55. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı Başladı
Savunma ile dış politika konularının ele alınacağı ve geleceğe dönük önemli mesajların verileceği dünyanın önemli platformlarından olan konferans başladı Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen: 'NATO bizim ilk tercihimiz olmaya devam ediyor. Biz Avrupalılar bu konuda daha fazla ağırlık taşımamız gerekiyor' Birleşik Krallık Savunma Bakanı Gavin Williamson: “Avrupa savunma iş birliğinin artırılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak yetenekleri geliştirmede AB; AB ve NATO üyesi olmayan ülkelere de kapıyı kapatmamalı.”
Bu yıl 55'incisi düzenlenen dünyanın önemli platformlarından Münih Güvenlik Konferansı (MSC 2019) başladı.
MSC 2019, Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen ve Birleşik Krallık Savunma Bakanı Gavin Williamson’un konuşmalarıyla başladı.
Leyen, ABD’nin NATO’ya üye ülkelerin savunma harcamalarını milli gelirlerinin yüzde 2’sinin üzerine çıkarmaları çağrısının “makul” olduğunu belirterek, “NATO bizim ilk tercihimiz olmaya devam ediyor. Biz Avrupalılar bu konuda daha fazla ağırlık taşımamız gerekiyor.” dedi.
“Avrupa’nın paylaşılan değerleri korumak ve karşılaşılan ortak sıkıntıların üstesinden gelmek için daha fazlasını yapması gerekir.” diyen Leyen, DEAŞ’ın henüz tam olarak yok edilmediğini ve çok sayıda yer altı ağının olduğunu söyledi.
NATO müttefikleri olarak birlikte sonraki adımlara karar verilmesi çağrısı yapan Leyen, “Güvenilirliği ve aynı zamanda meşruiyeti sağlamanın tek yolu budur." diye konuştu.
Leyen, Almanya'nın samimi bir NATO müttefiki olduğuna işaret ederek, ''NATO askeri bir ittifak olmasının yanında aynı zamanda siyasi bir ittifaktır. Biz tarafsız değiliz, Almanya olarak özgürlük, insan hakları ve demokrasi tarafındayız.'' ifadelerini kullandı.
Kurulması planlanan "Avrupa ordusu" konusuna da atıfta bulunan Leyen, bunun gerçekleşmesi halinde NATO'nun ihtiyacı halinde kullanılabileceğini kaydetti.
Alman bakan, Avrupa ülkeleri için ortak bir silah ihracat politikası için çağrıda bulunarak, "Biz Almanlar insan hakları politikası açısından Fransa'dan veya İngiltere’den daha fazla siyasi görüş göstermediğimizi iddia etmemeliyiz. Avrupalı ortaklarımızın yaptığı gibi güvenlik ve insani çıkarlarımızı birbirine bağlayan güvenilir ve ortak bir çizgi için politik gücü toplamak zorundayız.” değerlendirmesinde bulundu.
- İngiltere, Brexit'ten sonra bile "dışa dönük" olacak
Birleşik Krallık Savunma Bakanı Gavin Williamson da ülkesinin AB’den ayrılmasından sonra da Avrupa’nın güvenliğine bağlı kalacağını belirterek, “Avrupa savunma iş birliğinin artırılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak yetenekleri geliştirmede AB; AB ve NATO üyesi olmayan ülkelere de kapıyı kapatmamalı.” dedi.
“Rus maceracılığının bir bedeli olmalı.” diyen Williamson, Rusya’nın Avrupa güvenliğine tehdit olmaya devam ettiğini öne sürdü.
Williamson, Avrupalıların "savunmayı" ABD’yi mutlu etmek için değil de kendileri için ciddiye almaları gerektiğini vurguladı.
Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Wolfgang Ischinger de güvenin diplomasinin para birimi olduğunu belirterek, “Birçoğunuz, buraya birbirinizle konuşmak için değil birbiriniz hakkında konuşmaya geldiniz.” dedi.
Küresel düzenin tam olarak bozulmadan harekete geçilmesine ve yeni bir stratejiye işaret eden Ischinger, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın Makedonya Başbakanı Zoran Zaev'le vardığı ve bu ülkenin adını Kuzey Makedonya Cumhuriyeti olarak değiştirmesini öngören anlaşmayı diplomasinin çözülemeyen anlaşmazlıkları çözebileceğinin kanıtı olarak gösterdi.
Ischinger, açılış konuşmasını torununun hediye ettiği ve Avrupa Birliği bayrağını temsil eden bir “Avrupa kazağı” ile yapması dikkati çekti.
Siyaset, ekonomi, askeri ve istihbarat alanlarının üst düzey temsilcilerini buluşturan konferansa bu yıl 35 hükümet ve devlet başkanı ile 50'den fazla dışişleri bakanı, 30 savunma bakanını katılıyor.
Aralarında küresel düzeyde faaliyet gösteren şirketlerin üst düzey yöneticileri, akademisyenler ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu binin üzerinde davetli de pazar gününe kadar sürecek MSC 2019’un katılımcıları arasında yer alıyor.
AB güvenlik politikasının geleceği, Rusya, Ukrayna, Ortadoğu ve Çin ile ilgili konuların yanı sıra iklim değişikliğinin güvenlik üzerine etkileri de MSC 2019'de tartışılacak.
Zirvede Türkiye'yi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar temsil ediyor. Akar, sabah DEAŞ’a karşı Koalisyon Savunma Bakanları toplantısına katıldı.
