'7. Gümüş Lale Ödülü' Filiz Çağman'a Verildi
Tarihçi, yazar İlber Ortaylı: '(Çağman) Çok güler yüzlü bir kütüphaneci değildi. Bu vasfıyla, beynelmilel standartlara uygundur. Çünkü ben çok gülümseyeni değil çok iş yapan kütüphaneciyi tercih ediyorum' 'Topkapı Sarayı Kütüphanesi bir isimdir. Sarayın içinde bulunacak bir kütüphanedir' 'Bir müze kendisini anmazsa ve anlatmazsa ona saygı gösterilmesi kolay değildir. Türkiye'de müzeye hükmeden idareler, sorumlu makamlar, o müzeleri tanımıyor'
Geleneksel Sanatlar Derneği tarafından verilen "7. Gümüş Lale Ödülü", sanat tarihine ve Türk müzeciliğine yaptığı katkılardan dolayı Dr. Filiz Çağman'a verildi.
Dünyanın sayılı el yazması ve minyatür sanatı uzmanlarından biri olan ve 1997-2005 yılları arasında Topkapı Sarayı'nın müze müdürü olarak görev yapan Çağman'a ödülünü İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz takdim etti.
"Filiz Çağman'a Armağan" kitabının da tanıtıldığı Sepetçiler Kasrı'ndaki etkinlikte konuşan tarihçi, yazar İlber Ortaylı, Çağman'ın gerçek bir saray nazırı olduğunu ve Topkapı Sarayı'nın mirasına, geleneğine uygun davrandığını dile getirdi.
Ortaylı, Çağman'ı gençliğinde kütüphanede tanıdığını belirterek, "(Çağman) Çok güler yüzlü bir kütüphaneci değildi. Bu vasfıyla, beynelmilel standartlara uygundur. Çünkü ben çok gülümseyeni değil çok iş yapan kütüphaneciyi tercih ediyorum. Kütüphanecilerden çok şikayetim var Türkiye'de. Kütüphaneci dediğin, işiyle uğraşır." değerlendirmesinde bulundu.
Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nin dünyada marka olan bir kütüphane olduğunun da altını çizen Ortaylı, Arapça, Farsça, Eski Yunanca, Gürcüce, Latince ve çoğu hiçbir kütüphanede bulunmayan lehçelerde kaleme alınmış 17 bin kitabın kütüphanede yer aldığına dikkati çekti.
- "Bir müze kendisini anmazsa ve anlatmazsa ona saygı gösterilmesi kolay değildir"
Tarihçi yazar Ortaylı, bu kütüphanenin barındırdığı özel eserler dolayısıyla orijinal bir tarafının olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Topkapı Sarayı Kütüphanesi bir isimdir. Sarayın içinde bulunacak bir kütüphanedir. Saraydaki herhangi bir restorasyon ve tamirle bizde bulunmasına hiçbir şey söylenemez. Fakat bunun bazı kitaplıklara entegre edilmesi düpedüz bir cehalettir. Bazı konularda, insanların hareket etmesi gerekir. Türkiye'de bürokrasiyi çok suçlayamazsınız. Çünkü uzmanlar sadece kapı arkasında dedikodu yapıyorlar. Böyle aydınlık olmaz. Bu doğru bir şey değil."
Müzenin tarihine ilişkin Filiz Çağman'ın iki kez sempozyum yaptığını aktaran Ortaylı, "Bu da bir ilktir. Bir müze kendisini anmazsa ve anlatmazsa ona saygı gösterilmesi kolay değildir. Türkiye'de müzeye hükmeden idareler, sorumlu makamlar, o müzeleri tanımıyor. Çok ayıp bir şey. Topkapı öyle sıradan bir müze değil. (Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Topkapı Sarayı'nın, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı’na geçmesine işaret ederek) Onun için son tasarrufu da doğru buluyorum. Hem yetki hem de bütçe bakımından en uygun yere gitmesi gerekir. Bu tip bir müze, her yerde her zaman için en üst makamın ve en bol bütçeli makamın emrinde ve yetkisinde olur. Kültür Bakanlığı maalesef dar bütçesi itibariyle böyle bir müzeyi yönetecek durumda değil. En doğru çözüm çıktı karşımıza. Bunu desteklememiz lazım." ifadelerini kullandı.
Geleneksel Sanatlar Derneği Başkanı Ahmet Akcan da 15 yıldır ulusal ve uluslararası alanda çok sayıda sergi, sempozyum, kongre ve konferansın yanı sıra çeşitli projelere ve kitap çalışmalarına da imza attıklarını söyleyerek, bu etkinliklerde en kalıcı olanın kitaplar olduğunu kaydetti.
