Zorunlu Karşılıklarda Değişiklik Yapıldı
TCMB açıklamasından: 'Yeni düzenlemeye göre kredi büyümesi hesaplanmasında Türk lirası nakdi kredilerin reel değişimi dikkate alınacak' 'Üretim ve yatırımla ilişkisi kuvvetli olan uzun vadeli ticari krediler ile ithalatla ilişkisi zayıf olan uzun vadeli konut kredileri teşvik edilecek'.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), zorunlu karşılık düzenlemesinde değişiklik yaptı.
TCMB'den yapılan açıklamada, zorunlu karşılık oranları ve nema ödemelerini kredi büyümesi oranlarıyla ilişkilendiren zorunlu karşılık düzenlemesinde değişiklik yapıldığı belirtildi.
Merkez Bankasının temel para politikası aracının kısa vadeli faiz oranları olduğu bildirilen açıklamada, zorunlu karşılıkların ise temel para politikası aracını destekleyici, döngü karşıtı makro ihtiyati bir araç olarak esnek ve etkin bir şekilde kullanıldığı ifade edildi.
Açıklamada, bu çerçevede, 19 Ağustos 2019'da Türk lirası zorunlu karşılık oranları ve Türk lirası cinsinden tesis edilen zorunlu karşılıklara ödenecek faiz/nema oranının, Türk lirası cinsi nakdi kredilerin yıllık büyüme oranları ile ilişkilendirildiği hatırlatıldı.
Bankacılık sisteminin güçlü sermaye ve likidite yapısı, enflasyon ve beklentilerdeki iyileşme sonucu düşen faiz oranları ve iktisadi faaliyetteki toparlanma eğilimiyle birlikte; 2019'un ikinci yarısında başlayan kredi arz ve talep koşullarındaki olumlu görünümün 2020 yılında da devam edeceği değerlendirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Kredi artışının 2020 yılı enflasyon hedefi ve büyüme öngörüleri ile uyumlu ve asıl olarak Türk lirası krediler kaynaklı gerçekleşeceği değerlendirilmektedir. Geçtiğimiz dönemde, maliye politikası ile desteklenen ihtiyatlı para politikası sonucu enflasyon eğilimi belirgin şekilde iyileşmiş, mevcut zorunlu karşılıklar uygulaması kredi büyümesini ve finansal istikrarı desteklemiştir.
Ekonomideki dengelenme sürecinin bu aşamasında, kredi arzının tüketimden ziyade, üretim odaklı sektörlere yönlendirilmesini teşvik ederek finansal istikrarı destekleyecek ve bant genişliğini güncelleme ihtiyacını azaltacak bir zorunlu karşılık uygulamasının yararlı olacağı düşünülmektedir. "
- "Mali kuruluşlara verilen krediler dikkate alınmayacak"
Açıklamada, kredilerde 2019 yılında oluşan düşük baz etkileri de dikkate alınarak, mevcut zorunlu karşılık düzenlemesinde değişiklik yapıldığı belirtildi.
Yeni düzenlemede kredi büyümesi hesaplanmasında Türk lirası nakdi kredilerin reel değişiminin dikkate alınacağı bildirilen açıklamada, yıllık reel kredi büyüme oranının, reel nakdi kredi stok değerlerinin son 3 ay ortalaması dikkate alınarak hesaplanacağı, hesaplamalarda mali kuruluşlara verilen krediler dikkate alınmayacağı ve reel nakdi kredi değerinin, nominal kredi tutarı ilgili dönemdeki TÜFE endeksine bölünerek hesaplanacağı ifade edildi.
Açıklamada, yıllık reel kredi büyüme oranına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yıllık büyüme oranı yüzde 15'in üzerinde olan bankalar için; 2 yıl ve daha uzun vadeli ticari krediler ile 5 yıl ve daha uzun vadeli konut kredileri reel değişimlerinin tamamı büyüme oranı formülünün pay kısmından düşülerek hesaplanan uyarlanmış reel kredi büyüme oranının yüzde 15'in altında olması durumunda bankalar zorunlu karşılık teşviklerinden yararlanabilecekler.
Yıllık büyüme oranı yüzde 15'in altında olan bankalar için; 5 yıl ve daha uzun vadeli konut kredileri dışında kalan bireysel kredi reel değişiminin yüzde 50'si büyüme oranı formülünün pay kısmından düşülerek hesaplanan uyarlanmış reel kredi büyüme oranının yüzde 5'in üzerinde olması durumunda bankalar zorunlu karşılık teşviklerinden yararlanabileceklerdir. Böylece, üretim ve yatırımla ilişkisi kuvvetli olan uzun vadeli ticari krediler ile ithalatla ilişkisi zayıf olan uzun vadeli konut kredileri teşvik edilecektir."
Açıklamada, kredi büyüme oranlarının her zorunlu karşılık döneminde hesaplanacağı ve büyüme oranları açıklanan koşulları sağlayan bankalar takip eden üç ay boyunca (6 tesis dönemi) ilgili
zorunlu karşılık oranları ve faiz/nema oranlarına tabi olacağı aktarıldı.