- Gündemde ticaret savaşları da var
Dışişleri, güvenlik, transatlantik ittifak, silahların kontrolü ve savunma politikalarında iş birliği konularının görüşüldüğü konferansta, bu yıl ticaret ve güvenlik politikası arasındaki etkileşim, iklim değişikliğinin veya teknolojik yeniliğin uluslararası güvenlik üzerindeki etkisi de masaya yatırılacak.
Öte yandan, konferansın yapıldığı otelin çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Güvenliği sağlamak için 4 bin 400 polis görev yapıyor.
Kaynak: AA
MSC 2019, Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen ve Birleşik Krallık Savunma Bakanı Gavin Williamson’un konuşmalarıyla başladı.
Leyen, ABD’nin NATO’ya üye ülkelerin savunma harcamalarını milli gelirlerinin yüzde 2’sinin üzerine çıkarmaları çağrısının “makul” olduğunu belirterek, “NATO bizim ilk tercihimiz olmaya devam ediyor. Biz Avrupalılar bu konuda daha fazla ağırlık taşımamız gerekiyor.” dedi.
“Avrupa’nın paylaşılan değerleri korumak ve karşılaşılan ortak sıkıntıların üstesinden gelmek için daha fazlasını yapması gerekir.” diyen Leyen, DEAŞ’ın henüz tam olarak yok edilmediğini ve çok sayıda yer altı ağının olduğunu söyledi.
NATO müttefikleri olarak birlikte sonraki adımlara karar verilmesi çağrısı yapan Leyen, “Güvenilirliği ve aynı zamanda meşruiyeti sağlamanın tek yolu budur." diye konuştu.
Leyen, Almanya'nın samimi bir NATO müttefiki olduğuna işaret ederek, ''NATO askeri bir ittifak olmasının yanında aynı zamanda siyasi bir ittifaktır. Biz tarafsız değiliz, Almanya olarak özgürlük, insan hakları ve demokrasi tarafındayız.'' ifadelerini kullandı.
Kurulması planlanan "Avrupa ordusu" konusuna da atıfta bulunan Leyen, bunun gerçekleşmesi halinde NATO'nun ihtiyacı halinde kullanılabileceğini kaydetti.
Alman bakan, Avrupa ülkeleri için ortak bir silah ihracat politikası için çağrıda bulunarak, "Biz Almanlar insan hakları politikası açısından Fransa'dan veya İngiltere’den daha fazla siyasi görüş göstermediğimizi iddia etmemeliyiz. Avrupalı ortaklarımızın yaptığı gibi güvenlik ve insani çıkarlarımızı birbirine bağlayan güvenilir ve ortak bir çizgi için politik gücü toplamak zorundayız.” değerlendirmesinde bulundu.
- İngiltere, Brexit'ten sonra bile "dışa dönük" olacak
Birleşik Krallık Savunma Bakanı Gavin Williamson da ülkesinin AB’den ayrılmasından sonra da Avrupa’nın güvenliğine bağlı kalacağını belirterek, “Avrupa savunma iş birliğinin artırılmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak yetenekleri geliştirmede AB; AB ve NATO üyesi olmayan ülkelere de kapıyı kapatmamalı.” dedi.
“Rus maceracılığının bir bedeli olmalı.” diyen Williamson, Rusya’nın Avrupa güvenliğine tehdit olmaya devam ettiğini öne sürdü.
Williamson, Avrupalıların "savunmayı" ABD’yi mutlu etmek için değil de kendileri için ciddiye almaları gerektiğini vurguladı.
Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Wolfgang Ischinger de güvenin diplomasinin para birimi olduğunu belirterek, “Birçoğunuz, buraya birbirinizle konuşmak için değil birbiriniz hakkında konuşmaya geldiniz.” dedi.
Küresel düzenin tam olarak bozulmadan harekete geçilmesine ve yeni bir stratejiye işaret eden Ischinger, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın Makedonya Başbakanı Zoran Zaev'le vardığı ve bu ülkenin adını Kuzey Makedonya Cumhuriyeti olarak değiştirmesini öngören anlaşmayı diplomasinin çözülemeyen anlaşmazlıkları çözebileceğinin kanıtı olarak gösterdi.
Ischinger, açılış konuşmasını torununun hediye ettiği ve Avrupa Birliği bayrağını temsil eden bir “Avrupa kazağı” ile yapması dikkati çekti.
Siyaset, ekonomi, askeri ve istihbarat alanlarının üst düzey temsilcilerini buluşturan konferansa bu yıl 35 hükümet ve devlet başkanı ile 50'den fazla dışişleri bakanı, 30 savunma bakanını katılıyor.
Aralarında küresel düzeyde faaliyet gösteren şirketlerin üst düzey yöneticileri, akademisyenler ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu binin üzerinde davetli de pazar gününe kadar sürecek MSC 2019’un katılımcıları arasında yer alıyor.
AB güvenlik politikasının geleceği, Rusya, Ukrayna, Ortadoğu ve Çin ile ilgili konuların yanı sıra iklim değişikliğinin güvenlik üzerine etkileri de MSC 2019'de tartışılacak.
Zirvede Türkiye'yi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar temsil ediyor. Akar, sabah DEAŞ’a karşı Koalisyon Savunma Bakanları toplantısına katıldı.
- Gündemde ticaret savaşları da var
Dışişleri, güvenlik, transatlantik ittifak, silahların kontrolü ve savunma politikalarında iş birliği konularının görüşüldüğü konferansta, bu yıl ticaret ve güvenlik politikası arasındaki etkileşim, iklim değişikliğinin veya teknolojik yeniliğin uluslararası güvenlik üzerindeki etkisi de masaya yatırılacak.
Öte yandan, konferansın yapıldığı otelin çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Güvenliği sağlamak için 4 bin 400 polis görev yapıyor.