Törene katılan Çağman ise törenin ve kitabın hazırlanmasına katkıda bulunanlara teşekkür etti. Çağman'ın doğum gününün 8 Şubat olması nedeniyle pasta kesildi. Etkinliğe katılanlara "Filiz Çağman'a Armağan" kitabı hediye edildi.
Kaynak: AA
Dünyanın sayılı el yazması ve minyatür sanatı uzmanlarından biri olan ve 1997-2005 yılları arasında Topkapı Sarayı'nın müze müdürü olarak görev yapan Çağman'a ödülünü İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz takdim etti.
"Filiz Çağman'a Armağan" kitabının da tanıtıldığı Sepetçiler Kasrı'ndaki etkinlikte konuşan tarihçi, yazar İlber Ortaylı, Çağman'ın gerçek bir saray nazırı olduğunu ve Topkapı Sarayı'nın mirasına, geleneğine uygun davrandığını dile getirdi.
Ortaylı, Çağman'ı gençliğinde kütüphanede tanıdığını belirterek, "(Çağman) Çok güler yüzlü bir kütüphaneci değildi. Bu vasfıyla, beynelmilel standartlara uygundur. Çünkü ben çok gülümseyeni değil çok iş yapan kütüphaneciyi tercih ediyorum. Kütüphanecilerden çok şikayetim var Türkiye'de. Kütüphaneci dediğin, işiyle uğraşır." değerlendirmesinde bulundu.
Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nin dünyada marka olan bir kütüphane olduğunun da altını çizen Ortaylı, Arapça, Farsça, Eski Yunanca, Gürcüce, Latince ve çoğu hiçbir kütüphanede bulunmayan lehçelerde kaleme alınmış 17 bin kitabın kütüphanede yer aldığına dikkati çekti.
- "Bir müze kendisini anmazsa ve anlatmazsa ona saygı gösterilmesi kolay değildir"
Tarihçi yazar Ortaylı, bu kütüphanenin barındırdığı özel eserler dolayısıyla orijinal bir tarafının olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Topkapı Sarayı Kütüphanesi bir isimdir. Sarayın içinde bulunacak bir kütüphanedir. Saraydaki herhangi bir restorasyon ve tamirle bizde bulunmasına hiçbir şey söylenemez. Fakat bunun bazı kitaplıklara entegre edilmesi düpedüz bir cehalettir. Bazı konularda, insanların hareket etmesi gerekir. Türkiye'de bürokrasiyi çok suçlayamazsınız. Çünkü uzmanlar sadece kapı arkasında dedikodu yapıyorlar. Böyle aydınlık olmaz. Bu doğru bir şey değil."
Müzenin tarihine ilişkin Filiz Çağman'ın iki kez sempozyum yaptığını aktaran Ortaylı, "Bu da bir ilktir. Bir müze kendisini anmazsa ve anlatmazsa ona saygı gösterilmesi kolay değildir. Türkiye'de müzeye hükmeden idareler, sorumlu makamlar, o müzeleri tanımıyor. Çok ayıp bir şey. Topkapı öyle sıradan bir müze değil. (Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Topkapı Sarayı'nın, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı’na geçmesine işaret ederek) Onun için son tasarrufu da doğru buluyorum. Hem yetki hem de bütçe bakımından en uygun yere gitmesi gerekir. Bu tip bir müze, her yerde her zaman için en üst makamın ve en bol bütçeli makamın emrinde ve yetkisinde olur. Kültür Bakanlığı maalesef dar bütçesi itibariyle böyle bir müzeyi yönetecek durumda değil. En doğru çözüm çıktı karşımıza. Bunu desteklememiz lazım." ifadelerini kullandı.
Geleneksel Sanatlar Derneği Başkanı Ahmet Akcan da 15 yıldır ulusal ve uluslararası alanda çok sayıda sergi, sempozyum, kongre ve konferansın yanı sıra çeşitli projelere ve kitap çalışmalarına da imza attıklarını söyleyerek, bu etkinliklerde en kalıcı olanın kitaplar olduğunu kaydetti.
Törene katılan Çağman ise törenin ve kitabın hazırlanmasına katkıda bulunanlara teşekkür etti. Çağman'ın doğum gününün 8 Şubat olması nedeniyle pasta kesildi. Etkinliğe katılanlara "Filiz Çağman'a Armağan" kitabı hediye edildi.