Ebeveyninden Aldığı Böbrekler De İflas Eden Pınar'ın Umudu Yeni Nakilde
Eskişehir'de yaklaşık 20 yıldır böbrek yetmezliği hastalığıyla mücadele 36 yaşındaki Pınar Kadanalı, babasından ve annesinden aldığı böbrekler de iflas edince tekrar hayata tutunabilmek için nakil haberi beklemeye başladı Pınar Kadanalı: 'Babam hiç düşünmeden böbreğini verdi. 12 yıl boyunca babamın böbreğiyle yaşadım. Daha sonra o böbrek iflas edince annem böbreğinin birini verdi. Yeni bir nakil arıyoruz fakat akrabalarımız hep uzaklaştı' Anne Fatma Kadanalı: 'Doktoruma söyledim. Diğer böbreğimi de alsınlar, ben diyalize gireyim fakat bu etik değilmiş, almıyorlar. Kızım kurtulsun istiyorum'
SELÇUK KIZILDAĞ - Eskişehir'de 36 yaşındaki Pınar Kadanalı, 20 yıldır mücadele ettiği böbrek yetmezliği hastalığında önce babasından, daha sonra annesinden aldığı böbrekler iflas edince yeni bir nakil için umutla beklemeye başladı.
Henüz 16 yaşındayken başlayan hastalığını öğrendikten sonra babasından aldığı böbrekle 12 yıl yaşamını sürdüren Kadanalı'ya, hastalığının yeniden nüksetmesi nedeniyle annesinin böbreği nakledildi.
Yaklaşık 4 yıl annesinin böbreğiyle hayata tutunmaya çalışan Kadanalı, bu organın da 2013'te iflas etmesiyle tekrar diyaliz tedavisi görmeye başladı.
Pınar Kadanalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, haftada 3 kez diyaliz tedavisi gördüğünü ve sosyal hayatının tamamen bittiğini söyledi.
Kadanalı, vücudunun alerjik reaksiyon göstermesi nedeniyle kadavra naklinin doktorlar tarafından uygun bulunmadığını dile getirerek, "Babam hiç düşünmeden böbreğini verdi. 12 yıl boyunca babamın böbreğiyle yaşadım. Daha sonra o böbrek iflas edince annem böbreğinin birini verdi. Yeni bir nakil arıyoruz fakat akrabalarımız hep uzaklaştı." dedi.
- "Hastalığım gözlerimi de aldı"
Annesi Fatma Kadanalı'dan (63) nakil yapılmasının ardından evlendiğini aktaran Kadanalı, bundan bir süre sonra hastalığının nüksettiğini anlattı.
Pınar Kadanalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eşim de diyalize gidip geliyorum diye benden ayrıldı. Akrabalarımız zaten uzaklaştı. Ağır bir süreç yaşıyorum. Vücudumda kateter var. Onun ağrıları bir yandan, su içemiyorum, yemek yiyemiyorum, sosyal yaşantım zaten yok. Annemden aldığım böbreğin nakli sonrasında yoğun bakım sürecinde gözlerimde görme engeli de başladı. Yüzde 99 ağır engelli raporum var. Gözlerimin ameliyat edilmesi gerekiyor fakat ameliyat ücretli. Babam gırtlak kanseri oldu. O da kendi derdinde. Annem ve babam emekli olduğu için yardım alamıyorum. Organ naklinde insanların duyarlı olmasını istiyorum. Bir de benim gibi hastaların sesi olmak için devletimizden böbrek bankası adı altında bir sistem kurulmasını istiyorum."
- "Diğer böbreğimi de alsınlar"
Fatma Kadanalı ise yıllardır kızının sağlığına kavuşması için mücadele ettiğini belirtti.
Kalan tek böbreğini de kızına vermeye razı olduğunu söyleyen Kadanalı, "Doktoruma söyledim. Diğer böbreğimi de alsınlar, ben diyalize gireyim fakat bu etik değilmiş, almıyorlar. Kızım kurtulsun istiyorum. Eşim gırtlak kanseri, kızımla uğraşacak gücü yok. Diyaliz tedavisine ben gidiyorum kızımla. Çok zorlanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Anne Kadanalı, yakın akrabalarının kendilerinden uzaklaşmalarına üzüldüğünü söyledi.
