Erzurum'da Yerli 'Nano-Keratin' Üretildi
Diyabetik hastalıklardan kaynaklı yara onarımının yanı sıra, tırnak onarımı, cilt hastalıkları ve saç bakımında kullanılan kozmetik ürünlerin en önemli maddesi keratinin, Erzurum'da yerli imkanlar kullanılarak üretimi yapıldı Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı: 'Üniversite olarak amacımız, çalışmalarımızın Türkiye'nin ekonomisine ve büyümesine katkı sağlamasıdır. Bu tip çalışmalara hem destek veriyoruz hem teşvik ediyoruz hem de bu tür çalışmaların yapılabilmesi için gereken ortamları oluşturuyoruz' Prof. Dr. Esabi Başaran Kurbanoğlu: 'Hedefimiz, bu ürünü endüstriyel boyutta seri üretime alıp halka açmaktır. Böylelikle, keratin içerikli ürünlerin ithalatından kaynaklı döviz kaybından da kurtulmuş oluruz'
BURAK BİR - Erzurum Atatürk Üniversitesi (ATAÜ) laboratuvarlarında yüzde 100 yerli ve katkı maddesi içermeyen nano-keratin üretildi.
Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esabi Başaran Kurbanoğlu ve ekibinin 25 yıllık çalışmasının ardından biyo-teknolojik teknikler kullanılarak üretilen yerli keratin için patent başvurusu yapıldı.
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite olarak bilgiyi toplumla buluşturan çalışmalara destek verdiklerini, Prof. Dr. Kurbanoğlu ve ekibi tarafından üretilen çalışmanın da bu yönde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Çomaklı, bilginin ürüne ve değere dönüşmesine önem verdiklerini ifade ederek, "Üniversite olarak amacımız, çalışmalarımızın Türkiye'nin ekonomisine ve büyümesine katkı sağlamasıdır. Bu tip çalışmalara hem destek veriyoruz hem teşvik ediyoruz hem de bu tür çalışmaların yapılabilmesi için gereken ortamları oluşturuyoruz. Arkadaşlarımıza bu çalışmalarından dolayı teşekkür ediyoruz." dedi.
Prof. Dr. Kurbanoğlu ise ürettikleri keratin maddesinin, ileri boyutta bir nano özelliği taşıdığını belirterek, Türkiye'de bir ilke imza attıklarını savundu.
Çalışmaların 25 yıl önce başladığına değinen Kurbanoğlu, dünya literatüründe konuyla ilgili yayımlanmış bilimsel makalelerinin olduğunu ifade etti.
Çalışma süresince yurt dışında üretilen keratinleri incelediğini anlatan Kurbanoğlu, "2005 yılında keratini kullanılabilir bir forma soktuk. Nihayet bugün üretir noktaya geldik. Bu ürün 25 yıllık bir birikimin eseridir." diye konuştu.
Esabi Başaran Kurbanoğlu, yurt dışından ithal edilen keratinlerin kanserojen madde içerdiğini bildirerek, yerli üretim keratinle ithal keratin arasındaki farka ilişkin şu bilgileri verdi:
"Ürettiğimiz keratinin ithal edilenlerden en temel farkı çok saf ve nano boyutta oluşudur. İthal edilene nazaran ürettiğimiz keratinin içerisinde herhangi bir toksit ya da katkı maddesi yoktur. Yerli üretimimiz olan keratinin kokusu da rengi de ithal edilenlerden farklıdır. Herhangi bir zararlı yan etkisi de yoktur."
Doğal ürünlerden toz halde elde edilip suda hemen çözülebilen ve raf ömrü uzun olan nano-keratinin, aynı zamanda yüksek kaliteli de olduğunu ifade eden Kurbanoğlu, bu maddeden krem ve şampuan yapılarak etkili bir şekilde kullanılabileceğini aktardı.
Kurbanoğlu, yerli imkanlarla üretilen keratinin, Türkiye için ekonomik önemine dikkati çekerek, "Kozmetik, ülke olarak döviz kaybı yaşadığımız en büyük sektörlerden biri konumunda. Hedefimiz, bu ürünü endüstriyel boyutta seri üretime alıp halka açmaktır. Böylelikle, keratin içerikli ürünlerin ithalatından kaynaklı döviz kaybından da kurtulmuş oluruz." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esabi Başaran Kurbanoğlu ve ekibinin 25 yıllık çalışmasının ardından biyo-teknolojik teknikler kullanılarak üretilen yerli keratin için patent başvurusu yapıldı.
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite olarak bilgiyi toplumla buluşturan çalışmalara destek verdiklerini, Prof. Dr. Kurbanoğlu ve ekibi tarafından üretilen çalışmanın da bu yönde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Çomaklı, bilginin ürüne ve değere dönüşmesine önem verdiklerini ifade ederek, "Üniversite olarak amacımız, çalışmalarımızın Türkiye'nin ekonomisine ve büyümesine katkı sağlamasıdır. Bu tip çalışmalara hem destek veriyoruz hem teşvik ediyoruz hem de bu tür çalışmaların yapılabilmesi için gereken ortamları oluşturuyoruz. Arkadaşlarımıza bu çalışmalarından dolayı teşekkür ediyoruz." dedi.
Prof. Dr. Kurbanoğlu ise ürettikleri keratin maddesinin, ileri boyutta bir nano özelliği taşıdığını belirterek, Türkiye'de bir ilke imza attıklarını savundu.
Çalışmaların 25 yıl önce başladığına değinen Kurbanoğlu, dünya literatüründe konuyla ilgili yayımlanmış bilimsel makalelerinin olduğunu ifade etti.
Çalışma süresince yurt dışında üretilen keratinleri incelediğini anlatan Kurbanoğlu, "2005 yılında keratini kullanılabilir bir forma soktuk. Nihayet bugün üretir noktaya geldik. Bu ürün 25 yıllık bir birikimin eseridir." diye konuştu.
Esabi Başaran Kurbanoğlu, yurt dışından ithal edilen keratinlerin kanserojen madde içerdiğini bildirerek, yerli üretim keratinle ithal keratin arasındaki farka ilişkin şu bilgileri verdi:
"Ürettiğimiz keratinin ithal edilenlerden en temel farkı çok saf ve nano boyutta oluşudur. İthal edilene nazaran ürettiğimiz keratinin içerisinde herhangi bir toksit ya da katkı maddesi yoktur. Yerli üretimimiz olan keratinin kokusu da rengi de ithal edilenlerden farklıdır. Herhangi bir zararlı yan etkisi de yoktur."
Doğal ürünlerden toz halde elde edilip suda hemen çözülebilen ve raf ömrü uzun olan nano-keratinin, aynı zamanda yüksek kaliteli de olduğunu ifade eden Kurbanoğlu, bu maddeden krem ve şampuan yapılarak etkili bir şekilde kullanılabileceğini aktardı.
Kurbanoğlu, yerli imkanlarla üretilen keratinin, Türkiye için ekonomik önemine dikkati çekerek, "Kozmetik, ülke olarak döviz kaybı yaşadığımız en büyük sektörlerden biri konumunda. Hedefimiz, bu ürünü endüstriyel boyutta seri üretime alıp halka açmaktır. Böylelikle, keratin içerikli ürünlerin ithalatından kaynaklı döviz kaybından da kurtulmuş oluruz." ifadelerini kullandı.