlerin fikir dünyalarına ışık tutarak onlara yerli ve milli değerleri kazandırıp evrensel bir ufukla buluşturmayı hedefleyen Anadolu Mektebi, 2019 yılı Şubat ayında Millî Eğitim Bakanlığı ile yenilenen protokolün ardından Bakanlıkla iş birliği içerisinde yürütülen, her geçen gün gönüllü olarak katılan illerin yanı sıra lise ve üniversite öğrencileriyle büyüyen bir program olarak dikkat çekiyor. Anadolu Mektebi, gençleri yeni ufuklara taşırken gönüllü çalışanlarıyla gönülleri fethederek programını yürütmeye çalışıyor.”