Çaresiz kaldıklarını dile getiren Kadanalı, "Beyin ölümü gerçekleşen insanların yakınlarına seslenmek istiyorum; bu tarz durumlarda lütfen organ bağışına destek olun. Duyarlı olunmalı. Hepimizin başına gelebilir. Kimse hasta olsun istemez. Benim kızım da yesin, içsin, güzel bir hayatı olsun. Eşim de ben de emekliyiz fakat bu para tedavilere bile yetmiyor. Sesimiz duyulsun istiyoruz." diye konuştu.
Kaynak: AA
Henüz 16 yaşındayken başlayan hastalığını öğrendikten sonra babasından aldığı böbrekle 12 yıl yaşamını sürdüren Kadanalı'ya, hastalığının yeniden nüksetmesi nedeniyle annesinin böbreği nakledildi.
Yaklaşık 4 yıl annesinin böbreğiyle hayata tutunmaya çalışan Kadanalı, bu organın da 2013'te iflas etmesiyle tekrar diyaliz tedavisi görmeye başladı.
Pınar Kadanalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, haftada 3 kez diyaliz tedavisi gördüğünü ve sosyal hayatının tamamen bittiğini söyledi.
Kadanalı, vücudunun alerjik reaksiyon göstermesi nedeniyle kadavra naklinin doktorlar tarafından uygun bulunmadığını dile getirerek, "Babam hiç düşünmeden böbreğini verdi. 12 yıl boyunca babamın böbreğiyle yaşadım. Daha sonra o böbrek iflas edince annem böbreğinin birini verdi. Yeni bir nakil arıyoruz fakat akrabalarımız hep uzaklaştı." dedi.
- "Hastalığım gözlerimi de aldı"
Annesi Fatma Kadanalı'dan (63) nakil yapılmasının ardından evlendiğini aktaran Kadanalı, bundan bir süre sonra hastalığının nüksettiğini anlattı.
Pınar Kadanalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eşim de diyalize gidip geliyorum diye benden ayrıldı. Akrabalarımız zaten uzaklaştı. Ağır bir süreç yaşıyorum. Vücudumda kateter var. Onun ağrıları bir yandan, su içemiyorum, yemek yiyemiyorum, sosyal yaşantım zaten yok. Annemden aldığım böbreğin nakli sonrasında yoğun bakım sürecinde gözlerimde görme engeli de başladı. Yüzde 99 ağır engelli raporum var. Gözlerimin ameliyat edilmesi gerekiyor fakat ameliyat ücretli. Babam gırtlak kanseri oldu. O da kendi derdinde. Annem ve babam emekli olduğu için yardım alamıyorum. Organ naklinde insanların duyarlı olmasını istiyorum. Bir de benim gibi hastaların sesi olmak için devletimizden böbrek bankası adı altında bir sistem kurulmasını istiyorum."
- "Diğer böbreğimi de alsınlar"
Fatma Kadanalı ise yıllardır kızının sağlığına kavuşması için mücadele ettiğini belirtti.
Kalan tek böbreğini de kızına vermeye razı olduğunu söyleyen Kadanalı, "Doktoruma söyledim. Diğer böbreğimi de alsınlar, ben diyalize gireyim fakat bu etik değilmiş, almıyorlar. Kızım kurtulsun istiyorum. Eşim gırtlak kanseri, kızımla uğraşacak gücü yok. Diyaliz tedavisine ben gidiyorum kızımla. Çok zorlanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Anne Kadanalı, yakın akrabalarının kendilerinden uzaklaşmalarına üzüldüğünü söyledi.
Çaresiz kaldıklarını dile getiren Kadanalı, "Beyin ölümü gerçekleşen insanların yakınlarına seslenmek istiyorum; bu tarz durumlarda lütfen organ bağışına destek olun. Duyarlı olunmalı. Hepimizin başına gelebilir. Kimse hasta olsun istemez. Benim kızım da yesin, içsin, güzel bir hayatı olsun. Eşim de ben de emekliyiz fakat bu para tedavilere bile yetmiyor. Sesimiz duyulsun istiyoruz." diye konuştu.