Uygulamanın 29 Kasım 2019 yükümlülük hesaplama tarihinden itibaren geçerli olacağı ifade edilen açıklamada, söz konusu yükümlülük hesaplama tarihi itibarıyla önceki yöntem çerçevesinde daha düşük zorunlu karşılık ile daha yüksek faiz/nema oranı imkanlarına hak kazanan bankaların haklarının devam edeceği bildirildi.
Kaynak: AA
TCMB'den yapılan açıklamada, zorunlu karşılık oranları ve nema ödemelerini kredi büyümesi oranlarıyla ilişkilendiren zorunlu karşılık düzenlemesinde değişiklik yapıldığı belirtildi.
Merkez Bankasının temel para politikası aracının kısa vadeli faiz oranları olduğu bildirilen açıklamada, zorunlu karşılıkların ise temel para politikası aracını destekleyici, döngü karşıtı makro ihtiyati bir araç olarak esnek ve etkin bir şekilde kullanıldığı ifade edildi.
Açıklamada, bu çerçevede, 19 Ağustos 2019'da Türk lirası zorunlu karşılık oranları ve Türk lirası cinsinden tesis edilen zorunlu karşılıklara ödenecek faiz/nema oranının, Türk lirası cinsi nakdi kredilerin yıllık büyüme oranları ile ilişkilendirildiği hatırlatıldı.
Bankacılık sisteminin güçlü sermaye ve likidite yapısı, enflasyon ve beklentilerdeki iyileşme sonucu düşen faiz oranları ve iktisadi faaliyetteki toparlanma eğilimiyle birlikte; 2019'un ikinci yarısında başlayan kredi arz ve talep koşullarındaki olumlu görünümün 2020 yılında da devam edeceği değerlendirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Kredi artışının 2020 yılı enflasyon hedefi ve büyüme öngörüleri ile uyumlu ve asıl olarak Türk lirası krediler kaynaklı gerçekleşeceği değerlendirilmektedir. Geçtiğimiz dönemde, maliye politikası ile desteklenen ihtiyatlı para politikası sonucu enflasyon eğilimi belirgin şekilde iyileşmiş, mevcut zorunlu karşılıklar uygulaması kredi büyümesini ve finansal istikrarı desteklemiştir.
Ekonomideki dengelenme sürecinin bu aşamasında, kredi arzının tüketimden ziyade, üretim odaklı sektörlere yönlendirilmesini teşvik ederek finansal istikrarı destekleyecek ve bant genişliğini güncelleme ihtiyacını azaltacak bir zorunlu karşılık uygulamasının yararlı olacağı düşünülmektedir. "
- "Mali kuruluşlara verilen krediler dikkate alınmayacak"
Açıklamada, kredilerde 2019 yılında oluşan düşük baz etkileri de dikkate alınarak, mevcut zorunlu karşılık düzenlemesinde değişiklik yapıldığı belirtildi.
Yeni düzenlemede kredi büyümesi hesaplanmasında Türk lirası nakdi kredilerin reel değişiminin dikkate alınacağı bildirilen açıklamada, yıllık reel kredi büyüme oranının, reel nakdi kredi stok değerlerinin son 3 ay ortalaması dikkate alınarak hesaplanacağı, hesaplamalarda mali kuruluşlara verilen krediler dikkate alınmayacağı ve reel nakdi kredi değerinin, nominal kredi tutarı ilgili dönemdeki TÜFE endeksine bölünerek hesaplanacağı ifade edildi.
Açıklamada, yıllık reel kredi büyüme oranına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yıllık büyüme oranı yüzde 15'in üzerinde olan bankalar için; 2 yıl ve daha uzun vadeli ticari krediler ile 5 yıl ve daha uzun vadeli konut kredileri reel değişimlerinin tamamı büyüme oranı formülünün pay kısmından düşülerek hesaplanan uyarlanmış reel kredi büyüme oranının yüzde 15'in altında olması durumunda bankalar zorunlu karşılık teşviklerinden yararlanabilecekler.
Yıllık büyüme oranı yüzde 15'in altında olan bankalar için; 5 yıl ve daha uzun vadeli konut kredileri dışında kalan bireysel kredi reel değişiminin yüzde 50'si büyüme oranı formülünün pay kısmından düşülerek hesaplanan uyarlanmış reel kredi büyüme oranının yüzde 5'in üzerinde olması durumunda bankalar zorunlu karşılık teşviklerinden yararlanabileceklerdir. Böylece, üretim ve yatırımla ilişkisi kuvvetli olan uzun vadeli ticari krediler ile ithalatla ilişkisi zayıf olan uzun vadeli konut kredileri teşvik edilecektir."
Açıklamada, kredi büyüme oranlarının her zorunlu karşılık döneminde hesaplanacağı ve büyüme oranları açıklanan koşulları sağlayan bankalar takip eden üç ay boyunca (6 tesis dönemi) ilgili
zorunlu karşılık oranları ve faiz/nema oranlarına tabi olacağı aktarıldı.
Uygulamanın 29 Kasım 2019 yükümlülük hesaplama tarihinden itibaren geçerli olacağı ifade edilen açıklamada, söz konusu yükümlülük hesaplama tarihi itibarıyla önceki yöntem çerçevesinde daha düşük zorunlu karşılık ile daha yüksek faiz/nema oranı imkanlarına hak kazanan bankaların haklarının devam edeceği bildirildi.